O da güzel...Demek ki hakikaten Rijkaard'dan birşey beklememk lazım...Uğur, maçta en fazla üç veya dört orta yaptı, sanırım yalnızca birine kafa vurulabildi. Ortaların ikisi direk out'a gitti ve eğer Rijkaard bu ortaları beğenmişse söyleyecek birşeyim yok. Öylesine direk orta yapmış olmak için ama sert ve kavisli yapılmış her orta iyi değildir ki...Neyse öyle olsun ben yanılmışımdır...Cengiz Akgun wrote:Ama IBB macinda Ugur'un yaptigi ortalari begenmis Frank. Yaptigi soyleside buna deginmis.Soner Özaltındere wrote: ...
Rijkaard ise teknik adam olarak kendisini ve futbolcuyu kontrol altında tutmayı, onların üzerinde bir baskı yaratmayı sevmediğini düşünüyorum. Bence onun Türk futboluna zayıf gelen noktası bu. Örneğin Uğur'un orta yapmada ki zayıflığı, ayak hakimiyetinin olmadığını ve yıllardan beri bunu geliştiremediğini futboldan çok az anlayan bir insan bile görebilir. Bunun için Rijkaard olmaya gerek olduğunu sanmıyorum.
Frank Rijkaard Galatasaray'da...
Moderator: Staff
-
- Posts: 360
- Joined: Sat May 06, 2006 1:25 pm
Re: Frank Rijkaard Galatasaray'da...
Galatasaray,
imkansızı olağana çeviren ruh....
imkansızı olağana çeviren ruh....
-
- Posts: 614
- Joined: Tue Oct 22, 2002 5:02 pm
- Location: Maryland, USA
Re: Frank Rijkaard Galatasaray'da...
Taraftar forumlarini birakin, taraftarlarin bile kulubun uzerinde ciddi bir baski unsuru olusturdugunu zannetmiyorum. Bu forumu belki bir iki gazeteci arada sirada okuyordur. Bir de 300-500 taraftar var iste. Abartmayalim.Mehmet Cirak wrote: Biraz haddimizi bilmeliyiz artik, her bi boku denedik diye dusunmenin zamani gelmedi mi?
Ben Rijkaard isine konsantre olmustur/olmamistir onu tartismiyorum, burada bunu tartisanlari sadece zavalli hayalperestlermis gibi gormeyip, GS'in ilerlemesindeki en ciddi engellerden biri olarak goruyorum.
Kulupler ve teknik kadro bu baskiyi gogusleyebilmeli. Ayni baski hatta daha fazlasi Ispanya'da da Italya'da da var. Iddiali bir takim bir kac mac ust uste kaybetsin taraftarlar cildiriyor. Ingiltere ve kuzey Avrupa ulkelerinde daha kararli ve istikrarli bir kulup sevgisi var. Yense de yenilse de olumune destekleyen taraftar tipi var.Mehmet Cirak wrote: Bu kokusmus sistem, gazeteler, yazarlar, televizyonlar, taraftar adi altindaki guruh hep bir baski unsuru oluyor ve GS yonetimlerine, futbolcularina, teknik ekiplerine hata yaptiriyor. Buna Rijkaard markasi ve gozle gorulen modern futbol oynama cabalari dahil karsi koyamiyor. Yazik...
Yazdiklarindan "bu forum kapansin, bosuna tartisiyoruz burada " anlami cikiyor. Bu forumda teknik direktorun takimla ilgili kararlari disinda kulup yonetimi anlaminda da pek cok sey tartisiliyor. Sonucta cok degisik alanlarda egitim almis bilgili bir suru insan yaziyor bu forumda. Olaylara degisik bakis acilari getirebilirler. Ekonomi kokenli cok spor yazari var. Mesela "oyun teorisi" ekonominin en onemli alanlarindan birisi. Futbol, basketbol,beyzbol alanindaki verileri kullanarak yazilmis sayisiz ekonomi makalesi vardir. Psikolog, sosyolog, ekonomist, doktor, biolog, herkes futbolda kendi uzmanlik alaniyla ilgili bir nokta yakalayabilir. Uzman olmasa da konusabilir tabii.
Teknik, taktik konularina gelince. En karismamamiz gereken alan odur belki. Ama psikolojide "kendine asiri guven" (Overconfidence) denilen bir sey var. Alaninda cok tecrubeli ve cok bilgili kisilerin bazi donemlerde kendine fazla guvenerek acik ve net yanlis kararlar aldiklari ispatlanmis bir gercektir. Sistemin dinamiklerini cok iyi anladiklarini sanarak, sistemin isleyisine nasil ters yonde etki ettikleri gosterilmistir. Uzun lafin kisasi, arada sirada da olsa, bilgisiz taraftar bir seyler bilebilir.
