Forum Galatasaray Spor Kulubu ve Turk sporu hakkinda ayrintili haberler, yorum ve analizler, ogretici arastirmalar ve diger onemli spor olaylari hakkinda bilgi akisini saglamak, yazilanlari saglikli bir yapi cercevesinde dunyadaki butun Galatasarayli arkadaslar ve diger sporseverler ile paylasmak amaciyla kurulmustur.
Osman Kiciman wrote:evet ilk listesini açıklayan da en genç adayımız Şardan oldu;
Yiğit Şardan
Mehmet Cansun
Mümtaz Tahincioğlu
Hasan Mengü
Eşref Hamamcıoğlu
Cem Ataç
Mete Başol
Rıfat Karakimseli
Sedat Doğan
Abdurrahim Albayrak
Jerfi Fıratlı
Burak Elmas
Not: editledim ve Cem Ataç ve Rıfat Karakimseli'yi de ekledim. Adlarını da ilk kez duyuyorum!
Albayrak,Hamamcıoğlu, Basol, Tahincioğlu iyi isimler.
Mehmet Cansun ve Burak Elmas yanlıs isimler. Bunlara Kalpakcıoglunuda ekleyin. Cok cok yanlis. Bu 3 isim yuzunden secimi kaybedebilirler. Kazansalar bile , medya ve digerleri cok ustune gider.
Bu ucunu cikarip kendi kardesini ve onun 1-2 arkadasini koysa daha iyi olurdu.
Alpay Dedeoglu wrote:
Albayrak,Hamamcıoğlu, Basol, Tahincioğlu iyi isimler.
Mehmet Cansun ve Burak Elmas yanlıs isimler. Bunlara Kalpakcıoglunuda ekleyin. Cok cok yanlis. Bu 3 isim yuzunden secimi kaybedebilirler. Kazansalar bile , medya ve digerleri cok ustune gider.
Bu ucunu cikarip kendi kardesini ve onun 1-2 arkadasini koysa daha iyi olurdu.
Alpay Abi, bu medya olayini biraz acabilir misin, niye medya uzerlerine gider?
Burak Elmas hem babadan hem de kayın pederden batmış işadamı oğlu.
Sezginler GIDA (Burak elmas'ın babası Sezgin Elmas'ın şirketi)2000 krizinden borç batağına saplanıp birçok şirketini satmaka zorunda kjaldı. Bu şirketlerinden bir kısmını da Ülker aldı.
Kayınpeder Faruk Süren'in zaten batık olduğu herkesin malumu.
Burak Elmas'ın bu saatten sonra kulübe birşey vereceğini zannetmiyorum tam tersine birşey alabileceğini tahmin ediyorum.
Kıran'ın yeni sürprizi!
Galatasaray Kulübü başkan adaylarından Turgay Kıran, Ünal Aysal'ın elindeki şirket hisselerini alabileceklerini söyledi.
Galatasaray Lisesi'nde gerçekleştirilen olağanüstü divan kurulu toplantısında söz alan Turgay Kıran, sarı-kırmızılı kulübü, içinde bulunduğu sıkıntılı durumdan çıkaracak mali kaynak ve projeye sahip olduklarını kaydetti.
Bir diğer sorunlu konu olan, Ünal Aysal'ın elinde bulundurduğu hisseleri de geri alabileceklerini kaydeden Kıran, "Biz hisselerin Galatasaray'da kalması için aynı şartlarda 23,5 milyon doları yarın yetkili kurullara ödemeye hazırız" dedi.
Bir diğer başkan adayı Yiğit Şardan da divan kurulu önünde listesini açıkladı.
Eski başkanlardan Mehmet Cansun ile beraber Mümtaz Tahincioğlu, Eşref Hamamcıoğlu, Sedat Doğan, Jerfi Fırat, Mete Başol, Fırat Karakimli, Murat Yalçındağ, Cem Ataç ve Burak Elmas'ı kürsüye kaldıran Şardan, yurt dışında olduğu için Abdürrahim Albayrak'ın katılamadığını kaydederken, boştaki üç yeri ise olası birleşmeler için ayırdıklarını ifade etti.
