Page 4 of 10

Posted: Sun Aug 26, 2007 5:14 pm
by Murat Gökcigdem
Bu Ankaragucu maci bizim icin cok onemli..heyecan basti...insallah 3 puan ile sahadan ayriliriz

Posted: Sun Aug 26, 2007 5:23 pm
by Ozan Ersoy
Mert Tokman wrote:http://www.sabah.com.tr/haber,34111511A ... CEA35.html

Sabah Linderoth'un kesin oynamayacagini ve bununla birlikte Mehmet Topal ve Guven'in de mac kadrosuna dahil edilmedigini yazmis... ilginc :?

Herhalde Baris oynayacak on-libero da... Ugur'da hafif sakat galiba... bu durumda muhtemel kadro:

Aykut (Orkun)
Sabri-Song-Servet-Volkan
Hasan-Baris-Ayhan
Lincoln (Arda)
Umit-Hakan
Evet ikisinin de kadroya alinmamasi ilginc. Topal'in yer alacagini dusunuyordum ben.

Benim tahminim...


-------------- Orkun --------------

Sabri -- Song -- Servet -- Volkan

Baris -- Lincoln -- Ayhan -- Arda

--------- Umit --- Hakan ----------


Kalli sag bek sorularina "Sabri - Ugur - Baris uyumlu oynamaya basladikca buradaki sorunlarimiz azalacak" diye cevap vermisti. Ayni seyi Song-Servet icin de dusunuyor. Uyumlu tandem yaratmaya calisiyor. Bu da ancak zamanla olur.

Defansimiz bugun epey zorlanacak. Ozellikle sol aciklari Murat Duruer 70 kusur genc milli olmus 88 dogumlu alt yapidan gelmis cok iyi bir topcu, cok sey bekliyorlar kendisinden. Abdullah Avci'nin Avrupa Sampiyonu ve Peru'da dunya 4.su olan, Nuri Sahin'li, Caner'li kadrosunda yer aliyordu. Kendi yas grubundan PAF takimlarda defalarca karsilastigi Ugur oynasa iyi olur(du). Ama sanirim sakatligi var bu hafta cogunluk kosu yaparak idare etti.

Ilerde Augustin - Bebbe veya Ahmet Dursun - Bebbe oynayacaktir Briegel. Bebbe'nin 2 macta uc asist bir golu var. Hepsi hareketli oyuncular, topu yere indirdiklerinde Servet'i salaga cevirme sansi cok olacaktir.

Ortada Antep'den tanidigimiz bir Kirita kasabi var. Ilk isi macin ilk 10 dakikasinda Lincoln'e cift dalip onu elimine etmek olacak. Turkiye'deki hakemler salak ve basiretsiz oldugu icin faul verip gecerler. Benim ilk mac gozlemim Lincoln'un defansif yonunun epey iyi oldugu. Oynadigi sure icinde cok kostu, golge savunmasi yapmadi. Herkes ofansif yonune odaklandigi icin bu tarafini kacirdi. Cok adam kovaladi, cok kez ataga cikanin yonunu degistirdi. Bu yuzden defansif yonden Lincoln'le kurulan tek on libero orta saha tandeminin, Arda'yla kurulan tandemden cok farkli olacagini dusunuyorum. Bugun dikkatle izleyin.

Uzun sozun kisasi acik, cok pozisyonlu, kalecilere ve savunmalara cok is dusecek, mukemmel bir zeminde tempolu bir mac izleyecegiz. GS ilk golunu yer bugun. Ankaragucu defansi da cok acik veriyor. Is Umit ve Hakan'da bitiyor. Attilar mi, 3-2, 4-2 kazaniriz. Yok her zamanki gibi 10 pozisyona girip 1 gol atarlarsa, isimiz Allah'a ve Lincoln'e kalir.

Ozan Ersoy

Posted: Sun Aug 26, 2007 5:58 pm
by Ali Gursel
Ozan Ersoy wrote:dakikasinda Lincoln'e cift dalip onu elimine etmek olacak. Turkiye'deki hakemler salak ve basiretsiz oldugu icin faul verip gecerler.

.....isimiz Allah'a ve Lincoln'e kalir.
Su asagğıdan başlayayım, ilahi yardımlar bu sene Beşiktaş'a ayrılmış gibi duruyor şimdilik.

