Page 4 of 6

Posted: Wed Jan 23, 2008 9:19 pm
by Levent Guntay
Kendimi bildim bileli bu kupada en basarili takim GS'dir. 2005'te kupanin para odullu olmasiyla beraber, GS kupaya daha hirsla asilacagina, yari final bile goremeyip guruplardan cikamaz oldu. Hem de finansal durumun gercekten sikisik oldugu bir donemde. Gercekten uyuz oluyorum.

FB'nin 82'den beri sampiyonlugu yok ama iki senedir gayet iyi kasiyorlar. Bakin adamlar Alanyaspor falan dememis 10 tane cakmis, gayet motiveler.

http://tr.wikipedia.org/wiki/T%C3%BCrkiye_Kupas%C4%B1

Posted: Wed Jan 23, 2008 9:23 pm
by Cengiz Akgun
Ayaklar bas baslar ayak oldugu bir klupte ne bekliyorsunuz. Mantik mi? Ben Oftas'in GS'yi becerecegini tahmin etmistim. Nitekim de oyle oluyor.

Posted: Wed Jan 23, 2008 10:00 pm
by Ufuk Sezekkaplan
3-0 bitti. Utanc verici bir futbol oynandi.

Belli oldu ki:

1) Carrusca'dan cacik olmaz.
2) Umit Karan'dan lider olmaz.
3) Aykut'tan kaleci olmaz.

Ayip.

Posted: Wed Jan 23, 2008 10:03 pm
by Cengiz Akgun
Ufuk Sezekkaplan wrote:3-0 bitti. Utanc verici bir futbol oynandi.

Belli oldu ki:

1) Carrusca'dan cacik olmaz.
2) Umit Karan'dan lider olmaz.
3) Aykut'tan kaleci olmaz.

Ayip.
Gruptan ciktik ya. Ayni UEFA'ya kaldik ya gibi bir sey oldu. Bu adamlar GS'yi ligde de yenerler.

Posted: Wed Jan 23, 2008 10:14 pm
by Ufuk Sezekkaplan
Cengiz agbi benim kafama takilan baska. Bireysel anlamda. Insanda gurur, haysiyet olur.

Umit Karan, Sabri, Carrusca, Serkan. Bunlar yedek kalmaktan utanmiyorlar mi? Biraz insanda meram olur da boyle bir macta ozellikle giydigi formanin ne anlama geldigini bilir. Serkan ve Baris, 8 ay once Almanya 2.lig takimindan geldiler. Sabri, Helsinborg macinda 25 dakikada 2 gol yedirip yuhalandi diye seyirciye el kol yapti.

Bursa macindan sonra yazmadim ama bende ciddi hayalkirikligi belirlemeye basladi. Konu Feldkamp falan degil, karaktersiz bir futbolcu guruhu ile oynuyoruz. Yarisi takuncayi, yarisi alemci. Iclerinde profesyonellige aday bir tek Servet var.

Digerlerinin hicbirinde ne Stumpf'un veya Filipescu'nun hirsi; de ne Falco veya Popescu'nun profesyonelligi var. Feldkamp Feldkamp olsa ne yazar.

Bu takima transfer yapilmasin, 4 karaktersiz kovulsun yeter.

Posted: Wed Jan 23, 2008 10:55 pm
by Cengiz Akgun
Ufuk Sezekkaplan wrote:Cengiz agbi benim kafama takilan baska. Bireysel anlamda. Insanda gurur, haysiyet olur.
...
Ufuk eskiler bosuna balik bastan kokar demisler. Genelde artik Turk karakteri denilen yerlesmis ve bizlerin de cogumuzun icine girdigi bir karakter yapisi var. Bu karakter zayifliginin en basinda tembellik geliyor. Ikincisi adam sendecelik. Ucuncusu kiskanclik. Kendimin cocugu yok. Olsa herhalde epey cekerdi elimden. Insanlarda karakter kucuk yasta ayni alkolun imbiklenmesi gibi (Ingilizce de distil derler) saflastirilir. Bunun icin de ornek gerek. Evde ana ve babanin ornegi. Okulda ogretmen ornegi. Oyunda arkadas, iste gucte patron ve calisan arakadas ornegi. Sokakta vatandas ornegi. Siyasetde lider ornegi. Bu ornekler standard bir olcuye vardi mi bu lagarlik son bulacak denir. Ama Turkiye gibi yerde bulmaz boyle seyler son. Cunku tembellik milletin sulalesini bellemistir. Bakma sen ben kendimi ayri gormuyorum. Bunu bildigim ve burada temsiyet verdigim halde tembellikten dolayi az buz cekmedim. Demem o ki surdan suraya kalkip kendi isini bile gormege adamin rahmi olmayinca sana ve takimina nasil olsun. Ikincisi kendi yapamadigi icin etrafinda yapilan ters islere sanki zarari ona da dokunmazmis gibi "adam sende" olayi var. Bu da tembellikle ilgili. Cunku boyleleri ile ugrasmak zaman ve guc sarfetme isi. Ben mi duzeltecem lan boyle gelmis boyle gider dedin mi is bitiyor. Ama birileri iyi bir sey yapti mi ve one cikti mi Ivan'in domuzu hikayesindeki gibi kiskanclik yuzunden (ona bakip ben de yapayim degil onun da olmasin gorusu hakim ve kabul gorur tembeller arasinda) icinde bulundugu gemiyi bile yakmaya kalkan karaktersizlik tum cirkinligi ile ortaya cikiyor.