Yalman'dan stad sözü
Galatasaray Kulübü başkan adaylarından Alp Yalman, herkes gibi kendisinin de içinde bulunulan durumdan memnun olmadığını söyledi.
Galatasaray Lisesi'nde olağanüstü gündemle toplanan Divan Kurulu Toplantısı'nda konuşan Alp Yalman, Galatasaray'ın geleceğini konuşmak için geldiğini ifade ederek, ''Fevkalade üzgün olarak söylüyorum ki, Galatasaray çeşitli operasyonlarla gelirlerinin yüzde 30 civarını kaybetmiş durumda. Göreve gelecek kişileri ciddi bir borç bekliyor. Sosyal tesislerin hiçbir tanesi üyelerin hizmetinde değil. Benim bıraktığım Galatasaray bu değildi. Ben de herkes gibi kulübümüzü bu halde görmekten memnun değilim'' dedi.
İçinde bulunulan durumda öncelikle banka borçlarının yapılandırılması gerektiğini ifade eden Yalman, ''Bununla ilgili kullanılacak enstrümanlardan biri Riva arazisidir ve çalışmalar sürüyor. Neticelerini Nisan ayının ortasında göreceğiz. Ama kaybedilenler içinde sadece banka borçları yok. Sporculara, personele,her tarafa borcumuz var. Galatasaray'da idareci olacak insanlar mali yükümlülükle karşılaşacaklar. Eğer ben bu mali yükümlülüğü hesap
ederek, altından kalkacağımı söyleyemezsem buraya gelebilir miydim, bu mümkün mü?'' diye konuştu.
''ÖNCELİK STAT''
Alp Yalman, Galatasaray'da öncelikle stadın tamamlanması gerektiğini vurgulayarak, şunları söyledi:
''Önümüzdeki yol haritamızda yapılması gerekenler içinde öncelikli olarak stat var. Riva arazisi ve diğer gayrimenkullerin kullanılması da gerekli. Stadımızı yıllardır yapmaya çalışıyoruz. Bu stat bir an evvel yapılmalı. İki ihtimal var. Birincisi Seyrantepe ama bu konu çok kolay durmuyor. Galatasaray'ın vaktini ve parasını alacaksa Ali Sami Yen'in yerine yenisini hemen yaparız. Bunun için gerekli tüm krediler hazırdır.'' Yalman, sosyal tesislerle ilgili çalışmaları bir an önce tamamlayacağının sözünü verirken, Galatasaray Adası'nı da Ünal Aysal'ın geri vermesi halinde 1,5 ay içinde kullanılır hale getireceğini ifade etti.
''SADECE FUTBOL KULÜBÜ GİBİ DURUYORUZ''
Yalman, Galatasaray'ın yalnızca futbol kulübü gibi durduğunu söyleyerek, ''Futbol dışında da Galatasaraylılığı ortaya koyan branşlar var. Hiç düşünebiliyor musunuz ki, sporcusuna hangi branş olursa olsun gerekli maddi katkıda bulunmakta zorluk çeken bir kulübün inandırıcılığı ne kadardır. Kaybedilen şeylerden biri de bu inandırıcılıktır. Bunlar benim de sizin de Galatasaray ile bağdaştıramayacağınız kavramlar'' şeklinde konuştu.
''200 MİLYON DOLAR SAVRULDU''
Galatasaray'ın yaşadığı ekonomik krizin tablosunu çizerken, ''Savrulan paralar var'' ifadelerini kullanan Yalman, ''Takriben 200 milyon dolar civarı bir para neredeyse sokağa atılmıştır. İçinde bulunulan durumun çok kolay bir izahıdır bu. Ama Galatasaray'ın bunların altından rahatlıkla kalkabileceğini söylemek için buradayım. Bu problemlerle daha önce de karşılaştım. Söz verdiğini yapan bir insanım ve yapamayacağımı da söylemem'' dedi.