Lincoln'e çift dalma konusunda hakemler basiretsizliğe devam ederse GS bu problemi kendi halletmeli. Bunun en kolay yolu bence rakip hoca ve oyunculara maç başlamadan lisanı münasiple eğer hareketleri futbol dışı ve Lincoln'ü kasten sakatlamaya yönelik olursa derhal sahaya iki genç sokup en iyi iki adamınızın ayağını kırar, gerekirse kırmızıları görür bir ay Lincolnsüz kalırız ama siz küme düşersiniz adamlarınızı bir sezon kaybedip demek lazım.

En fazla bir takım dener ondan sonra kimse Lincoln'e futbol dışı bir şey yapmaz. Lincoln bize ne kadar kıymetliyse bu Bebbe ve Murat da onlara o kadar kıymetlidir. Hakemlerin işini yapmadığı yerde GS'ın bu mesajı verip sonra da uygulaması lazım ve cidden mümkünse ayak/bacak kırarak. Tabii bu sözlerim sadece ve sadece futbol dışı ve de adam sakatlamaya yönelik hareketlere. Yoksa Lincoln de herkes gibi normal faullere katlanmak zorunda.

Bu söylediğim eşi örneği olmayan bir şey de değil. Amerika'da baseball takip eden herkes bilir, bir takımın atıcısı (pitcher) rakibin as oyuncusunu şişlerse (baseball topu son derece sertttir ve fastball atıslarda 150-160 km hızla gider, şişlenince eğer korunmalı bir yerinize gelmemişse en haffifi morarırsınız, kemik kırılmaları, sakatlanma, görüş kaybetme (Kirby Puckett böyle bir gözünü kaybetmişti) hatta çok nadir de olsa ölüm dahi mümkündür. Yani baseball ile adam şişlemek ciddi iştir.

Şimdi bir pitcher rakipten oyuncu şişler ise baseballda yazılı olmayan kural oyuncusu şişlenen takım atışa geçtiğinde onun pitcherının da rakibin aslarından birini şişlemesidir. Yani sen benim adamımı şişlersen ben de seninkini şişlerim.

Bu yüzden şişleme eğilimi yüksek bazı pitcherları kendi takım arkadaşları frenleyip kontrol etmeye çalışır, yani şu b.ku yeme yoksa benim kafamı kıracaklar diye. Ve baseballun içindeki hemen herkes bu mekanizma olmasa şişlemelerin çok daha fazla olacağı fikrindedir.

Bu futbola da uygulanmalı. Lincoln'e sakatlama amaçlı girişen bir oyuncu kendi takımının yıldızlarından birini 10 dakika sonra sedye ile sahayı terkederken görüp bu adam 6 ay sahalardan uzak kalırsa herkes mesajı anlar (ama bunu rakibe maç başında kibarca söylemek de şart). Herkesin bir Lincoln'ü var, sen bizimkini sakatlarsan biz senin iki yıldızına altı ay bilet keseriz hoş olmayan ama hakemlerin işini yapmadığı yerde mecburi bir mesaj bence.

Ben ayrıca her takım bunu yıldız oyuncuları için (FB mesela Alex ve Kezman için, BJK mesela Rico ve Delgado için) uygularsa da hiç eleştirmem. Herhangi bir takım ligde kıçı kırık bir puan alacağım diye benim UEFA, CL gelirlerimi puanlarımı tehlikeye atamaz. Ha, atarsa da iki oyuncusunun ayağını veririm eline, fiyatını misliyle öder. Zaten üç tane böyle olay oldu mu da hakemlere işinizi yapın mesajı gelir gerekli yerlerden.

Mesela ben hala Ali Tandoğan'ın Türkiye'de futbol oynayabilmesini futbol ayıbı olarak görürüm. GS'ın da ayıbıdır, Frank de Boer'e yaptığından sonra maçın kalan kısmında bir GSlı Allah yarattı demeyip sakatlamak için vurmalıydı, uzun yıllar herkese ders olurdu.


Ali

Posted: Sun Aug 26, 2007 6:35 pm
by Mert Tokman
Ali Gursel wrote:Bu söylediğim eşi örneği olmayan bir şey de değil. Amerika'da baseball takip eden herkes bilir, bir takımın atıcısı (pitcher) rakibin as oyuncusunu şişlerse (baseball topu son derece sertttir ve fastball atıslarda 150-160 km hızla gider, şişlenince eğer korunmalı bir yerinize gelmemişse en haffifi morarırsınız, kemik kırılmaları, sakatlanma, görüş kaybetme (Kirby Puckett böyle bir gözünü kaybetmişti) hatta çok nadir de olsa ölüm dahi mümkündür. Yani baseball ile adam şişlemek ciddi iştir.

