Page 6 of 7
Posted: Mon Oct 06, 2008 10:55 am
by Selcuk Samli
Ufuk Sezekkaplan wrote:Skibbe'nin isine kim karisiyor, kim burnunu sokuyor ben anlayamadim. Gerets veya Hagi elestirilirken herkes nasil iyi kötü bir gerekçe bulup eleştirme hakkına sahipse, Skibbe niye bundan muaf olsun? Bundesliga'dan geldigi icin mi?
Galatasaray dun rezil bir futbol oynadi ama bunun skor ile alakasi yok (iyi ki de yok zaten, fark olmasi lazimdi cunku). Hoca takima bir disiplin ve sistem getirir, eyvallah denir butun arizalara hosgoru ile bakilir.
Dun Bursa'nin ilk golunde, kaleci Ivankov'un topu eliyle Yusuf'a atmasindan sonra golu yeme suremiz 12 saniye. Toplam 3 pas. 7 oyuncu o sirada Bursa ceza sahasinin icinden cikamadi.
Ikinci golde Servet top surme meraki ile ota sahada top kaptirdiktan sonra yine 10 kusur saniyede 3'e 3 gol yedik. Yusuf'un bu macta star olması, oyun sırasında orta saha baskisi yapmamak yuzundendir; pres yapmayi cok kucumserken, gecen sene ayni Yusuf'un İstanbul'da Denizli macinda ayagina top alamadigini hatirlayalim. Kalli'nin sisteminde 7 kisi merada otlamaya cikmazdi cunku.
Bu forumda yazanlarin bilincsiz oldugunu dusunmuyorum, adam gibi kadroyla cikarsin, orta saha yapisini uygun kurarsin, takimin kosar, pres yapar, sahada yuruyen adamlari vakti zamanında degistirirsin, elestirilmezsin. Aksi halde her iyiniyetli ve ciddi elestirinin önünü "Turkiye'de herkes futbol antrenoru zaten" diye kesip atmak, daha baska bir kolayciliktir. Yanina, "Turkiye'de spor kulturu yok" diye bir de sos dokelim hatta.
Ne de olsa Bundesliga'dan hoca geldi basimiza, Deutschland, Deutschland, über alles.
Selçuk Samli wrote: Ufuk,
Arda,Sabri ve Nonda sakatliktan yeni cikti,Balta'da da bir sakatlik varmis.Kadron tabii ki iyi,ama tam olarak hazir degil.Bu da tamamen Skibbe'nin sucu degil.Omer Bey de Skibbe elestirilmesin mi gibi bir sey yazmis.Tabii ki elestirilecek,ama ilk haftadan beri gonderilmesi konusuluyor, bu normal degil bence.Bizim ulkeye gelip gonderilen td'leri dusun bir kere.
Selcuk, hocalık bir butundur. Antreman teknigi olusturma, yardımcı kadro iliskileri, sezon basi hazirliklari, takim ici rotasyon da hocanin temel isleri arasindadir. Takimda surekli ve istikrar gosteren bir sakatlik durumu varsa, bunda hocanin ve ekibinin de payi vardır. Skibbe'nin elinde genci, deneyimlisi cok genis bir kadro var, dunku mac kadro zaafiyetinden gitmedi. Ben bunda israrliyim. Yedigimiz 2 gol ve birbirinin aynisi en az 5 pozisyon durumu ortaya koyuyor. Dun takim kosmadi. Disiplinsizdi. Kurgusu yanlisti. Mudahale edilmedi. Bursaspor calisilmamisti. Tipki Steau Bukres calisilmadigi gibi.
Bardagin bir tarafi, "sezon basindan bu yana her ilk devre eziliyoruz" diyor. Sen, "zamana ihtiyac var" diyorsun. Senin kadar iyimser degilim, ama senin hakli cikmani cani gonulden isterim, umarim hakli cikarsin.
Ufuk,
Kadro zaafiyeti yok ama elinde olan iyi oyuncular sakatliklardan ve/veya tecrubesizlikten hazir degil.Kulup doktoru cikip sakatliklarin %90'i darbeye bagli diyor,doktor degilim,Florya'da da degilim,yorum yapamam,kabul etmek durumunda kalirim.
Hal boyle olunca sahadakiler de gorevini tam anlamiyla yapamiyor.Kenarda oturanlar Mehmet Guven,Alparslan,Emre Asik,Aykut.Oyuna nasil mudahele etsin?
