Page 3 of 7

Re: TSL 8. Hafta: Ankaragucu-GS 4-Ekim-Pazar TSI 16:00

Posted: Sun Oct 04, 2009 5:58 pm
by Murat Fahrioglu
Ikinci golde de Topalin hatasi var, sonra da santrayla birlikte 3 oldu.

Zaten Aydin sakatlanip mecburi Topal girip Ayhan o bolgeden kaydirilinca mac corap sokugu gibi gitti. Topal o bolgeyi cokertti. Defans zaten bugun cok zayifti.

Ilk yarida Ugur Aydin verkacinda Ugurun direkten donen topu var. Ikinci yarida Baros bos kale atamadi, Nonda atamadi, bariz penalti gitti. Sonra da kredimiz burda bitti.

Elano takima monte edilmeye calisildigindan beri butun duzen bozuldu. Elano yedek kalsin veya kanatta oynasin. Takimin butun ritmini bozdu, devamli armut gibi uzun top deniyor. Kisa pas trafigini bozuyor, Arda da o var diye daha az insiyatif aliyor. Yarar yapacagina zarar verdi. Oynayarak alisir diyorlar ama daha ne kadar zarar verecek. Graz macini tribunden izledim tamamen siritti, takim da onu benimseyemedi daha, o baska sayfada takim baska sayfada.

Isin en kotusu simdi 2 hafta bu kazikla dolasacagiz. Milli mac iskencesi yetmezmis gibi simdi 2 hafta Trabzon macini bekle.

Federasyon sevgili Fenerli oyunculari yollasin milli takimda oynasinlar tabii Turk oyuncu bulurlarsa. Gencler macinda da kiyak bekliyorum, her hafta alttan alttan kuyu kazimi devam. Bu kadari da ayiptir artik. Rijkaard bile biriki kez hakeme bagirdi artik siz dusunun.

Re: TSL 8. Hafta: Ankaragucu-GS 4-Ekim-Pazar TSI 16:00

Posted: Sun Oct 04, 2009 6:06 pm
by Kenan Atak
Hakem hakikaten bariz penaltiyi vermedi. Daha penalti nasil olur bilemiyorum. Bunun disinda takimda belirli form dususu var. Frank Barca'da iken de iyi baslayip sonra tokezlediler bir sure sonra ama gene toparladilar. GS iyi degil belki ama FB gibi gercekten dandik ve Ingiliz 3. ligine koysan orta siralara oynayacak kazulet bir takimin puan farki acacak olmasi koyuyor. Demek ki ligin seviyesi bu ve seyretmege degmez. Hakem hatasi hakem kiyagi falan derken boyle fark aciliyor. Ufak anlardaki hatalar kucuk detaylar cok seyi etkiliyor. Neyse bu gece caddede amanini yandan yandan diyerek GB galibiyetini davul zurna ve 40 pare top atisi esliginde kutlarlar. Dedigim gibi bariz form dusuklugu var su an icin. Bu Tobias'i da gondersinler artik. Yeter be ne zaman oynayacak bu herif!

Re: TSL 8. Hafta: Ankaragucu-GS 4-Ekim-Pazar TSI 16:00

Posted: Sun Oct 04, 2009 6:17 pm
by Hasan Tezcan
Futbol tek tabanca oyunu degil, futbolda mucadele vermeyerek mac alinmiyor. Rakipler seni bir bakima cözmusler, basiyorlar, sende oyna kardesim.

Kewell yedek oturuyor diye hic kizmasin, macin bandina baksin.

Aydin sen adam olmayacaksin galiba. Forvetlere sözum yok, cunku Arda'dan onlara sira kalmiyor. Cocuk sadece kaptan degil, kendine kurtarici rolu yakistirmis. Mehmet Topal bu mac daha da kötu oynadi, sahada ki "feminin" tarzi ikili mucadelelere girisinden hoslanmadigimi belirtmeliyim...sözun ona gene sakatlanacaksin.

Ayhan'i size birakiyorum, alternatifsiz oyuncu bir macin icine ancak bu sekilde eder. Affiniza siginarak söyledim, cunku cok sinirliyim. Arda ile birlikte maci cikmaza soktular. Futbol takim oyunu bunu kafasina soksunlar, ve cabuk oynanan bir oyun.

Defansimiz görevini fazlasi ile yapti, basta ugur olmak uzere hepsini kutluyorum. Baros iyiydi.