BİRLEŞME ÇAĞRISI
Konuşmasının son bölümünde yine birlik çağrısı yapan Alp Yalman, ''Size hala yitirmediğim umudumdan söz etmek istiyorum. Galatasaray'ın böyle bir durumdayken en fazla ihtiyacı olan şey birlik, beraberlik, kenetlenmek ve dosta düşmana Galatasaraylılığın ne olduğunu göstermektir. Bir şekilde gücümüzü de birleştirip, imkanlarımızı ve kafalarımızı biraraya koyarak, Galatasaray'ı özlenen yere götürme ümidimi hiçbir zaman yitirmedim. Bekliyorum'' diyerek sözlerini tamamladı.
Galatasaray Kulübü'nde, olağan genel kurul toplantısı öncesi başkan adayları programlarını açıklarken, adaylardan Semih Haznedaroğlu, başkan adaylığını talep etmediğini, talep edildiğini söyledi.
Galatasaray Lisesi'nde gerçekleştirilen toplantıda konuşan Haznedaroğlu, geçmiş günlerde ileri gelen Galatasaraylıların biraraya geldiğini ve toplantı yaptığını hatırlatarak, ''Ben konsensüs adayıyım. Tek liste olmazsa bir konsensüs oluşmazsa Galatasaray'a hizmet etmek çok zor olacak'' dedi.
Kendisine bir misyon verildiğini ifade eden Semih Haznedaroğlu, şöyle konuştu:
''Bu kurul tarafından, kıymetli Galatasaraylılar tarafından, beraber çalışacak başkan deyin, gölge başkan deyin, kukla, Hacivat deyin, ne derseniz deyin ama bana bir misyon verdiler. Bana sen icraatçı olacaksın dediler. Durum öncekilere benzemeyen bir durum. Yoksa başkanlığa aday olmak aklımdan geçmiyordu. Divan başkanlığı bir payeydi. Konsensüs için çalışmalar yapıldı. Neticede olmadı. Allah Galatasaray'a kuvvet versin. Eğer bu sistem olursa da 10 gün var, bu sistemi oylayacaksınız. Beni de oylarken, bu misyonu icra eden olarak oylayacaksınız. Şu anda bekliyorum. Olur ya da olmaz, gönül arzu ediyor ki Galatasaray bu imkanları kaçırmasın. Ben talep etmedim, beni
talep ettiler. Bunu vazife olarak değerlendiriyorum.''
Başkan adayı Haznedaroğlu, kimseyi eleştirmek istemediğini kaydederek, ''Ama Ünal Aysal gibi bir Galatasaraylı kaçırıldı. Diğer ağabeyler, arkadaşlar sahip çıkmadı'' dedi.
Galatasaray camiasının mutlaka başarı yolunu ve problemlerini çözme yolunu bulacağını savunan Haznedaroğlu, Ünal Aysal'ın kendisine gönderdiği mektubu okudu.
Haznedaroğlu, Aysal'ın mektubunda elinden geldiğince kulübe destek verdiğini ve hisseler konusunda iyi niyetli hareket ettiğini söylerken, mektup üyeler tarafından alkışlandı.
Mektubu okuduktan sonra konuşmasını sürdüren Haznedaroğlu, ''Ünal Aysal bu ocaktan çıkmıştır. Bu arkadaşımıza sahip olduğumuz takdirde, Galatasaray için bir potansiyeldir. Ben buna inandığım için objektif bir şekilde size mektubu okudum'' diye konuştu.
