Page 4 of 29
Posted: Tue Nov 04, 2008 6:26 pm
by Ozan Ersoy
Cengiz Akgun wrote:Ozan Ersoy wrote:
...
Aslinda vardi, cebinden kendi parasini hem de oyle 350 bin euro degil paranin para oldugu zaman 15 sene once 10 milyon cikarip bu ise basini koyan ama ermeni, yunan lobisi engellediler. Onlarin yapamadigini biz boyle yapariz iste.
....Ozan Ersoy
Buraya takilip kalmissin. Illa film Hollywood'da mi cekilir. Madem parayi bastiracan bastirirsin Turkiyede de yapilir. Avrupada da yapilir. Bir suru yeni Turk film yapimcisi yetismis ustelik. Yerli yabanci bir suru adami da oynatirsin. Parayi bastirirsan istedigin oyuncu da oynar merak etme. Zaten B. Pitt'i sarisin diye Ataturk yapacak degilsin.
Hollywood'da film cekilmenin zorlugunu sadece pazara gore film yapmak istemeyen bir suru yapimci da soyluyor. Studyolari ikna etmek o kadar kolay degil. Senelerin Clint Eastwood'u "Million Dolar Baby" cekebilmek icin kac sene ugrastigini ve studyolarin kadindan da boksor mu olur kim seyreder bu filmi diye kac kere kapilarindan dondugunu soyluyor. Ben senelerdir duyardim Turkiyede iken Kurt Jurgens'i oynatacaklardi. O olmadi George Pappard lafi cikti. ikisininde nerdeyse kemikleri kalmadi.
Takilip kalmamin sebebi tabii genis acidan bakmam olaya. Hollywood yapimi buyuk butceli epic bir filmin pazarlanabilme olasiligi cok daha fazla. Ingiliz'e guveniyorsan Ingiliz de olsun peki farketmez. Onemli olan uluslararasi bir cikis kapisinin olmasi yani buyuk bir studyonun yapimi olmasi, taninmis yonetmen ve aktorlerin yapimda yer almasi. Sen bile arada Gandhi filminden sahneler aktarir durursun. "Mahatma hakkinda kac kitap okudun?" diye sormam bile cunku yanit belli. Bir filmin biraktigi etki, 2-3 saat icinde izleyiciye verebildigi, yarattigi kamuoyu herhangi baska bir sanat urununden cok daha fazla.
2-3 saate sigmaz denirse, Rus yonetmen Bodrov'un Cengiz Han'in oykusunu 3 filme yayma yontemini de kullanilabilirsiniz. Gecen sene cikan Mongol, the rise to the power ilk bolumuydu, buyuk izleyici ilgisi topladi. 2. ve 3. cekilecek deniyor.
Ataturk filmine kimlerin karsi ciktigini, ne olaylar yasandigini, hangi lobilerin studyolari tehdit ettigini dusunurseniz bu filmin olabilecek, potansiyel etkisini tahmin edebilirsiniz.
Neyse... Bu kadar Turkiye Cumhuriyet'i dusmani varken, olumlu bir sey cikmasi olanaksiz tabii. Batirsinlar bindikleri gemiyi. Agit yakarlar sonra gurbet ellerden, siir kitabi yazip, gazel okurlar ah vatanim vah vatanim diye.
Ozan Ersoy
Posted: Tue Nov 04, 2008 6:47 pm
by Cengiz Akgun
Ozan'in bizim Polat'a sempatisinin bir kismi da bu M. Kemal film konusundan geliyor. Ama bana kalirsa (kizacagini biliyorum) orada hani Canaydin baskan iken GS'yi elbirligi ile borc yatagindan kurtaralim dedikten sonra cikarip onune 100 bin dolar atmasi gibi bir olay olmasi cok muhtemel o filmin yapim hikayesi de.
Pazar konusunda M. Kemal'i Batida taniyan oldukca az. Ingilizler ve Avustralyalilar cok daha iyi tanirlar Amerikalilardan, Almanlardan ve Fransizlardan. Turkiye Cumhuriyetinin reklami olacak bir filme Batili entellektuel olmadikca niye gitsin? Gandi olayi baska. O soruyu bana mi sordu bilmem. Ben Turkiyede Gandi'nin hayatini anlatan bir Ingilizce kitapla ogrendim Ingilizce'nin cogunu. Elbette filmde cok guzel yapilmisti ve Ben Kingsley'de cok guzel oynamisti.