Bugunluk ahlak dersi bu kadar. O yuzden boyle karekteri zayif ama eline hak etmedigi paralar geciren insanlarla ugrasmak zor. Bunun tek caresi bu islerin basinda olanlarin ahlak abidesi, sozunun eri, laf edereken ve sonra soyledigini soz verdigini icra ederken kici bir basi ve agzi baska oynamayan insanlar lazim. Bak soyle bir yonetime bir tane gorebiliyorsan soyle bana da lafimi geri alayim.

Posted: Wed Jan 23, 2008 11:45 pm
by Mehmet Marsan
Cengiz'in yazdikalrinin geneline katiliyorum. Yanliz bu maca uygulamak biraz zor. Once su kardoya bakalim:

Aykut
Emre
Barış
Carrusca
Bouzid
Sabri
Serkan Çaluk
Arda
Volkan Yaman
Mehmet Güven
Ümit Karan

Bunlarin cogu ne yaparlarsa yapsinlar Allah vermeyince takima yararli olamazlar. Basta Mehmet Guven olmak uzeri bunlarin bir cogu Galatasaray'dan ayrilsinlar Super ligde anca bir iki sene dayanirlar. Gecmiste az cok basarisi olan Arda, Volkan, Sabri ve Umit var. Gerisi 2. lig oyuncusu.

Kabiliyet yoksunu oyuncu topluluguna birde Cengiz'in yazdigi toplumsal sorunlar eklenince 3 de yersin 5 de.

Posted: Wed Jan 23, 2008 11:47 pm
by Tolga Kurtoglu
Cengiz Abi benden once yazmis....

Bunun tek bir adi var: Is ahlaki...

Maalesef bizim toplumda yerlesmemis bir kavram...Ve daha da vahimi herkesi kendimiz gibi sanma egilimi...Burada daha onceden de yazmistim. Pana-Bordo macindan once herkesler "fransizlar-yunanlilara satar, yatar" muhabbeti yapmisti...Ne oldu, adamlarin yedek kadrosu cikti ve once islerine saygi duydular, sonra profesyonellik geregince ellerinden geleni yaptilar.. Sonucta yendiler, bize yaradi, ama onemli olan sonuc degil, yaklasim...Biz daha boyle cok mac kaybederiz...Milli takimda da var ayni illet, ben en son ne zaman hazirlik maci kazandigimizi hatirlamiyorum...

Neyse, cok ustunde durmaya degmez...Bu ne ki..Biz zamaninda son mac oncesi "olduk" diye bir tarafimiz tavan yapip CL'de ceyrek finalde Real Madrid'le eslesmeme sansini boslamistik...Turkiye kupasi macinda yenilmissin, cok mu?

Posted: Thu Jan 24, 2008 12:52 am
by Celal Gürcüoglu
Iyidir iyidir, ciban baslarinin gitmeleri kolaylasiyor. Gittikleri gun kina yakicam.