Bu forumda bir baskasinin kisiligine hakaret edilmedikten sonra kendince bir sebep gosteren herkes her turlu gorusu aktarabilir. Oyle ki, GS'in sampiyonlar liginde finale yukseldigi sene, biri cikip "Son 10 senenin en kotu futbolunu oynadik" diyebilir. Etrafi sinir etmek amacli degilse ve kendince sebebini aciklamissa, bu yazanin kisiligine soz etmemek gerekir.
Ligi dusme hattinin hemen uzerinde bitirsek ve biri bu sezonki futboldan cok keyif aldigini soylese, gene ayni sey gecerli. Eger samimi ise, her turlu gorus ve dusunce kutsaldir. Bir insani dusuncesi icin suclayip hakaret edemezsiniz.
Re: Frank Rijkaard Galatasaray'da...
Cengiz hocam, bu tip konuların özel mesajla halledilmesi gerektiğini düşünen biriyim ama Mehmet Çırak'ın yazdıkları ortada,bir daha buraya koyuyorum,belli ki sen tam göremedin neler yazdığını...
Bu forumda yazan herkese "her boku deneyen,GS'ın ilerlemesini engelleyen zavallı hayalperestler" diye hitab eden birinin lafları seni rahatsız etmiyor da , "ne içtin,sakin ol" diye sorunca mı rahatsız olunuyor? İlginç gerçekten...Biraz haddimizi bilmeliyiz artik, her bi boku denedik diye dusunmenin zamani gelmedi mi?
burada bunu tartisanlari sadece zavalli hayalperestlermis gibi gormeyip, GS'in ilerlemesindeki en ciddi engellerden biri olarak goruyorum.
-
- Moderator
- Posts: 13009
- Joined: Tue Oct 22, 2002 7:47 am
- Location: New Jersey /USA
Re: Frank Rijkaard Galatasaray'da...
Cirak'i sevdigim icin iltimas gecmisim. Arada boyle dellenme oluyor. Idare etmek lazim birbirimizi.
Cengiz Akgun
"Asrın, yeni bir umdesi var, hak kapanındır
Söz haykıranın, mantık ise şarlatanındır.
Geçmez ele bir paye kavuk sallamayınca
Kürsi-i liyakat pezevenk, puşt olanındır.”
N. Tevfik 1940.
"Asrın, yeni bir umdesi var, hak kapanındır
Söz haykıranın, mantık ise şarlatanındır.
Geçmez ele bir paye kavuk sallamayınca
Kürsi-i liyakat pezevenk, puşt olanındır.”
N. Tevfik 1940.
-
- Posts: 649
- Joined: Tue Oct 22, 2002 10:11 pm
- Location: Durham, NC USA
Re: Frank Rijkaard Galatasaray'da...
Tesekkur ederim Mert, benim yapabilecegimden daha guzel savunmussun beni.
Benim yazim forumdakilere degil sadece. Turkiye'de ve Turk'lerde olan anlayisa isyan ediyorum (ben de Turk'um, kendimi de elestiriyorum).
Son 20 senede kac teknik direktor geldi gitti GS'a? Peki ya 3 buyuklere?
Bu forumda serefsiz basin diye bir baslik var mi?
Hakemlerimiz iyi mi? Peki taraftarlar (butun camialar icin gecerli) sadece kotu sonuc aldiklari zaman mi sikayet ediyorlar hakemlerden?
Biz zengin bir ulke miyiz? Futbola ne kadar para harciyor 3 buyukler? Bunun ulke gelir duzeyiyle orantisi nedir? Futbolda daha basarili olan ulkerde (Ingiltere, Ispanya, Italya gibi utopiklere gitmeye gerek yok) bu oran nasil?
Dunyada baska bir ulkede Maraton gibi bir program var mi? At topu, dur, geri al, ileri git, tam topa vurulurken dur!
Futbolun sadece 3-5 otoritenin elinde oldugu baska bir ulke var mi?
Daha onlarca yazabilirim.
Biz bu isi bilmiyoruz (biz derken ulkeyi, otoriteleri, baskanlari, futbolculari, hakemleri, federasyonu etc) kastediyorum. Once bunu bir kabul edecegiz. Forum olarak da her "nuh derim peygamber demem" yazisindan once bir kere daha bunu hatirlayalim, sonra yazalim bence. Biz de bilmiyor olabiliriz cunku. Bu foruma yazmayalim, kapatalim, kimseyi elestirmeyelim demek degil. Burada eger bir kisi bile sizden farkli dusunuyorsa demek ki hersey o kadar da siyah/beyaz degil, arada griler de var demektir. Oyle yazilar okuyorum ki, kendinden o kadar emin, sanki nostradamus. "Cok kotu oynadik, bunun da suclusu Elano ve ona sabreden Rijkaard'dir!". Sonra baskasi "o kadar da kotu oynamadik, gol atamadik" diyor. Demek ki daha iyi ya da kotu oynadigimiz konusu bile kesinlesememis. Sabri'nin kotu futbolcu oldugunu dusunen 70 kisi var diyelim burada, ama 2 kisi de iyi oldugunu dusunuyor. GS'a gelmis son 6 teknik direktor kendisini kadroya aliyorsa, o 70 kisinin yaniliyor olma ihtimali olabilir. Ya da elimizde daha iyi bir alternatif olmayabilir. O zaman "Sabri igrenc bir futbolcu, daha onundeki adama pas veremiyor, xtirsin bu takimdan" gibi yazilarin hicbir degeri yok. Bunu anlatmaya calisiyorum.
