Page 17 of 22

Posted: Wed May 03, 2006 3:58 pm
by Murat Biricik
Lautaro Formica(Arjantin)
Sergio Aguero(Arjantin)
Javier Mascherano(Arjantin)
Bu ucu arasında Mascherano hem River Plate de hem Corinthians ta on libero olarak oynuyor. 84 dogumlu. Diger ikisini bilmiyorum.

Gallardo, Coco, Song, Mondi benim gs icin kare asım. Thomas ı tutup birde bu genc Mascherano yu alırlar ise kendilerini asmıs olurlar.

Posted: Wed May 03, 2006 5:52 pm
by Tolga Girici
Tugay UEFA aşkına!

İngiltere Premier Ligi'nde ülkemizi başarıyla temsil eden milli futbolcumuz Tugay'ın takımı Blackburn Rovers, dün akşam oynanan maçta şampiyon Chelsea'yi 1-0 mağlup ederek UEFA Kupası'na katılma şansını sürdürdü.
Blackburn Rovers kendi sahasında oynadığı maçta, güçlü rakibini 43. dakikada Reid'in attığı golle mağlup ederken, lejyonerimiz Tugay da 85 dakika sahada kaldı. Mavi-Beyazlılar bu sonuçla puanını 60'a yükseltip, maç fazlasıyla Arsenal'in önünde 5. sıraya yükseldi.
Karşılaşma sonrası B.Rovers taraftarlarının tribünlere çağırıp, alkış yağmuruna tuttuğu Tugay sahada kaldığı sürece hem takımının yaptığı atakları organisez etti, hem de savunmaya destek oldu.
Bu arada Chelsea, İngiltere'de elde ettiği başarıyı Avrupa'da da yakalamak için transfer girişimlerini hızlandırdı. Ballack ile prensip anlaşmasına varan İngiliz temsilcisinin şimdi de Milan'ın golcüsü Shevchenko'yu kadrosuna katmak için İtalyan temsilcisinin kapısı çalmaya hazırlandığı öğrenildi.
Rovers'in bu sene elde ettigi basari gercekten beklenenin ustunde ve Tugay'in da buyuk emegi var bunda.

Posted: Wed May 10, 2006 10:14 pm
by Ismail Gezer
Bir zamanlar kazandığımız kupanın 2006 finalinde Sevilla, Fabiano'nun 27. dakikada attığı golle sevgili kurtarıcımız Middlesbrough karşısında 1-0 öne geçti...

30. dakikada 2-0 olabilirdi, güzel bir şut çekilde, azıcık farkla aut...

Middlesbrough, 2-0, 3-0 geriye düşmeden kıpraşmayı sevmiyor heralde..

2-0 oldu.. Dakka 78..

3-0 oldu.. Dakka 84

Middlesbrough'un dakikaları başladı, 10 dakkada 3 gol bekliyorum :)

89' 4-0 oldu :)

vee bitti..

Middlesbrough takımı adalyalarını alıyor.. Fenerbahçe olsa Ümit Özatı gönderir, madalyaları torbaya doldurtup soyunma odasına getirtirdi :)

Posted: Wed May 17, 2006 6:14 am
by Selcuk Samli
"Henry studies his way to perfection
By Simon Kuper
Published: May 13 2006 03:00 | Last updated: May 13 2006 03:00

It's easy to assume that some deity made Thierry Henry. The two highest arts in football are dribblingand scoring, and the Frenchman, almost uniquely, has mastered both. If his Arsenal beat Barcelona in the Champions League final in his home city of Paris on Wednesday, it will be largely Henry's cup. Yet listen to him talk about football, and it becomes clear that he considers himself a "made" footballer.

Henry's road to Wednesday's final began 28 years ago on the other side of Paris, in the satellite town of Les Ulis. There, his father, a security guard from Guadeloupe, taught him perfectionism. In the French newspaper L'Equipe, Henry recalled their post-match conversations: "Dad! I scored!" "Yeah, but you didn't play well." "Dad, I scored and I played well." "Yeah, but you didn't give an assist."