Cekirge lafi vardir, ama 1, 2, 3 olmadi...takim son haftalar hep böyle, basan takimlara karsi sudan cikmis kedi gibi. Nedeni buna karsilik verememelerinden, primadonna olduklarindan.

Re: TSL 8. Hafta: Ankaragucu-GS 4-Ekim-Pazar TSI 16:00

Posted: Sun Oct 04, 2009 6:35 pm
by Baris Tokat
Eve yeni geldim. Nasil yani, 3-0 kaybettik mi??? Inanmak zor geldi bir an. Ama livescore.com'da da aynisi yaziyor. :roll:

Re: TSL 8. Hafta: Ankaragucu-GS 4-Ekim-Pazar TSI 16:00

Posted: Sun Oct 04, 2009 6:45 pm
by Burak Ayyildiz
Elano: En büyük yilin bombasi adayi. Cok gücsüz, mücadeli etmiyor, gücsüz olunca topla az bulusuyor, kaybolup gidiyor.
Kewell: Bitik! Ayni seyler onun icin de gecerli.
Arda: Kendini süper kahraman zannedip, pelerinle balkondan atlayan cocuklara benziyor. Hasan Sas bile bu kadar top ezmezdi. Hem gücünü heba ediyor, hem rakiplerine zaman kazandiriyor. Kendine hic bakmadigi besbelli. Bu cocuga yazik olacak. Oyle koluna bandi takip salmakla olmaz; tez zamanda bu cocukla ilgili aksiyon alinmali.
Aydin: Banko oynamali! Kuvvetli, mücadeleci, yetenekli, dikine oynamayi seviyor. Oynadikca kendini bulacak. Idman ve mac eksigi var.
Ayhan: Cok pas hatasi yapti, burada cok elestiri aldi ama isin fundamentalini dogru yapiyor. Cok kosuyor, savasiyor, her topla bulusmak istiyor, ileri cikip top aliyor. Onun da idman ve mac eksigi var.
Rijkaard: Kan kokusu almis medyaya kulaklarini tikayip asla cift forvet fantazisine kapilmamali. Cift forvet zaten yumusak olan ileri hatti daha da zayiflatir. Gardimiz daha da düser. Sorun orda degil!

Re: TSL 8. Hafta: Ankaragucu-GS 4-Ekim-Pazar TSI 16:00

Posted: Sun Oct 04, 2009 6:48 pm
by Kemal Bakircioglu
Mac 80.dakikadan sonra koptu. Galatasaray oyunu kolaylastirdigi maclarda ilk golu ilk yarida atiyor, olay ikinci yarinin son ceyregine girince tamamen sansa kaliyor. Lakin mac yine bizim olabilirdi. Servet'in ileriye bu kadar cikmasini anlamadim. Sabri ve Keita'nin onemini bu macta gorduk. Elano bekleneni veremiyor veya oynadigi yer yanlis. Boyle giderse milli takimdan sutlanicak. Arda ile iyi bir ikili olusturamadilar.

Ugur iyi bir yedek olur, direk oynamamasi gerek, defansta oynayan birisi icin cok yumusak girisleri var. Caner'i daha cozemedim, ileri cikmayi seviyor, katkisida oluyordur ama guven vermiyor.

Ayhan forumda cok tartisiliyor ( ucuncu golde yaptigi buyuk ayipti ) top kayiplari icin ama orta sahada topu dikene tasiyacak oyuncu gerek, bunu Mustafa Sarp veya Mehmet Topal beceremiyor.Iki mactir Mustafa Sarp cok etkisiz oynuyor.

Hakemlerden son iki uc mactir sansimiz iyi gitmiyor, ama Galatasaray bunlar tartisilmadan rakipleri supurmesi gerek .....