M. Kemal filmini Turkiye ve Dogu alemi icin yapmayi da dusunmek gerekir. Is seyahatimlerde beni evden havalimanina havalimanindan eve getiren bir Pakistan limo sirketini tercih ettim. Adamlar cok memnunlar ben de oyle. Ucagim gec filan kalsa bile hic sorun olmuyor adamlara aleste bekliyorlar. Bekleyecekler elbette demeyin bugunku kosullarda epey havalimaninda surunen oluyor. Neyse, butun soferleri tanidim ve hepsi genc genc insanlar. M. kemal'e hayranlar. Biz yapamadik olmadi icimizden cikmadi diye hayiflanip duruyorlar. Bir tanesi ben atom bombasina tercih ederdim boyle bir insanin cikip Pakistan'i cekip cevirmesi konusunda dedi. Ben de biz simdi onun yaptiklarini bozmakla mesguluz dedigim de hayretle yuzume bakiyorlar.
PBS'de gecen gun Musaref dusurulmeden once bir Pakistanli kadinin onunla ilgili bir yapiti var ve aksam yemegi ile baslayan ikisisel sohbetlerle devam ediyor. Bekledim ama Musaref M. Kemal'in adini agzina almadi. Kadin bu dinci kesmin Pakistan politikasindaki agirligini, insan haklari konusunda kadina olan bakis acilarindaki aksakliklari gozler onune sermege calisirken siz neden bunlari duzeltemiyorsunuz dediginde Musaref boyle degisiklikler zorla olmaz dedi. Once egitim sonra bunlar jenerasyonlar degisimi ile olacak filan dedi. Okuma yazma bilmeyen adamdan dinini ogrenmesini bekleyemezsiniz filan gibi laflar etti. Musaref'i der top edip hemencecik degistirdiler.
Posted: Tue Nov 04, 2008 8:15 pm
by Mehmet Cirak
Salih Bora wrote:Komplo teorilerinin sonu gelmiyor.
Resmi ideolojinin anlattığının dışında bir Atatürk figürü çizilemez mi bu ülkede?
Çevremden film hakkında çok yorum yapan var. Kimi izlemeden yorum yapıyor, kimi izledikten sonra.
Öncelikle izlemek lazım. Sağdan soldan duyulan rivayetlerle filmi mahkum etmek, emeğe saygısızlıktır.
Film hakkında basında doğru dürüst bir eleştiri okumak da mümkün olmadı.
Ulusalcılar farklı telden, liberaller farklı telden çalıyor.
Gerçekleri anlatmış mı? Önemli olan o.
Atatürk'ü çok içki içer göstermiş, diyorlar... Doğru değil mi bu? Atatürk'ün içkisi de, sigarası da vardı. Son derece doğal birşey bu. İçki ve sigara içmek anormal birşey değil. Ancak, "Atatürk vatan-millet uğrunda gününü gecesine katan bir adamdı, insani ihtiyaçları olmazdı" diye Atatürk'ü tanrılaştırmaya çalışanlara göre anormal olur.
Sevgilisiyle yazıştığı mektuplara kafayı takanlar var basında. Atatürk savaş zamanı nasıl mektup yazarmış? Böyle bir şeyin olması mümkün değilmiş? Can Dündar, Atatürk'ü aşk hovardası gibi mi göstermek istiyormuş?
Oysa Atatürk, insandı.
İnsan.
İnsan, sever, aşık olur, dertlenir, içki içer, icabında bağırır çağırır...
"Atatürk'ü gençlerimize böyle göstermeyelim" diyenler, onu yeni nesillere yarı-tanrı gibi anlatmak isteyen kesim.
Bir başka tartışma konusu da, Atatürk yalnız adam mıydı?
Şevket Süreya Aydemir, onunla ilgili "Tek Adam" saptamasında bulunurken, laf olsun diye bulunmuş değil.
Atatürk, ideallerinin tek adamıdır.
Etrafında onun idealleriyle örtüşen hiç insan yoktu.
Kurtuluş Savaşı komutanlarıyla bu yüzden yollarını ayırmak zorunda kaldı.
O kişiler siyasal açıdan tehdit oluşturmaya başlayınca da, eski İttihatçılarla beraber komutanlar İstiklal Mahkemesi'ni boyladı.
Onu anlayan bir tek İnönü vardı... Onunla da aralarında fikri açıdan uyuşmazlıklar çıkınca İnönü'yü 1937 yılında tasviye etti.
Elbette son nefesini verirken bütünüyle yalnız değildi. Etrafında kimsecikler bulunmayan lider olur mu? Dostları elbette vardı. Fakat bu, onun siyasi yalnızlığını kapatmıyordu.
