Page 11 of 11
Posted: Tue Feb 10, 2009 5:15 pm
by Kenan Atak
Ali Gursel wrote:
Şimdi bahsettiği konularda haksız, orasını boş verdim ama esas hiç bahsetmediği konu verilmeyen kararlar. Lincoln'ün iki tane saçma sapan sarıdan atılmasını cımbız gibi çeker savunmaya kalkabilirsin (yine komik olur ama insan deneyebilir) ama gerçek rezalet Baroş bir maç on kere tekme yerken (bunlar pozisyon icabı olan tekmeler falan değil, taktik, geldi mi geçir tekmeyi misali tekmeler, Sıvas'ta bir kasap var Dağaşan soyadlı, Baroş'a vururken benim bakmaktan canım yanıyordu ama her maç aynı hikaye. Bunlar ve bir sürü benzerleri özenle kırmızı görmüyor, hatta sarıları bile hiçbirinin kırmızı görmeyeceği şekilde dağıtılıyor, maçın sonunda bir bakıyorsun rakip 6 sarı kart görmüş ama Allah'ın işi bir kere de aynı rakip iki sarı görmüyor.
Alicim aglamayi zirlamayi birak, önlemin var mi önlemin
Onlarda Dagesen varsa bize de Yozgat'tan Camkiran'i alma vakti geldi de geciyor desene.
Aklima eski bir ani geldi ve seni andim: 14 sene sampiyon olunamayan dönem. Sariyer GS'in belalisi idi. Bizde TD sanirim Özkan Sumer'di. Sariyer sahada bizimkileri adeta kiriyordu. Özellikle FB'den gelme Cem Pamiroglu en basta. Eski FB'li Selcuk da Sariyer'de oynuyordu o yuzden millet daha da bir gicik kapiyordu Sariyer'e. GS ise o sene Trabzon'dan bir cam yarmasi almisti. Adi Tuncay. Fonksiyonu: kemik kirmak. O yuzden hep yedek tekerlek saklaniyordu, hava gri ve puslu tribunler agzina kadar dolu ve barut ficisi...Macin ortasi insanlar dayanamadi ve millet Tuncay Tuncay diye yeri gögu inletmege basladi. Tabii koroya agzindan salyalar sacarak katilanlardan biri de benim ama yas ufak
Zaten Tuncay diye kukrenmege baslaninca Tuncay Özkan Sumer'i bile dinlemeden isinmaga zipkin gibi firladi. Isinmasi bile garip kirmizi görmus boga gibi kale arkasinda kosturuyor. Onu gören insanlar daha da bagiriyorlar. Sonucta Sumer de dayanamadi ve Tuncay'i oyuna soktu. Tuncay daha sahaya girer girmez insanlar sanki gol olmus gibi seviniyorlar. Eh Tuncay da bos durur mu, basladi karsisna kim cikarsa kirmaga. Oyun zivanadan cikti vur vur vur diye deli danalar gibi kukreyen tribunler ile. Yanlis hatirlamiyorsam bir sure sonra 10 kisi kaldik. Mac 1-1 bitti. Klit maclardan biri idi ve sampiyonluk da gitti. Eskilerden bir ani olarak kaldi hafizamda.
Posted: Tue Feb 10, 2009 5:21 pm
by Ozan Ersoy
Kerem Tezic wrote:
Hakemler sorusuna gelince, kötu niyetli olduklarini kesinlikle dusunmuyorum. Sadece tipki sut cekip taca yollayan futbolcularimiz gibi temel egitimden yoksunlar. Bizim ligler kalite olarak nasil Arnavutluk duzeyinde ise hakemler de o kadar kötu. Önemli olan iyi hakem kadrolari yetistirmek ve bu hatalarin ustunde 'hakemler su takimi kayiriyorlar bunu ksitli yapiyorlar' seklinde degil, temel egitimleri kötu seklinde durmak. Bu kadar basit bence.
Kerem bunlari bu kadar kesin soyleyebilmen icin en azindan maclari izliyor olman lazim. Burada defalarca yazdin izlemedigini.
Bu ulkede polis sadece egitimsiz oldugu icin mi gorevini yapmiyor yoksa kadrolastirildigi icin mi? Bu ulkede yargiclar rusvet aliyor, butun yargi sistemi egitim sorunu oldugu icin mi islemiyor yoksa baska sorunlar da var mi? Bu ulkede Deniz Feneri'nin hasiralti edilmesinin sebebi savcilarin egitimsiz olmasi mi? Bu ulkede Ergenekon'dan yuzlerce sucsuz insanin hapse atilmasinin nedeni savcilarin, polisin egitimsiz olmasindan mi? Bu ulkede devletin ihale verme sistemleri, hukumetin islev kollari egitimsiz, yetersiz oldugu icin mi islemiyorlar yoksa baska dertler de var mi? Bu ulkenin universitelerinin profesorleri egitimsiz mi yoksa hocacilar takunyacilarla kadrolastirildigi icin mi durum her gecen gun kotuye gidiyor? Basindakiler egitimsiz mi yoksa birilerinin kalemsoru mu? Aydin gecinip de bu ulkeyi satanlar aslinda egitimsiz olduklari icin mi satiyorlar? Bu ulkede sorunlar biz egitimliler siz egitimsizler eksenine indirgenebilir mi? Bu ulkede herkes iyi niyetli, kimsenin ahlaki sorunu yok, aslinda herkes ulkesini dusunuyor da sorun egitim mi yani?
Bu ulkede bu kadar cok rezalet varken, futbol gibi gideri cikari belli olmayan, belgesi yazisi olmayan, her turlu dolabin cok rahat donebilecegi bir oyunun kirlenmedigine kimse beni artik inandiramaz. Ustune ustluk siyasetin 2 degil 22 koluyla gobekten isin icine girdigi bir ortamda asla inandiramaz. Onceden sizin gibi dusunuyordum. Yanilmisim... Daha once de yazdim. Herseye guvenimi yitirdigim icin Turkiye'deki futbol ortaminin son derece kokusmus oldugunu dusunuyorum.