Salih Bora kardesim, lutfen kisisel alma, cunku eminin senin yazdigin gibi birseyler bir ara gaza gelip ben de karalamisimdir, ya da baskalari da yapmistir. Ama sana soruyorum: Yazdigin yazinin burada alay ettigimiz, pacavra gazetelerdeki mide bulandiran yazilardan ne farki var? Mesela bu tip seylerle populer hale gelmis olan Ahmet Cakar uslubundan ayristirabiliyor musun yazdigini? "Demek istemiyorum, ama diyorum", "sanki konsantre olamamis", "sanki kafasi mesgul" ve benzeri ifadeler kime ne katiyor? Bir dusuncen varsa yazabilirsin acik acik: "Rijkaard'i begenmiyorum, bence GS'a yararli olamadi, su su sebepten" dersin. O zaman Rijkaard'i begenenler de sana cevap verebilir belki. "filanca Raus!" yazdiginda sen zaten fikrini kendinden 100% emin bir sekilde beyan etmekle kalmiyorsun, burada olmayan ya da okumayan filanca kisiye defol diyorsun, bana da seninle en ufak bir fikir tartismasina girme firsati vermiyorsun. Sana katilmayanin sadece sinirini bozuyorsun? Haksiz miyim?
Neyse... Bu sefer birakalim da adamlar calissin. Daha iyisinin gelmesi cok zor, bunlara en iyi ortami saglayalim, basarisiz olurlarsa zaten giderler. Ama bugune kadar ayni seyi yaparak bir arpa boyu ilerlemedigimiz ortada. Ben onlar en dogrusunu bilirler, sizden iyi bilirler, o yuzden yazmayin demiyorum. Kendinizi sorgulayin diyorum. Bu geri kalmis sisteme bizim katkimiz nedir? Bunun bir parcasi miyiz? Kendimizi ait hissetmiyor olabiliriz, ama davranislarimiz belki de elestirdigimiz sistemin disina cikamiyor. Kendi kapimizin onunu temizlemeden baskasinin pisligini elestirmek kolay.
Bu ulkede herkes futbol uzmani. Sadece futbol degil, herseyin uzmani. En iyisini hep biz biliyoruz da neden ilerlemiyoruz? Futbola geri donersek, otorite kabul edilen adamlar bile (Ridvan, Hincal, Erman, Sansal, Terim, Yanal, Hakan Unsal v.s.) ne kadar otorite?
Ridvan iyi bir ornek, cunku su anda parcasi oldugu sistemin kurbani aslinda. Kendisi FB teknik direktorlugunde ne kadar sans bulabildi? Hemen sutlandi, belki de basarili olacakti. Ama o da zamaninda kendisini suya batirip cikaranlarla ayni isi yapiyor, kendisine yapilani baskalarina yapiyor. Sistem devam ediyor..
Benim yazim forumdakilere degil sadece. Turkiye'de ve Turk'lerde olan anlayisa isyan ediyorum (ben de Turk'um, kendimi de elestiriyorum).
Son 20 senede kac teknik direktor geldi gitti GS'a? Peki ya 3 buyuklere?
Bu forumda serefsiz basin diye bir baslik var mi?
Hakemlerimiz iyi mi? Peki taraftarlar (butun camialar icin gecerli) sadece kotu sonuc aldiklari zaman mi sikayet ediyorlar hakemlerden?
Biz zengin bir ulke miyiz? Futbola ne kadar para harciyor 3 buyukler? Bunun ulke gelir duzeyiyle orantisi nedir? Futbolda daha basarili olan ulkerde (Ingiltere, Ispanya, Italya gibi utopiklere gitmeye gerek yok) bu oran nasil?
Dunyada baska bir ulkede Maraton gibi bir program var mi? At topu, dur, geri al, ileri git, tam topa vurulurken dur!
Futbolun sadece 3-5 otoritenin elinde oldugu baska bir ulke var mi?
Daha onlarca yazabilirim.