Sonuç olarak, Can Dündar'ın yaptığının tersini yapan filmler de yapıldı bu ülkede, kitaplar da yazıldı. Atatürk, Atatürkçülerin göstermek istediği gibi de anlatıldı.
Bilgi ve belge yanlışı varsa kızılsın. Ama buralarda yanlış yok ise, "vay sen Atamızı nasıl bu şekilde gösterirsin" diye kızılmasın.
Belki de gerçekten karanlıktan zaman zaman korkuyordu.
Niye olmasın? "Kafamızdaki Atatürk"e yakıştıramadığımız için mi?
Tarihçilere sorulur, doğrusu neyse öğrenilir. Can Dündar da mutlaka bir tarihi kaynaktan aldı bu bilgiyi.
Kişiyi tabulaştırmak en büyük yanlıştır.
Yıllar önce, "Muhammed sara hastasıydı" diye yayın yapan bir solcu dergiye dava açılmıştı bu ülkede. İslamcı gazeteler hedef göstermişlerdi.
Şimdi de "Atatürk tıpkı bir insan gibi yaşardı" diyenlere vatan haini muamelesi çekiliyor.
Demokrasilerde herşey konuşulur. Tabu olmaz.
Soyledikleriniz kulaga hos geliyor, demokrasiyi de ogretmissiniz bizlere. Sanki Ataturk hakkinda bir suru film yapilmis da, fikirleri ozumsenmis, benimsenmis de, onun izinden gidip olmamiz gereken yerlere ulasmisiz da, onun bir tek insancil yonu, ickisi, kadin duskunlugu kalmis, onu isleyen de bir film yapmisiz. Bu belki de 2-3 Ataturk filminden biri ve de buyuk ihtimalle en fazla izlenecek olani. Bunun ustune gunumuz politik atmosferini eklediginizde amac daha iyi anlasiliyor, salak degil kimse burada. Yoksa konu Ataturk'u falan tabulastirmak degil, Ataturk de yeryuzune gelmis bir suru dahi liderden biri, ama bizim icin en onemli olani. Sen bu adamin temelini attigi (atmaya calistigi) ilkelerin yikilmaya calisildigi ve sallandigi bir ortamda onu abuk sabuk bir bakis acisindan anlatmaya kalkarsan niyetin bellidir. Sizinkinin de belli oldugu gibi.
Bir lafim da Ozan ve Cengiz Agabey'e. Siz birbirinize laf sokusturmaya devam ededurun. Biz ottan boktan kavga ederkene aradan bu tipler kayniyorlar, orgutleniyorlar. Sonra da "aaaa nasil da bu kadar guclendiler, biz neden tepki veremiyoruz" diye is isten gectikten sonra dusunur dururuz. Bari Ataturk konusunda benzer bir tavir sergileyin, sicmisim Adnan Polat'ina.
Posted: Tue Nov 04, 2008 9:19 pm
by Cengiz Akgun
Mehmet Cirak wrote:
...
Bir lafim da Ozan ve Cengiz Agabey'e. Siz birbirinize laf sokusturmaya devam ededurun. Biz ottan boktan kavga ederkene aradan bu tipler kayniyorlar, orgutleniyorlar. Sonra da "aaaa nasil da bu kadar guclendiler, biz neden tepki veremiyoruz" diye is isten gectikten sonra dusunur dururuz. Bari Ataturk konusunda benzer bir tavir sergileyin, sicmisim Adnan Polat'ina.
Biz artik birbirimize laf sokusturmayacagiz. Yeni sayfa aciyoruz Ozan'la sen yeterki bu kadar kizma. M. Kemal'i seven neden sevdigini sevmeyen de neden sevmedigini acikliyor. Bagirip cagirma ile olmadigi ortada bu isin. Kizmayacaksin sinirlenmeyeceksin.