BORÇLARA ÇÖZÜM
Semih Haznedaroğlu, borçlar konusunda çözüm yöntemleri konusunda üyelere bilgi verdi. Haznedaroğlu, kulübün son 10 yılda, 95 milyon dolarlık borçtan dolayı faiz ödediğini belirterek, ''2005 ciromuz 95 milyon dolar. Bankalar tarafından sağılıyoruz. Bankaların kontrolünde herhangi bir
Riva değerlendirmesi ya da gayrimenkul değerlendirmesi size pek hayır getirmez. Bankalar önce kendi gelirlerini düşünür. Galatasaray'ın acil borçları var. Arka kapılarda hiç ummadığınız borçlar çıkabilir. Bunlar için sıcak para gerekir. 35-45 milyon dolar arasında hatta sıkıştırdığınızda daha fazla para bulunabilir'' şeklinde konuştu.
Semih Haznedaroğlu, futbol takımı konusunda çok hassasiyet
yaşandığını vurgulayarak, ''Şampiyon olmasak da birkaç yıl orta sıralarda olabiliriz düşüncesi doğru değil. Futbolda alınacak başarı gelirleri artırır. Konsensüs arayışında olan arkadaşlar bana muhakkak ''Senin döneminde stat projesi başlayacaktır' şeklinde söz verdiler. Riva projesini serbest iradeyle gerçekleştirmek daha doğru. Basketbol takımı da şamar oğlanına döndü. Bu Galatasaray tarihine ihanettir'' diyerek sözlerini tamamladı.
TOKÖZ: ''HALA ADAYIM''
Başkan adaylarından Yılmaz Toköz ise gazetelerin yazıldığı gibi adaylıktan çekilmediğini, hala aday olduğunu söyledi. Toköz, yaptığı renkli konuşmada, sonuna kadar yarışın içinde olduğunu belirterek, ''Öldürürlerse mecburen olmaz. Bu yarışı yine birilerine bırakır mıyım bilmiyorum. Kararımı son gün vereceğim'' dedi.
Yılmaz Toköz, borçlardan da korkulmaması gerektiğini vurgulayarak,''Kulübün 500 trilyon liralık taşınmazları var. Riva projesi Kemer Country şeklinde gerçekleştirilebilir. Aynı şeyi Florya'da yapabiliriz. Galatasaray Adası'nı da Dubai'deki otel gibi yapabiliriz. Ayrıca listem hazır. Şu anda listemde Muammer Ekonom, Çetin Kumbasar, Vedat İrden var. Sporcu kişiler de olacak. Diğerlerini açıklamayacağım, yoksa başkaları alır'' diye konuştu.
Başkanlık seçimleri yaklaşırken bizm kulüpte bir komedi oynanıyor. Yılmaz Toköz bazı adaylarını açıklamayacakmış.Nedeni diğer başkan adayları kapabilirmiş.
Ne yani senin yönetim kuruluna almayı düşündüğün adam sana söz verdiği halde başka bir adayın listesine de girecekse senin adam seçimin en başta yanlış be Yılmaz Toköz.
Last edited by Mehmet Gorgen on Thu Mar 16, 2006 12:20 am, edited 1 time in total.
Mehmet Gorgen wrote:Başkanlık seçimleri yaklaşırken bizm kulüpte bir komedi oynanıyor. Yılmaz Toköz bazı adaylarını açıklamayacakmış.Nedeni diğer başkan adayları kapabilirmiş.
Ne yani senin yönetim kuruluna almayı düşündüğün adam sana söz verdiği halde başka bir adayın listesine de girecekse senin adam seçimin en başta yanlış be Yılmaz Toköz.
Mehmet Gorgen wrote:
...
Ne yani senin yönetim kuruluna almayı düşündüğün adam sana söz verdiği halde başka bir adayın listesine de girecekse senin adam seçimin en başta yanlış be Yılmaz Toköz.
Diyorum ya bu adamlarin zeka dereceleri bizim mefta Smokey kadar bile yok. Bunlar insan kiligina girmi$ler poz kesiyorlar. Yahu insan du4unur bu lafi etmeden. Bomba patlatacagim diyenler bunlar i$te. Yok mu pankart yaptircaklar. Cumartesi gunu "capulcular GS'yin yakasindan du$un." ile kongere uylerinde yonelik elinize bir supurge alip giydirin ve "alin madem bunlarin icinden birini sececekseniz, bari bunu secin. Hic olmazsa o toplanti salonunu temizler de bir i$e yarar" diyecek.