Bana iki gozumle gordugumun yanlis oldugunu aciklayabilecek savunmalar argumanlar lazim felsefe falan degil.
Alin buyrun bakalim...
<b>"“Kayserispor maçından önce Ali Sami Yen Stadı’na ‘bir büyüğümüz’ geliyor ve Polat’a ‘Başkanım dikkat et! İlk 30 dakika içinde Lincoln kırmızı kart görecek’ diyor. Adnan Polat şaşırıyor ve ‘Bu kadar da senaryo olabilir mi?’ diyor.” </b>
Havadir Civadir soylemis bunlari... Eger dogruysa Adnan Polat bunu kimin soyledigini aciklamasi gerekiyor. Acilen...
Ozan Ersoy
Posted: Tue Feb 10, 2009 5:27 pm
by Soner Özaltındere
Murat Kara wrote:Ne diyo bu amca yahu! Bilgisayar virusu gibi konusmus.
Aniden ben mi hakli oldum yine:
http://fanatik.ekolay.net/fanatik/FUTBO ... 5489_3.htm
"LİNCOLN'E ÇIKAN 2. SARI KART KONUSU...
Galatasaray-Kayserispor maçında Lincoln'ün 2. sarı karttan kırmızı kartla oyun dışında kalmasını da değerlendiren Sarvan "Bu karara yanlış diyemeyiz" açıklamasını şu ayrıntılarla yaptı: "2008-2009 kitabı FIFA'nın yayınladığı kitapla aynıdır. Bu kitabın ilk 55 sayfası oyun kurallarını anlatır.
Şu bölümü okumak ve yorumlamak istiyorum. Mesafe konusu var. Esas olan kısım şu. Bir oyuncu 9.15'e açılmazsa, oyunu geciktirirse kart gerektirir...Hakem düdüğü çalıp da bir karar verdikten sonra o oyuncular bir an önce oradan uzaklaşmak durumundadır. Bir oyuncu topu koyup hemen başlatmak istiyorsa, bunu engelleyen bir oyuncu varsa ihtar verilir. Eğer rakip oyuncu 5-6 metrelik bir mesafede ise atış kullanılmışsa rakip oyuncuya da top gelmişse oyun devam eder. Bu yaşanan pozisyon 2 şıkka da girmiyordu. Oyuna yeniden başlamak için yaklaşık 10 saniye süre vardı...O Yüzden bir engelleme var. Hakemin kararı yanlış değildir..."
Bu hakemlik denen kurum ve o kurumun piyonları; yaptıkları her hataya kitapta bir kulp uydurabileceklerini dolayısıyla da kendilerini hatasızlığı ve yanlış yapmazlığı kanunlarştırılmış papa cenapları zannettiklerinden bu işler yürümüyor.
Adam susup ena zından olayı soğutmaya çalışacağına bir de üstüne araştırıp araştırıp kural yumurtluyor. O zaman adama demezler mi; senin hakemlerinin kaçı acaba serbest vuruşlarda defansı toptan 9 metre 15 cm uzaklaştırmayı becerebiliyor? Teknoloji sağolsun hepsini televizyonlardan görüyoruz.
Eğer her hareketin kitap içerisinde bir öyle bir böyle yorumu bulunabiliniyorsa, ya biz bu oyunu boşuna seyrediyoruz ve futbol hakkında hiçbirşey bilmiyoruz ya da bu adamlar biz istediğimiz gibi maç yönetiriz ve istediğimiz herşeyide kulbuna uydururuz demeye getiriyorlar.
Posted: Tue Feb 10, 2009 6:26 pm
by Alpay Dedeoglu
oguz Sarvani dinledim ve cildirdim. Bir kere kotu dusuk kisa kisa cumlelerle, ucu acik aciklamalar, muglak ve yuvarlak kelimeler. Yahu koca bir klup senaryo yaziliyor demis, boyle mi cevap verilir. Nasil bir mhk baskanidir iki keli,meyi biraraya getiremeyen , ezik ve sucluluk psikolojisinde bu adam..
Sonra aciklamalari sahane. Internet var, cart diye herkes kurallari goruyor. Bu salaklar hala kendilerini 70lerde zannediyorlar. Sanki oyun kurallari kitapcigi sayili basili ve butun kopyalari onlarda. Onlarda sanki 4. yuzyil bedevi arapcasini kendi cikarina gore ceviren tarikat seyhi gibi. Kimse bir halt anlamiyor, salla dur.
Umit Karanin pozisyonunda kural hatasi yokmus, cunku hakem onu saha icinde gibi algilamis, algi hatasiymis , yani hakem hatasiymis, kural hatasi degilmis. (Bu arada ayni oguz sarvanin hakemliginide biliriz, o zamanlar GS ile davalik oldugunuda, cocugunun annesi karisindan da sismanladi diye bosanmak isteyecek kadar karaktersiz biri oldugunuda. Bildigin omurgasiz , sende Mahmut, bende diyeyim Sekip, tam o tezgahin adami). Neyse konumuza gelelim. Ulan yan hakemin saha icinde isi ne? Yan hakem saha disinda, cizgi disinda gorev yapar. Ve de Umit Karan karlara saha disinda vuruyor, cunku saha icinde kar yok.Yani disaridan disari . Nasil algida hata bu? Ulan bu kadar bariz algida hata yapan adami niye hakem yaparsin?