Şimdi bir pitcher rakipten oyuncu şişler ise baseballda yazılı olmayan kural oyuncusu şişlenen takım atışa geçtiğinde onun pitcherının da rakibin aslarından birini şişlemesidir. Yani sen benim adamımı şişlersen ben de seninkini şişlerim.

Bu yüzden şişleme eğilimi yüksek bazı pitcherları kendi takım arkadaşları frenleyip kontrol etmeye çalışır, yani şu b.ku yeme yoksa benim kafamı kıracaklar diye. Ve baseballun içindeki hemen herkes bu mekanizma olmasa şişlemelerin çok daha fazla olacağı fikrindedir.
Sevgili Ali -

Bunun daha guzel ornegi buz hokeyin de yasaniyor. Pittsburgh'un genc oyuncusu Sidney Crosby son iki sene de cok buyuk bir cikis yapti ve yaptigi cikisla Wayne Gretzky'nin veliahti ilan edildi - fakat unlendikce rakipler fena sekilde vurmaya basladilar cocuga. Bilmeyenler icin soyleyim - sopa ile vurmadikca Hokey de rakibe omuzla ve butun vucudunu kullanarak rakibe vurus ve cam duvarlara yapistirmak serbest. Neyse bu cocuga ikiser ikiser dalip cocugu oynatmamaya basladilar. Bunun uzerine Pittsburgh Phoneix'den Georges Laraque adinda bir izbandut transfer etti - sirf Crosby'e bodyguardlik etsin diye --- Crosby buz ustunde kaldigi surece Laraque'da yaninda oynuyor ve Crosby'e vurmaya kalkanlara mesaj yolluyor.

Uzun sozun kisasi - biz de Lincoln'e bir saha ici bodyguard'i kullanabiliriz... baktik Lincoln'e sert giriyorlar --- bir pozisyon da Servet Baris'la yer degistirir, Krita'yi hafif bir faulle yere indirir - bir daha Lincoln'e faul yaptiginda bacagini elinde bil der... is hallolur :wink:

Posted: Sun Aug 26, 2007 6:46 pm
by Ali Gursel
Mert Tokman wrote:
Ali Gursel wrote:Bu söylediğim eşi örneği olmayan bir şey de değil. Amerika'da baseball takip eden herkes bilir, bir takımın atıcısı (pitcher) rakibin as oyuncusunu şişlerse (baseball topu son derece sertttir ve fastball atıslarda 150-160 km hızla gider, şişlenince eğer korunmalı bir yerinize gelmemişse en haffifi morarırsınız, kemik kırılmaları, sakatlanma, görüş kaybetme (Kirby Puckett böyle bir gözünü kaybetmişti) hatta çok nadir de olsa ölüm dahi mümkündür. Yani baseball ile adam şişlemek ciddi iştir.

Şimdi bir pitcher rakipten oyuncu şişler ise baseballda yazılı olmayan kural oyuncusu şişlenen takım atışa geçtiğinde onun pitcherının da rakibin aslarından birini şişlemesidir. Yani sen benim adamımı şişlersen ben de seninkini şişlerim.

Bu yüzden şişleme eğilimi yüksek bazı pitcherları kendi takım arkadaşları frenleyip kontrol etmeye çalışır, yani şu b.ku yeme yoksa benim kafamı kıracaklar diye. Ve baseballun içindeki hemen herkes bu mekanizma olmasa şişlemelerin çok daha fazla olacağı fikrindedir.
Sevgili Ali -

Bunun daha guzel ornegi buz hokeyin de yasaniyor. Pittsburgh'un genc oyuncusu Sidney Crosby son iki sene de cok buyuk bir cikis yapti ve yaptigi cikisla Wayne Gretzky'nin veliahti ilan edildi - fakat unlendikce rakipler fena sekilde vurmaya basladilar cocuga. Bilmeyenler icin soyleyim - sopa ile vurmadikca Hokey de rakibe omuzla ve butun vucudunu kullanarak rakibe vurus ve cam duvarlara yapistirmak serbest. Neyse bu cocuga ikiser ikiser dalip cocugu oynatmamaya basladilar. Bunun uzerine Pittsburgh Phoneix'den Georges Laraque adinda bir izbandut transfer etti - sirf Crosby'e bodyguardlik etsin diye --- Crosby buz ustunde kaldigi surece Laraque'da yaninda oynuyor ve Crosby'e vurmaya kalkanlara mesaj yolluyor.

