forum.cimbom.org

FB Ülker-Efes Pilsen serisinin 5. maçında olan olayları yeni izleyebildim. Uzun süredir biraz baskete karşı küskünlükten de olsa gerek, ligi çok yakından takip etmiyorum. Ama çıkan olaylar inanılmaz...
Kimin haklı kimin haksız olduğu ortada, herkes kendi karakterini de ortaya koymuş sağolsun, sarı-lacivertli forma altında ne Lugano'lar ne Volkan Demirel'ler varmış görmüş oluyoruz. Mirsad'ın zaten nasıl bir Sabri Sarıoğlu türevi olduğunu hepimiz biliyoruz.

Olayların çıkma nedeninden çok tribünlerin de bu hale gelmesi cidden garip. Mağlubiyet veya başarısızlığın faturasını önce kendi camiası dışından birilerine çıkarmaya çalışan mantalite futboldan baskete de atlamış. Aslında bir GS maçı olsa da çok büyük farkı olmayabilirdi, bilmiyorum, bazı gereksiz futbol taraftarının basket maçlarına gitmesinden dolayı mıdır 10 metre dibindeki adamın üzerine (kim olduğuna bakmaksızın) şişelerin fırlatılması vs...
Basketbolcuların da bu hale gelmesinin asıl nedeni sanki bu tarz taraftarın tribüne gelip onları destekliyor olması. Oyuncu da ister istemez aynı psikolojiye giriyor, aynı şekilde tepkiler vermeye başlıyor, ve seyircinin tepkisi arttıkça sanki olaylar sonsuz bir döngüye giriyor, sonunda ortalık Ajan Smith misali hepimiz Mirsad Türkcan'ız durumuna dönüyor. Ne biliyim, gördünüz mü bir Oyak Renault-Erdemir maçında bu tarz bir olay? Olsa bile bu kadar uzuyor mu hiç?

Aslında sadece FB'li seyirciler için değil bu; bayanlar maçlarında bile utanmadan aşağılık bir şekilde küfürler eden tüm taraftarlar için geçerli. Ne biliim, yorum yazmak bile gereksiz... pis...
Sanırım Türk futbolu Sabri, Fatih Terim, Hasan Şaş, Lugano, İbrahim Toraman, Volkan Demirel, Emre Belözoğlu gibi fazlalıklardan (ve bunlar kadar bunların tribündeki, yönetimlerdeki versiyonlarından) kurtulmadığı sürece yakında badminton maçlarında bile aynı şeyler olmaya başlayacak, saha içinde Arda'ları Semih'leri de kendine benzetecek.
Başka bir nokta da Aziz Yıldırım olaylar sırasındaki aşağılayıcı bakışları ve gülüşü... ne antipatik, ne mide bulandırıcı bir adam o

Biraz daha acsaniz ne olmus FB Efes macinda ve kupa kimin? Ben takip edemedim de.

Cengiz Akgun wrote:Biraz daha acsaniz ne olmus FB Efes macinda ve kupa kimin? Ben takip edemedim de.

Kısaca...
Efes seriyi 2-0'dan 2-2'ye getirmiş durumda.
Maçın bitimine 13-14 saniye kala oyun berabere giderken FBli Ömer oyun başlamadan Efesli oyuncuya faul yapıyor, ve birçok kişinin o ana kadar haberi olmadığı bir kural hakem tarafından kullanılıyor. Oyun başlamadan faul yaptığı için Ömer Onan'a kasti faul çalınıyor. Bunu seyirci, oyuncular ve FB teknik ekibi(belki Efes ekibi de dahil) bilmediği için herkes
ve başta Mirsad o anda çıldırıyor, seyirci de haliyle gaza geliyor, şişeler yağmaya başlıyor. Rasim hakem masasını tekmeliyor.. haliyle teknik faul üstüne teknik faul geliyor. Bir anda fark 7-8 sayıya çıkıyor, ve maç bitiyor. (bu sırada hakemler sahadan çekiliyor, vs) Tanjevic maç sonunda hakemin üzerine yürüyor..