Re: TSL 8. Hafta: Ankaragucu-GS 4-Ekim-Pazar TSI 16:00

Posted: Sun Oct 04, 2009 7:17 pm
by Salih Bora
Yolum Ankara'ya düşünce, bari Galatasaray'ı seyredeyim dedim... Demez olaydım.
Kale arkasında Galatasaray seyircisine ayrılan bölümün biletleri bitmiş. Birkaç tane karaborsacı dümbük fırsatçılık ederek ellerindeki biletleri 50 liraya kazıklamaya kalkıyor. Onlara bu parayı vereceğime Ankaragücü tribününde seyrederim dedim, kale arkası bilete 20 TL verip içeri girdim.
Ama 50. dakikada.
Yanlış okumadınız.
Ankaragücü Yönetimi'nin hayvanca yöneticilik pratiği sayesinde ben ve benim gibi binden fazla kişi bütün bir ilk yarıyı 13 ve 14 no'lu kapıların açılması için ayakta beklediler.
Neyse, açıldı ve girdik.
Benim bulunduğum kale arkası tribününde seyir zevki pek yoktu. Saha'yı arkadan takip etmeye gözüm alışmamış... Zaten Maraton tükendiği için Kale Arkası'na meyletmiştim. Kale arkasından maç seyretmek tam bir eziyet.
Galatasaray'ın ne futbol oynadığını pek anlayamadım ben.
Arda Şaş topu ayağına yapıştırıp heba ediyordu, kendini sol çizgide unutturan Kewell ise ne zaman topu ayağına alsa doğru düzgün top çıkarmıyordu.
Bu arada Ankaragücü'nün kontraları neticesinde bir topları direkten döndü.
Maçın son 10 dakikasına girilmişti ki, Ankaragücü'nün golü geldi.
Gol gelmedi, bizim savunma "Al bu golü at" dedi. Onlar da ikramı geri çevirmedi.
Birinci gol ikram da, ikinci ve üçüncü gol ikram değil mi? Hem de ballı kaymaklı ikram...

Ve deniz bitti.
Haftalardan beri Galatasaray'ı dışarıdan takip edenler iki gruba bölünmüştü: İyimserler ve gerçekçiler...
İyimserler, ilk haftaların parlak skorlarının etkisiyle sahadaki olumsuzlukları gözardı ediyor ve takım'ın gümbür gümbür oynadığını söylüyorlardı.
Gerçekçiler ise, takım savunmasının içler acısı durumda olduğunu, hücumda ise yeteri derecede verimlilik gösterilemediğini ifade ediyorlardı. Üstelik, sanıldığının aksine takımın fizik kondisyonu 90 dakika'lık kapasitede değildi.
Ben kendimi yarı-gerçekçi pozisyonunda görüyorum.
Arabanın duvara toslayacağını daha önceden işaret etmiştim fakat bunun her zamanki gibi Kadıköy'deki maça denk geleceğini düşünüyordum.
Gerçekçiliğimden puan kırmam ise şundan geliyor... Adnan Polat'ın transfer politikasındaki yanlışlıkları görmezden gelip, alkış üstüne alkış çekmiştim.
Bugün anlıyoruz ki (ve bana dank etti ki) Elano transferine takımın hiç ihtiyacı yokmuş.
Fakat yine de stopere Meira benzeri geriden oyun kurmasını bilen birisini, bir de sağ bek almak gerektiğini söylüyordum.
Ben kendi adıma özür diliyorum herkesten.
Ama Galatasaray'ın yönetici pozisyonunda olanlar özür dilemeyi becerebilecekler mi sezon sonunda?

Re: TSL 8. Hafta: Ankaragucu-GS 4-Ekim-Pazar TSI 16:00

Posted: Sun Oct 04, 2009 7:29 pm
by Ismail Gezer
Öndekilerin gabızlığı ve arkadakilerin beceriksizliği sayesinde akşam puan farkı 5 olacak!

Devre arasında bir türlü iyileşmek bilmeyenlerin şutlanması ve yerlerine adam gibi oyuncular alınması lazım, bu yönetimin işi! Keşke Zan yerine doğru düzgün ve sağlam bir defans oyuncusu alsaydılar!

Mümkünse bir tanede önlibero! Top atmayı becerebilen cinsinden...

Lincoln'ü arayacakmıyız yoksa bu gidişle :D

Ha bide, fener bize 5 atar, hatta belki 7 ama 6 atmaz :D

Muhtemelen trabzonu yenip umutlanacağız ama kadıköyde yenileceğimiz kesin, kaç gol yiyeceğimiz tartışmalı. GS-BJK maçı için iddia oranı 1-4 çeklindeydi. Kadıköydeki maç için 12-1 falan olur :D

Re: TSL 8. Hafta: Ankaragucu-GS 4-Ekim-Pazar TSI 16:00

Posted: Sun Oct 04, 2009 8:22 pm
by Kaan Önem
Kerem Tezic wrote: Demek ki ligin seviyesi bu ve seyretmege degmez.
Aynen öyle. Kısa ve net. Hiç fark etmiyor rakip falan. Galatasaray da berbat. Ancak Avrupa maçlarında izlemeye değer bir futbol ortaya çıkıyor, hepsi o. Gerisi laf-u güzaf. Premier Lig'in özeti bile bunlardan zevkli.