Posted: Thu Jan 24, 2008 1:23 am
by Fatih Mutlu
uzun aradan sonra tribunden izleme firsatini buldugum bir mac oldu. ama maalesef guzel bir galatasaray seyretmek nasip olmadi.

ilk yari boyunca ve ikinci yarinin buyuk kisminda hic organize olamadik. ilk devre neredeyse kaleyi bulan sutumuz yok; oftas'in attiklari yaninda bir iki de cok net pozisyonu oldu bu devre. ikinci devre biraz daha yuklendik ama kalabalik defansi ortadan duvar paslariyla delme girisimlerimiz ve ugur'un kanat ortalari skoru dengelemekten uzak ciliz ataklar olarak eridi kaldi. nihayetinde yine hizli bir oftas kontrasinda ucuncu golu de yedik. taraftar olarak bize de oftas'i alkislarla tebrik etmek dustu.

sahada organizasyon olarak en buyuk sikintimiz orta sahada cok buyuk bosluklar birakmamizdi. mehmet guven bu alanda tek basina kaldi; onun da kotu oyunu ve hicbir zaman olmasi gerektigi yerde olamayisi nedeniyle oftas takimi otoban gibi kullandi orta sahamizi. ilk devrenin iki golu de bu sekilde geldi zaten.

bunca yorumdan sonra, esas uzerinde durmak istedigim noktaya geleyim: bir kupa maciydi, gruptan cikmayi cok buyuk olcude garantilemistik, alinacak puandan gelecek para disinda aslinda cok da onemi olmayan bir macti bu mac. kalli'nin de yedek agirlikli kadro cikarmasi, pek cok etkisiz adama mac boyu tahammul etmesi bir olcude anlasilabilir. zaten sakatlar ordusuna donmusuz, servet, hakan, nonda, mehmet topal'dan herhangi birinin sakatlanma riskini goze alamayisi da bu anlamda cok dogru. (gerci servet'i oyuna soktu ikinci devre) ancak, bir takimin bu kadar disiplinden yoksun olmasi kalli'nin kariyerine yakismayan bir durum. kalli muhakkak bunun izahini yapmali. iki tane son derece kotu ornek vardi sahada bu anlamda: birincisi arda. cikana kadar eli belinde salinda durdu sahada. takim ataga cikacak, arda kosmaz; top rakiptedir, arda kosmaz; rakip kontraya cikiyordur, arda kosmaz; top arda'dadir, arda yine kosmaz. ben bu kadar kotu oldugunu gormemistim arda'nin. ciplak gozle, ozellikle de topsuz oyunda yaptiklarini gorunce, arda'nin ne derece tahammul edilemez oyun oynadigina sahit oldum. belki de boyle onemsiz bir macta sakatlanmamak icin boyle oyuna uzakti. ama bir sey daha vardi ki bu affedilemez ya da sakatliktan esirgenme bahanesiyle aciklanamaz: arda her pozisyon sonrasi hakeme hatta hakemlere itiraz yagdirmakla mesguldu. sirf oyunu birakip hakemle konusmasi yuzunden nice hizli gelistirebilecegimiz ataktan olduk ve nice de pozisyon verdik. abartmiyorum sirtinin terlediginden cok cenesi terlemistir bu gece. ikinci disiplinsizlik ornegi de sabri. be sabri, eh be sabri. Allah peygamber askina, n'olur su duran toplari kullanmaktan vazgec. adam her topun basinda bitiveriyor. o kadar frikik atti kaleyi tutan sutu yok; o kadar orta yapti isabeti yok. ama dakika doksan++++ olmus, frikikte yine topun basina sabri kosuveriyor.

neticede, galatasaray kotu bir takimla ciktigi ve kotu bir oyun sergiledigi bu maci kaybetti; ama gozlemleyebildigim kadariyla bundan daha da onemlisi takim disiplinini sahaya yansitamadi. kalli'nin bu soruna acilen cozum bulmasi gerekiyor.

Posted: Thu Jan 24, 2008 2:32 am
by Cengiz Akgun
Yurt disina cikmanin en onemli faydasi bu oluyor. Bati daki is ahlakini goruyorsunuz. Ama malasef batiya olan ucuncu dunyadan gelenlerin istilasi batiyi da kendilerine cevirmege butun hizi ile suruyor. Adamlarin korkusu bosuna degil. Bu da isin aci tarafi.

Posted: Thu Jan 24, 2008 2:35 am
by Cengiz Akgun
Fatih Mutlu wrote:uzun aradan sonra tribunden izleme firsatini buldugum bir mac oldu. ama maalesef guzel bir galatasaray seyretmek nasip olmadi.
.
Sen de mi kurkcu dukkanina dondun? Yoksa somestr tatili mi?