Cengiz Akgun
"Asrın, yeni bir umdesi var, hak kapanındır
Söz haykıranın, mantık ise şarlatanındır.
Geçmez ele bir paye kavuk sallamayınca
Kürsi-i liyakat pezevenk, puşt olanındır.”
N. Tevfik 1940.
Alpay Dedeoglu wrote:
Albayrak,Hamamcıoğlu, Basol, Tahincioğlu iyi isimler.
Mehmet Cansun ve Burak Elmas yanlıs isimler. Bunlara Kalpakcıoglunuda ekleyin. Cok cok yanlis. Bu 3 isim yuzunden secimi kaybedebilirler. Kazansalar bile , medya ve digerleri cok ustune gider.
Bu ucunu cikarip kendi kardesini ve onun 1-2 arkadasini koysa daha iyi olurdu.
Alpay Abi, bu medya olayini biraz acabilir misin, niye medya uzerlerine gider?
Sevgili Tolga,
Tipki Cansun ve Surene diz cokturdukleri gibi , Sardanin ustunede
giderler. Ozelikle Dogan Grubu. Cansun ve Surenin mali sicili bozuk.
Bir de Sardan Sabah Grubuna ve Altayliya yakin durursa yandi. Aysan ile ise arasini duzeltmesi muhakkak lazim cunku elindeki hisselerin birtakim ozel haklari var. Mesela temettu odemesini bir kitler, GS'nin kasasina kurus dusmez. Gecmiste AIG (Hani Surenin sinerjik ortagi vardi ya), istedigi kararlari aldirmak icin bunu yapti.
Bazi seyleri cok rahat soyleyemiyorum, ama bilki cok fena ustune gidip kitleyebilirler. Herkes baska birseyler soyluyor ama Adnan Polat ve digerlerinin birden Canayadina donme esas sebepleri bu. Adnan Polatin bu isi icine sinerek yapmadigini tahmin ediyorum ama Sardani veya bir baskasini cok kotu kitleyebilirler. Hic dusundunmu bankalar ve digerleri bu kadar borca ragmen hic harekete gecmezken, neden gecmis donemde Cansunun evine kadar haciz ettiler? Sen banka olsa baskan olarak sahsi serveti ile teminat verecek birini mi tercih edersin, yoksa bir profesyoneli mi? Daha da acayim, sorumlu olsan , boarddan sana baski yapmazlar mi ''Nerde lan bu borcun teminati?'' diye. Bankalarin ve turk oligarklari diye tabir edilen buyuk gruplarin ne kadar guclu oldugunu, bizzat yabanci yatirimcilar soyluyor.
Sardanin ekibi bir devrim yapacak dersen bile , devrim yapacak ekibe GS gecmisi pek parlak olmayan Cansunu, Surenin damadini, ve Kalpakcioglunu almazsin. Devrim yapmak icin ilkeli ve cesur adamlara ihtiyac var. Boardunda bu adamlar olursa eger, seninde alacakli olarak icin rahat etmez, ''Ulan bunlar ne numara yapacakta bu sefer gayrimenkuller de elden gidip hava alacagiz'' diye hop oturup, hop kalkarsin. Bu yuzden bu adamlari devirmeye kalkarsin. Bu sefer diyeceksinizki, ''Yahu Sardan becerikli, projesi var, klubu kalkindiracak, borclar odenecek'' diye, ama bu Dernek statusunda zor. Kaldiki Turkiyede bankalar para kazanma potansiyeline degilde (Present value of potential future earnings), garanti paraya ve teminata bakarlar.