Eveeeeeet, bakalım sahaya bol bol şişe ve yabancı madde attı diye 6 maç seyircisiz oynama cezası veren futbol federasyonu gibi, basketbol federasyonu da sahaya demir sandalye atan, sahaya girip rakip oyuncuyu ve teknik direktörü döven takıma tüm sezon seyircisiz oynama cezası verecek iradeye sahip miymiş...

Farli yönetimler, farkli uygulamalar...bu ulkenin sukunete ihtiyaci var, ceza vermezler

Turk futbol tarhinde, belki de en agir cezayi GS'in yedigini icime sindiremiyorum.

Hasan Tezcan wrote:Farli yönetimler, farkli uygulamalar...bu ulkenin sukunete ihtiyaci var, ceza vermezler

Turk futbol tarhinde, belki de en agir cezayi GS'in yedigini icime sindiremiyorum.

Ben de çok üzülüyorum o olayları hatırladıkça, ancak eğitim sisteminden midir bilmiyorum, ama ceza almadan, dayak yemeden birşey öğrenemeyen bir toplumuz, o yüzden o maçtan sonra aldığımız 6 maçın doğru olduğunu düşünüyorum, aynen Türkiye-İsviçre maçı sonrası olduğu gibi.
Hani Efes-FB serisindeki 5. maçtan sonra olan olaylar daha çok hakemler-FB'li basketbolcular arasındaki sözlü veya fiilen sataşmalardı, ancak dünkü inanılmaz bi görüntü. Ergin Ataman'ın yerdeyken sahaya giren seyircilerden dayak yemesi, cebinde bıçakla dolaşan leş sokak çetelerinin sokaktan geçen savunmasız yalnız insanlara saldırmasından farksız bi durum. Bundan sonra Efes'li oyuncuların her maçta bir gözü tribünde olmaz mı, ellerinde coplarla bekleyen FB'li taraftarlar her an sahaya inip kafamıza bir sandalye geçirebilir diye... şimdi tel örgü mü çekilecek Abdi İpekçi'ye???

Ha, cezalar veriliyor da ne farkediyor, hala birşey öğrenemiyo nato mermer nato kafalar o da ayrı konu.

Dün is icin o taraflardaydim, salonun yanindaki benzin istasyonunda birsuru FBli vardi,
gunduzden baslamislardi bira icmeye. (Hemde Efes aliyorlardi, o da tabii ayrica komik).
Donanimli gelmislerdi, olay cikartacaklari belli idi. Bir onceki macin ocunu alacaklardi sozum ona. Bu biline biline salonda onlem almamislardi. Bir tarafta Ulker, obur tarafta Aziz Yildirim.
Tabii NTV ve Ozkoklu Dogan Grubunun baskisida var. Beko Basketbol Ligine adini veren Koc Grubundan Ali Koc FB Baskan yardimcisi olarak tribünde .
Gecen mactan sonra ,FB yöneticisi Ozaydinli federasyona hitaben ''Onlari bizim sectirdigimizi unutmasinlar'' mealinde laflari televizyondan canli yayinda etti..
Sezon icinde GSnin defalarca salonu bosaltildi, İzmirde GSnin kapali salondaki biber gazi kullanildi, dun ise guvenlik gucleri misafir sanatciydi. Bu arada FB kendi seyircisine 5-10 lira gibi fiyatlarla ,bilumum iti kopugu tribüne davet ederken, Efes tribunu biletlerini 110 liradan satti.

Efesin elinde sadece iyi basketbol oynama yetenegi ve cesaretle yüreklerini koyma durumu vardi ortaya. Onlarda onu yaptilar. Tabii basta GSli koclari Ergin Ataman ve oyunculari Kaya Peker, Kerem Tunceri, ve Kerem Gönlüm yüreklerini ortaya koydular.

Ulker durumdan memnun mudur
bilemem ama tu kaka denilen alkollu icecek takiminin oyunculari ve taraftari dogru hareketleri sportiflik merkezinde kalarak ve basari olurken,
muhafazakar Ulkerin taraftarlari zilzurna sarhos bir sekilde
sahada rakip oyunculara saldirdilar, kufur ettiler, sahaya yabanci madde attilar.
Oyunculari ise nal toplayip, hakem masasinda bayan sayi hakemi varken masayi tekmeleyip
kufur ederek olay cikartiyorlar.