Disiplinsizlige gelince,futbolda oyuna baskette oldugu gibi mudahele edemiyorsun.Servet'i kenara alip,Emre Asik'i oyuna alabilirsin ama o da riskli degil mi?Skibbe de bunlari dusunuyordur diye tahmin ediyorum.
Posted: Mon Oct 06, 2008 11:14 am
by Mehmet Gurdal Cetin
Bursa'ya yeni dondum.
Maci kaybettik diye de millete bok atacak degilim.
Telefonla macta olan arkadaslarla yaptigim konusmalara ve onlarin anlattiklarina gore, Bursaspor bizi kontratak manyagi yapmis.Ve cok iyi oynamis.
Ne zaman hep kotu oynadigimiza bagirip cagirip rakibin iyi futbol oynadigini kabul edecegiz.Bu butun buyuk takimlar icindir, Galatasaray FB BJK kendisi yenilir rakip maci kazanmaz
Maci seyretmedim ama Yusuf'un bizim orta sahayi ve defansi madara ettigine eminim.Lincoln'un bu macta Yusuf'un yarisi kadar oynamadigina da eminim.
Buraya yazilan yazilarida tam okuyamadim.Ama bildigim bir sey var, FB'nin BJK'nin en az birinin hocasi degisecek.
Kaybedilen bir mactir.Deplasmanda kaybedilmistir.FB ligin ikinci yarisinda disarida da kaybedecegi bir 3 puna birakti.Biz Bursa'yi Istanbul'da oyle boyle yeneriz.
Tek tek mac mac dusunun
KUCUK dusunun
Bu takim bana artik kucuk dusunduruyor.
Simdi hedef Trabzon macini ne olursa olsun kazanmak.
Insallah baska sakat vermeyiz o maca kadar.
Bu sene lig foto finish te bitebilir.Ama once Trabzon'u frenlemek gerek.Yoksa aradan firlayip gidecekler.
Haftaya bizi de yenerse rakipleri (biz) birbirimizle oynamaya basliyor, onlarda Kocaeli,Denizli tayfasi ile.UEFAsi yok CL'i yok sakati yok.
Ben pur dikkat FB ve BJK yi izliyorum.Aksam bir arkadasim anlatti, BJK taraftari uc gundur protesto yapiyormus, FB lilerde dun mac cikisi protesto etmisler.
"Padisahim cok yasa " grubu kelle istiyormus?
AY en yasli adamin kellesini verir yada bakin giderim haaa der.
Bu sefer gitme AZIZ baba diye yollara dokulurler mi bilmem.
Bir de son sozum su bizim meshur sakatlanmalara.
ERSUN YANAL'in cok iddiali bir sozu vardi.
"Benim takimmda darbeye maruz sakatlanma haricinde sakatlanma olmaz" diye.
Bakiyorsun bizim takimda gecen haftalardaki sakatlanmalara neredeyse tekme yiyip sakatlanma yok gibi...Hep ters hareket, yan basma felan.
Uzmanlar buna ne diyor burda ?
Posted: Mon Oct 06, 2008 11:26 am
by Kenan Atak
Ufuk benim dediklerime alindin galiba oysa bu forumdaki insanlarin buyuk kisminin yazdiklarina deger veriyorum, dikkat edersen TV'deki programdan alinti yapip genel icin kullandim bu ifadeyi. Zaten forumdakilerin arasinda pek cok sporcu da var, bir de akli basinda kafali insanlar var o yuzden burda yaziyoruz zaten. Benim demek istedigim pek cok önemli faktör bu TD degerlendirmelerinde göz ardi ediliyor.
Posted: Mon Oct 06, 2008 11:33 am
by Ufuk Sezekkaplan
Senin dediklerine alinmadim Kerem, tersine burada yazan herkesin belli bir seviye ustu oldugunu kabul ederek yaziyorum.
Ikilem icindeyim, gonlum Skibbe'nin gercekten duzeyli, disiplinli, kalici bir futbol ekolu yaratmasini istiyor. Gecen hafta mesela Konya macinin ikinci yarisinda o kadar goze hos gelen bir futbol vardi ki bunu takimin butunune baglamak istedim. Ama oyle mi?