Re: TSL 8. Hafta: Ankaragucu-GS 3-0

Posted: Sun Oct 04, 2009 9:13 pm
by Cengiz Akgun
Cengiz Akgun wrote:Bu pazar gunduz oynuyorlar. Insallah bu da bir mazaret olmaz.
Yine altlarina edip ustune oturmuslar. Takim oturuyor, kalkiyor, rotasyona giriyor biz aslinda boyle kotu gunleri cok onceden bekliyorduk diyenler icin balayi bitmis ve ayaklar yere basmis. Iyi guzelde bu skor tabelasina bu pisligi hem de 3-0 olarak yazmak icin niye beni beklediniz; Hasan ve Gorgen. Bilmem Murat da benim gibi pazar uykusunu bolmege degmez persembenin gelisi carsambadan belli olmustu dedi mi idi.

Kerem nasildi bakayim. Kalkedonya fatihi mi idi neydi? Neyse futbolcular sonunda hosgeldin Frank demisler.

Bu futbolcularimizi dovuyorlar olayi ile takim oturuyor filan diye tedirginliklerini boyle avutmakta bulanlarin hali bir fikrayi hatirlatti bana. Adamin biri sokaktaki hayat kadini ile anlasmis ama ben biraz sert sevismeyi severim demis o yuzden istediginin iki katini verecegim dediginde kadin nasil yani ne kadar sert deyince hem operim hemde hafiften doverim diye eklemis. Islerin kesat olmasi uzerine para da tatli gelince otele dogru yurumege baslamislar ama kadin tedirgin. Asansorde yine sormus nasil doversin diye adam da yok canim oyle dovme degil o hafiften bir iki saplak demis. Odaya girmisler kadin parayi cantasina yerlestirmis. Soyunurken yine tedirgin tam yataga girecekken yine sorunca adam cekip kolundan sokmus yataga "amma uzattin be verdigim parayi iade edene kadar dovecegim iste" demis. Bizi sahada dovuyorlar bu ne kadar surecek diye sizlananlara Ankaragucu cevabini vermis iste uc tane atip yeninceye kadar diyerek. Gecen hafta Eskisehir ve hatta Gencler iyi takimdir diyenler Ankaragucunu saymayi unuttulardi herhalde. Komedi simdi basliyor.

Re: TSL 8. Hafta: Ankaragucu-GS 3-0

Posted: Mon Oct 05, 2009 1:12 am
by Murat Gökcigdem
Yok Cengiz agabey, buyuk bir umitle ekranin karsisindaydim.

Ama baktim Baris bos kaleye atamiyor, Servet ilerde forvet kulvarlarinda top surmeye calisip gol atmaya baslayinca televizyonu kapattim.

Sonra dayanamadim tekrar actim 0-0 iken Aydin'i ogle bir bictiler ki hakem nasil goremedi gozlerime inanamadim. Galatasaray bir yerlerine batiyor bu adamlarin.....

Aydin'a yapilan hareketten sonra televizyonla birlikte DFH'i kapattim :evil:

Bugun Washington, DC'de Turk festivali var hanim haydi oraya gidelim acilirsin dedi. Gittik oradaki gozlemleri sevgili Kerem daha fazla kizmasin diye daha sonra Kultur! Sanat bolumune gecerim :|

Insallah bir an once toparlaniriz. Yinede bu maci o Baros'un pozisyonu ile one gecseydik puanla donerdik dye dusunuyorum.

Bence Rijkaard takimi nasil olsa gol yiyecegiz onun icin iki mislini atmamiz lazim prensibi uzerinde oynatiyor. kendisinde bir suc yok...Ayhan Baros Arda Nonda ve en basta Servet'in ofensdeki laubeligi yuzunden mac kaybedildi.

O ana kadar iyi oynayan Ugur nasil olurds iki kere ayak arasi calim yer?

UEFA macinda kacan goller gibi bu macda Ardanin yerinde paslari, Baros'un o musait pozisyonu gole donusturse, hatta Kewell'un Nonda'ya alda at pasi gol olsaydi baska bir senaryo olabilirdi.