Benim intibam ,Ulker artik icin spor yonuyle ilgilenmektedir ,umursamamaktadir, yarin oburgun iktidar degisirse
FB semsiyesi altinda kalarak kendini korumak istemektedirler. Ama unuttuklari sey , guc odagi FB'de zeminin cok kaygan ve kalpak oldugudur.

Olaylar kirmizi giyen bir balina yavrusunun 40 metre kosarak ortalamasi 2 metre olan yumrugu 200 kg basan 10 elemanin arasina "BANZAIIII" diye girmesi ile basladi

Once Kaya PEKER gordu, elleri ile isaret etti, ATAMAN yanindan kosarak gecen FREE WILLY'i yakalamaya calisti ama, amaca hizmet eden bu vatandas Kaya PEKER'e direk geldi, Kaya bir boksor gibi kendini saga cekip abiye cakti. Sonra tum Efes bench'i (iclerinde biyikli masor tipinde bir baska abi olmak uzere) komple herifin ustunde grup yapti.

Yetisen FB liler ve tribunden yagan sular ve bilumum alet edevat yagmaya baslayince Efes iceri soyunma odasina girdi.

Sonrasinda soyunma odasina FB liler de girdi.

Bu olaylardan henuz dakikalar gecmesine ragmen ATAMAN sinir ve ofke dolu bir konusma yaparak, bu takimi seneye bu ligde nasil basketbol oynatacaklar, su an soyunma odamizda FB'liler var, iki kucuk kizim tribunde mahsur kaldi gibi feryat ve figanlar edince, SEREFSIZ SPORTMAX spikeri ve yorumcusu (eski Ulker ve FB kocu) klasik bir iki taraftarin yaptigi FB klubune mal edilemez gibi yalakalik ve serefsizlik dolu yorumlar yapti.Ali KOC'u ovmeler felan saymiyorum.

Sormak lazim bu iyi aile cocuklarina ve tum spor branslarinin resmi federasyon ve klıup yoneticilerine.

Once bana gore yani benim inandigim taraftarlik gorusune gore,
6 mac ceza alan Galatasaray spor klubunun tribunlerinin tek bir bireyi bile Galatasaray'i temsil eder. Spor karsilasmalarinda ve tribunlerde yapilan hersey klube mal edilir edilmelidir de. Klup kendi taraftarina ceza mekanizmasini calistirmalidir.Dunyada ornekleri binlerce. Federasyon olarak tamam ceza verdin arkasinda durdun. Aferin.

Basketbolun bundan farki ne ? Taraftar ayni taraftar, yonetmelik ayni yonetmelik, birinde futbol digerinde basketbol yaziyor.

Efes Pilsen'e de bir sitemim var. Kupa torenine cikmayacagim demissin, bu bana gore onurlu bir tavirdir. Cikma o zaman, cikma ki bu ulkede ceza yonetmeligi degissin birilerine ciddi bir mesaj gonder.

BJK'in PAF takimi ile maca cikmasi gibi oldu bu is. Ben olsam o kupayi illa alacaksam su tasiyan cocugu gonderip aldirirdim o kupayi

Atladigimiz onemli bir konu var.

Galatasaray Tekerlekli Basketbol Takimi 4 puan farkla sampiyon oldugu ligde BJK ile oynayacagi son lig macini CL maci yuzunden oynayamamisti. Mac yanis bilmiyorsam bu hafta sonu.

Ligde su ana kadar maglubiyeti yok. BJK 'yi de gecerlerse nagmaglup sampiyon olacak ve mac sonunda kupalarini alacaklar. (Yenilsede kupayi veriyorlar )

Aslinda muthis basarilara imza atan bu takimin heykelinin dikilmesi lazim.
Lig sampiyonu, CL sampiyonu..

Bizim serefsiz basin hala kacan topuzlari, Zola Fenerdeleri konussun

Mehmet Gurdal Cetin wrote:...Once bana gore yani benim inandigim taraftarlik gorusune gore,
6 mac ceza alan Galatasaray spor klubunun tribunlerinin tek bir bireyi bile Galatasaray'i temsil eder....