His father wanted him to be perfect. By the time Henry left Les Ulis, he wasn't. He couldn't head, and he was soft. "I had the mentality of the suburb," he says. "I liked messing about with the ball, doing little technical tricks. The idea I had of football was: the good players mess about with the ball, the bad ones kick you."

He was a winger who could dribble when Arsène Wenger, then Monaco's manager, gave him his debut at 17. But a team-mate, Youri Djorkaeff, told Henry: "When you have the ball, I wouldn't say it's your ball. You have it, you run, but I'm not afraid of you. If I want to take it, I'm sure I can." Thereafter, Henry resolved that when he dribbled it would be "my ball, my property".

He joined Juventus but flopped. When he fled to Arsenal aged 21, he was just a winger averagingtwo goals every 10 games. In England he became a centre-forward who averages seven every 10. To make that leap took study.

His good fortune was to re-encounter Wenger in London. He is a rare manager who can improve world-class players. Wenger believes that greatness ensues only when a talent meets someone "who taps him on the shoulder and says, 'I believe in you!'" Wenger had already converted the midfielder Lilian Thuram into a great defender, and the defender Emmanuel Petit into a great midfielder. Now he decided Henry was really a centre-forward.

Henry was keen to learn. Soon after joining Arsenal, he sat in the stands at a benefit match watching Ian Wright, the club's previous great centre-forward. Henry reasoned: "Wright isn't taller than me, not quicker, not more robust, but he does score more goals. There must be something he does better than me. Then I observed him closely and saw that whatever he did, he did with total effort. If he asked for the ball, he went for it 100 per cent, and not 50 per cent while thinking 'I won't get that ball'."

If Wright taught Henry intensity, the Premiership taught him to use his size. Meanwhile he kept honing his gifts every day.

Last August I watched him train with the French team at Clairefontaine, a few miles from Les Ulis. Henry and Sylvain Wiltord played a game of "tennis football" - kicking the ball back and forth over the net - against two French team-mates as if it were the World Cup final. There were screams, disputes over points, dives for impossible balls, hugs, a huge English "Yes!" from Henry when a point was won, and a kiss for the ball when victory was secured.

Through practice he has refined the art of beating a man. "When I'm at full pace and my stride is right, nobody comes near me," he says. "Sometimes I outpace a defender with the ball at my feet."

After his two goals against Switzerland at the European Championships of 2004, I asked the Swiss keeper Jörg Stiehl what set Henry apart. Stiehl explained that when most players shoot, they are so busy looking at the ball and their opponents that they barely see the goal. But Henry has perfect control of the ball while at top pace. "He has time to look up and see where you are," said Stiehl. That's why Henry seldom needs to shoot hard. He tends to place the ball gently beyond the keeper's reach.

Because Henry made himself, he realises that his career might never have happened. He obsessively watches lower-division football on television, and in those players he sees himself. "The other day I watched Angers-Amiens [in France's second division]. It wasn't bad," he told L'Equipe."I look for good players. Sometimes I see guys and I say to myself, 'What are they doing in the second division?' A career is decided by practically nothing."

Last autumn, he broke Wright's record of 185 goals for Arsenal. He is now at the summit of football. Yet nothing satisfies him. He says: "At home after a game, I remember only the mistakes."

Arsenal pray he won't leave them after Wednesday's final. But given his pursuit of lifetime learning, he will probably join the world's best football team, Barcelona."

Kaynak:www.ft.com

Posted: Wed May 17, 2006 7:25 am
by Murat Kara
Bu adam aktif futbolcular arasinda benim en zevkle izledigim oyuncu. Hatta Pele'nin siyah beyaz izledigimiz donemlerindekine benzer bir stili var. Belki en iyi golculer kadar gol atamiyor ama topu ayagina aldigi zaman siir gibi oynuyor.