Sonra Lincolnu yorumluyor. Neymis efendim, ilk 50 sayfa onemliymis, oburleri yorummus. Bir konu ilk 50 sayfada tanimlanmamissa , ictihat niteligindeki ondan sonraki sayfalara bakarsin. Diyorki eger oyuncu hakem dudugunu beklemeden atisi kullanirsa, top oyunda sayilir . Yani Sivasli duduk beklemeden oyuna baslarsa ve gol atarsa sayilacak, fakat Lincoln ayagiyla celerse atisi engellemekten kart. Adam Lincolnun yakinda oldugunu gormus ve bunu avantaj olarak degerlendiriyor. AYrica Lincolnun uzaklasacak zamani yok.
Posted: Tue Feb 10, 2009 7:09 pm
by Mehmet Daskiran
Soner Özaltındere wrote:Murat Kara wrote:Ne diyo bu amca yahu! Bilgisayar virusu gibi konusmus.
Aniden ben mi hakli oldum yine:
http://fanatik.ekolay.net/fanatik/FUTBO ... 5489_3.htm
"LİNCOLN'E ÇIKAN 2. SARI KART KONUSU...
Galatasaray-Kayserispor maçında Lincoln'ün 2. sarı karttan kırmızı kartla oyun dışında kalmasını da değerlendiren Sarvan "Bu karara yanlış diyemeyiz" açıklamasını şu ayrıntılarla yaptı: "2008-2009 kitabı FIFA'nın yayınladığı kitapla aynıdır. Bu kitabın ilk 55 sayfası oyun kurallarını anlatır.
Şu bölümü okumak ve yorumlamak istiyorum. Mesafe konusu var. Esas olan kısım şu. Bir oyuncu 9.15'e açılmazsa, oyunu geciktirirse kart gerektirir...Hakem düdüğü çalıp da bir karar verdikten sonra o oyuncular bir an önce oradan uzaklaşmak durumundadır. Bir oyuncu topu koyup hemen başlatmak istiyorsa, bunu engelleyen bir oyuncu varsa ihtar verilir. Eğer rakip oyuncu 5-6 metrelik bir mesafede ise atış kullanılmışsa rakip oyuncuya da top gelmişse oyun devam eder. Bu yaşanan pozisyon 2 şıkka da girmiyordu. Oyuna yeniden başlamak için yaklaşık 10 saniye süre vardı...O Yüzden bir engelleme var. Hakemin kararı yanlış değildir..."
Bu hakemlik denen kurum ve o kurumun piyonları; yaptıkları her hataya kitapta bir kulp uydurabileceklerini dolayısıyla da kendilerini hatasızlığı ve yanlış yapmazlığı kanunlarştırılmış papa cenapları zannettiklerinden bu işler yürümüyor.
Adam susup ena zından olayı soğutmaya çalışacağına bir de üstüne araştırıp araştırıp kural yumurtluyor. O zaman adama demezler mi; senin hakemlerinin kaçı acaba serbest vuruşlarda defansı toptan 9 metre 15 cm uzaklaştırmayı becerebiliyor? Teknoloji sağolsun hepsini televizyonlardan görüyoruz.
Eğer her hareketin kitap içerisinde bir öyle bir böyle yorumu bulunabiliniyorsa, ya biz bu oyunu boşuna seyrediyoruz ve futbol hakkında hiçbirşey bilmiyoruz ya da bu adamlar biz istediğimiz gibi maç yönetiriz ve istediğimiz herşeyide kulbuna uydururuz demeye getiriyorlar.
Cok geriye gitmeye gerek yok kurallarin nasil isledigini gormek icin. Madem bu kurallar o kadar kesinmis, oyle 9.15'lere falan gerek yok, Sivas - Galatasaray kupa rovans macinda forumdaki bir arkadasin da hatirlattigi gibi penaltilarda GS ve Sivas kalecilerin cizgide nasil durduklarina soyle gozucuyla bir bakin yeter. Cok asiri aciilmamis gerci Sivas kalecisi ama Aykuta gore kendisine bayagi bir avantaj sagladigi kesin. Kabzimalin yaptirdigi gibi Ugurcugum' a ileri geri sardirmadan da farkedilebiliyor pespese izlenince Aykut ve Petkovic
http://www.ligtv.com.tr/VideoHaber/?r=1&hid=52160
Herkesin Galatasarayli oldugu genelinden yola cikiyorum. Su forumda 3 grup var. Birincisi futbola gercekten vakit ayirip takim dizlislerine, oynadigi sisteme, sakatliklara, PAF takimina, yapilan/yapilmasi gereken transferlere, takimla ilgili haberlere ve diger branslara varincaya kadar foruma katkida bulunan aktif yazar grubu. Ikinci grup benim de icinde bulundugum takimla ilgili ama cesitli sebeplerle foruma yazmayip daha ziyade takimla ilgili gelismeleri takip etmek uzere foruma giren grup (bu yilki tahmin yarismasindan bu grupta ne kadar insan oldugu az cok tahmin edilebilir saniyorum). Ucuncu grup ise maclari cogu zaman takip etmeyen, etse bile astiklari yazilarda futbol konusunda foruma (kendi adima konusuyorum) "Galatasaray" konusunda en ufak bir katki saglamayan ve futbolla ilgili konularda yillar onceki yasadiklari / gorduklerini genelleyerek isitip isitip forumun onune sunan kesim.
Birinci gruptaki aktif yazanlar arasindaki tartisma ve dusunce farkliliklari forumda bazen tansiyonu yukseltmekle birlikte gruba renk katiyordu ta ki bu gruptakiler su hakem konusunda ortak bir paydada bulusana kadar. Ne olduysa ondan sonra oldu gorebildigim kadariyla. Ben sahsen bu foruma yazan ilk gruptaki aktif katilimcilarin su veya bu sekilde sevklerinin kirilarak forumdan uzaklasmalarini ve forumun asil amacindan (Galatasaray) uzaklasip yavan bir hale gelmesini hic istemiyorum. Sahsi kanaatim bahsettigim ucuncu grubun bu forumda agirlikli olarak "Ani/Gezi/Konu disi" bolumune yazmasidir. Umarim bu ucuncu grup bir durum degerlendirmesi yapar. Bu uyarilari benim yapmam aslinda abes bir durum ama isin icine "Staff"lar da girince Gorgen'in de bahsettigi gibi kimse karismak istemiyor. Bu yaziya gelecek satasmalara yanit vermeyecegimi burada bastan belirteyim.