Diger yandan gecen seneye gore buyuyen sorunlar var, neye gebe oldugu belli degil. Baris'li, Topal'li baskili sistemden, dun 13 saniyede gol yiyen tek orta sahali sisteme donuyoruz endisesi tasiyorum.
Yoksa senin "spor kulturumuz" uzerine yazdiklarini kalbimle destekliyorum. Bu konuda bir firsat bulursam hatta, paralimpik olimpiyatta okçulukt aaltin madalya kazanan Gizem hakkinda birseyler karalamak istiyorum, kizin hikayesi tam bir sporculuk ve insanlik hikayesi...
Posted: Mon Oct 06, 2008 12:59 pm
by Murat Fahrioglu
Ufuk Sezekkaplan wrote:Murat Fahrioglu wrote:Su an Istanbul'dayim, Selim Yurdakul arkadasim ile Bursa'ya gidecegiz ama burda son zamanlarin en kotu firtinasi var galiba, belki de vapur iptal olur. 40 yilda bir deplasman macerasi yapalim dedik, tam bir macera olacak gibi, ustune ustluk bizim MGC de Bursa'da yok
Belki herseye ragmen bu zor kosullardan bir galibiyet cikaririz
Muhtemelen gidersiniz, ben saat 13.00 civari Yalova tarafindan bindim, yolun yarisinda firtina koptu, Eskihisar'a zor yanastik. Baktim, gidislere izin verilmiyordu. Ama sonra hava acildi ve herhalde gidis rahatlamistir.
Butun vapur seferleri iptal oldu ve bize son saniye soylediler saat 14:00'deki sefer icin. Biz de zar zor saat 17:00 gibi vardik biletler Selim sagolsun VIP'tendi diye stada rahat girdik, Bursa stadi cok guzel ve seyircileri (Texas gurubu) gercekten muhtesem. Ordan cogu takim bu sene puan alamaz. Takimlari da bayagi iyi. Biz cok kotu oynadik, Arda'yi aci icinde oynarken gordukce icimiz sizladi. Cok garip bir taktikle oynadik ve iki hatadan gol yedik, Bursa'nin daha fazla pozisyonu vardi zaten. Maci statta izlemenin nadir avantajlarindan birini kullanarak takimla ilgili cok kotu bir durum farkettim. Kimse topsuz pek hareket etmiyor. Butun sahaya bakiyorsunuz ve bizim oyuncular kendi bolgelerinde veya bulunduklari yerde geziniyorlar. Pas atacak pek secenek yok, topu alan oynuyor topsuz olan da geziyor.
Istanbula donus tam bir eziyetti, aksam 9'da yola ciktik (vapurlar yine iptal) ve sabah saat 4'te vardik. Kibris'tan gelip Bursa deplasmanina giden tek taraftar benim herhalde tarihte.
Herseye ragmen iyi bir macera oldu. Belki sakatlar falan duzelince takim da duzelir. Kewell gorunuse gore takimin herseyi, bir de takimda atesleyici yok. Servet ve Sabri hirslarini yanlis sekilde kullaniyorlar.
Posted: Mon Oct 06, 2008 1:07 pm
by Mehmet Gurdal Cetin
Murat Fahrioglu wrote:Ufuk Sezekkaplan wrote:Murat Fahrioglu wrote:Su an Istanbul'dayim, Selim Yurdakul arkadasim ile Bursa'ya gidecegiz ama burda son zamanlarin en kotu firtinasi var galiba, belki de vapur iptal olur. 40 yilda bir deplasman macerasi yapalim dedik, tam bir macera olacak gibi, ustune ustluk bizim MGC de Bursa'da yok
Belki herseye ragmen bu zor kosullardan bir galibiyet cikaririz
Muhtemelen gidersiniz, ben saat 13.00 civari Yalova tarafindan bindim, yolun yarisinda firtina koptu, Eskihisar'a zor yanastik. Baktim, gidislere izin verilmiyordu. Ama sonra hava acildi ve herhalde gidis rahatlamistir.