Uzun sozun kisasi - biz de Lincoln'e bir saha ici bodyguard'i kullanabiliriz... baktik Lincoln'e sert giriyorlar --- bir pozisyon da Servet Baris'la yer degistirir, Krita'yi hafif bir faulle yere indirir - bir daha Lincoln'e faul yaptiginda bacagini elinde bil der... is hallolur :wink:
Doğru, buz hokeyi de çok iyi bir örnek (bu arada buz hokeyi seviyorsan ve bir süredir izliyorsan bu body guardlık ya da enforcerlık konusunda Darius Casparitis'i hatırlatayım, tek işi buydu adamın ve de zevkle yapıyordu) ama ben Servet'i kullanmam, ne lüzum var, göstere göstere kenardan bu iş için ilk 11 falan olmayan bir "enforcer" sokarım, yani Servet'i de riske atmam, bacağını eline vereceğim adam da Krita olmaz, en kıymetli yabancıları en önemli gençleri olur, ha yapılan çok sertse ayrıca Kria'nın da bacağı düşünülür ama esas mesaj takımından bir-iki as alırım olmalı. Caydırıcılık karşındaki irrasyonel değilse mutlaka çalışır, karşıdaki zaten rasyonalitesini de kaybetmişse o zaman yapılabilecek bir şey yok demektir.

Ali

Posted: Sun Aug 26, 2007 7:47 pm
by Ozan Ersoy
Görkem KIRGIZ wrote:Caydırıcılık başka şey, ayak kırmak başka şey. Şiddete şiddet ile karşılık vermeyi bu kadar normal görebiliyorsunuz demek? İnanılır gibi değil.
Bence Aziz Yildirim gibi adam tutup otoparkta Kirita'yi dovdurup, sonra resmi sitede bizim bu adamla ilgimiz yoktur diye bildiri yapmak. Bakin ondan sonra Lincoln'e dokunan olur mu?

Bu tip taktikler sahada GS'in aleyhine patlar. Kirita'ya sari kart verir, sen gidip Servet'i Kirita'nin uzerine salarsan bu sefer hakem missileme olarak yorumlayip Servet'i atabilir.

Lincoln 3-4 mac sonra ogrenecektir, Turkiye'de nasil oynamasi gerektigini. Hagi de bu ortamlarda oynuyordu. Adam ciddi sakatlik yasamadan 5 sene oynayip emekli oldu gitti. GS yonetiminin ve hocalarinin yapmasi gereken, kamuoyu yaratmak. Bir sure sonra hakemler de Lincoln'u korumaya baslar.

Ozan Ersoy

Posted: Sun Aug 26, 2007 7:58 pm
by Murat Gökcigdem
Turkiyede saha icinde Trabzonlu Ayman gibi son derece kotu niyetli topcular cift dalip rakip oyunucunun ayagini kirmaya calistiklarinda yanlizca sari kart goruyorlar.

Ustune ahlaksiz Trabzon baskani utanmadan kalkip Trabzonspora komple koruyorlar diye otup o ama kadar son derece centilmence oynayan Sivaspsor'a laf atiyorlar.

Yok boyle bir futbol ortaminda sonn derece bilinciz hakemlerin ve kaliteleri dibe vurmus futbol kurallarindan anlamayan TFF'nin onunde bizim mutlaka saha icinde ve saha disinda bize yonelik spor disi sertligi hal etmemiz lazim

Posted: Sun Aug 26, 2007 8:19 pm
by Ali Gursel
Görkem KIRGIZ wrote:Caydırıcılık başka şey, ayak kırmak başka şey. Şiddete şiddet ile karşılık vermeyi bu kadar normal görebiliyorsunuz demek? İnanılır gibi değil.
Sevgili Görkem,

Bahsettiğin konu neredeyse üç bin yıldır tartışılıyor, hem de dünya tarihinin en öenmli filozoflarından bazıları da dahil olmak üzere. Ne benim tutumum yeni ne de seninki. Yani bu kadar inanılmaz bir şey yok benim pozisyonumda (dünyada 6 milyar Gandi yaşamıyor maalesef).