Mehmet
Posted: Tue Feb 10, 2009 7:19 pm
by Kenan Atak
Ozan Ersoy wrote:
Bu ulkede bu kadar cok rezalet varken, futbol gibi gideri cikari belli olmayan, belgesi yazisi olmayan, her turlu dolabin cok rahat donebilecegi bir oyunun kirlenmedigine kimse beni artik inandiramaz. Ustune ustluk siyasetin 2 degil 22 koluyla gobekten isin icine girdigi bir ortamda asla inandiramaz. Onceden sizin gibi dusunuyordum. Yanilmisim... Daha once de yazdim. Herseye guvenimi yitirdigim icin Turkiye'deki futbol ortaminin son derece kokusmus oldugunu dusunuyorum.
Ozan genelde verdigin karsilastirmalar mantikli bunlara hic itiraz edecek durumum yok. GS klubu de medyadan sov yaparak degil elinde yeterli delil varsa gerekli mercilerden yapilmasi gerekeni yapmali. Sadece futbol degil tum sportif branslar bu sucukcu kasiyerinden bozma adamlarin politikanin tepesine oturup colugunu cocugunu zengin ettigi, is gezilerine göturdugu ve bunlarin hicbir hesabinin sorulmadigi ve normal karsilandigi bu anormal ulkede kadrolasiyor. Bu kadrolasmada o veya bu klup kollansin amaci varmi bilmiyorum. Ama artik gazete haberleri internette top 10 haber diye veriliyor ve ben hangi habere baksam migdem kalkiyor. Su alttakine bakin Hincal da hastalik dönusu muhtesem bir giris yapmis. Ortada futbol yok, futbolun esamesi okunmuyor var olan tam anlamiyla igrenclik.
http://w9.gazetevatan.com/FBahceye_inan ... 652/5/Spor
Posted: Tue Feb 10, 2009 7:45 pm
by Ali Gursel
Mehmet Daskiran wrote:Soner Özaltındere wrote:Murat Kara wrote:Ne diyo bu amca yahu! Bilgisayar virusu gibi konusmus.
Aniden ben mi hakli oldum yine:
http://fanatik.ekolay.net/fanatik/FUTBO ... 5489_3.htm
"LİNCOLN'E ÇIKAN 2. SARI KART KONUSU...
Galatasaray-Kayserispor maçında Lincoln'ün 2. sarı karttan kırmızı kartla oyun dışında kalmasını da değerlendiren Sarvan "Bu karara yanlış diyemeyiz" açıklamasını şu ayrıntılarla yaptı: "2008-2009 kitabı FIFA'nın yayınladığı kitapla aynıdır. Bu kitabın ilk 55 sayfası oyun kurallarını anlatır.
Şu bölümü okumak ve yorumlamak istiyorum. Mesafe konusu var. Esas olan kısım şu. Bir oyuncu 9.15'e açılmazsa, oyunu geciktirirse kart gerektirir...Hakem düdüğü çalıp da bir karar verdikten sonra o oyuncular bir an önce oradan uzaklaşmak durumundadır. Bir oyuncu topu koyup hemen başlatmak istiyorsa, bunu engelleyen bir oyuncu varsa ihtar verilir. Eğer rakip oyuncu 5-6 metrelik bir mesafede ise atış kullanılmışsa rakip oyuncuya da top gelmişse oyun devam eder. Bu yaşanan pozisyon 2 şıkka da girmiyordu. Oyuna yeniden başlamak için yaklaşık 10 saniye süre vardı...O Yüzden bir engelleme var. Hakemin kararı yanlış değildir..."
Bu hakemlik denen kurum ve o kurumun piyonları; yaptıkları her hataya kitapta bir kulp uydurabileceklerini dolayısıyla da kendilerini hatasızlığı ve yanlış yapmazlığı kanunlarştırılmış papa cenapları zannettiklerinden bu işler yürümüyor.
Adam susup ena zından olayı soğutmaya çalışacağına bir de üstüne araştırıp araştırıp kural yumurtluyor. O zaman adama demezler mi; senin hakemlerinin kaçı acaba serbest vuruşlarda defansı toptan 9 metre 15 cm uzaklaştırmayı becerebiliyor? Teknoloji sağolsun hepsini televizyonlardan görüyoruz.
Eğer her hareketin kitap içerisinde bir öyle bir böyle yorumu bulunabiliniyorsa, ya biz bu oyunu boşuna seyrediyoruz ve futbol hakkında hiçbirşey bilmiyoruz ya da bu adamlar biz istediğimiz gibi maç yönetiriz ve istediğimiz herşeyide kulbuna uydururuz demeye getiriyorlar.