Taraftar ve yönetim bunu bilmeli, ve bu dogrulukta hareket etmeli...bu sorumlulugu herkes
samimi bir sekilde tasiyabilmeli.

Böyle bir "mactan" sonra her iki takimda nasil kurtulacak cok merak ediyorum dogrusu.

Hasan Tezcan wrote:öyle bir "mactan" sonra her iki takimda nasil kurtulacak cok merak ediyorum dogrusu.

Efesin sucu ne, sampiyon olmak mi saldiran lavugu dovmek mi

Maci boluk porcuk izledim. Ama ilk yarida hem de fb ondeyken tirbunde ilk kavga cikti sanirim. Sandalyeler olduğuna gore pota arkasindaki yer olabilir? Tipik sarhos futbol seyircisi reaksiyonu. Zamansiz, yersiz, anlamsiz! Bundan sonra ikinci yarida da Emir'in surpris sayilariyla mac fbye dondu ama Yukaridaki de istemedi cirkeflerin eglenmesini (Bir de bizim maclarda yanimizda olsa...)

Fenerbahçe Ülker-Efes Pilsen 4.ncü ve 5.nci maçları sonrasında yaşananlar karşısında
basketbol federasyonun bu kadar sessiz ve tepkisiz kalması,yaşanan olaylardan daha
skandal(rezalet,fiyasko artık ne derseniz) bir hal aldı.

Fenerbahçe ile oynadığmız maçlarda, sahaya en ufak bir bozuk para atılsa(olayı sanki
sahaya bomba atılmış gibi abartarak),Fenerbahçe sahadan çekiliyor ve maçın seyircisiz
oynanması için hakemler üzerinde baskı yapıyor ve başarılı oluyor.Kalan maçı seyircisiz
oynuyoruz.Bu da yetmiyor üstüne ayrıca ceza alıyoruz.Bir de şu iki maçta çıkan olaylara
bir bakın.

Allah korusun aynı olayları Galatasaray çıkarmış olsaydı herhalde bizi ikinci lige
düşürürlerdi ve bir sezon seyircisiz oynama cezası verirlerdi.Ayrıca klübe de yüklü
miktarda para cezası verirlerdi.Böyle çifte standart ve bir klübün bu kadar kollandığı
başka bir ülke yoktur sanırım.


Yaşanan olayların vahimliği ayrı bir konu, arkadaşlar yayıncı kuruluşun göstermek
istediği kadarını anlatmışlar zaten.Eskiden Lütfi Kırdar'da oynadığımız derbilerde
polisin biraz taşkınlık yaparak tezaruhat yapan taraftarları bile kollarını arkaya bükerek
salondan dışarıya attıklarını düşünürsek,şimdi yaşananlar karşısında, geçmişe
tebessümle bakmak içten bile değil.

turgut uyar wrote:Fenerbahçe Ülker-Efes Pilsen 4.ncü ve 5.nci maçları sonrasında yaşananlar karşısında
basketbol federasyonun bu kadar sessiz ve tepkisiz kalması,yaşanan olaylardan daha
skandal(rezalet,fiyasko artık ne derseniz) bir hal aldı.
....

Bunlar hep hala ucuncu Dunya ulkesi olmanin sonuclari. Birileri birilerine gebe. Hicbir zaman zaman kural ve kanun herkeze esit olarak uygulanamiyor. Iran'a filan gulmemek lazim. Ama yeri gelince (bu Turgut Uyar'a soylenmis bir laf degil) mangalda kul birakmayip Avrupada haksizliklara ugradiklarindan yakinanlar kendi ulkelerinde bu olanlari gormemezlige gelip boyle durumlarda sususup otururlar. En ufak bir basarida da yilisip duy ayak sesimiz diye maniler soylerler.