Butun vapur seferleri iptal oldu ve bize son saniye soylediler saat 14:00'deki sefer icin. Biz de zar zor saat 17:00 gibi vardik biletler Selim sagolsun VIP'tendi diye stada rahat girdik, Bursa stadi cok guzel ve seyircileri (Texas gurubu) gercekten muhtesem. Ordan cogu takim bu sene puan alamaz. Takimlari da bayagi iyi. Biz cok kotu oynadik, Arda'yi aci icinde oynarken gordukce icimiz sizladi. Cok garip bir taktikle oynadik ve iki hatadan gol yedik, Bursa'nin daha fazla pozisyonu vardi zaten. Maci statta izlemenin nadir avantajlarindan birini kullanarak takimla ilgili cok kotu bir durum farkettim. Kimse topsuz pek hareket etmiyor. Butun sahaya bakiyorsunuz ve bizim oyuncular kendi bolgelerinde veya bulunduklari yerde geziniyorlar. Pas atacak pek secenek yok, topu alan oynuyor topsuz olan da geziyor.
Istanbula donus tam bir eziyetti, aksam 9'da yola ciktik (vapurlar yine iptal) ve sabah saat 4'te vardik. Kibris'tan gelip Bursa deplasmanina giden tek taraftar benim herhalde tarihte.
Herseye ragmen iyi bir macer oldu. Belki sakatlar falan duzelince takim da duzelir. Kewell gorunuse gore takimin herseyi, bir de takimda atesleyici yok. Servet ve Sabri hirslarini yanlis sekilde kullaniyorlar.
Merhaba Murat,
Bulusamadigimiz icin cok uzgunum.Daha once verilmis sozler oldugu icin donemedim.Benim merak ettigim su sehirde MANCHESTER UNITED'in almak icin klube teklif verdigi efsanesinin buram buram koktugu ve konusuldugu SERCAN adli 18 yasindaki Bursasporlu cocuk ile ilgili.
Siz ciplak gozle seyrettiniz, nasil bu cocuk soylendigi kadar iyi mi? Attigi gol sayisi 4'e cikmis.Gavurlar yeni Ryan GIGGS'imizi bulduk diyorlarmis.
(Bursalilarin yalancisiyim)
Posted: Mon Oct 06, 2008 1:29 pm
by Murat Fahrioglu
Mehmet Gurdal Cetin wrote:
Merhaba Murat,
Bulusamadigimiz icin cok uzgunum.Daha once verilmis sozler oldugu icin donemedim.Benim merak ettigim su sehirde MANCHESTER UNITED'in almak icin klube teklif verdigi efsanesinin buram buram koktugu ve konusuldugu SERCAN adli 18 yasindaki Bursasporlu cocuk ile ilgili.
Siz ciplak gozle seyrettiniz, nasil bu cocuk soylendigi kadar iyi mi? Attigi gol sayisi 4'e cikmis.Gavurlar yeni Ryan GIGGS'imizi bulduk diyorlarmis.
(Bursalilarin yalancisiyim)
Merhaba Mehmet, bulusamadigimiza ben de cok uzuldum, kismet degilmis belki baska zamana kismet olur.
Sercan'i ayri bir ilgi ile ben de izledim dun. Gol sayisini dun 5 yapti sanirim. Bence cok iyi bir oyuncu ve tam anlamiyla bir golcu, genc yasina ragmen. Pek birine benzetmeye gerek yok aslinda, Giggs degil, Tanju tipinde de degil. Topa iyi vuruyor, yani hem sert hem de dogru yerlere vurabiliyor, hizi fena degil topsuz alanda iyi alanlara gidiyor ve hareketli bir oyuncu, golu koklamasini da biliyor. Biraz kisa boylu ve topa nasil kafa vurdugunu pek goremedim yani bu acidan iyi mi kotu mu bilemiyorum ya firsat gelmedi ya da pek hava toplarinda iyi degil, bizim defans dun havadan iyiydi Bursa'dan kimse kafa vuramadi. Bir tane de alti pastan yandan gelen topa vuramadi saniyorum. Bize attigi gol bos kaleye idi, seken topu defans oyuncumuza ragmen tamamladi. Benim tahminim gollerini topla hareketli iken attigi sutlardan ve kale cevresinde kokladigi pozisyonlardan atiyor. Yapilan ortalara ve gelen toplara aninda vurus yapmasi gereken pozisyonlarda nasil bilemiyorum cunku boyle pozisyon cok olmadi.
Kisacasi gelecek vaadeden bir oyuncu bu genc yasina ragmen gir golcu olarak cogu takimda rahat oynar, MAN. U. bu adami takip ediyorsa pek sasilacak bir durum yok yani, gercekten iyi ama Giggs'le alakasi yok cok daha farkli bir oyuncu.