Cok geriye gitmeye gerek yok kurallarin nasil isledigini gormek icin. Madem bu kurallar o kadar kesinmis, oyle 9.15'lere falan gerek yok, Sivas - Galatasaray kupa rovans macinda forumdaki bir arkadasin da hatirlattigi gibi penaltilarda GS ve Sivas kalecilerin cizgide nasil durduklarina soyle gozucuyla bir bakin yeter. Cok asiri aciilmamis gerci Sivas kalecisi ama Aykuta gore kendisine bayagi bir avantaj sagladigi kesin. Kabzimalin yaptirdigi gibi Ugurcugum' a ileri geri sardirmadan da farkedilebiliyor pespese izlenince Aykut ve Petkovic
http://www.ligtv.com.tr/VideoHaber/?r=1&hid=52160
Herkesin Galatasarayli oldugu genelinden yola cikiyorum. Su forumda 3 grup var. Birincisi futbola gercekten vakit ayirip takim dizlislerine, oynadigi sisteme, sakatliklara, PAF takimina, yapilan/yapilmasi gereken transferlere, takimla ilgili haberlere ve diger branslara varincaya kadar foruma katkida bulunan aktif yazar grubu. Ikinci grup benim de icinde bulundugum takimla ilgili ama cesitli sebeplerle foruma yazmayip daha ziyade takimla ilgili gelismeleri takip etmek uzere foruma giren grup (bu yilki tahmin yarismasindan bu grupta ne kadar insan oldugu az cok tahmin edilebilir saniyorum). Ucuncu grup ise maclari cogu zaman takip etmeyen, etse bile astiklari yazilarda futbol konusunda foruma (kendi adima konusuyorum) "Galatasaray" konusunda en ufak bir katki saglamayan ve futbolla ilgili konularda yillar onceki yasadiklari / gorduklerini genelleyerek isitip isitip forumun onune sunan kesim.
Birinci gruptaki aktif yazanlar arasindaki tartisma ve dusunce farkliliklari forumda bazen tansiyonu yukseltmekle birlikte gruba renk katiyordu ta ki bu gruptakiler su hakem konusunda ortak bir paydada bulusana kadar. Ne olduysa ondan sonra oldu gorebildigim kadariyla. Ben sahsen bu foruma yazan ilk gruptaki aktif katilimcilarin su veya bu sekilde sevklerinin kirilarak forumdan uzaklasmalarini ve forumun asil amacindan (Galatasaray) uzaklasip yavan bir hale gelmesini hic istemiyorum. Sahsi kanaatim bahsettigim ucuncu grubun bu forumda agirlikli olarak "Ani/Gezi/Konu disi" bolumune yazmasidir. Umarim bu ucuncu grup bir durum degerlendirmesi yapar. Bu uyarilari benim yapmam aslinda abes bir durum ama isin icine "Staff"lar da girince Gorgen'in de bahsettigi gibi kimse karismak istemiyor. Bu yaziya gelecek satasmalara yanit vermeyecegimi burada bastan belirteyim.
Mehmet
Sevgili Mehmet, ne güzel bir yazı olmuş bu.
Beni birde de üçde de görsen (2600 post ile ikiye giremeyeceğimin farkındayım, kişi kendini bilmek gibi...), hatta yazılarımı dayanılmaz, şiddet aşığı bir davarın yazıları diye de düşünsen söylediklerine bayıldım. Gerçekten, kim hangi grupta konusundan bağımsız olarak çok çok güzel yazılmış, teşekkürler.
Ali
Posted: Tue Feb 10, 2009 8:00 pm
by Kenan Atak
Anladigim kadari ile Mehmet Daskiran kibarca beni de 3. gruba almis daha dogrusu vurguladigi asil 3. grup. Ben kendi adima sadece o gundemdekiler ve gezi topigine yazacagim eger bir mac izlemedikce zira son 5 gun agir gribin etkisi ile evde yatinca cene acildi. Bu konuda acikcasi rahatsizlik verdiysem konu saptirdim diye ne deseniz haklisiniz. Ama önumuzdeki bir kac maci izlemeyi dusunuyorum zira tum bu tartismalardan sonra gercekten merak ettim su hakem olaylarini ve takimin nasil oynadigini.
Posted: Tue Feb 10, 2009 8:03 pm
by Ali Gursel
Mehmet Cansun, Galatasaray Kulübü'nün, Futbol Federasyonu'na karşı gösterdiği tepkinin doğru olduğunu söyledi.
Gösterilen tepkinin Kayserispor maçıyla ilgili olmadığını anlatan Cansun, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Benim anladığım kadarıyla, eğer Galatasaray Kulübü böyle bir çıkış yapmasaydı, kendi futbolcularının üstündeki idari konumunu kaybedecekti. Uzun süredir ilk defa, bir futbol takımında oyuncuların oynama isteğini reddettiklerini Kayserispor maçında gördüm. Galatasaray Kulübü yöneticileri defalarca, Futbol Federasyonu'ndan 'Bizim futbolcularımız sahada bir nevi dayak yiyor, dövülüyor ve ciddi sakatlarımız var. 14 kişi sakat. Bunlar da darbeye maruz kaldığı için sakatlandı. Sizden rica ediyoruz. Merkez Hakem Kurulu'nu, hakemleri uyarın' diye ricada bulundular. Bu olayın esası bence bu. O yüzden de kendilerini bunu yapma mecburiyetinde hissettiler.
Galatasaray Kulübü, federasyona tepki vermeseydi, daha büyük bir yanlış yapardı. Futbolcuların yönetime güveni kalmayacaktı, 'Yönetimimiz bizleri kuruyamıyor, biz sahaya çıkıyoruz, kafamıza, gözümüze, bacağımıza tekmeyi yiyoruz, ama bizi koruyacak bir yönetim ve başkan yok' diyeceklerdi.''
Futbolun içinde hataların olabileceğini dile getiren Cansun, ''Futbolcu yapıyor, yönetici yapıyor, hakem de yapacak. Bu gayet normal. Bir maçta bakıyorsunuz hakem birkaç hata yapıyor. Bir futbolcu bu kadar hata yaptığında, antrenör onu çıkartıp yerine başkasını sahaya sokuyor. Eğer siz hata yapan hakemi bir hafta sonra ödüllendirirseniz, o zaman bu işte bir terslik var. İnsanlar daha değişik düşünmeye başlıyor. Hatanın bir bedeli olmalı'' diye konuştu.