Biz bu isi bilmiyoruz (biz derken ulkeyi, otoriteleri, baskanlari, futbolculari, hakemleri, federasyonu etc) kastediyorum. Once bunu bir kabul edecegiz. Forum olarak da her "nuh derim peygamber demem" yazisindan once bir kere daha bunu hatirlayalim, sonra yazalim bence. Biz de bilmiyor olabiliriz cunku. Bu foruma yazmayalim, kapatalim, kimseyi elestirmeyelim demek degil. Burada eger bir kisi bile sizden farkli dusunuyorsa demek ki hersey o kadar da siyah/beyaz degil, arada griler de var demektir. Oyle yazilar okuyorum ki, kendinden o kadar emin, sanki nostradamus. "Cok kotu oynadik, bunun da suclusu Elano ve ona sabreden Rijkaard'dir!". Sonra baskasi "o kadar da kotu oynamadik, gol atamadik" diyor. Demek ki daha iyi ya da kotu oynadigimiz konusu bile kesinlesememis. Sabri'nin kotu futbolcu oldugunu dusunen 70 kisi var diyelim burada, ama 2 kisi de iyi oldugunu dusunuyor. GS'a gelmis son 6 teknik direktor kendisini kadroya aliyorsa, o 70 kisinin yaniliyor olma ihtimali olabilir. Ya da elimizde daha iyi bir alternatif olmayabilir. O zaman "Sabri igrenc bir futbolcu, daha onundeki adama pas veremiyor, xtirsin bu takimdan" gibi yazilarin hicbir degeri yok. Bunu anlatmaya calisiyorum.
Salih Bora kardesim, lutfen kisisel alma, cunku eminin senin yazdigin gibi birseyler bir ara gaza gelip ben de karalamisimdir, ya da baskalari da yapmistir. Ama sana soruyorum: Yazdigin yazinin burada alay ettigimiz, pacavra gazetelerdeki mide bulandiran yazilardan ne farki var? Mesela bu tip seylerle populer hale gelmis olan Ahmet Cakar uslubundan ayristirabiliyor musun yazdigini? "Demek istemiyorum, ama diyorum", "sanki konsantre olamamis", "sanki kafasi mesgul" ve benzeri ifadeler kime ne katiyor? Bir dusuncen varsa yazabilirsin acik acik: "Rijkaard'i begenmiyorum, bence GS'a yararli olamadi, su su sebepten" dersin. O zaman Rijkaard'i begenenler de sana cevap verebilir belki. "filanca Raus!" yazdiginda sen zaten fikrini kendinden 100% emin bir sekilde beyan etmekle kalmiyorsun, burada olmayan ya da okumayan filanca kisiye defol diyorsun, bana da seninle en ufak bir fikir tartismasina girme firsati vermiyorsun. Sana katilmayanin sadece sinirini bozuyorsun? Haksiz miyim?
Neyse... Bu sefer birakalim da adamlar calissin. Daha iyisinin gelmesi cok zor, bunlara en iyi ortami saglayalim, basarisiz olurlarsa zaten giderler. Ama bugune kadar ayni seyi yaparak bir arpa boyu ilerlemedigimiz ortada. Ben onlar en dogrusunu bilirler, sizden iyi bilirler, o yuzden yazmayin demiyorum. Kendinizi sorgulayin diyorum. Bu geri kalmis sisteme bizim katkimiz nedir? Bunun bir parcasi miyiz? Kendimizi ait hissetmiyor olabiliriz, ama davranislarimiz belki de elestirdigimiz sistemin disina cikamiyor. Kendi kapimizin onunu temizlemeden baskasinin pisligini elestirmek kolay.
Bu ulkede herkes futbol uzmani. Sadece futbol degil, herseyin uzmani. En iyisini hep biz biliyoruz da neden ilerlemiyoruz? Futbola geri donersek, otorite kabul edilen adamlar bile (Ridvan, Hincal, Erman, Sansal, Terim, Yanal, Hakan Unsal v.s.) ne kadar otorite?
Ridvan iyi bir ornek, cunku su anda parcasi oldugu sistemin kurbani aslinda. Kendisi FB teknik direktorlugunde ne kadar sans bulabildi? Hemen sutlandi, belki de basarili olacakti. Ama o da zamaninda kendisini suya batirip cikaranlarla ayni isi yapiyor, kendisine yapilani baskalarina yapiyor. Sistem devam ediyor..
Mehmet Cirak
"Artificial intelligence is no match for natural stupidity."
"Artificial intelligence is no match for natural stupidity."
-
- Posts: 649
- Joined: Tue Oct 22, 2002 10:11 pm
- Location: Durham, NC USA
Re: Frank Rijkaard Galatasaray'da...
Sagol Cengiz Agabey. Aslinda dellenme yok, uslubum yanlis anlasilmis, kendimi iyi ifade edememisim herhalde.Cengiz Akgun wrote:Cirak'i sevdigim icin iltimas gecmisim. Arada boyle dellenme oluyor. Idare etmek lazim birbirimizi.