Ayrica taraftardaki beklentiyi yukselttiler. yumrugunu masaya vuran, Aziz Yildirima karsi cikacak birini bekliyor taraftar. Bu yuzden sert cikislar yapmak zorundalar. Buda gerginlik yaratacak.
Simdi buradan basarili olmasini istemedigim gibi bir sonuc cikmasin. Insallah becerir. Hakikaten istiyorum. Ama icim ekibinden dolayi hic rahat degil.
Bu arada herkesin ici rahat olsun. Canaydinin baskan cikacagini sanmiyorum. GS'de eger cok guvendigin sinif arkadaslarin bile senden umidi kesmisse,
agzinla kus tutsan basarili olunmaz. Canaydin bitti. O cemiyette her tokalasip muhabbet edenin ona oy verecegi gibi halusinasyon icinde hala ama bu is bitti. Rahat olun.
Alpay Dedeoglu wrote:
Canaydin bitti. O cemiyette her tokalasip muhabbet edenin ona oy verecegi gibi halusinasyon icinde hala ama bu is bitti. Rahat olun.
Mehmet Gorgen wrote:Yiğit Şardan Lig tv'de canlı yayında konuşuyor.
Kendinden emin. Yakışıklı adam.Seçelim gitsin.
Simdi ben de actim. Su anda bedava bilet hakkinda konusuyor.
Eger taraftara bilet verilecekse bunun acikca belirtilmesi lazim, perde arkasinda gizlice yapmak yanlis dedi. Bunu bir soru uzerine soyledi sanirim. Biraz da taraftara sinyal cekti gibi geldi bana. Normalde yapilmamasi lazim, ama kanunen de boyle bir seye engel yok dedi.
- Gerets'le devam etmek dusuncesindeyim.
- 30 yildir tribunde mac seyreden bir adamim.
- Galatasaray'da iki kritik surec var. Birisi Riva, ikincisi de futbol a.s.'nin halka acilmasi. Eylul-Ekim'e kadar halka arzi ve Riva'yi yetistirmemiz lazim.
Galatasaray'in Yigit Sardan gibi bir baskana ihtiyaci var, ama Sardan biraz diger kuluplerle agiz dalasina ve gereksiz polemige girebilecek birisi gibi duruyor.
Ozhan Canaydin'in "Sardan ile sevgi koprusu kuramadik" lafi uzerine
- 25 milyon kisiyi ayni sekilde kucaklamak, ama kendi dogrularimi uygulamak zorundfayim. Ben soruyorum size; Ozhan Canaydin kendisi gibi dusunmeyenlere, dusunenler kadar yakinlik gosteriyor mu? Gosteriyorsa ben yanlis dusunuyorum demektir. Insanin yaptiklari ile soylemlerinin biribirine uymasi lazim.
Last edited by Tolga Girici on Fri Mar 17, 2006 12:55 am, edited 1 time in total.
Olağanüstü Divan Kurulu'nda başkan adayı Semih Haznedaroğlu'nun Divan üyelerine hitaben yaptığı konuşması içinde yer alan Ünal Aysal'ın mektubunun tam metnini yayınlıyoruz...
Ünal Aysal’ın açıklamalarıdır
1- Sayın Canaydın’a baskı yaptığım haberi kasıtlı ve yalandır.
2- Bu hisseler zaten genel kurul kararı ile 5 yıl önce AIG’ye satılmış ve bedeli Galatasaray’ın kasasına girmiştir.
3- Galatasaray bana hiçbir bedel ödemeyecek sadece kâr farkını alacak.
4- Bu işlemle Galatasaray’a veto hakkı olan hisseleri karşılıksız geri verdim ve AIG hisselerinde ayrıca yaklaşık 15 milyon dolar kazandırdım.
Son günlerde bazı gazetelerde çıkan haber ve yorumlar şaşırtıcı gerçekten uzak ve üzücüdür. Bugüne kadar sadece Galatasaray’ın iyiliğini düşünmek ve maddi manevi destek vermekten başka çabam olmamıştır. Tüm Galatasaraylı kardeşlerimin şu noktaları bilmelerinde yarar görüyorum.