Turkiyede hangi kurum dogru durust calisyor da Basket ya da TFF dogru durust calissin. Haksizlik kendine olunca ayaga kalk ama baskasina olunca kis kis gulersen bu kisir dongu devam eder. Yeter diyecek uygar insanlarin hesap sorup takim makim demeden once kendilerine olan saygilari yuzunden bu durumu protesto edebilmeliler. Bunu da ne cok bu tur zorbalikla yapip yanina kalacaklarin yapmasi gerekir. Akli basinda FB taraftari olmaz olsuun boylesi zaten kazansakta kaybetmis olacaktik diyebilmeli. Ben derim ve her zamanda dedim. Ama bugun sana yarin bana olunca bu sayginlik kendiliginden yitirilmekte. Bilmem anlatabiliyor muyum ne demek istedigimi?

Bilgin Gökberkin yazisi. Bilgin ayni zamanda Demirele kaybeden
Lütfü Ariboğanin yakin arkadasi. Konuya biraz taraf ama
genede olaylar dogru:

9 Haziran Cuma 2009
Turgay Demirel istifa etmez, Aziz Yıldırım onu görevden almalı
Bu ülkede bu seviyede bir organizasyonda, ilk defa seyirci sahaya inip sporcuya, yöneticiye, teknik adama saldırdı.
Bir milat bu.
Böyle olacağını, bir senedir bu ülkede yaşayan bizim Gianni’nin annanesi gördü, TBF görmedi.
Yuh!
Okul mokul hikaye, okuma yazma nanay, italyancası bile çat pat Napolili kadın, beşinci maçı seyrettikten sonra, ellerini habire dizlerine vurup dua ediyormuş.
O uyanmış.
TBF uyanmadı.
Yuh!
Allah’tan Abdi İpekçi’de kimse ölmedi, Demirel bunun altından kalkamazdı.
O 2005 ‘de Fenerbahçe Başkanı ve yöneticileri sayesinde başkan oldu.
Bu bir tespit, yorum değil.
İstifa filan etmez o, Aziz Bey görevden almalı, getirdiği gibi götürmeli.
En büyük zararı da son maç öncesi onlara yaranmak için tedbir almayarak, ligine renk, para, tat, heyecan, kalite katan ve onu seçtiren Fenerbahçe’ye verdi.
Gelecek yılın büyük bir bölümünü seyircisiz oynayacaklar.
***
Murat Özaydınlı akıllı adamdır, laf olsun diye konuşmaz, dili filan sürçmez, ne zaman ne diyeceğini bilir.
Beşinci maçtan sonra Demirel’e şöyle salladı;
“Federasyon, seçimleri nasıl kazanıyorsa, bu olanları da görmeli, göremiyorsa biz de bazı şeyleri görmeye başlarız”.
Küfür etse daha iyi.
Açık açık şunu diyor;
“Ona bazı şeyleri gösteririz, seçimleri nasıl kazandığını biliyoruz”
Açık saçığı da şu;
“Ona gününü gösteririz, seçimleri ona biz kazandırdık, bi daha ki seçimde nah kazanır”
Onu ölmüşken dirilten, basketbolun başına saran Fenerbahçe kimseye kızmasın, kendine kızsın.
Ondan kurtulmaları kolay, elini bıraksınlar, ilk seçimde biter.
Gider.
Ve...
2005’de bitmişti, seçimde karşısına Arıboğan çıktı, kaybedeceğini anladı, Uslu’ya ve Yıldırım’a sığındı, seçimi ona onlar kazandırdı, onlar olmasa çoktan yok olmuştu.
***
Seçimin yapıldığı o gün, Ankara Dedeman’da olan herkes, otelin garsonları, komileri bile, Demirel’in nasıl seçildiğini biliyor.
Seçim öncesi, ”12 yıldır yaptıklarım yapacaklarımın teminatıdır” diyen Demirel, Yıldırım’ın teminatı olmasa, yoktu.
FB, Aziz Bey, Uslu, Efes, Tuncay Özilhan ve genel kuruldaki adamları onu destekledi, FIBA da destekledi, son anda Malezya’da Dünya Şampiyonası organizasyonunu cebine koydu.
Bütün bunlara rağmen, Aziz Bey’in son saniye üçlüğüyle kazandı.
85-82.
Arkasındakiler çekilse ne hale gelir, düşünün.
Sıfır bile çekebilir.