Salih Bora'nin yazisi biraz sinirlendirdi beni. Kendisine biraz alayci cevap verdim, kirdiysam ozur dilerim Salih'cim. Ama ne demek istedigimi ya da neye sinirlendigimi umarim anliyorsundur. GS'in iyi olmasini istiyoruz, istedigimiz sonucu alamayinca da bombok oluyoruz, biliyorum. Ama ne guzel yazilarin var Salih'cim, bu tam bir hayal kirikligiydi benim icin.
Mehmet Cirak
"Artificial intelligence is no match for natural stupidity."
"Artificial intelligence is no match for natural stupidity."
-
- Posts: 2581
- Joined: Tue Oct 22, 2002 9:18 pm
- Location: Virginia, USA
Re: Frank Rijkaard Galatasaray'da...
Seni savunmak bana dusmez sevgili Mehmet - o yuzden yanlis anlasilmasin diye sildim ben yazdigimi...Mehmet Cirak wrote:Tesekkur ederim Mert, benim yapabilecegimden daha guzel savunmussun beni.
-
- Posts: 785
- Joined: Thu Jun 14, 2007 10:47 pm
Re: Frank Rijkaard Galatasaray'da...
Mehmet Abi, bu "Raus" meselesi adeta üstüme yapıştı kaldı.
Sanırım Almancası "Defol" demek. Bunu Skibbe için söylemiştim.
Aslında bir espriden ibaretti bu.
Elbette bu lafın Almanya'daki göçmen Türkler üzerinde çok daha farklı bir anlamı var. Fakat Skibbe için kullanırken aklımın ucundan bile geçmemişti bu.
Rijkaard'a gelince... Asla bu kalibrede ve bu kalitede bir insan için "Defol" kelimesini kullanmam mümkün değil.
Öte yandan, bir taraftar olarak, gözle gözüken başarısızlığı anlamaya çalışıyorum.
Denebilir ki: Neyin başarısızlığından bahsediyorsun? Daha 15 hafta oynandı ve takım Lider'in 1 puan gerisinde.
Ama benim kriterim hiçbir zaman puan ya da şampiyonluk olmadı.
Öyle olsaydı, iki sene önce Kalli için "Gitsin" deme hakkımız olur muydu?
Kalli'nin takımı da FB'nin 2 puan gerisindeydi sadece. Ve şampiyonluk yarışının ortağıydı.
Kalli gider gitmez biraz da gazla motivasyonla takım 6'da 6 kazanarak şampiyonluk kazandı.
Belli Kalli ile de şampiyon olurdu... Bilemeyiz.
Ama o günkü görüntü, Kalli'nin Galatasaray'ı çöküşe götürdüğü şeklindeydi.
Skibbe ve Bülent'i anlatmaya gerek yok...
Skibbe'nin oyunu bazı arkadaşlar tarafından çok beğenilmişti.
"500 küsür pas'lı oyun... Barcelona'vari top dolaştırmalı oyun... Modern futbol bu..." deniyordu.
Ben ise, Skibbe'nin tam bir fiyasko olduğunu düşünüyordum. Sebeplerini de yazıyordum. "Defol" lafı, espriyle karışık bir öfke ifadesiydi.
Bana göre Rijkaard ve ekibinin de şu ana kadar yaptıklarıyla pek fazla katkıları yok.
"Defol" diyemem... "Kovulsunlar" da diyemem... Sadece, işlerini yapamayacaklarsa kendi rızalarıyla bırakıp gitmelerini dileyebilirim.
Umarım sezon sonunda benim gibi kötümserler haklı çıkmaz.
Sanırım Almancası "Defol" demek. Bunu Skibbe için söylemiştim.
Aslında bir espriden ibaretti bu.
Elbette bu lafın Almanya'daki göçmen Türkler üzerinde çok daha farklı bir anlamı var. Fakat Skibbe için kullanırken aklımın ucundan bile geçmemişti bu.
Rijkaard'a gelince... Asla bu kalibrede ve bu kalitede bir insan için "Defol" kelimesini kullanmam mümkün değil.
Öte yandan, bir taraftar olarak, gözle gözüken başarısızlığı anlamaya çalışıyorum.
Denebilir ki: Neyin başarısızlığından bahsediyorsun? Daha 15 hafta oynandı ve takım Lider'in 1 puan gerisinde.
Ama benim kriterim hiçbir zaman puan ya da şampiyonluk olmadı.
Öyle olsaydı, iki sene önce Kalli için "Gitsin" deme hakkımız olur muydu?
Kalli'nin takımı da FB'nin 2 puan gerisindeydi sadece. Ve şampiyonluk yarışının ortağıydı.
Kalli gider gitmez biraz da gazla motivasyonla takım 6'da 6 kazanarak şampiyonluk kazandı.