Sunu da kabul etmek lazim ve ben ediyorum. M. Kemal sevgi ve saygisi yozlastirildi. Bu bir gercek. Bunu yapanlar bilincle yapmadilar (belki bir azinlik yapmistir). Ama yapanlarin cogunlugu hodukluklerinden yaptilar. Ayni vatan ugruna olununce sehid olunacagina inanildigi ve inandirdiklari gibi. Halbuki o mertebe, cennete gitme filan hikaye. Asil onemlisi insanin geride biraktigi ailesi ve genc kusaklarin hur yasamasi ve kendi gelecegini kendi tayin etmesi ugruna esareti kabul etmemek icin can vermesi. Bunu bu bilincle yapanlar makbul. Degilse iste canli bomba olarak bombaya sarip takip yolluyorlar adami cennete gidecegim huriler benim olacak diye. M. Kemal cennete gideceksiniz diye degil "size olmeyi emrediyorum hatt-i mudafa yoktur sath-i mudefa vardir o satih ise vatandir" diyebilmis bir kumandan. Askeri ile yerde yatmis karda buzda donmus colde yanmis biri. Boyle insanlar dedigimi yapin degil yaptigi mi gorun ile liderlik vasiflarini kazaniyorlar. Hadi bakalim cikin ortaya sizin de ayni emeller ugruna gozunuzu kirpmadan caninizi vereceginizi sezmeyenleri bundan kuskusu olanlari pesinize takabiliyor musunuz? Siz ondan haber verin.
Senelerdir ilkokul cagindan lise sona kadar tarih okutulur ama gel gor ki Hititlilerden Asurlulardan baslanir Gokturkler Uygurlar okunur yakin tarihe gelince yaz gelir konu sabunlanir. Kurtulus savasinin oykusunu bilincli olarak yazan bir kitaptan okutuldugunuzu hatirlar misiniz o gunlerde? Sakarya savasinda yenilgi ile az daha burun buruna gelindigini anlattilar mi size. Neden M. Kemal'i o zamanin capulculari ilan edilen TBMM ilk milletvekilleri Buyuk Taaruza Baskumandan tayin etmek zorunda kaldi bunlari ogretiler mi okul da? Ne bekliyordunuz ya? 10 Kasimda radyodan matemle 23 Nisan, 19 Mayis, 30 Agustos ki (en acisi budur yaza gelir kimsenin seyinde degildir bu bayram) 29 Ekimde "Atam sen kalkda ben yatamla" bu isin bu kadar olacagi ortada idi ve sonunda da goruldugu gibi oyle oldu. M. kemal'den insan ustu bir varlik yaratip adamin neyi nicin ve hangi sartlarda yaptigini anlatmamis anlatamamissan filmle filan da anlatamazsin ve olmaz bu isler. Icmistir de sicmistirda afedersiniz bir iki kadini da duzmustur de. Iyi ki yapmistir yaramistir Aslan sutu denecegine amansiz siroz'a yakalanmasin da bu etrafindaki dalkavuklar yuzunden kendi ihmalinden bahsetmekle M. Kemal kucultulemez. Inonu mazbut bir hayatla kac yasina kadar yasadi. Kendisi ise en verimli caginda harab olmus vucuduna bir darbe de kendi vurdu. Zamaninda oldu diyen cok oldu. Vazvazliyordu, etrafini alanlar onu yol arkadaslarindan birer birer ayirdilar dendiginde kizilacak ne var? Yalan degil ki bu soylenenler. Alkolik olmasina olmustu. Siroz durup dururken olmuyor. Kimbilir belki de karaciger kanseri idi. Icmekten yataga dusene kadar vazgecmemis daha dogrusu gecememis. Rezil olmaktansa bir onder olarak olmesi belki de Allahin ona bir lutfu oldu. Ben bu konuda Ismet Inonu'yu cok takdir ederim. Muhakkak oldugu siralar aralari acikti. Ama onun bir sembol olarak kalmasi icin (her ne kadar bugunku munafiklar paralara kendi resmini bastirdi filan deselerde) cok ozen gosterdi. Cunku biliyordu ki M. Kemal savastan sonra ne istese yapardi. Hic olmazsa ulan sizi ben yarattim diye sonradan gelenler gibi tum milleti duzmege kalksaydi ne bok yiyeceklerdi diye dusundu ve Ataturk'u koruma yasasi cikarip hakkinda ileri geri konusmayi onledi..
Kerem Yilmaz Ozdil'in yazisini ornek vermis. Dun de o da pesapayece bu icki icisinde bir sorun gormemis ve zirvalamisti. Aslan sutu imis icecekmis. Lufer Bogazdan nicin cikiyormus? Zaten M. Kemal'in mevdine sebeb olanlar Ozdil gibi etrafini saran zibidiler idi. Buna hic suphem yok.
M. Kemal elbette karanliktan korkuyordu. Nasil korkmasin ki? Karanliklar icindeydiler etrafindakiler ama onlar bu karanliga alismislardi ve onune gelene de alisalim diyorlardi. Bir isik tutmak lazimdi o da bunu yapti ve aydinlatti ama bu isigin kaynagini anlayamayanlar bugun tekrar karanliklara gomulmeye razilar. Hic olmazsa pislikler gozukmuyor diye.
