Cengiz Akgun wrote:Bu Ermeni olayi 1970'lerde ortaya cikan bir olay degil. Senelerdir bunu ortaya getirmeye celi$tilar. Insanlar sag iken yapilmasi zordu yalani dolani hakikat diye yutturmak. Turkiye ASALA zamaninda bile birkac capulcu gozu ile bakti olaya. Kendileri hazir olmadigi icin senelerdir kitap yazip yalani yanli$a katanlar ati alip Uskudari gecmi$ti. Ingiltere'nin yaptigini kac Hintli kitap olarak yazdi. Kac Kenya'li Malezyali, Endonezyali Ingilternin soykirimini dile alan bilimsel anlamda yazi ve kitap basiyor. Boyle olunca Ingiltere'nin i$i kolay.
Kenya'linin Hint'linin Ingiltere aleyhine yazmasi mi daha etkili, bir Ingiliz'in Ingiltere aleyhinde yazmasi daha fazla ses getirir? Yani Kenya'li yazsa ne olur yazmasa ne olur? Kime bastirir kitabini, bastirsa kime satilir, satilsa kim okur?
Yukarda astigim yazidan gene...
"...In his book Late Victorian Holocausts, published in 2001, Mike Davis tells the story of famines that killed between 12 and 29 million Indians."
"Three recent books - Britain's Gulag by Caroline Elkins, Histories of the Hanged by David Anderson, and Web of Deceit by Mark Curtis - show how white settlers and British troops suppressed the Mau Mau revolt in Kenya in the 1950s"
Hepsi Ingiliz.. Kitaplarin isimleri bile dehset verici.
Ama tehdit edilen yazar yok, yargilanan yazar yok, kitaplari yakilan yazar yok. Adamlarin bu tip durumlarla politik sekilde ugrasma taktikleri var. Herkesin bir fiyati var. Gidiyor kitabi basan basimevine "nedir senin fiyatin?" OK al sana 10 milyon pound, butun kitaplari ben aliyorum, devlete ait bu kitaplar, bir daha da basmayacaksin" ok mi? Tamam diyor adam iki ayda kitap mitap kalmiyor. Basimdan kalkiyor. Media'yi kontrol ediyorlar. Dergiler, gazeteler her gun falanca Ingiltere'ye zarar verecek durumun borazanciligini yaparlarsa, onlara politik ekonomik baski uyguluyorlar. Hukumetten hic kimse bu yazari elestirmiyor, konusmuyor. Bu yazarlar satilmis kalemlerse, satilmis elestirmenleri satin aliyorlar, onlar da 5 uzerinden bir bucuk yildiz verip, kritik ko$elerinde "ne kadar yalan, boktan kitap " oldugunu yaziyorlar, bitiyor gidiyor is.
Bizde tamamen tersi yapiliyor. Yine mucadele ediliyor ama herkesin onunde, meydan kavgasiyla, sopayla, tufekle bilmem ne. Sormak lazim bunca seneden sonra, Olum fetvasi verilen Salman Rushdie olayi Islamiyet dinine yaramis midir, yaramamamis midir? Ne farki var nitelik olarak?
Ama cevabinin su kismina gonulden katiliyorum Cengiz abi.
"INGILIZ kolayca konu$ur bizim yaptigimizi yapin diye. Ondan sonra got yalama icin bizi $uraya alin $unu verin diye yalvarinca alinacak cevap ortadadir. "
Cunku biz izin veriyoruz, biz iyi yonetilmiyoruz derken yukarda sadece Pamuk davasindan bahsetmiyordum. Bu isin iki yonu var. Kendini bu kadar Avrupa'ya endekslersen, onlardan bu kadar cok medet umarsan, elbet adam sana "hic bir sey bedava degil, odersen dudugu calarsin belki" der. Bedeli de boyle agir tabii. Ilk once biraz egil bakayim sen derler adama.
Bundan sonra hala Avrupa Toplulugu diye kicini yirtan hukumetin suratina tukureyim ben. Bakalim ne zaman uyanilacak?
Ozan Ersoy