Bir iki yil once bir roportajini izlemistim. Oldukca da agirbasli ve ne yaptigini bilen birine benziyor. Deli dolu gorunmuyor ama rakibini deli edecek kapasiteye sahip. Bu da ayri bir yetenek elbette.

Bu makaleden bu ozelliklerinin cogunu calisarak ve kafasini kullanarak kazandigini anliyoruz. Bu da ayri bir ilginclik. Genelde boyle flair (ozel yetenek) ile oynayanlarin yetenegi dogustan denir. Henry'nin durumunda sonradan kazanilmis demek ki. Vahsi yetenegini bir sekle sokarak yeni bir yetenek kazanmis.

Istedigi zaman insanoglunun kendi capinda beceremeyecegi sey yok gercekten de. Gereken, temiz bir kafa ve celik gibi bir irade.

Posted: Wed May 17, 2006 5:34 pm
by Ozan Ersoy
Selçuk Samli wrote:"Henry studies his way to perfection
By Simon Kuper
Published: May 13 2006 03:00 | Last updated: May 13 2006 03:00
Selcuk Bey'e bu guzel yaziyi gectigi icin tesekkurler. Ben de asagida Wenger'le yapilan soyleyisiyi gececegim. Burada benim ilgimi ceken Wenger'deki goz ve Henry'e santrafor olabilecegini inandirabilmesi. Juventus'da kalsa veya baska bir takimda acik olarak oynasa, belki sadece iyi bir acik olarak kalacakti hic bir zaman bu seviyeye yukselemeyecekti.

Dunya futbolunun Wenger gibi futbol dusunurlerine ne kadar borclu oldugunun basit bir ornegidir bu. Bu yazida anlatilanlar da "Henry Henry'dir. Kiminle calisirsa calissin, hangi takimda olursa olsun zaten Henry olacakti, bir antrenor takimina en fazla %15 etki eder vs" mantiginin ne kadar sacma oldugunu ispatliyor.

Daha da pekistirmek icin tam tersini ornekleyelim. Hani bizde de bir dahi var ya... Tuncay gibi bir yetenegi sol aciga hapseden, ustune ekleyemeyen, aksine onu korelten ve yabanci da yabanci diye bas bas bagiran. Su iki ornek bir hocanin bir seyi batirmasiyla potansiyeli maksimum kullanmasi arasindaki ucurumu nasil da guzel goruntuluyor.

*****************

Gelelim bugunku maca. Bana gore Arsenal bugun kupayi alabilir. Barcelona daha iyi takim, Ronaldinho gibi muhtesem bir oyuncuya sahipler ama Arsenal bugun seytanin bacagini kiracak gibi gozukuyor bana.

Sebebleri kisaca...

1) Wenger muhtesem bir ofansif futbol oynatiyor. Adamin futbol mantigi topu kosturmak ama hep kisa dusuyordu buyuk maclarda. Bunun sebebi oyunun defansif tarafina yeterince onem vermemesi ve kotu kaleciler, kotu defans oyuncularina sahip olmasiydi.

Bu sene gelen genclestirmeyle takim daha cok kosuyor defansif anlamda. Zaten finale gelene kadar skorlara bakin: 1-0, 0-0'larla ve gol yememe rekorunu kirarak geldiler buraya kadar. Wenger'i gonullerin hocasi yapan ofansif anlayisi ama taclandiracak, onu Avrupa'nin krali yapacak zafer yine defansdan gelecek.

Lehman Arsenal'in son zamanlarda en iyi kalecisi.

Wenger ilginc bir sey de yapti. Uzun zaman 20 yas alti bir defans 4'lusu ile oynuyordu. Cok agir sakatliklar yasayan tecrubeli Ashley Cole - Sol Campbell'i takima geri soktu. Son 4-5 mactir onlarla oynuyor ve bu ikisinin performansi her mac artiyor. Bu macta mutlaka bu ikisini ilk 11'e koyacaktir. (Bilmem bu size bir sey hatirlatiyor mu? Ipucu: Ferhat - Ergun)

2-) Arsenal'de genclerle tecrubeliler arasinda iyi bir denge var.