Re: TSL 8. Hafta: Ankaragucu-GS 3-0

Posted: Mon Oct 05, 2009 3:00 am
by Selcuk Samli
Bu sezon Lig TV'ye abone olmadim,lig maclarini cogunlukla seyretmiyorum.Bugun macin saati uygun olunca,satin alip seyredeyim diye dusundum,sonra vazgectim,ikinci yariyi bir pub'da seyrettim.

Oyunumuzu hic begenmedim,ona ragmen yakaladigimiz pozisyonlari gole cevirsek bir ihtimal maci kazanabilirdik.Hakemler cok kotu mac yonetiyor:verilmeyen penaltilar,sahada dayak yiyen oyuncular...

Bir de bu telas nedir yahu?Beyler siz GS'in futbolcularisiniz.Kaliteli oyuncularsiniz,futbol oynayin,ayaginiza gelen topa dan dun vurmayin,pas yapin,futbol oynayin.Biz GS'iz birakin rakip takimlar telaslansin.

Re: TSL 8. Hafta: Ankaragucu-GS 3-0

Posted: Mon Oct 05, 2009 7:12 am
by Cengiz Akgun
Selçuk Samli wrote: ..
Oyunumuzu hic begenmedim,ona ragmen yakaladigimiz pozisyonlari gole cevirsek bir ihtimal maci kazanabilirdik.Hakemler cok kotu mac yonetiyor:verilmeyen penaltilar,sahada dayak yiyen oyuncular...
....
Tamam da Selcuk Persembe gunku Hollandaliyi da gorduk. Bu adamda mi GS dusmani idi? Ben maci eyretmedim ozetlere baktim. Persembe gunu bana buz gibi gol gorunen Arda'nin kafa golunu 4 degil 6 hakem de vermedi. Sonra Arda'ya sordular "hakemin takdiridir belki biraz yuklendim" diye de itiraf etti. TV'den goruldugu gibi olmuyor dememk ki. Yine ayni sekilde Arda bana penalti yaptilar ama vermedi dedigi pozisyonda olayi hem orta hakem hem de aut cizgisindeki yeni uygulamali hakem vermedi. Evet adam beline sarilir gibi oldu ama Arda da kendini bok cuvali gibi atinca vermedi. Halbuki yere inme yerine devam etse belki de prnaltiya luzum kalmayacakti. Ama edemezdi cunku pili bitmisti.

Arda da yabacisini da iste gorduk demek ki hakemler hata yapiyorlar yapacaklar dedigine gore buunu boyle kabul edecegiz. Her takim tutana olay sadece kendi takimina karsi oluyor gibi gozukuyor malasef. Daha kritik bir gozle bakiliyor kendine olanlar.

GS artik yesekde bir sey olmaz bir yeriz iki atariz sacmaligindan vaz gececek. CUnku bu her zaman olacak is degil. Yahu Graz macinda da 10 kisi 45+1 de karsi kale onune gidersen kotradan yersin. Bugun de ucuncu golun rezilligi ortada. Santra yapiliyor ileri cikacagiz derken bir tane daha yiyorsun. Gerci artik o saatte doktor ne yerse yesin demis bile ama olsaun yahu bu kadar lagarlik olmamali.

GS Barcelona degil. Frank iyi guzel de Barcelonadaki zenginlikle istedigini alabilme luksu yok burada. Adam gelir gelmez Ronaldinho'yu almislar. Bizimkiler ise eline kici kirik Elano'yu verdiler. Ben kendisini genc saniyordum ama 50'sine merdiven dayamis bir futbol adami. Aklini onune alip bu adamlari adam etmege baksin. Degilse tarih tekerrure basladi. Gecen sene de Eskisehir macina kadar gayet guzel lider bir sekilde giderken hersey tepe taklak oluverdi. Bu gidiste hayra alemet degil. Gecen hafta kendi sahanda puan ver bu haftada daha gecen gun toplama olarak birlestirilmis bir Ankaragucune yenil.

Iste Frank'in Hollanda ikinci ligde filan dolanirken birden bire basina gecerek 5 sene icinde Barcelona'daki kariyeri:
Barcelona (2003–2008)
Rijkaard was not out of a coaching role for long, and less than a year after leaving Sparta Rotterdam, he was appointed manager of Barcelona for the 2003–04 season. The season would prove to be a watershed for the club, but not without initial instability. Rijkaard arrived at the club as it entered a new phase, having elected a new President in Joan Laporta and a new managerial board, but with fans unhappy that Laporta had let English midfielder David Beckham snub the chance to join the club. For Rijkaard, the team he inherited, with the exception of new superstar signing Ronaldinho (who was the club's second choice after Beckham), also consisted of many underachieving players from the old guard and era that failed to meet the club and its fans' demands to match arch rival Real Madrid's success in the early 2000s, having not won a trophy since 1999.