Posted: Thu Jan 24, 2008 8:20 am
by Fatih Mutlu
Cengiz Akgun wrote:
Fatih Mutlu wrote:uzun aradan sonra tribunden izleme firsatini buldugum bir mac oldu. ama maalesef guzel bir galatasaray seyretmek nasip olmadi.
.
Sen de mi kurkcu dukkanina dondun? Yoksa somestr tatili mi?
maalesef kurkcu dukkani cengiz abi :)

Posted: Thu Jan 24, 2008 10:18 am
by Mehmet Gurdal Cetin
iyi oldu iyi
kimin hazir, kimin hazir olmadigi ortaya cikti boylece
hani bana forma vermiyorlar diyenler alin size forma denince
ne yaptiklari ortaya cikti.

yalniz BOAZID ve CARUSCA pencere kapanmadan hemen gonderilmeli
artik akina bokuna bakmadan zararin neresinden donersek kardir
gonderin artik...

Adnan Polat isyerine (EGESERAMIK'ti sanirim) Boazid'i guvenlik gorevlisi yapsin, Carusca'yi da otoparkci.

Unutmadan bir soru, cekirge kac kere sicriyordu ?

Posted: Thu Jan 24, 2008 10:54 am
by Ufuk Sezekkaplan
Mehmet, sana muhalefet edeyim.

Sezon ortasini gectik, kimin hazir olup olmadigi coktan belli olmaliydi. Hele Carrusca gibi kasarlanmis bir adam icin bu karar coktan verilmeliydi.

Ikincisi, bizim yonetim adam gonderme konusunda cok mutereddit.

Yillardir kadrodan kesik yiyen tek ciddi adam Necati oldu, ona gelene kadar her maci ayri bir vaka olan Hasan Sas var, Arda "eli belinde" Turan var, Umit "rovasata" Karan var, Sabri var, var oglu var. Bu adamlari kovmalari lazimken 2 mac PAF'a gonderecek cesaret yok kimsede. O yuzden sene basinda Hakan ve Lincoln'e yapilan ceza, havada kaldi. Ben merak ediyorum, Aziz Yildirim'in altinda bu futbolcular ayni lagarligi gosterebilir mi?

Sonuc = Teknik ekip disiplin diye kicini da yirtsa, secenegi yok. Zira idari yapi futbolcuya teslim.

Simdi bir de bu dar kadro ile ve sakatliklar bahanesi ile yine degisen birsey olmayacak. Bunu bilen futbolcu da kafasinda maclari onemsiz onemli diye ayiracak. Beyefendiler zahmet etmis bu sogukta Ankara'ya gelmisler, bir de kosacaklar miydi?

Net ve deklare edilmis bir ceza sistemi olmaliydi ve uygulanmaliydi. Futbolcu paradan ve cezadan anlar. Kaybedilen maca default para cezasi, formsuz, disiplinsiz oyuncuya agir ve net para cezalari kesilmeli.

Mac sonrasi Kalli'nin aciklamalari dikkat cekiciydi. Kadro dar oldugu icin yapacak birseyim yok mealinde konustu, futbolculara devre arasinda utanilacak futbol oynuyorsunuz demis, uzayan sakatliklar konusunda da saglik ekibine gondermede bulundu. Galiba saglik ekibinden kuskular duyuyor.

Bu mac bana, bir takimda ancak yabanci omurga varsa basari gelecegini bir kez daha teyit ettirdi. Falco-Stumpf; Taffarel-Filipescu-Popescu; Cordoba-Zago-Ronaldo-Guinti-Tayfur gibi. Hatta, Mondragon-Song-Tomas gibi. Bu adamlar her maci ayni mac olarak oynuyorlardi.

Ayrica bu sezon gosterdi ki "genc futbolculari kazanalim" efsanesi, gerceklerle uymuyor. Mehmet Guven, Serkan Calik, her macta yeri opmeye baslayan Baris, Arda, Sabri kadroya giremese, hoca nasil sorgulanirdi. Demek Gerets bunlara iyi bile dayanmis.

Dun 3.gole dikkat edin, Oftas'li topa asilirken Volkan Yaman, ona basip pozisyonunu bozacagina, top canini acitmasin diye arkasini donuyor.

Kume dusen Antalya'dan Galatasaray'a gelmenin anlami ona gore bu iste.