Kaymak Hafiz'a neden Kaymak hafiz dediklerini Can Dundar yorumlamis mi? bu sorum havada kaldi. Alpay efendi filmi gormusun. Hafiz'a neden kaymak demisler var mi bir ip ucu?
Posted: Tue Nov 04, 2008 9:29 pm
by Ismail Gezer
Cengiz Akgun wrote: Hic olmazsa ulan sizi ben yarattim diye sonradan gelenler gibi tum milleti duzmege kalksaydi ne bok yiyeceklerdi diye dusundu vei Ataturk'u koruma yasasi cikarip hakkinda ileri geri konusmayi onledi..
Abi o kanun, 1951'de Celal Bayar'ın önerisiyle çıkartılmış sanırım.
Posted: Tue Nov 04, 2008 9:32 pm
by Derbent Cengizler
Dundar'in Mustafa'si gisede rekora kosuyormus. 5 gun icinde 470 bin kisi izlemis su ana kadar. Dundar'in ne kadar iyi bir tuccar oldugu ortaya cikmiyormu? Hassas konularda tartisma yaratmak amac ve bundan rant elde etmek. En kayitsiz yeride Ataturk'e diktator denilmesinin surekli olarak vurgulanmasi. Diktator olan insan Bursa nutku'nu yapabilirmi? Demokrasi icin girisimlerde bulunabilirmiydi? Halkin aydinlanmasi icin o kadar devrim yapabilirmiydi? Diktator olan insan bunlari yaparmi? Ya ne yapar diktator? Halki uyutmak icin din, fiesta, futbol, magazin vs..bunlari kullanir. Can Dundar ucuz bir tuccar. Toplumun hassas noktalarini suistimal edip bize edebiyatcilik tasliyor...
Posted: Tue Nov 04, 2008 9:37 pm
by Cengiz Akgun
Ismail Gezer wrote:Cengiz Akgun wrote: Hic olmazsa ulan sizi ben yarattim diye sonradan gelenler gibi tum milleti duzmege kalksaydi ne bok yiyeceklerdi diye dusundu vei Ataturk'u koruma yasasi cikarip hakkinda ileri geri konusmayi onledi..
Abi o kanun, 1951'de Celal Bayar'ın önerisiyle çıkartılmış sanırım.
Olabilir. Inonu'nun de M. Kemal oldukten sonra onu tartismak isteyenlere set cektigini biliyorum. Cunku o zamanlar da dedikodu ve tavatir ayyuka cikmis. Hatta bazi utanmaz arlanmaz ahlaksizlar M. Kemal'in Mehvibe hanima satastigini ve aralarinin o yuzden acik oldugunu filan da iddia ederler ki M. Kemal'in Mehvhibe hanima olan saygisini Inono'nun cocuklaina olan sevgisini damadi Metin Toker uzun uzun kitabinda anlatmistir.
Posted: Tue Nov 04, 2008 9:47 pm
by Alpay Dedeoglu
Tabiiki yok. Adam Erzurum, Sivas kongrelerini, Harekat ordusunu
falan atlamis, Kaymagin acilimi hic yok. Fakat lafi dayaga dayamak icin
hem basinda soylemis, hemde sonunda hilafeti kaldirip laik ibaresi koydurup
kaymak Hafizdan ocunu aldi demeye getirmis.
Bu arada karanlikta yatmaktan korkuyor diye birsey yok, ben isiksiz uyumamam diye itiraf ediyor. Ikisi farkli seyler . Ayrica harp okulunda geceleri yatakta hurriyetle ilgili seyler okurdu diyor. Yani uykusu kacinca okuyor, yada uzn uzun dusunuyor. Fobi ile ilgili bir ima yoktu, en azindan ben oyle algilamadim.
Ismet Pasa ile ilgili bir kotu , 2 iyi bolum var filmde. Kotu olan sanki 1. 2. Inonu savaslarindan sonra basari olmamis dusman ilerlemis , ne zaman Ataturk uniformayi giydi, Baskomutan oldu , ozaman zaferi kotardik demeye getiriyor.
Iyı noktalar ise Ataturkun atakligini ve sabirsizligini kontrol ederek Hatayin bagimsizliginda sogukkanlilikla halletmesi. Ataturke kalsa ordu disinda ceteyi toplayip basina gecip isi hellediyormus. Ben bu iddiayi hic duymamistim.