3-) Bu maca favori olarak cikmayacaklar.

4-) Yine ve yine.... Wenger > Rijkaard. Rijkaard iyi bir hoca, cok iyi, akilli bir oyuncuydu ama antrenorluk isinde daha toy. Yavas yavas ogreniyor. Bu aksam hata veya hatalar yaparsa sasirmayin.


Wenger Hoca kazanmaya gidiyoruz

demis.

Super yildizlari olan ama cok iyi iki takimin macini izleyecegiz bu aksam.

Muhtesem bir futbol soleni olacak. Gecen seneki gibi cok gol olan bir final beklemiyorum 1-0, 2-1 bitecektir ama gecen seneden daha kaliteli bir futbol ortaya cikacaktir.

Bu arada not olarak ekleyeyim gonlumden gecen Arsenal'in kazanmasi degil, burada sadece futbol yorumu yaptim ve bana gore Arsenal bir gram agir basiyor.

Ozan Ersoy

Posted: Wed May 17, 2006 8:22 pm
by Tolga Girici
Ozan Ersoy wrote:
Wenger ilginc bir sey de yapti. Uzun zaman 20 yas alti bir defans 4'lusu ile oynuyordu. Cok agir sakatliklar yasayan tecrubeli Ashley Cole - Sol Campbell'i takima geri soktu. Son 4-5 mactir onlarla oynuyor ve bu ikisinin performansi her mac artiyor. Bu macta mutlaka bu ikisini ilk 11'e koyacaktir. (Bilmem bu size bir sey hatirlatiyor mu? Ipucu: Ferhat - Ergun)


Ozan Ersoy
Demek ki Wenger de Gerets gibi son maclara girerken daha tecrubeli bir kadroyu tercih ediyor. BUrada bir tek Gerets'in Fener macindaki kadro tercihi siritiyor. Niye bir anda Ergun'u kesip Ferhat'i koydugu muamma. 3 sise viski icmis olmali mactan once.

Posted: Wed May 17, 2006 8:45 pm
by Ismail Gezer
Star, statta Terim, Rıdvan ve Hakanı, stüdyoda da Tümer ve Rüştüyü istihdam etmiş konuşturuyor :)

Valdez değerlendirmelerinde Rüştüye ayıp edildiği konusu ısrarla vurgulanıyor, Starın hazırladığı klipte.. :)

Neyse, herkes izliyordur heralde, ben niye anlatıyorum ki :)

Posted: Wed May 17, 2006 10:11 pm
by Mehmet Gorgen
HAKEM TAM BİR REZALET BARCELONANIN BİR GOLÜNÜ YEDİ. ÜSTELİK EBOU'ye kırmızı yerine sarı gösterdi.

Norveçli hakem final maçını katledecek gibi.

BARCA OLE.

Posted: Wed May 17, 2006 10:25 pm
by Ismail Gezer
Ve Arsenal 10 kişi olmasına rağmen golü attı...

Barcelonayı tutuyordum ama bu şartlarda Arsenalde kazansa üzülmem :)

Arada TRT3'teki kupa finalinede bakıyorumda, yahu bu Arsenal nerde buluyor hem uzun hem teknik bu kadar futbolcuyu :)

Posted: Wed May 17, 2006 10:44 pm
by Ozan Ersoy
Mehmet Gorgen wrote:HAKEM TAM BİR REZALET BARCELONANIN BİR GOLÜNÜ YEDİ. ÜSTELİK EBOU'ye kırmızı yerine sarı gösterdi.

Norveçli hakem final maçını katledecek gibi.