Posted: Mon Oct 06, 2008 3:47 pm
by Ali Kaya
Murat Fahrioglu wrote:... Maci statta izlemenin nadir avantajlarindan birini kullanarak takimla ilgili cok kotu bir durum farkettim. Kimse topsuz pek hareket etmiyor. Butun sahaya bakiyorsunuz ve bizim oyuncular kendi bolgelerinde veya bulunduklari yerde geziniyorlar. Pas atacak pek secenek yok, topu alan oynuyor topsuz olan da geziyor...
Bütün yorumlar içinde beni en çok üzen ve düşündüren yorum bu yukarıdaki.
Geçen senenin mücadele eden genç iskeletinin içine edilmiş durumda.
Ruhsuz yıldızlar yerine paf takviyeli mücadele eden gençleri tercih ederdim.
Ali Kaya
Posted: Mon Oct 06, 2008 5:43 pm
by Ozan Ersoy
Samet Aybaba: "Bakin cocuklar bu adamlar acik oynuyorlar. Kalabalik savunma, tek forvet, hizli kontra taktigimiz. Yusuf, geriden gelenleri ara paslarla pozisyona sokacak."
Pazartesi antrenman. 4 Bursa'liya karsi kontraya cikma taktigi yapilir. Topu en kisa zamanda Yusuf'a aktaracak kaleci veya stoperler. Yusuf topu surer surer, ya kanattan beklerin ya gobekten stoperlerin arkasina depar atan orta saha oyuncusuna aktarir. Olmadi mi, yine denenir. Olmadi mi yine denenir. 20-30 kere. Yusuf catlayana kadar. Savunma 2 on liberoyla 6'lanir kapanir da kapanirlar.
Sali ayni sey.... 20-30 kere
Carsamba ayni sey.. 25-30 kere
persembe ayni sey.. cuma, cumartesi? Ayni sey... Bursa'nin nasil Anadolu'nun timsahi oldugu vurgulanir. Testasteron seviyeleri ayi bogabilecek seviyededir. Taraftarlar antrenmana baklava getirirler. Bursa kaymakami, tekstilcisi, gomlekcisi vaatlerle gelir, takim zengin olacaktir maci alirlarsa. Bursa karsisinda Barcelona olsa yenebilecek gibi hissetmektedir artik. "Bu maci bir alalim da gerisi isterse tufan olsun" diye dusunur herkes. Sanki kiyamet kopacak....
Bu arada GS sakatliklarla ugrasir, takim kuramaz. Ha bu arada persembe gunu de UEFA macina cikmistir. 2 sakat daha verir. Cuma gunu yenileme, dinlenme calismalariyla gecer, cumartesi tek sansdir. Bursa macina konsantre ve taktik icin sadece bir gunu vardir.
Sunu da unutmamak gerekir ki GS buyuk takimdir, 2 on libero oynamaz. GS takimi topu dolastirip, 1-1'e yatamaz, taraftari isliklar, GS surekli saldirmak, surekli pozisyona girmek ve farkli yenmek zorundadir. Baskani cikar oyunu begenmedim der. Eger biraz rolanti oynarsa butun medya GS takiminin hocasina ve oyuncularina yuklenecektir. Oyuncular yara bere, sakatlik, morarti, curuklerle sahaya cikmak zorundadir cunku essek yukuyle para aliyorlardir.
Bursa'nin iyi futbol oynamak zorunlulugu yoktur. Bursa 1-0 one gectikten sonra her topu taca, De Sanctis'e vurmustur onemi yoktur. Bursa hic bir organize atak yapmamisir, cok adamla saldirmamistir onemi yoktur. Butun amaci GS'i az adamla yakalamak veya savunmanin yapacagi bir hataya yatmis sinsi sirtlan gibi beklemektedir. Bunun da onemi yoktur. Bursa GS kadar cok kosmamistir bunun da onemi yoktur. Saha patates tarlasidir, top yerde 4 kere sekmeden 10 metre gidemez bunu da onemi yoktur. Butun bunlara ragmen guzel, arti, goze hos gelen, heyecan veren futbol oynamakla Galatasaray sorumludur.
Guluyorum kis kis guluyorum ama sinirle guluyorum... Ey cok bilenler eyyy...