Evet, birileri konunun esasına gelmeye başlamış, futbol oynayamayanın oynayanı döverek sonuca ulaşmaya çalıştığı, TFF ve MHK'nın da buna ortak olduğu en azından göz yumduğu düzeni birisi doğrudan eleştirmiş.
Ben de Cansun gibi yönetim bu konuda çıkış yapmasa çok daha büyük hata yapmış olurdu diye düşünenlerdenim. Hatta bu çıkışın geciktiğini dahi düşünenlerdenim.
Camianın kenetlenip yönetime yardımcı olacağını, Alpay'ın da yazdığı gibi herkesi aptal kendilerini akıllı zannedip, verilen kararın aleni yanlışlığını güya saklayarak bir yerlere varabileceğini zanneden sersemlerin bir şamar yiyeceğini umuyorum.
GS'ın dayaklı futbol ile Anadolu'dan şampiyon projesini durduracağını umarım. Futbol Amerikan güreşinin kardeş sporu ya da bir uzak doğu döğüş sanatı değildir, bunu böyle yaparak kısa dönemde çıkar sağlamaya çalışanlar umarım kısa sürede gerekli cevabı alırlar.
Ali
Posted: Tue Feb 10, 2009 8:35 pm
by Ozan Ersoy
Ali Gursel wrote:Mehmet Daskiran wrote:Soner Özaltındere wrote:
Bu hakemlik denen kurum ve o kurumun piyonları; yaptıkları her hataya kitapta bir kulp uydurabileceklerini dolayısıyla da kendilerini hatasızlığı ve yanlış yapmazlığı kanunlarştırılmış papa cenapları zannettiklerinden bu işler yürümüyor.
Adam susup ena zından olayı soğutmaya çalışacağına bir de üstüne araştırıp araştırıp kural yumurtluyor. O zaman adama demezler mi; senin hakemlerinin kaçı acaba serbest vuruşlarda defansı toptan 9 metre 15 cm uzaklaştırmayı becerebiliyor? Teknoloji sağolsun hepsini televizyonlardan görüyoruz.
Eğer her hareketin kitap içerisinde bir öyle bir böyle yorumu bulunabiliniyorsa, ya biz bu oyunu boşuna seyrediyoruz ve futbol hakkında hiçbirşey bilmiyoruz ya da bu adamlar biz istediğimiz gibi maç yönetiriz ve istediğimiz herşeyide kulbuna uydururuz demeye getiriyorlar.
Cok geriye gitmeye gerek yok kurallarin nasil isledigini gormek icin. Madem bu kurallar o kadar kesinmis, oyle 9.15'lere falan gerek yok, Sivas - Galatasaray kupa rovans macinda forumdaki bir arkadasin da hatirlattigi gibi penaltilarda GS ve Sivas kalecilerin cizgide nasil durduklarina soyle gozucuyla bir bakin yeter. Cok asiri aciilmamis gerci Sivas kalecisi ama Aykuta gore kendisine bayagi bir avantaj sagladigi kesin. Kabzimalin yaptirdigi gibi Ugurcugum' a ileri geri sardirmadan da farkedilebiliyor pespese izlenince Aykut ve Petkovic
http://www.ligtv.com.tr/VideoHaber/?r=1&hid=52160
Herkesin Galatasarayli oldugu genelinden yola cikiyorum. Su forumda 3 grup var. Birincisi futbola gercekten vakit ayirip takim dizlislerine, oynadigi sisteme, sakatliklara, PAF takimina, yapilan/yapilmasi gereken transferlere, takimla ilgili haberlere ve diger branslara varincaya kadar foruma katkida bulunan aktif yazar grubu. Ikinci grup benim de icinde bulundugum takimla ilgili ama cesitli sebeplerle foruma yazmayip daha ziyade takimla ilgili gelismeleri takip etmek uzere foruma giren grup (bu yilki tahmin yarismasindan bu grupta ne kadar insan oldugu az cok tahmin edilebilir saniyorum). Ucuncu grup ise maclari cogu zaman takip etmeyen, etse bile astiklari yazilarda futbol konusunda foruma (kendi adima konusuyorum) "Galatasaray" konusunda en ufak bir katki saglamayan ve futbolla ilgili konularda yillar onceki yasadiklari / gorduklerini genelleyerek isitip isitip forumun onune sunan kesim.
Birinci gruptaki aktif yazanlar arasindaki tartisma ve dusunce farkliliklari forumda bazen tansiyonu yukseltmekle birlikte gruba renk katiyordu ta ki bu gruptakiler su hakem konusunda ortak bir paydada bulusana kadar. Ne olduysa ondan sonra oldu gorebildigim kadariyla. Ben sahsen bu foruma yazan ilk gruptaki aktif katilimcilarin su veya bu sekilde sevklerinin kirilarak forumdan uzaklasmalarini ve forumun asil amacindan (Galatasaray) uzaklasip yavan bir hale gelmesini hic istemiyorum. Sahsi kanaatim bahsettigim ucuncu grubun bu forumda agirlikli olarak "Ani/Gezi/Konu disi" bolumune yazmasidir. Umarim bu ucuncu grup bir durum degerlendirmesi yapar. Bu uyarilari benim yapmam aslinda abes bir durum ama isin icine "Staff"lar da girince Gorgen'in de bahsettigi gibi kimse karismak istemiyor. Bu yaziya gelecek satasmalara yanit vermeyecegimi burada bastan belirteyim.
Mehmet
Sevgili Mehmet, ne güzel bir yazı olmuş bu.
Beni birde de üçde de görsen (2600 post ile ikiye giremeyeceğimin farkındayım, kişi kendini bilmek gibi...), hatta yazılarımı dayanılmaz, şiddet aşığı bir davarın yazıları diye de düşünsen söylediklerine bayıldım. Gerçekten, kim hangi grupta konusundan bağımsız olarak çok çok güzel yazılmış, teşekkürler.