Galatasaray Kulübü’nü içinde bulunduğu durumdan elele ve hep birlikte kurtarmak için bir uzlaşı bulunmasına çalıştım. Camiamızın önde gelen isimleri ile birlikte bu çıkmazdan kurtulabileceğimizi ummuştum. Yaptığım temaslar sonunda böylesine geniş tabanlı bir yönetim oluşturulamayacağı sonucuna vardığımdan dolayı önümüzdeki Genel Kurul çalışmaları ile ilgili tüm temaslarımı askıya aldım. Bugünkü bölünmüş ortamda adayların başarı şansı olduğuna inanmıyorum.
Bir gazetede hisse senedi satışını Başkanımız Özhan Canaydın’ı zora sokmak için istediğim yazılmıştır. Böyle birşey hiçbir zaman aklımdan geçmedi. Böyle birşey olsaydı gerektiğinde maddi destek vererek Sayın Özhan Canaydın yönetimine yardımcı olmaya çalışmazdım. Bu tip kasıtlı saldırılara ilk cevabın ve yalanlamanın direk ve anında Sayın Canaydın’dan gelmesini bekledim. Herhalde vakti olmadı. Zira kendisinin bilerek böyle bir iftiraya zemin hazırlayabileceğine inanmam mümkün değil.
Şimdi gelelim hisse senedi satışının nasıl ve neden olduğuna:
Mart 2004’te Galatasaray büyük bir sıkıntı içindeydi. Zira AIG’nin elinde tuttuğu ve şirkete Galatasaray yönetiminin ilgili kararlarını veto etme hakkı veren 2 adet C ve D hisselerini geri almak için %21,05’lik AIG hisselerinin tamamını satın alması gerekiyordu. Böylece AIG’nin veto hakkını iptal edecekti. Ancak yeterli para yoktu.
8 Mart 2004’te Galatasaray Başkanı Sayın Canaydın ve Galatasaray Yönetim Kurulu benden destek istediler. Eğer bu hisseler ile ilgili 1,5 ay önce üzerinde anlaşılan bedel 1 hafta içinde ödenmez ise Kulübümüz çok ciddi tazminatlar ödemek zorunda kalacak ve böyle bir durumda hisseler hem o zaman ki değerinden (bugünkü değerinin yarısı) AIG’de kalacak ve hatta cezai şart gereği gayrimenkuller kısmen satılmak zorunda kalacaktı. Tabi böyle bir olay bankaların Kulübe karşı pozisyonlarını da olumsuz anlamda etkileyecek olup, Kulübümüzü çok ciddi sıkıntılara sokabilecekti. Galatasaray’ın yararı için bir köprü kredi vermemi istediler. Zira bankalardan müspet bir yanıt alamamışlardı. Galatasaray’ı böylesine büyük sorunlar zincirinden kurtarmak için yönetimin ısrarları karşısında bana gelen talebi kabul ettim, hisselerin bedelini AIG’ye ödedim.
İlk anlaşmamıza göre 1 yıllık olan süre son anda Kulüpten gelen istek üzerine revize edilmiş ve buna göre Kulüp 1 veya 740 gün arasında hisseleri istediği anda geri alıp, borcu geri ödemek hakkına tek taraflı sahip olmuştu.Bu arada geçecek süre içinde AIG’nin bir önceki yıl almış olduğu temettü miktarı ile sınırlı olmak üzere hisselere düşen temettüyü ben alacak olup üzerini Kulübe bağışlayacaktım.
Aradan iki yıl geçti, Kulüp bu hisseleri geri almadığı gibi, bana bir ödeme planı da önermedi. Ben temettülerimi tahsil etmek yerine herkes temettülerini alırken ben Kulübün artan acil ihtiyaçlarını karşılamak üzere temettülerin tamamını Kulübe iki yıldır faizsiz kredi olarak kullandırdım.