Basit bir örnek vereyim: bir parkta beş çocuk oynarken bir adam üzerlerine ateş açmak üzere tabancasını doğrultuyor. Senin elinde de bir silah var. Adama dur diyorsun, sana bakmadan birinci çocuğu vuruyor. İkinciye nişan alıyor.

Kaç çocuk ölsün beklersin silahını kullanmak için? Yoksa beşi de ölene kadar bekler, aferin bana, şiddete şiddet işle karşılık vermedim mi dersin?

Bu soruların kolay ve kesin cevapları yok ama benim hemen hemen emin olduğum bir şey var: biri elinde silahla evine dalsa ve aile üyelerine zarar verecek gibi durursa insanların büyük kısmı şiddetle karşılık verir. Gerisi benim gözümde detay, ayak kırmak caydırıcılığı sağlamak için gerekli olabilir aşağısı adamı kurtarmıyordur, hatta belki de toplamda uzun vadede en az şiddeti getiren tek yol olabilir.

Bir de ben çok özel durumlardan bahsediyorum, hakemlerin işini yapmayıp rakibinin de sakatlamak amacıyla faul yaptığı durumlar. Bence şiddetin yayılmasını önlemek için yapmak gereken bu tip tepkileri sadece ve sadece bu özel durumlarda kullanmak (yani adam yanlışlıkla faul yaparsa gidip kimsenin ayağını kırmamak). Burada not olarak ekleyeyim, kırk yaşındayım, hayatımda ne silahım oldu ne de birine el kaldırdım, onca sene maça falan gitmeme, bir sürü saçmalık görmeme rağmen.

Senin önerin ne olurdu şiddetle karşılık vermez isen?

Ayman örneği de çok güzel, işini yapıp kırmızı kartını çıkaramayan bir hakem bak nelere yol açtı.

Ali

Posted: Sun Aug 26, 2007 9:00 pm
by Sinan Edil
Bizim ilk hafta 4 gol atıp vay be süper takım olmuşuz dediğimiz Rize'ye Trabzonspor 5 tane gol attı seyircisiz maçta. Bu yıl Rize herhalde küme düşer bu şekilde giderlerse.

Sinan

Posted: Sun Aug 26, 2007 9:03 pm
by Ali Gursel
Görkem KIRGIZ wrote:Sevgili Ali Bey,

Bu tartışma her zaman vardı, bundan sonra da varolacak elbet. Ancak verdiğiniz örnek de çok uç bir örnek. Saha içinde top koştururken faule maruz kalmak nerede, evine silahlı adamın girip sana saldırması nerede. Ama ben genel olarak görüşümü belirteyim; Sebep ne olursa olsun öldürmeye ve şiddete inanmıyorum.

Lincoln konusuna gelince yapılacak belli; Ozan abi de çok güzel söylemiş, gündem yaratmak, yıldız futbolcunun korunması zorunluluğu gibi kuralları her yerde söylemek ve bunun uygulanması için baskı uygulamak. Hakemin kafasına silah dayayıp, "haydi bakalım çıkar şimdi kırmızı kartını" demekten sözetmiyorum elbet, ya da sahaya bir bodoz sürüp," bak oğlum kırmızılar senin adamın, onlardan birine vuran olursa git ağzını burnunu kır" demeye de karşıyım açıkçası.
Uç örneği maksatlı kullandım sevgili Görkem, tutumları karışıklık olmadan anlamak için.

Sen hiç bir zaman kimseyi öldürmezsin (ben de bunu kesinlikle eleştiremem) bir başkası örnekteki şahıs tek bir çocuğu vurmadan onu zımbalar ben onu da eleştiremem.

Bunların bazılarına cevap vermek zor ama ben muhtemelen aile üyelerimden birisine ciddi fiziksel zarar verilmesine izin vermem (yani ölüm riskiyle falan), tek yapabileceğim şey saldırganı öldürmekse de yaparım sanıyorum.

Prensipte anlaştıktan sonra uç örnekten diğerlerine geçmek kolay. Buradaki prensip benim açımdan doğru cevap olamyıp tercihler olduğu.

Ozan'ın önerisi sistemi işletmeye uğraşmak yönünde. Aklı başında pek çok insanın savunduğu bir tutum, ama her tutum gibi problşemleri var.