2. ise dayanakli, bir kagida karalanmis sekilde 2sinin el yazisi ile veriliyor filmde .
Munakasadan sonra Ismet Inonuyu Basbakanliktan azlediyor. Bir yemekte veya toplantidalar. Ismet Inonu peceteye ''Bana hala kizginmisin? '' gibi bir sey yaziyor. Tam unuttum. ''Ataturkte cevap yaziyor altina. '' Hayir degilim. Sen benim kardesimsin ve arkadasimsin'' gibi birseyler yaziyor. Tam unuttum kelime kelime ama boyle bir seyler.
Posted: Tue Nov 04, 2008 10:46 pm
by Cengiz Akgun
Alpay Dedeoglu wrote:
...
Ismet Pasa ile ilgili bir kotu , 2 iyi bolum var filmde. Kotu olan sanki 1. 2. Inonu savaslarindan sonra basari olmamis dusman ilerlemis , ne zaman Ataturk uniformayi giydi, Baskomutan oldu , ozaman zaferi kotardik demeye getiriyor.
Iyı noktalar ise Ataturkun atakligini ve sabirsizligini kontrol ederek Hatayin bagimsizliginda sogukkanlilikla halletmesi. Ataturke kalsa ordu disinda ceteyi toplayip basina gecip isi hellediyormus. Ben bu iddiayi hic duymamistim.
2. ise dayanakli, bir kagida karalanmis sekilde 2sinin el yazisi ile veriliyor filmde .
Munakasadan sonra Ismet Inonuyu Basbakanliktan azlediyor. Bir yemekte veya toplantidalar. Ismet Inonu peceteye ''Bana hala kizginmisin? '' gibi bir sey yaziyor. Tam unuttum. ''Ataturkte cevap yaziyor altina. '' Hayir degilim. Sen benim kardesimsin ve arkadasimsin'' gibi birseyler yaziyor. Tam unuttum kelime kelime ama boyle bir seyler.
Sakarya nehrin kana boyandiginda o savasin galibi ve maglubu olmadigini ve Yunanlilarin o zamana kadar basari ile zayiat verdiren I. Inonu ve II. Inonu zaferlerinden sonraki Sakaryada nerdeyse herseyin kaybedilecegi duruma gelindigi dogru. Yalan degil. Yunanlilar Turk ordusunu arkadan sarmaya calisip Ankaraya dogru yurumeye calisirken zar zor durduruluyorlar. Keyiflerinden degil onlarinda kaynaklari eriyor durmak zorunda kaliyorlar. Ankarda top sesleri duyulmasi yalan degil. Butun yabanci kaynaklarda Yunanlilarin bu noktada morallerinin duzeldigini zayiat verselerde Turklerinin kaybinin daha cok oldugunu ve Kurtulus savasina ilk askeri darbenin indigini soylerler. Hatta Cilgin Turkler kitabinda da alintilar vardir bu konu hakkinda bu yabanci kaynaklardan. O adama bak atarlar ama roman diye yazdigi o kitap okullarda okutulan tarih kitabindan guzel anlatir Kurtulus savasini. Elbette ki bu durumun faturasi Ismet inonu'ye kesilir o zaman ki TBMM'ce. Ordunun basindaki o dur cunku. Yukarda da dedim ya. Oturumlar yapilir ve M. Kemal'e derhal ordunun basina gecmesi istenir. Bunlar yalan degil gercek. TBMM tutanaklarinda da var.
Yunanlilar derhal ikmal yaparak bu isi bitirmek icin hazirlanirken M. Kemal Rusyadan devamli gonderilen yardimla (Takalar'in Kardeniz'den habire silah getirdikleri yazar bizim kitaplar ama kaynagini Gominist Rusya oldugu icin es gecerler.) Elbette Dogu'dan yardim da gelir ama Karadeniz'den gelen daha cabuk ulasir cepheye. O sirada Turk ordusu dagilmis ve kacaklar cogalmistir. Kisa bir surede nasil yaparsa yapar M. Kemal ve hic caktirmadan hazirliklar Yunanlilar daha ikmallerini bitiremeden bitirilir buyuk taaruz baslar. Baskin gibi olur. Neye ugradiklarini sasirlar. Dagittik mahvoldular diye beklenen ordu eskisinden daha buyuk bir askla Izmir'den Ege'ye bok doker gibi doker gibi dokerler Yunanlilari. Bunlari bizlere adam akilli cocukken ogretmediler. Kimin isine gelmedi bilmiyorum ama bana hodukluklerinden olmus olmasi daha mantikli gozukuyor.