Rijkaard had a disappointing start at Barcelona that saw some sections of the club's fans call for his resignation, and he drew flak from the media when the team lost to Real Madrid in December 2003.[5] Rijkaard's resilience won through and from 2004 onwards, he achieved a massive turnaround, as the team went from strength to strength. Barcelona finished runners-up in La Liga in 2003–04, having been close to the relegation zone at one point in the earlier stages of the season. Rijkaard then took Barcelona to the next level as he phased out the old guard and rebuilt a new-look side around Ronaldinho, with new players like Deco, Samuel Eto'o, Rafael Márquez and Ludovic Giuly, along with the latest promotion of some young players from the previous era trained in the club's youth teams (i.e. Víctor Valdés, Carles Puyol, Xavi and Andrés Iniesta). He eventually succeeded in turning around the fortunes of the club, with the strong support of Laporta, and within the next couple of years finally managed to win La Liga both in 2004–05 and in 2005–06.

He became the first Barcelona coach to have won twice at Real Madrid's stadium Santiago Bernabéu, an achievement which even successful managers like Johan Cruijff, Louis van Gaal and Luis Aragonés were unable to accomplish. His no nonsense policy on and off the field, and the sparkling football played by his team, won him many plaudits and Rijkaard was among the five nominated coaches for UEFA's Team of the Year 2005. On 8 March 2006 he was also honoured by UEFA for his contributions to the European Cup Competition throughout his career as player and manager.[6]


Rijkaard with Xavi, Ronaldinho, and Puyol.Rijkaard also achieved success on the European stage winning the 2005–06 Champions League with a 2–1 win against Arsenal in the final. Barcelona had been losing 1–0 for most of the match before his late tactical substitutions proved the decisive factor, as the introduction of Henrik Larsson and Juliano Belletti contributed directly to Barcelona's two goals. The win made him the only fifth individual to have won the European Cup both as a player and as a manager, alongside Miguel Muñoz, Giovanni Trapattoni, Johan Cruijff, and Carlo Ancelotti.

After losing to Manchester United in the semifinal of the 2007–08 UEFA Champions League, Rijkaard was asked whether he would quit at the end of the season seeing as though he had not won anything for two successive seasons. Rijkaard replied:

"I have no intention of leaving. It would be different if the players were saying it is time for me to go but that is not the case."

On 1 May 2008, it is reported that Frank Rijkaard allegedly confided to a colleague that he would be stepping down as Barcelona manager at the end of the season. But 24 hours later Rijkaard stated in a press conference that he has no intention of leaving Barcelona. [7]

On 8 May 2008, the day after Barcelona's dismal 4-1 defeat to arch rivals Real Madrid, Barcelona's president Joan Laporta announced that at the end of the 2007-2008 season, Frank Rijkaard will no longer be head coach of the first team. Laporta made the announcement after a board meeting; Rijkaard was succeeded by Josep Guardiola.[8] Joan Laporta made it clear that Frank Rijkaard's achievements "made history" and praised him for his time at the club.

Re: TSL 8. Hafta: Ankaragucu-GS 3-0

Posted: Mon Oct 05, 2009 8:59 am
by Mehmet Gurdal Cetin
Ooooo kariyerler tartisilmaya baslanmis :D

Galatasaray dun takim halinde rezil bir durumdaydi neticesinde bir takim olarak maglub oldu ve fark yedi.

Dun Frank'in Bahadir "The su katilmamis O.C" Havadir'in sorularina verdigi asagi yukari cevap ayniydi.

Baros'a kizmis besbelli, bir ara "if your centre forward does not score goals like that" felan gibi bir seyler soyledi sonra daha fazla calismak lazim vs vs ders cikaracak vs vs dedi ve konu nihayetlendi.

Berabere kaldigimiz iki mac ve dunku A.Gucu macinda daha birinci dakikadan macta yolunda gitmeyen bir seyler oldugunu anliyorsunuz. Daha ilk dakikadan bir SIKINTI bir buhran.