Geçenlerde bir arkadaş toplantısında konuşulup tartışıldı buraya da yazayım: İstanbul'un meşhur okullarından birinde bir müdür yardımcısı varmış, kız erkek dinlemeden bir sürü sebepten öğrencilere girişen (bunu bu okula giden çok insandan duydum, kız öğrenciler de dahil ağız burun kırar gibi girişiyor adam). Sanırım sırtını da sağlam yere dayadığından şikayetlere rağmen yerinden alınamıyormuş.

Ben eğer bu okulda olsam kendim dayak yemesem dahi elimden gelen tüm imkanları kullanır bu herifi bir okul çıkışı bir yerde bir kaç kemiği kırılarak dövdürürüm dedim. İki arkadaşım hayır, okuldan kaç, dayak yiyen arkadaşına yardım et, adamı mahkemeye ver, şikayet et, her şeyi yap ama adamı döverek şiddeti arttıramazsın dediler.

Aynı fikirde değilim. Çok pragmatik bir sebepten, teorik değil. Şiddet uygulandıkça yayılan bir şey. Sen sistemi işletmeye çalışırken zamanı donduramıyorsun, adam dövmeye devam ediyor, dayağı yiyen çocuklar da ileri de kendileri şiddete meyilli olacaklar. Paralellik şöyle: sen kamuoyu oluşturana kadar Lincoln sezon sonuna kadar sürecek bir sakatlık yaşarsa ne olacak?

Ben o adamı durdururum. Yapılabilecek tek şey olduğu için, yukarı yazdım, kendi kişisel meyilim şiddet olduğu için değil, ama masadaki arkadaşlarımın, senin ve Ozan'ın tutumunu da çok iyi anlıyorum.

Neyse, uzadı, ama son şöyle kapandı, zaten biri gitti adamı iyice dövdü bir gün dediler. Üzüldüm diyemiyorum.

Ali

Posted: Sun Aug 26, 2007 9:30 pm
by Mehmet Gorgen
Image

Posted: Sun Aug 26, 2007 9:43 pm
by Mert Tokman
-------------- Orkun --------------

Ugur -- Song -- Servet -- Volkan

Sabri -- Lincoln -- Ayhan -- Arda

--------- Umit --- Hakan ----------

Seklinde cikiyoruz... Ugur'un sakatligi cok ciddi degildi herhalde...

Posted: Sun Aug 26, 2007 9:44 pm
by BarisCakan
Ugur sag bekte cikti. Sabri orta sahada olacak. Ayhan Lincoln ve Ardayla beraber bakalim Kalli nasil bir yerlesim yaptiracak. Ben cok merak ediyorum. Tek bir oyun kurgusu veya hucum anlayisi denemeyecegini biliyordum. Oysa herkes hemen "GS boyle oynayacaksa" yorumlari yapmaya baslamisti.

8. dakika itibariyle aslinda ayni taktige devam ettigimiz goruluyor. Linderothun yerinde Ayhan, onun yerinde Arda oynuyor. Lincolnu sahada gormek guzel. Kendisi de Ardanin iyi futboluna guvenerek oynuyor sanki.

Bu macin tartismasi degil ama bu sistem iki santrfor ve bir de 10 numarayla Geretsin takimi kadar en az ofansif. Ortadaki futbolcularin hic oyundan dusmemeleri, beklerin hep sahayi genisletmeleri sart.. Oyuncular birbirini ezberleyene, taktigi yutana kadar duran toplardan bol gol atmak lazim

Posted: Sun Aug 26, 2007 9:51 pm
by Ozan Ersoy
Mert Tokman wrote:-------------- Orkun --------------

Ugur -- Song -- Servet -- Volkan

Sabri -- Lincoln -- Ayhan -- Arda

--------- Umit --- Hakan ----------

Seklinde cikiyoruz... Ugur'un sakatligi cok ciddi degildi herhalde...
Ugur haricinde tahmin etmisim kadroyu... Ugur'un oynayabilmesi sevindiri. Murat'la kapisirlar.

Ozan Ersoy

Posted: Sun Aug 26, 2007 9:51 pm
by Mehmet Gorgen
dk 3 servet 3 metreden golü kaçırdı.
dk 5 song sarı kart gördü

dk 7 hakan çaprazdan üstten dışarı attı.

dk 18 Ayhan sarı kart gördü