BARCA OLE.
Anlasilan bizim Gorgen de Barcelona'yi tutuyormus. Hakemin golu vermedigin yazarken Lehman'in kirmizi kartla atildigini unutmus. Ustelik bu hakem Barcelona - Chelsea macinda Chelsea'li oyuncuyu atan hakem yanlis hatirlamiyorsam.

Wenger'e sorarsaniz eminim Lehman'i kaybedip 10 kisi kalmak yerine o golu yemeyi tercih ederdi.

Ya bu futbolu futbol olarak yorumlamak mumkunu yok mu? Illa ki birisi tutulacak.

Arsenal ole mole degil...

Ozan Ersoy

Posted: Wed May 17, 2006 10:45 pm
by BarisCakan
yaw hakkat niye barcanin golunu vermedi hakem, ikinci kirmiziya da katiliyorum bu arada Eboué ye...

etoo nun 40 dak. sol tarafta saklanmasini da hic yakistiramadim rijkaarda
hele eboué sari gormus niye almiyon JarJar´i oraya, etooýu ortaya
golden sonra ayiktilar

ikinci yari barcelona resitali izlemek istiyorum ben :)

Posted: Wed May 17, 2006 10:56 pm
by Mehmet Gorgen
Ozan Ersoy wrote:
Mehmet Gorgen wrote:HAKEM TAM BİR REZALET BARCELONANIN BİR GOLÜNÜ YEDİ. ÜSTELİK EBOU'ye kırmızı yerine sarı gösterdi.

Norveçli hakem final maçını katledecek gibi.

BARCA OLE.
Anlasilan bizim Gorgen de Barcelona'yi tutuyormus. Hakemin golu vermedigin yazarken Lehman'in kirmizi kartla atildigini unutmus. Ustelik bu hakem Barcelona - Chelsea macinda Chelsea'li oyuncuyu atan hakem yanlis hatirlamiyorsam.

Wenger'e sorarsaniz eminim Lehman'i kaybedip 10 kisi kalmak yerine o golu yemeyi tercih ederdi.

Ya bu futbolu futbol olarak yorumlamak mumkunu yok mu? Illa ki birisi tutulacak.

Arsenal ole mole degil...

Ozan Ersoy
AÇIKÇASI RONALDİNHO DENYOSUNA BAYILIYORUM.
YOKSA BARCA MARCA HİKAYE.
:lol:
Chelsea'yi , west ham united'ı falan barca'dan daha çok severim.

Hakemin golü vermeyip kaleciyi atması hata.

Posted: Wed May 17, 2006 10:57 pm
by Ismail Gezer
Star spikeri dersine iyi çalıştığını göstermeye çalışırken bazen lüzumsuz bilgiler veriyor!
Kimene 40 yıl önce yapılan ilk oyuncu değişikliğinden :)

Posted: Wed May 17, 2006 11:02 pm
by Ozan Ersoy
Mehmet Gorgen wrote:
AÇIKÇASI RONALDİNHO DENYOSUNA BAYILIYORUM.
YOKSA BARCA MARCA HİKAYE.
:lol:
Chelsea'yi , west ham united'ı falan barca'dan daha çok severim.

Hakemin golü vermeyip kaleciyi atması hata.
:D

Ben de seviyorum o denyoyu hatta, bu sene La Liga - CL - WC uclemesini yapip tarihe gecmesini bile icimden istiyorum. Iyi topcu cunku ve boyle bir sansi var.

Ama ...

Bu sene Arsenal'in zamani gelmis olabilir. Isin garibi dunyanin en iyi ofansif futbolunu oynatabilen Wenger'in Avrupa futbolunun zirvesine defans yuzunden cikacak olmasi.

Hakem faule duduk caldiysa, golu veremez. Ilk duduk gecerlidir, cunku dudugun calindigi an oyun durmus sayilir. Eger dudugu calmayip oyunu avantaja biraksaydi ve gol olsaydi, Lehman kirmizi kart gormezdi, cunku golu onlememis olurdu. Olay ondan ibaret.

Ozan Ersoy