Eger bu isin zamanlamasi yapilmasa tersi olacakti belki. Yani bu savasin kaybedilmesine bir ramak kalmistir. Yunanlilar Ingilizleri bu yuzden hic af etmediler. Beklemisler ki Ingilizler istanbuldan bunlar kuvvet gonderecek ve M. Kemal ve ordusu mahvedilecek. Onlar ise kimin kaybedecegini gormusler. Yeni hesaplar pesine dusmusler ve ise karismamislar palikarya basladigi isi bitirsin diye.
Bu arada Bolsevikler de Turkleri cok sevdiklerinden degil kaybeden bir Turkiyenin sonunda siranin kendilerine geleceklerini bildiklerinden bu yardimi yaptiklari da ortada ve olaya uyan bir aciklama.
Elbette bu yardimi Enver'in yaptigini soyleyenler coktur bu Pan-Turkuculer arasinda. Halbuki gerek Azerbayecandakiler gerekse Orta Asya da Turk cumhuriyetlerindekiler kelin merhemi olsa kendi basina surecek durumdaydilar. Silahi filan nerden bulacaklardi. O Yuzden M. Kemal'e savas kazandiracak malzemeyi bir araya getiren Enver'e de kazik atti iddasina gotu ile gulundugunu bilmezler.
Yani insanlarin icinde vatan aski vardi kim olsa yapardi o komutanligi diyen salaklar bu lafi soylerken o gunlerde olani biteni iyi bilmediklerinden soylerler. Inonu de bunu cok iyi bildigi icin olunceye kadar ondan "Buyuk onder, Buyuk Ataturk" diye bahsetmesi bosuna degildir.
Adamim kalitesi onune serilen Yunan bayragina basmamasindan hatta bunu oneren yavsaklari azarlamasindan belli oluyor ama anlayana. Bosuna degil Trikopis'i yapilan onca hayvanliga ragmen siz artik burada misafirsiniz diyerek kilicini teslim almamasi onun zarafetinin bir ornegidir. Birbirinin girtlagina sarilip yok etmege calisan bu savaslardan sonra Venizols ile baslattigi dostlugu bile idame ettiremeyecek kadar devlet adamligindan yoksun olanlari da gorduk. Sortla merasim taburu selamlayan okuzleri de.
Posted: Tue Nov 04, 2008 10:48 pm
by Murat Gökcigdem
Cengiz Akgun wrote:Biz artik birbirimize laf sokusturmayacagiz. Yeni sayfa aciyoruz Ozan'la sen yeterki bu kadar kizma.
Bunu satirlari okuduguma sevindim. Ozan size daha yanit vermemis galiba. Benfica maci hakkinda da daha yazmamis. Umarim onada vakti olur...
Kaymak Hafiz'a neden Kaymak hafiz dediklerini Can Dundar yorumlamis mi?
Eger yanilmiyorsam, Kaymak Hafız diye anılan mudur muavinin asil adi Huseyin Efendi idi Cengiz agabey.
Posted: Tue Nov 04, 2008 11:07 pm
by Cengiz Akgun
Murat Gokcigdem wrote:Cengiz Akgun wrote:Biz artik birbirimize laf sokusturmayacagiz. Yeni sayfa aciyoruz Ozan'la sen yeterki bu kadar kizma.
Bunu satirlari okuduguma sevindim. Ozan size daha yanit vermemis galiba. Benfica maci hakkinda da daha yazmamis. Umarim onada vakti olur...
Kaymak Hafiz'a neden Kaymak hafiz dediklerini Can Dundar yorumlamis mi?
Eger yanilmiyorsam, Kaymak Hafız diye anılan mudur muavinin asil adi Huseyin Efendi idi Cengiz agabey.
Bana yanit vermesin. Geregi de yok zaten. Ozan ile artik zitlasmayi biraktim ben. Bana bir faydasi yok. Bunu biliyordum bilmesine de insanin zayif tarafi bu nalina mihina hikayesi. O da kendine bir faydasi olmadiginin herhalde farkinda. Bu sadece ikimiz icin degil. Herkes icin de gecerli. Burada daha sakin ve sivri dille degil bilgisi ve gorgusu ile bana da ornek olmayi yeglemesi lazim ki o da bunu yapar herhalde.
Kaymak Hafiza gelince. Adama durup dururken Kaymak Hafiz demezler. Bunun altinda muhakkak bir hergelelik var. Ben isin girgirindayim sevgili Murat.