TURGAY DEMİREL KİMİN SIRTINA BİNDİYSE MAHVETTİ
90’lı yıllar...
Örslü, Naumoskili Efes güçlü, paralı, başarılıydı, Demirel’in de güce, paraya, başarıya ihtiyacı vardı, sırtlarına bindi, Özilhan’a sığındı, onlara katkısı yoktu, varmış gibi yaptı, Özilhan iplemiyordu onu, ”he he” dedi, idare etti.
Sonra ülkenin bugüne kadar gördüğü en değerli basketbolcu nesline yapıştı, Efes baş aşağı gidiyordu, ufak ufak uzadı, 12 Dev Adam’ın sırtına bindi.
12 Dev Adam, voleybol bile oynasa Avrupa’da bir yarı final oynardı, müthiş yetenekli bir nesildi, hiçbir şey kazanamadılar, sorun saha içinde değil dışındaydı, president ve adamlarındaydı, yok ettiler o nesli, baktı hızla sonuna doğru gidiyor, Tanyeviç’i getirdi, onun sırtına bindi.
Yarının takımını kurmak palavrası altında bugünü yok etti, zaman kazandı.
İşler yine iyi gitmedi.
Bir zamanlar efsane olan Bogdan’ın son yılları ‘bogdan’ geçmişti, milli takımda da işler bogdan gidiyordu, aklına Fener geldi, onlara pazarladı, FB-Ülker başarısız koçunu diriltebilirdi, bu takımı şampiyon yapamamayı o bile başaramazdı, böylece tekrar itibar kazanacaktı koçu.
Plan buydu.
Tutmadı.
Tanjeviç Türkiye’nin gelmiş geçmiş en derin kadrosuna, finalde arka arkaya 4 kere kaybettirdi, bunu bile başardı, fena halde out oldu.
Bütün bunlara sebep olan adam da Ergin Ataman, o dünlerde “milli takımı bedava çalıştırırım“diyip, Demirel’i köşeye sıkıştıran adam.
Demirel nefret eder ondan.
Siena’ya gittiğinde, herkese “merhaba” deyip bir Siena’nın koçuna selam vermemişti, Ergin’e...
Milli takım koçunun kim olması gerektiği de belli artık.
Para da istemiyor, söylediğini de yemez, aldı mı başına belayı?
Allah düşmanımı Demirel’in düştüğü duruma düşürmesin.
***
5.maç...
Söylemezoğlu yürekli bir hakem “ne görürse çalar, babasının oğlunu tanımaz” denir, öyledir, gördü, çaldı, olaylar çıktı, sonra presidentin oğullarını gördü, tanıdı, Mirsad’ı, Semih’i, Rasim’i, Tanyeviç’i...
Hayatının en eyyamcı kararını verdi, atmadı onları, Demirel’in kurulları da utanmadan ekran başında herkesin gördüğünü görmedi, ceza vermedi.
Rasim mi?
Fenerbahçe’ye ”bir oyuncunuza göstermelik ceza vermemiz lazım, kime verelim” deselerdi ”Rasim” derlerdi. Koç, Mirsad, Semih olmazsa olmazdı.
Rasim olmasa da olurdu.
Bu rezalet!
Göz göre göre gelen felakete tedbir almadı ve üstelik salondan kaçtı president, bu da rezaletin karesi.
***
Fener- Ülker formalı bir herifin, bir sporcuyu dövmesi hoş olmadı, Efes formalı birinin, bir heriften dayak yemesi de...
Mideleri bulandı sponsorların bir kere.
Bu da bir milat.
Efes’in, Ülker’in, diğerlerinin kafasının bir yerinde, hep duracaktır bu sahne.
Zamanı geldiğinde yürüyüp gidecekler.
Madem basketbol salonlarına futbol girdi, gidelim futbola.
Bravo president!
***
Hıncal Abi, bir Fenerbahçeli’nin, hem de potansiyel bir başkan adayının, Ferit Bey’in kanalında “TFF Başkanı Aziz Bey’in adamı“ diyebiliyor, üstelik adamı madamı değilken.
Demirel’i alenen Aziz Bey başkan seçtirmiş, bunu kimse hiç bir yerde diyemiyor.
Bu önce Ferit Bey’in kurumsallığa bakışı tabii, bravo, helal olsun, sonra da futbol medyasının gücü.
Reytingi de berbat olmalı Demirel’in, bulaşmıyor usta abi, yoksa bu malı bana tek başıma yedirir mi?.
***
Basketbol yorumcusu, yazarı çizeri genelde eyyamcıdır.
Hepsi benim bildiklerimi bilir, susar.
Bir kısmı NBA çocuğudur, bir kısmı ailenin sevimli çocuğu, bir kısmı emekli koç moç, menajerdir, neme lazımcıdır, bir kısmı başkanın büyük ailesindendir, filan falan...
Anladikos!
Onlar iyi aile çocuğudur Demirel’e göre.
Ben, benim gibiler de ailenin sevimsiz, berbat çocuğu...
Çeteci çocuğu(bu da son bombası)...
Bilmemne çocuğu...
Filan falan...
Sevsinler onu!
***
Sadede gelelim.
2005’den beri FB’nin ve o dünlerde yüz vermediği Ülker’in sırtında president.
Para, güç, iktidar onlarda.
Yıllarca sırtına bindiği Efes’e şampiyonluk kupasını vermeden salonu terketti, yıllarca sığındığı Özilhan’ı, salona gelmeyecek hale getirdi, yıllarca onun sırtındaydı, sırtına alıp getirmeliydi.
Ve bilmemneremden bir dörtlük uydurup, bitireyim.
“Ben, ben, ben” diye diye bitti.
‘Son’ bu.
Son’u...
Bence!