Ozan Ersoy
Posted: Mon Oct 06, 2008 6:29 pm
by Fatih Mutlu
bu sezon isvicredeki bellinzona maci disinda bir galatasaray maci seyretmek nasip olmadi. burada yazilanlardan cikarmaya calisiyorum ne olup bittigini.
oncelikle fikrim, bu kadar sakat futbolcuyla bu sonuc normal sonuc. ilk onbir oyuncularinin bile biri daha uzun bir sakatliktan yeni cikti, bir digeri mecburen sakat sakat oynuyor. bursa da sezonun flas takimi. bence cok buyutulecek bir durum yok bu sartlar altinda.
dikkatimi ceken birkac sey var. bir tanesi, parca parca seyredebildigim maclarda benim de dikkatimi ceken, gs oyuncularinin sadece top ayaklarindayken oyunda var olmalari. top arkadasindayken onun pas verebilecegi bosluklara hareketlenme, onun yardimina gitme vesaire yok. herkes topu ayagina alandan biseyler yapmasini bekliyor. biraz biraz lincoln gidiyor saga sola top almaya o kadar.
deginmek istedigim bir diger nokta da, ozan'in uzun zamandir bahsettigi "cok top ceviren galatasaray" konusu. yillar once real madrid'in bu tarz oyununu oven bir yazi yazmisti. top cevirip rakibi yormak. doksan dakika boyunca deli danalar gibi saldiran, arkada bosluklar birakan oyuna bir alternatif olarak savunuyor ozan bu oyunu. hakli oldugu noktalar var elbet. topa sahip olarak rakibi yorabilirsin. ancak, bu oyunla neticeye ulasmak icin zidane, figo, raul gibi ayaklara sahip olmalisin. cunku bu oyun tarzi rakibine savunmasini yerlestirme, eni konu pozisyonunu alma imkani sunuyor. ve surekli set hucum yapmak zorundasin. savunma kurgusunu saglam tutan takimlar karsisinda bu oyun zorlaniyor.
futbolda atilan gollerin cogunlugu hizli hucumlarla atilan gollerdir. pek cogu iki pasta uc pasta, baslangicindan bitisine 4-5 saniye suren ataklardan gelir. yani onemli olan rakip defansi dengesiz yakalamaktir. daha o onlemini alamadan vurmak. bu oyun tarzi gecen yilki galatasarayin deli dana presi oyun tarzi demek degildir. surekli pres yapmak baska sey, hizli oynamak baska sey. galatasaray takimi presi de, hizli hucumu da, gerektiginde top dolastirmayi da iyi bilen oyunculardan kurulu bir ekip. bence teknik direktor agirligi hizli oynamaya vermelidir.
topa hukmetmek, surekli topa sahip olmak, top dolastirabilmek de bir takim icin cok onemli bir avantaj. galatasaray takimi, skibbe ile yavas yavas kazandigi bu avantaji, bence bir oyun plani olarak degil, mac icinde aktif dinlenmeyi gerceklestirebilmek icin kullanmali. kendin dinlenirken rakibi yoracaksin; sonra da vitesi birden artirip hizli hucumlarla golu dusuneceksin. yoruldugunda topa sahip olarak tekrar dinleneceksin.
Posted: Mon Oct 06, 2008 6:43 pm
by Davut Gerçekcioğlu
Sonuç doğal, oynadığımız futbol düşündürücü. Beni olumsuz düşünmeye sevk eden ne skibbenin kadro tercihi ne de oyuncuların performansı. Skibbenin elindeki kadro farklı alternatiflere izin vermiyor.
Birincisi kadro dengesiz, hiçbir hoca yedek kulubesinde yetenekli bir oyuncuyu kolay kolay oturtamaz, ilk başta yönetim izin vermez. Orta sahada kondüsyonu yerinde asker diye tabir edilen oyuncu kaç kişi sayabilirsiniz? Linderoth, Barış ve Mehmet Topal. Linderoth ve Barış sakat Topal ise belli yeteneklere sahip ama bu özellikler henüz tam oturmamış. Diğer orta sahalar kimler? aydın, lincoln, kewell, arda, hasan, ayhan ilk onbirde düşünülecek oyuncular. Aydını oturtursun, hadi hasan da yabancı değil onu da oturttun, ayhanı da salladın geriye kimler kalıyor, kewell, arda ve lincoln. Sen bu 3 adama orta sahada aynı maçta görev vermek istiyorsan öncelikle ön liberoda oynayan oyuncun teknik, taktik ve kondusyon yönünden üst düzeyde olması ve oyunu çok iyi okuması gerekir. Bana kalırsa takımın en büyük handikapı burası. Son lig maçında gördük, Yusuf ortadan aldı aldı götürdü, sanki halı sahada top oynuyor herif. Nerde ön libero, hemşerim nereye gidiyorsun dur bakalım demezmi? Boyle kurguya defans ne yapsın, ilerde oynayan baros ne yapsın.