Belli Kalli ile de şampiyon olurdu... Bilemeyiz.
Ama o günkü görüntü, Kalli'nin Galatasaray'ı çöküşe götürdüğü şeklindeydi.
Skibbe ve Bülent'i anlatmaya gerek yok...
Skibbe'nin oyunu bazı arkadaşlar tarafından çok beğenilmişti.
"500 küsür pas'lı oyun... Barcelona'vari top dolaştırmalı oyun... Modern futbol bu..." deniyordu.
Ben ise, Skibbe'nin tam bir fiyasko olduğunu düşünüyordum. Sebeplerini de yazıyordum. "Defol" lafı, espriyle karışık bir öfke ifadesiydi.
Bana göre Rijkaard ve ekibinin de şu ana kadar yaptıklarıyla pek fazla katkıları yok.
"Defol" diyemem... "Kovulsunlar" da diyemem... Sadece, işlerini yapamayacaklarsa kendi rızalarıyla bırakıp gitmelerini dileyebilirim.
Umarım sezon sonunda benim gibi kötümserler haklı çıkmaz.
AYRILMAZ İKİLİ
-
- Staff Member
- Posts: 6562
- Joined: Tue Oct 22, 2002 9:19 pm
- Location: Bakirkoy-Ist
- Contact:
-
- Moderator
- Posts: 13009
- Joined: Tue Oct 22, 2002 7:47 am
- Location: New Jersey /USA
Re: Frank Rijkaard Galatasaray'da...
Gorgen sana ozel bir PM (Ozel mesaj) attim. Bakmamissin daha. Bir goz ativer lutfen.Mehmet Gorgen wrote: .....
Cengiz Akgun
"Asrın, yeni bir umdesi var, hak kapanındır
Söz haykıranın, mantık ise şarlatanındır.
Geçmez ele bir paye kavuk sallamayınca
Kürsi-i liyakat pezevenk, puşt olanındır.”
N. Tevfik 1940.
"Asrın, yeni bir umdesi var, hak kapanındır
Söz haykıranın, mantık ise şarlatanındır.
Geçmez ele bir paye kavuk sallamayınca
Kürsi-i liyakat pezevenk, puşt olanındır.”
N. Tevfik 1940.
-
- Posts: 785
- Joined: Thu Jun 14, 2007 10:47 pm
Re: Frank Rijkaard Galatasaray'da...
Rijkaard bugün bir röportaj vermiş GS TV'ye.
Şöyle söylüyor: Bugüne kadar seyircilere iyi futbol izlettirmeyi hedefledik. Fakat artık ligin son haftalarına yaklaştık. Bundan sonra daha fazla sonuç odaklı düşüneceğiz.
İlahi be adam... İyi futbol izlete izlete bir hal oldun da şimdi sonuç düşünüyorsun.
Sonuca odaklanmak dediğin şey Atletico Madrid maçında yaptığınsa yandı gülüm keten helva.
Lafı kıvıracağına, çıkıp açıkça "Bundan böyle kimse bizden iyi futbol beklemesin" desene.
Zaten olmayacak duaya amin diyen yok. Bugüne kadar nasıl geldiyse bundan sonra da nasıl gideceği ortada.
Şimdi zar atıyor Galatasaray... Oyunun kaybedileceği belli de, eğer düşeş atarsa pullardan birini içeri sokacak ve marstan kurtulacak.
Ama bu tavla partisinden galip ayrılmak yok. Yönetim ve sen aklını başına devşirmedikçe seneye de aynı tiyatroyu izlemeye devam edeceğiz.
Şöyle söylüyor: Bugüne kadar seyircilere iyi futbol izlettirmeyi hedefledik. Fakat artık ligin son haftalarına yaklaştık. Bundan sonra daha fazla sonuç odaklı düşüneceğiz.
İlahi be adam... İyi futbol izlete izlete bir hal oldun da şimdi sonuç düşünüyorsun.
Sonuca odaklanmak dediğin şey Atletico Madrid maçında yaptığınsa yandı gülüm keten helva.
Lafı kıvıracağına, çıkıp açıkça "Bundan böyle kimse bizden iyi futbol beklemesin" desene.
Zaten olmayacak duaya amin diyen yok. Bugüne kadar nasıl geldiyse bundan sonra da nasıl gideceği ortada.
Şimdi zar atıyor Galatasaray... Oyunun kaybedileceği belli de, eğer düşeş atarsa pullardan birini içeri sokacak ve marstan kurtulacak.
Ama bu tavla partisinden galip ayrılmak yok. Yönetim ve sen aklını başına devşirmedikçe seneye de aynı tiyatroyu izlemeye devam edeceğiz.