Aynı dönemde, Kulüp sıkıştıkça bana faizsiz 6,5 milyon dolar daha borçlandı. 3 milyonunu altı ay kullanıp iade etti. Ayrıca amatör şubelere yardım ve futbolcuların borçlarının kapatılabilmesi için yaklaşık 2.5 milyon dolar da teberru da bulundum. Bütün bunları bana gelen ilk talepte tereddütsüz bir şekilde Kulübümüzün sıkıntıya girmemesi için kabul ettim.
Kulüp ile anlaşmama göre iki yıllık süre 18 Mart 2006’da sona eriyor. Noter tasdikli ve Genel Kurul onaylı bu anlaşmanın vadesinde adıma rehinli olan hisse senetlerini benim piyasaya satmaya veya piyasa fiyatı ile satın almaya yetkim var. Bu işlem Galatasaray için zararlı değil tersine bu satış işleminin zamanında yapılması Galatasaray için kaçırılmaması gereken bir fırsattır. Zira iki yıl önce piyasa değeri 23,5 milyon dolar olan bu hisseler bugün borsanın artması dolayısı ile 38 milyon dolar ediyor. Bu %80 değer farkı bana değil Kulübe ait olacak. Kulüp bu hisseleri satar ise hem bana olan borçlarını kapatacak, hem de kâr edecek. Hem bu vesile ile AIG işlemini (zaten AIG’ye ilk satışla birlikte elinden çıkarmış olduğu) sonuçlandırarak veto hakkı olan (C ve D) hisseleri eline geçirmiş olacak. Bu imkanı yaratabildiğim için mutluyum.
Hisselerin satılması azınlıkla dahi olsa bazı kongre üyelerinin “Ünal Aysal Galatasaray Sportif’e el koyacak ve Abromoviç gibi Kulübün sahibi olacak” şeklinde ki kaygı ve eleştirilerini de engelleyeceğinden dolayı, benim için de doğru bir adımdır. Böylece hem Galatasaray çok ihtiyacı olan bir kaynağa kavuşacak, hem de ben Kulübe sadece destek vermeme rağmen birkaç kişinin art niyetli dedikodularından kendimi kurtaracağım.
Karşılığında hiçbir şey beklemeden Galatasaray’a sadece kötü gününde destek verdim. Bundan sonra da gerekirse vereceğim. İleride sarı kırmızılı renklere daha da yararlı olabilmem için bu hisselerden dolayı “alacaklı” konumundan veya sıfatından arınmış olmaktan da memnunum. Bu sebeple Galatasaray Adası ile ilgili olarak müteaddit defalar bana yapılan işlemi iptal ve adayı Kulübe iade talebine de onay verdiğimi bu vesile ile bilgilerinize sunmak isterim.
Yigit Sardan ayrica Unal Aysal ile bu sabah gorustugunu ve hisselerin satis icin verilen surenin 26 Marta uzattirdigini da soyledi. Bence bu cok onemli, boylece Unal Aysal'in secimleri eetkilemeye calisiyor dusunceleride cope gidiyor. Konusmasinda en hosuma giden, devamli olarak "Ben" degil, "butun yonetim kurulu" karar verir demesiydi. Canaydin gibi amagonya meraklisi degil.
Tolga, kendisini bildigim, ve ben Istanbulda yasarken devamli maclarda beraber oturdugumdan dolayi "30 senedir, cok atesli bir taraftarim" lafini dogrulayabilirim. Diger takimlarla agiz dalasina ya da polemige fazla girecegini sanmam. Kendine cok guveni olan, az da olsa tatli-ukela bir kisiligi oldugu icin, pek fazla kaale almayabilir.
Insallah secilir. Sacma sapan, sirf oy alayim diye hicbir soz vermedi, ve kendisine sorulan zorlayici sorulara hic cevirmeden gayet iyi cevaplar verdi. Bize de boyle bir adam lazim.