Ali
Bu yazinin bir benzerini degisik bir tatta (daha aci) ben Kerem'in bir rica basligina asacaktim. Bizim Huseyinoglu'na attim email "cok basim agrir mi kim alinir, kim alinmaz, bir bakiver" diye. "Abi dur bekle" dedi o her zamanki gibi.
Ozet olarak basligi da "Forum dunyasinin Sabri'leri" ... Daskiran'in yazisina cevap olarak o basliga asacagim o yaziyi.
Ozan
Posted: Wed Feb 11, 2009 1:28 am
by Ozgur Huseyinoglu
Fatih Mutlu wrote:oguz sarvan, minareye kilif uydurmaya calisiyor, baska bisey degil. sivas macindaki icerde-disarda muhabbeti icin de "hakem disardaki olayi icerdeki gibi algilamis" dedi.
bunlarin hepsi saka gibi. orada lincoln'un faul atisini engellemek gibi bir niyeti -hadi niyet okuyamiyoruz diyelim- hareketi asla yok. topu atisi kullansin diye rakibe lincoln iletiyor, ve adamin atisi rahatca kullanabilmesi icin de yeterince mesafe var. rakip de herhangi bir engelleme hissetmemis olacak ki, hizlica baslatiyor oyunu. sarvan efendi, seyretmis seyretmis, ulan hakemi nasil hakli cikaririm diye dusunmus, sonra da "5-6 metre" gibi, cem yilmaz'in espirilerini aldigi kaynaktan bir kural uydurmus kendine.
ilk sari karta hakli diyenlere de, duz yolda kosarken, doksan derecelik aciyla gelip ayaklarini yere bastiklari noktanin dibine bacagimi koymak istiyorum. hakikaten koymak istiyorum; ve bakalim kendilerini kurtarip dusmeden devam edebilecekler mi? bir mudahaleye maruz kalip da dusen futbolcuya, temastan dolayi dustu hukmunu vermek yerine "o nasil dusme oyle, kendini havalara atti, o yuzden sari kart" diyenleri ise kime havale edecegimi bilemiyorum. arkadas, adam ister parende atarak duser, ister sendeler sendeler oyle duser. ayrica futbolcu dusmesini de bilmeli, sakatliktan kendini korumak icin. sari karti belirleyen dusmenin artistligi degildir. temasin olup olmamasidir. temas nedeniyle dusmusse, buna sari kart gosterilmez. bu temasin faul olup olmadigi hakemin yorumudur ama oburu hakem yorumu olamaz.
oze donecek olursak, hakemler kotu. guya cuneyt cakir, dereli falan bizim en tecrubeli, en kidemli hakemlerimiz. ikisi de rezalet otesi yonetim gosterdiler haftasonu. futbol zevkinin icine ediyorlar. oguz sarvan, cikip ona buna laf yetistirecegine hakemlerini adam etmeye calissin. haa, kendisi ne menem bir hakemdi ki simdi memurlari iyi olsunlar.
OS'in bu beyanatini okuyunca aklima gelen herseyi ifade etmis Fatih Hocam, bir imza gecmis olayim dedim:
Futbola 9.15'ten sonra, "5-6 metre" gibi yeni muallak bir mesafe tanimi daha ekleyen sayin MHK baskanimizi tebrik ediyoruz. Niye 50 cm, 2-3, 4-5 m degil de, 5-6 metre, faul kullanan takim ileri degil de, yana dogru pas yapiverseydi, yine bu mesafe 5-6 metre midir, aciklamasini bekliyoruz!?
Bu "Biz hic yanlis yapmayiz, bize satasanlarin amaci baska" inat yapilariyla, tutup yine Dereli ve C.Cakir'a gelecek hafta da mac vereceklerdir herhalde, ordan da bir tebrik daha gonderiyoruz!
Bu ilk sari kart konusunda da, ben de cozebilmis degilim, BelaErman'in illa temas bekleyen "yorumlari" yuzunden, futbolu hepten basketbola cevirmis durumdayiz sanki anladigim kadariyla. Defans oyuncusu, ayagini yere basip da kaldirmazsa, hucum oyuncusunun onunde duvar gibi dursa, "hucum faul" mu verecek hakemler artik? "Ustunden atlayabilir" gibi yorumlar da oluyor, hucum oyuncusu, rakip tarafindaki ayagini, radyo anteni gibi, hooop iceri cekip, sonra defansi gecince tekrar uzatacak mi, nedir, nasildir? Eskiden, en onemli faktor, defansin topa dokunup dokunmamasiydi, ne zaman degisti o durum?!
Posted: Wed Feb 11, 2009 2:51 am
by Ozan Ersoy
Ozgur Huseyinoglu wrote:
Bu ilk sari kart konusunda da, ben de cozebilmis degilim, BelaErman'in illa temas bekleyen "yorumlari" yuzunden, futbolu hepten basketbola cevirmis durumdayiz sanki anladigim kadariyla. Defans oyuncusu, ayagini yere basip da kaldirmazsa, hucum oyuncusunun onunde duvar gibi dursa, "hucum faul" mu verecek hakemler artik? "Ustunden atlayabilir" gibi yorumlar da oluyor, hucum oyuncusu, rakip tarafindaki ayagini, radyo anteni gibi, hooop iceri cekip, sonra defansi gecince tekrar uzatacak mi, nedir, nasildir? Eskiden, en onemli faktor, defansin topa dokunup dokunmamasiydi, ne zaman degisti o durum?!