AYRILMAZ İKİLİ
-
- Posts: 1923
- Joined: Wed Oct 23, 2002 4:14 pm
Re: Frank Rijkaard Galatasaray'da...
Mehmet Cirak cok guzel yazmis.
Kotumserlik baska sey, gercekcilik baska sey,
kahve agzi baska sey. Birincisi ruh hali ile ilgi,
ikincisi butun yonleriyle bilgi sahibi olup
analiz etme kapasitesi ister,
ücüncüsü icin cok birsey istemez, cok kolay yoldur, adami rahatlatir bile.
Ama akli basinda biri gelip ''Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olma'' der,
iste zurnaninda zirt dedigi yer orasidir.
Aslinda birazda insan
bunlardan birini secmekle kendine nasil cevap verilecegini
ve kimleri muhatap alacagini belirler.
Kahve agzindan gercekcilige gecelim , guzel guzel tartisiriz.
Biliyorum bunlar genc arkadaslar, kanlari kayniyor, buraya yazdikca ve okudukcada zamanla
daha dengeli yaziyorlar, onun icin tribunde yanlarinda olna bir agabey olarak
gorup yazilardan ders cikarmalarini ve usluplarini biraz dengelemelerini,
ezbere pozisyon almayip bilgi sahibi olup cok yonlu dusunmelerini isterim.
Rijkard'i elestirenlerin hemen hemen hepsinin en az 2 ortak özelliği var:
Bir tanesi yurt disinda hic uzun sureli yasamamis olmalari,
ikincisi de herhangi bir organizasyonun karar vericiler noktasinda
yer alip strateji belirleme sorumlulugu almamis olmamalari,
yani empati yapamamalari.
Iste bu 2 aci insana bilig ile de birlesince cok sey kazandiriyor.
Galatasaray söz konusu oldukça ben her zaman iyimser gerçekçiliği tercih ederim.
Kotumserlik baska sey, gercekcilik baska sey,
kahve agzi baska sey. Birincisi ruh hali ile ilgi,
ikincisi butun yonleriyle bilgi sahibi olup
analiz etme kapasitesi ister,
ücüncüsü icin cok birsey istemez, cok kolay yoldur, adami rahatlatir bile.
Ama akli basinda biri gelip ''Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olma'' der,
iste zurnaninda zirt dedigi yer orasidir.
Aslinda birazda insan
bunlardan birini secmekle kendine nasil cevap verilecegini
ve kimleri muhatap alacagini belirler.
Kahve agzindan gercekcilige gecelim , guzel guzel tartisiriz.
Biliyorum bunlar genc arkadaslar, kanlari kayniyor, buraya yazdikca ve okudukcada zamanla
daha dengeli yaziyorlar, onun icin tribunde yanlarinda olna bir agabey olarak
gorup yazilardan ders cikarmalarini ve usluplarini biraz dengelemelerini,
ezbere pozisyon almayip bilgi sahibi olup cok yonlu dusunmelerini isterim.
Rijkard'i elestirenlerin hemen hemen hepsinin en az 2 ortak özelliği var:
Bir tanesi yurt disinda hic uzun sureli yasamamis olmalari,
ikincisi de herhangi bir organizasyonun karar vericiler noktasinda
yer alip strateji belirleme sorumlulugu almamis olmamalari,
yani empati yapamamalari.
Iste bu 2 aci insana bilig ile de birlesince cok sey kazandiriyor.
Galatasaray söz konusu oldukça ben her zaman iyimser gerçekçiliği tercih ederim.
NO ADNANS, NO CRY !!
-
- Site Admin
- Posts: 6041
- Joined: Wed Oct 16, 2002 6:57 pm
- Location: Stockholm
Re: Frank Rijkaard Galatasaray'da...
Bu yazida icerik var mi, sizlere soruyorum? Bilgi edinmekten bahsediyoruz. Organizasyon basinda oturmanin, empati ile ne alakasi var, diye sorabilirim mesela. Empati sefligi simgeliyen bir vasifmidir. Kaldi ki, ben baskanlik yapmis bir insanim. Apartman baskanligi ustelik. Empatiyi duygusallik ile karistirmayalim ayrica.Alpay Dedeoglu wrote:Rijkard'i elestirenlerin hemen hemen hepsinin en az 2 ortak özelliği var:
Bir tanesi yurt disinda hic uzun sureli yasamamis olmalari,
ikincisi de herhangi bir organizasyonun karar vericiler noktasinda
yer alip strateji belirleme sorumlulugu almamis olmamalari,
yani empati yapamamalari.
Iste bu 2 aci insana bilig ile de birlesince cok sey kazandiriyor.
Galatasaray söz konusu oldukça ben her zaman iyimser gerçekçiliği tercih ederim.
"Iyimser gercekcilik" ne sonra? Iyimser gercekcilik var ise, kötumser gercekcilik ne oluyor, "bizim" yerimiz neresi.