Olay günü FB taraftarlarinin gündüzden icmeye basladigini yazmistim. Son satira dikkat:

HEM SALDIRDI HEM DE ŞİKAYETÇİ OLDU!..

¤ Maraton 19 Haziran 2009 13:58
Akşam Gazetesi'nde yer alan habere göre Efes Pilsen-Fenerbahçe Ülker Beko Basketbol Ligi Play-Off final serisi 6. maçında spor salonlarında örneğine az rastlanır çirkin olaylar yaşandı. Futbol statlarını tehdit eden tribün terörü bu kez salona inip basketbolu rehin aldı. Fenerbahçe tribünlerinin yakından tanıdığı 'Cansız' lakaplı Mehmet Cansız'ın Efes Pilsen'in yıldız oyuncusu Kaya Peker'e saldırı girişimiyle patlayan olaylar, güvenlik güçleri ve Fenerbahçe Asbaşkanı Ali Koç'un bütün çabalarına rağmen bir türlü kontrol altına alınamadı.

GAZETELER YAZINCA...
Sahaya inip, Efes Pilsen yönetici ve sporcularına saldıran ayrıca kupa töreninin yapılmasını engelleyen taraftarları polisin copla püskürtmesiyle sükunet sağlandı. Ancak yaşanan bu büyük ayıbın ardından ortaya komik bir ceza çıktı. Olaylara karıştığı tespit edilen 13 kişi gözaltına alınarak Zeytinburnu Merkez Karakolu'na götürüldü. İfadeleri alınan 13 Fenerbahçeli taraftara 5149 sayılı spor yasasına göre bin 500 TL para cezası kesildi. Haklarında idari işlem yapılan şüpheliler para cezasının ardından serbest kaldı. Ancak basındaki yayınlar üzerine Asayiş Şube Müdürlüğü Gasp Büro Amirliği ekipleri, Mehmet Cansız ve Fahri Cengizhan İşcan'ı tekrar gözaltına aldı. İki fanatik savcılık tarafından yargılanmak üzere serbest bırakıldı.

BİR DE ŞİKAYETÇİ OLDU
Abdi İpekçi'deki olayları provoke eden isim olduğu öne sürülen Mehmet Cansız isimli Fenerbahçe taraftarının karakola gidip, Efes Pilsenli oyuncular hakkında şikayette bulunduğu da bildirildi. Cansız'ın olayların ardından önce salondan kaçtığı, ardından daha fazla ceza alma korkusuyla karakola gidip, Efes Pilsenli oyuncuları kendisine saldırdıkları gerekçesiyle şikayet ettiği belirtildi. Görgü tanıkları, Cansız'ın aşırı alkollü olduğunu da dile getirdiler.