Dun herkes kotuydu. UGUR UCAR gunu kurtaran adam olacakti ama O'da son saniyeler de yedigi muthis calim ve hatali hamle ile golu seyredebildi. Tabiki suc onda degildi, Servet ve Balta konuyu izliyorlardi o an.

Simdi yol gosteren cok olur.
Gitsinler milli maclarina kafalarini biraz dagitsinlar bakalim.
Sonra gelip toplansinlar.

Gecen hafta yazmistim, bu iki beraberligin sonucunda durumu biraz toparlamak bir galibiyete bakardi. Moral motivasyon su an dibe yakin. Ama henuz dipte degil.


Devreyi 10-15 puan geride kapatabiliriz ama bu pek onemli degil tabi
Biz sistem degistiriyoruz :lol:


Frank 3 mac arka arkaya versin hangi ucaga binecegini sasirir
Burasi Turkiye

Galatasaray Turkiyedir :P

We believe in Rijkard and his team

Posted: Mon Oct 05, 2009 11:31 am
by Alpay Dedeoglu
Maci seyredemedim, radyoda 2-0da biraktim, ozetleri seyrettim,
biraz yorum okudum.
*Rakip takimin hocasi Hikmet Karamani kutlamak lazim.
2 haftadir cikista olup ivme kazanan takimi ilk 3 puani aldi.
Klubunun bu calkantili doneminde , GS'nin Graz ve Eskisehir maclarini
iyi incelemis, iyi degisiklikler yapip maci kopardi ve mac sonunda terbiyesizlik
etmeden alcakgonullu yorum yapti, meslekdasina saygi gosterdi.
GS deyardimci antrenorluk yapmis, gecen yil Bulenti yerine dusunulurken direkten donmus,
ve gonlu GSde olan bir antrenor. Birazda gecen yilin acisiyla, daha iyi hazirlamis takimini.
Sezarin hakki Sezara.

*GSnin sag tandem sorunu devam ediyor ve benim tavsiye ettigim fakat yanildigim Topal buraninda simdilik adami olmadigini son 2 golle gosterdi. Demekki Rijkardin bir bildigi varmis.

*Ugur git gel yorgunluktan yedirdigi ilk gol olmasa GSnin en iyi oyuncularindan biri olarak gosteriliyor. Bir topu direkten donmus, bu cocuk hakikaten sanssiz. Ama direnmek lazim.
Kendi cocuklarimiza ve genclerimize biraz daha onem vermemiz gerekiyor cunku
mac kotu gittiginde lejyonerler duruyor ama onlar cirpiniyor. Yani Elano ile Kewell oynarmi, Baros ile Nonda olurmu, Elano ile Keita olurmu yerine,
Artik Ugur ile Sabri (Sabrinin hala sok tedavi amacli 2-3 macta bir dinlendirilmesinin onada , takimada yararli oldugunu savunuyorum, ) beraber oynarmi, Serdarla Aydin olurmu,
Barisla Serkan olurmu vs... falan uzerine yogunlasmak gerekli. Fbyi bu yil oyle yada boyle sampiyon yapacaklar. Bu yil onumuzdeki yil icin bazi seyleri dogru yapip sistem iyi oturtulmali, Avrupada gidebildigimiz kadar gitmeliyiz.

*Devrede Elanoyu yollayip en az 1 tane , tercihen 2 tane sag tandem ve 1 sag onlibero alinmali. 10numara veya acik Brezilyali/Arjantinli hastaligida artik tarihe karismali.. Pinto, Felipe,Carusca, Lincoln simdide Elano yetmedi galiba. Bir hata 5. defa yapilirsa aptalliktir artik. Hele Elano ile pismis asa su katildi. Rijkardin eline tam takimi hazirlamisken bomba birakildi.

*Rijkarda ve ekibine destek. FTye bile sabir gosterdik, basta bu adam fazlasiyla hakediyor.Unutmayin bu adam doneminin en iyi ve en basarili futbolunu oynayan Milanin orta sahasinin temel tasi, dunyadadada son zamanlarda en iyi takim olan Barcelona'nin yaraticisidir. .Elestiren, hele genel ifadelerle,kahve agziyla,klavye delikanliligi ile klise laflarla elestirenlere hadi len oradan diyorum. Sen birak futbolda ,herhangi bir alanda Rijkardin onda biri kadar uluslarasi basariya sahip ol oyle konus. Enseyi karartmayin.

WE BELIEVE IN RIJKARD AND HIS TEAM NOMATTER THE DAILY SCORE IS.