Hele yurt disinda oturmayi koz olarak kullaniyorsunuz ya mest oluyorum. Guzel kardeslerim yurtdisinda oturanlari haksiz bulursunuz ama yurt disindan gelen insani göklere cikartirsiniz. Gercekte yabanci hayranisiniz, bunu fark edemediginiz gibi bu tarz yazismalar ile yurtdisinda oturan insanlari rencide ettiginizin farkinda bile degilsiniz.
Alpay gecen sene neler söylendi, neler oldu asagi yukari biliyorsun. Lig nasil sonuclandi hepiniz biliyorsunuz. "Kötumserler" dile getirdiklerinde hakli mi haksiz mi ciktilar, söylenenlerde hic mi gercek, dogruluk payi yoktu. Sizler deve kusu gibi kafanizi kuma gömmeye devam etmek ile mesgulken (öyle bir deyim var yanlis anlamayin), ben "gercekci kötumser" olmaya devam edecegim. Tetikte olmayi, keklik olmaya tercih ederim her zaman
Yaşadıklarımız ve bende yansıması, değerli sözler eşliğinde
Eşeğe altın semer de vursan eşek yine eşektir.
Alma garibin ahını; çıkar aheste aheste.
Vefa, İstanbul’da bir semt adı değildir sadece.
Kalbi ve sözü bir olmayan kimsenin, yüz dili bile olsa o yine dilsiz sayılır.
Bozuk olunca maya; ne ar tanır ne de haya.
Eşeğe altın semer de vursan eşek yine eşektir.
Alma garibin ahını; çıkar aheste aheste.
Vefa, İstanbul’da bir semt adı değildir sadece.
Kalbi ve sözü bir olmayan kimsenin, yüz dili bile olsa o yine dilsiz sayılır.
Bozuk olunca maya; ne ar tanır ne de haya.
-
- Posts: 1923
- Joined: Wed Oct 23, 2002 4:14 pm
Re: Frank Rijkaard Galatasaray'da...
Hasancim yazdiklarimdan yurt disi kismini yanlis anlamissin. Ben yurt disinda
yasamis olmayi Rijkardi yorumlarken bir avantaj olarak degerlendirdim.
Cunku yeni bir ulkeye ve kulture alismaninne kadar zor oldugunu , bildiginiz isi bile yapmanizin zor oldugunu, birakin bildiginiz isi,bildiginiz yemegi bile yapmayi deneseniz bile malzemeyi bulamazsiniz ayni tadi elde edemezsiniz. Maydanoz diye alirsiniz kereviz yapragi cikar.
Kaldiki Skibbe ile ilgili olarak daha ligin en baslarinda ''Skibbe, Lincoln, Umit Karan yollanmalı''
diye fikrimi basta aciklamistim nedenleriyle birlikte. Nitekim zaman beni dogru çikardi.
yasamis olmayi Rijkardi yorumlarken bir avantaj olarak degerlendirdim.
Cunku yeni bir ulkeye ve kulture alismaninne kadar zor oldugunu , bildiginiz isi bile yapmanizin zor oldugunu, birakin bildiginiz isi,bildiginiz yemegi bile yapmayi deneseniz bile malzemeyi bulamazsiniz ayni tadi elde edemezsiniz. Maydanoz diye alirsiniz kereviz yapragi cikar.
Kaldiki Skibbe ile ilgili olarak daha ligin en baslarinda ''Skibbe, Lincoln, Umit Karan yollanmalı''
diye fikrimi basta aciklamistim nedenleriyle birlikte. Nitekim zaman beni dogru çikardi.
NO ADNANS, NO CRY !!
-
- Posts: 1734
- Joined: Mon Jan 10, 2005 9:02 pm
Re: Frank Rijkaard Galatasaray'da...
Hasan tam benim diyeceklerimi demissin. Hakikaten empati ile organizasyon basinda olmanin ne alakasi var, bunun yuzlerce binlerce karsi örnegi var.Hasan Tezcan wrote:Bu yazida icerik var mi, sizlere soruyorum? Bilgi edinmekten bahsediyoruz. Organizasyon basinda oturmanin, empati ile ne alakasi var, diye sorabilirim mesela. Empati sefligi simgeliyen bir vasifmidir. Kaldi ki, ben baskanlik yapmis bir insanim. Apartman baskanligi ustelik. Empatiyi duygusallik ile karistirmayalim ayrica.
"Iyimser gercekcilik" ne sonra? Iyimser gercekcilik var ise, kötumser gercekcilik ne oluyor, "bizim" yerimiz neresi.
Bu arada Hasan sen apartman baskanligi yaparken kazan dairesi patlamismiydi
“You have power over your mind - not outside events. Realize this, and you will find strength.”
― Marcus Aurelius, Meditations
― Marcus Aurelius, Meditations