Posted: Mon Oct 06, 2008 6:45 pm
by Alpay Dedeoglu
Maci seyredemedim ozetleri seyrettim, istatistiklere baktim. kanalturk skibbeden mac sonrasi 2 soru sordular. Birinci soru .''Yusufu marke ettirmeyi akil etmedinbmi?'' 2. soruda ''baskan istifani isterse ne olur''? gibi birsey. Sinirlendim kapattim.Ayip yahu.. skibbeye bayilmam, ama boylede terbiyesiz olunmazki. Adam sizi adam yerine koyuyor, cevap veriyor. Size lazim olan Fatih terim, Aziz yildirim, yada inceden inceden kafa bulan Kalli.
RTUK'un cok kisa sure icerisinde bu yorum programlarini sinirlandirmasi lazim. Yada konusulan dakika basina bu kadar lira para dogruca kiminle ilgili konusuluyorsa onun kasasina. B kadar sorumsuzluk ve vakit isRAFİ OLMAZ.
Ben dun , mactan oncede yazdigim gibi , cift on libero baslardim. Mehmet Guven bile bu haliyle is yapardi. Hadi baslamadin, macin durumu belli oldu, sok Emre Asigi, cikar Meirayi on liberoya , Ayhanla keserdi ataklari.
meiranin tek on libero olmayacagini dusunuyorum. ama ayhanin yaninda idare edebilirdi.
Bu takim Emre gungor ve Ugurun yerine alternatif bulamiyor. Emre Gungor olmayinca hantaliklarini bilen Servet ve Meira cok yaslaniyor geriye.
Bence yorgunluk ve sakatlar etkili oldu ama bursaspor daha iyi izlenebilirdi. Blent under diye bir adam bu isi yapar. gider isini yapar, raporunu verir, sen ona gore taktigini verirsin. Cevat hoca var.
Posted: Mon Oct 06, 2008 6:48 pm
by Ahmet Yavuz
Ozan Ersoy wrote:Samet Aybaba: "Bakin cocuklar bu adamlar acik oynuyorlar. Kalabalik savunma, tek forvet, hizli kontra taktigimiz. Yusuf, geriden gelenleri ara paslarla pozisyona sokacak."
Pazartesi antrenman. 4 Bursa'liya karsi kontraya cikma taktigi yapilir. Topu en kisa zamanda Yusuf'a aktaracak kaleci veya stoperler. Yusuf topu surer surer, ya kanattan beklerin ya gobekten stoperlerin arkasina depar atan orta saha oyuncusuna aktarir. Olmadi mi, yine denenir. Olmadi mi yine denenir. 20-30 kere. Yusuf catlayana kadar. Savunma 2 on liberoyla 6'lanir kapanir da kapanirlar.
Sali ayni sey.... 20-30 kere
Carsamba ayni sey.. 25-30 kere
persembe ayni sey.. cuma, cumartesi? Ayni sey... Bursa'nin nasil Anadolu'nun timsahi oldugu vurgulanir. Testasteron seviyeleri ayi bogabilecek seviyededir. Taraftarlar antrenmana baklava getirirler. Bursa kaymakami, tekstilcisi, gomlekcisi vaatlerle gelir, takim zengin olacaktir maci alirlarsa. Bursa karsisinda Barcelona olsa yenebilecek gibi hissetmektedir artik. "Bu maci bir alalim da gerisi isterse tufan olsun" diye dusunur herkes. Sanki kiyamet kopacak....
Bu arada GS sakatliklarla ugrasir, takim kuramaz. Ha bu arada persembe gunu de UEFA macina cikmistir. 2 sakat daha verir. Cuma gunu yenileme, dinlenme calismalariyla gecer, cumartesi tek sansdir. Bursa macina konsantre ve taktik icin sadece bir gunu vardir.