Ozgur, herkes dobermanin isirmasinin etkisinde hala. Bunlar da kilifi o laflara dayanarak buldular. Ben mactan sonra hemen kapatiyorum televizyonu genelde. Bu sefer zaten sok durumdayim, boyle donup kalmisim. Bu herif cikti "Sevgili sansal, abii abiiiiiiii bak goster, hayir hayir onu degil, hah bunu goster, yavas yavas.. hah sevgili sansal bak simdi" dedigi anda okkali bir kufur savurup hemen kapattim televizyonu. Ne diyecegini biliyordum cunku. Yaaaa boyle iste... Kafaya kulahi ters gecirirler, hatta kafaya takmaz, kulahi baska yerine de gecirirler, karayi ak gosterirler, tersine mersin derler, ankara ankara dersin bir tarafin kara derler. Olur biter is.
Fatih'in dedigi gibi oyle bir faul yapti ki o Eren denen gudumlu delikanli tartismaya degmez. Ama butun Turkiye ilk sari kart hakli diyor simdi. Bu kadar gucu var bu dobermanin. Benim ayagim yerde sabit olur, en ufak hareket bile yapmam ama oyle bir dusururum ki istedigimi. Kosu yoluna ayak koyarsin biter is. Butun olay bundan ibaret. Kosan adam senin ayagina bakmiyor topa bakiyor. Calimini atmis gidiyor, topa yetisecek, senin ayagin nerede bilmek zorunda degil. Uzerinden atlamak zorunda degil. Sen onun kosu yoluna ayagini attin mi takilir da duser de. Boyle sacma sey mi olur yahu? Ayagini takip dusuyormus. Oyle rezillik olacak ki demedi demeyin simdi Terim bu cocugu aldi milli takima. Yarin belki Fildisi mildisine karsi oynatacak. Bu saftrik saniyor ki penalti olmaz oyle. Cart diye calacaklar penaltiyi gorecek hanyayi konyayi.
Ikincisi bu pislik herifin israrla verdigi acidan bakmiyor Dereli. Tam arkadan bakiyor. Lincoln depar atiyor, topu sokuyor, Eren gec kaliyor ayagini sokunca, Lincoln takilip dusuyor. Faul ve penalti. Hakem tam arka plandan bakiyor. Ve arka plandan baktiginiz zaman penalti degil demenize imkan yok cok acik.
_________________________
Ikinci kardi nasil da kilifina uydurdular ama. Ben daha devre bitmeden kitaba ona buna bakmadan sicagi sicagina yazdim. Engelleme yok. Topun onunde yerinde sabit durmayan, geriye dogru yavas yavas yuruyen Lincoln'un 9 15'e gitmesini beklemeyen takim topu oyuna sokup topu kaybediyorsa oyun devam etmelidir diye.
_____________________________________
Hagi cok buyuk adammis vallahi. Bunlarla 5 sene dalga gecti, ayaklarina basti, suratlarina tukurdu, tekme atanin bilegini kirdi, ne mustehaklarisiyla yapti vallahi. Helali hos olsun, Allah tuttugunu altin etsin. Buldular Lincoln gibi zavalliyi saldir babam saldir. Tekmele, sakatla, top sektirdi diye linc et, osuruktan nedenlerle oyundan at, simdi de polisin kulagini patlatti diye gazetelere manset at. Yarin polisler adami jopla doverse bir deplasmanda sasirmam.
_______________
Ben mi yanlis goruyorum? Bu resimdeki Dereli'nin gogusleri ve poposu bir futbol hakemine yakisan bir gorunum mudur?
<img src="
http://www.ajansspor.com/resim/lincoln_ ... zikart.jpg">
Ozan Ersoy
Posted: Wed Feb 11, 2009 10:56 am
by Hasan Tezcan
Posted: Wed Feb 11, 2009 3:37 pm
by Can Ergun
Şu milletin ağzında "elle atılan goller" lafı aldı gidiyor...
Ben bir tek Servet'in eline ÇARPIP giren bir gol hatırlıyorum,bir de Baros'un yine elle aldı demek için biraz kasmak gereken bir pozisyonunu hatırlıyorum.
Servet'in durumu; Arda 6 pasın içinden bir şut çekiyor,1,5 m yanındaki Servet'in vücuduna oldukça yakın olan eline çarpıp gol oluyor.
Baroş,seken topa koşarken, doğal olarak sallanan elinin ufak bir bölümüne değen top yüzünden zan altında kalıyor.
Bi de bu maçta Emre'nin son dakikalarda yerde kayarken eline çarpan bir top var o da penaltıymış.Kayarken yerde olan eline çarpıyor top,anlamayan için anlatmak farz,top o noktaya gelmeden önce Emre yerde kayıyor ve eli destek için yerde,topla pozisyonla alakasız yuh kere yuh buna penaltı diyen futbol seyircisine de... Oyuncularımızın attığı goller,verdikleri paslar yetmedi yer çekimine de karşı gelmelerini istiyorlar.
2 pozisyonda da eller topa değil top ele gidiyor,topa elle uzanma vs vs yok ve insanların dilinde hep bu laflar,elle atılan golleriniz,ofsayttan attığınız golleriniz,bikbikbik... Ezikliğin (UEFA kupası,17 Şampiyonluk,4 yıl üstüste),çekememezliğin (Avrupa kupalarında devam eden tek takım) belirtileri bunların hepsi.Tekmeler,kırmızı kartlar hepsi bu sebeplerden dolayı.İş,spor ve hatta insanlık ahlakı olmayan insanların davranış ve zihniyet sorunlarının sonuçları bunlar.
Son 3 yıl içinde kazandığımız şampiyonlukların arka planına baktığımızda (16 dk.uzayan maçlar,teknik direktör istifası ve son 6 hafta ) hep buna benzer durumlar göze çarpıyor. Bordo'yu elersek ve futbolculuğuna bayılmadığım ama Galatasaraylılığından sıfır şüphe duyduğum Hasan Şaş takıma dönüp gerekli gazları verirse,bu sene de şampiyon olacağımızdan en ufak bir şüphem yok.Arda'nın kalorifer dairelerine gidip ağlamasının sonuçları rakip takımların pek hayrına olmayacak diye düşünüyorum.