M. kemal gibi bir adamin laiklik devrimini Kaymak Hafiz'dan yedigi tokatin intikamina indirgeyene fena halde icerledim. Can Dundar artik agzinla kus tutsa nafile.
Posted: Tue Nov 04, 2008 11:17 pm
by Mert Tokman
Cengiz Akgun wrote:Kaymak Hafiza gelince. Adama durup dururken Kaymak Hafiz demezler. Bunun altinda muhakkak bir hergelelik var. Ben isin girgirindayim sevgili Murat.
Lakabi kaymak olunca insan dusunmuyor degil --- al bu medrese hafizlarini vur katolik kilisesinin oglanci rahiplerine --- hepsi ayni pisligin icinde...
Posted: Tue Nov 04, 2008 11:25 pm
by Kenan Atak
Murat Gokcigdem wrote:Cengiz Akgun wrote:Biz artik birbirimize laf sokusturmayacagiz. Yeni sayfa aciyoruz Ozan'la sen yeterki bu kadar kizma.
Bunu satirlari okuduguma sevindim. Ozan size daha yanit vermemis galiba. Benfica maci hakkinda da daha yazmamis. Umarim onada vakti olur...
Kaymak Hafiz'a neden Kaymak hafiz dediklerini Can Dundar yorumlamis mi?
Eger yanilmiyorsam, Kaymak Hafız diye anılan mudur muavinin asil adi Huseyin Efendi idi Cengiz agabey.
Ben de cok sevindim acikcasi yoksa Mehmet Cirak gibi ben de cikisacaktim ikisine hem de benzer ifadelerle. Ikisini de gec tanidim (son iki yilda) aklina, zehir gibi zekalarina ve arkadasligina cok guvendigim iki kisi, ustelik de taniyana kadar biraz önyargili idim ama sonra cok derin bagimiz oldu. Bir de söyle arnavut damarlari olmasa ikisinin de cok iyi olur. Gerci bende de var arnavut damari ama hemen geciyor oysa Ozan ve Cengiz abi masallah dag kecisi gibi inatcilar bu konuda. Ikisini de okurken muthis keyif aliyorum ve sanirim benim gibi dusunen epey insan var bu forumda. Bu duzeyde 10000 kisi olsa bu ulkeyi ite ugursuza birakmazdik.
Posted: Tue Nov 04, 2008 11:40 pm
by Cengiz Akgun
Kerem Tezic wrote:
Gerci bende de var arnavut damari ama hemen geciyor oysa Ozan ve Cengiz abi masallah dag kecisi gibi inatcilar bu konuda. Ikisini de okurken muthis keyif aliyorum ve sanirim benim gibi dusunen epey insan var bu forumda. Bu duzeyde 10000 kisi olsa bu ulkeyi ite ugursuza birakmazdik.
Arnavutluk var elbette. Soyunu inkar eden haramzade. Gobek adim Hasan. Dedemin babasinin adi Debreli Hasan. Ama bizimkiler cok onceden gelip karisip gark olmuslar. Oyle Rumeli yemekleri filan bilmezlerdi. Bizim Hasan Tezcan da Rumelili diye biliyorum.
Vaktiyle epey tarla tapan varmis. Cocukken o tarlalarda calismis bir Toros aga vardi. Beni gordu mu Debreli'nin torunu diye bagirirdi ihtiyar eseginin ustunde. Bugun Ataturk ile yatip kalktik bakalim ne olacak.
Seninle su forumda tanismamiz hangi iki sene, kac senelik hikaye. Bana kizip gittigin gunleri bilirim. Yoksa yakindan tanimayi mi kast ettin.
Cok alingan olmayacaksin. Genelde ortaya diye verip veristirdigin ara sira gelip laf sokacak. Anlayisla karsilayacaksin.
Posted: Tue Nov 04, 2008 11:45 pm
by Kenan Atak
Su secimleri izlemek icin CNN'i secmeli olarak aldim. Secim kuyruklarina siyahlar ve latinler bir zamanlarin Inönu'deki derby maci kapali kuyrugu gibi balik istifi yapisik doldurmuslar. O ulkenin ortasini komple gezmis biri olarak orta eyaletlerde redneckler kirmiziya boyarlar ulkeyi gene. En merak ettigim Florida'da ne olacagi. Bu orta kisim gercekten ilginc. Benim arkadaslarimin hemen hepsi bu ulkede siyah renkli biri secilirse fazla yasama sansi yok diyorlar. Ortayi gidin gorun gorunce dediklerine hak verirsiniz zira manyak zebil gibi kayniyor.