Sunu da unutmamak gerekir ki GS buyuk takimdir, 2 on libero oynamaz. GS takimi topu dolastirip, 1-1'e yatamaz, taraftari isliklar, GS surekli saldirmak, surekli pozisyona girmek ve farkli yenmek zorundadir. Baskani cikar oyunu begenmedim der. Eger biraz rolanti oynarsa butun medya GS takiminin hocasina ve oyuncularina yuklenecektir. Oyuncular yara bere, sakatlik, morarti, curuklerle sahaya cikmak zorundadir cunku essek yukuyle para aliyorlardir.
Bursa'nin iyi futbol oynamak zorunlulugu yoktur. Bursa 1-0 one gectikten sonra her topu taca, De Sanctis'e vurmustur onemi yoktur. Bursa hic bir organize atak yapmamisir, cok adamla saldirmamistir onemi yoktur. Butun amaci GS'i az adamla yakalamak veya savunmanin yapacagi bir hataya yatmis sinsi sirtlan gibi beklemektedir. Bunun da onemi yoktur. Bursa GS kadar cok kosmamistir bunun da onemi yoktur. Saha patates tarlasidir, top yerde 4 kere sekmeden 10 metre gidemez bunu da onemi yoktur. Butun bunlara ragmen guzel, arti, goze hos gelen, heyecan veren futbol oynamakla Galatasaray sorumludur.
Guluyorum kis kis guluyorum ama sinirle guluyorum... Ey cok bilenler eyyy...
Ozan Ersoy
Ozan, burada suçlu kim o zaman? Bu havayı yaratan kamuoyu mu (Ki bu hava ben kendimi bildim bileli Anadolu takımlarına karşı oynadığımız her maçta yaratılır), bu havanın etkisine kapılıp Arda'yı sakat sakat oynatan, 1,5 ön libero, çift forvetle maça başlayan Skibbe mi, yoksa hocalarının sözünü dinlemeyen futbolcular mı?
Posted: Mon Oct 06, 2008 6:58 pm
by Mert Tokman
Mert Tokman wrote:Lincoln'un ne oldugu bu macta belli olur - GS'in galibiyeti icin kendisine cok is dusecek...
Yukaridakini mactan 3 gun evvel yazmisim - simdi bakiyorum Lincoooolllnn'e kabahat bulan cikmamis hic...
Bellinzona, Konya gibi yumusak, markaj yapmayan takimlari bulunca 2-3 mac kredi toplayan, tribunlere gidip Lincooolln-Lincooollln diye bagirin diye isaret edip kredileri toplayan Lincoln karsisinda Bekir Ozan ve Mustafa Sarp'i gorunce tirsti kaldi - dun yine yerlerden kalkamadi mac boyunca...
Bu mu bizi zorda kalinca kurtaracak kilit adam?
Lincoln gitmeden hicbir sorun cozulmez GS'da... siz daha orta saha niye boyle yol gecen hani gibi diye dusunedurun...
Licoooollln-Licooooollllnn, Lincooooollln-Lincoooollln
Posted: Mon Oct 06, 2008 7:42 pm
by Hasan Tezcan
Lincoln'u gönderirlerse hangi sorun cözulecek? Sorun bana göre söyle
tanimlanabilir.
1. Sakatliklar...koca bir ama diyorum, sakatligi gecmis bir Mehmet Topal'i,
alternatifsiz görup, ona o guvenceyi asilayip oynatirmiydi....hayir. Sonra
neden sakatlar, bunu iyice arastirsinlar. Neden daha cabuk iyilesmiyorlar
degilde, neden sakatlaniyorlar...bunu dusunsunler.
2. Defansin göbegindeki gaz lambasi, Meira. Emre Gungör'u mumla ariyorum.
3. Kadro gercekten kötu degerlendiriliyor. Guvendigi, guvenmedigi
isimler var. Ne pahasina olursa olsun guvendigi isimleri oynatiyor.
Dun kadroyu havalandirmasi gerekirdi ama yapmadi. Arda
sakat sakat oynadi.
4. Oyun sablonu var gözuksede oyuncular bazen sorumluluktan
kaciyorlar, kendilerinde o luksu bulabiliyorlar.
GS'in kadrosu genis ve heyecan verici, ama neticede maclar "acaba"
demekle geciyor. Dun Bursa macinda acaba gene 5 mi yiyecegiz diye
dusundum...macin 2. yarisinin baslangici, hatirlarsaniz. Bu kadar sorumsuzca
davranan oyuncunun bir arada oynadigi anlardi....hatirlarsaniz.