Page 63 of 95

Posted: Thu Jan 01, 2009 12:45 am
by Cengiz Akgun
Floridaki Clearwater Beach bu eyalete tatil icin gelmek isteyenlere tavsiye ederim. Hemen hemen en temiz ve en berrak plaj burasi. Florida'ya en azindan 5-6 kere geldim. Ilk defa etrafli bir sekilde Gulf kismini geziyorum. Bundan once Ft. Myers'da Captiva adasinda 10 gun gecirmistim. Bu sefer Ft. Myers atlayip St. Petersbourg ve Tampa kismina geldim. Boylece ST Augustin'den baslayan ve Florridayi cepecevre dolandim.

Florida turismden cok para kazaniyor. Yollar cok bakimli. Bulvarlardan rengereng cicekler ve yesil cimenler fiskirmis. Yeni yili boyle bir yerde gecermegi herkese nasip etsin. Kar ve soguk demiyorlar mi tuylerim diken diken oluyor. Bugun istedigim gii kendimi Gulf of Mexico'nun sularina biraktim. Clearwater biraz kuzeyde oldugu icin su biraz daha soguk. Ustunuzden ilk sok atildiktan sonra su cok guzel geliyor. Insan dinclesiyor.

Hepinize tekrar yeni yillar.

Posted: Sun Jan 04, 2009 7:58 pm
by Cengiz Akgun
Her guzel sey gibi bu tatilde bitti. 75F dan iki gun icinde 29F dusuverdik. Elbette insanin kendi evi gibi olmuyor hicbir yer. Ama kisin Florida cok guzel oluyor.

Biraz da yolculuktan bahsedeyim. Toplam olarak 2800 milin biraz ustunde direksiyon salladim. Amerikanin Dogu yakasi koridoru eyaletler arasi 95 kara yolu Kuzeyde Main'den baslayip Maimi'de bitiyor. Gunde 600 mile yakin giderek South Caraline'da Florince da durup once St. Augustin ve sonra Miami'ye indim. Miami'den Batiya Interstate 75'e alip Naples oradan da kuzeye Tampa'ya ciktim Yani Florida Pan-Handle (tava sapi) dedikleri yarim adayi cepecevre dolasip sonra Jaksonville'de 95'i tekrar kesip New Jersey'e vardim.

Florida'nin orta bolumu boktan Orlando'yu saymaz isek Turistik hicbir yer olmadigi icin sefil kasabalar arasindan gectim. Para girdigi yeri cok iyi belli ediyor. Donerken tatil sonu olmasi yuzunden epey trafik sorunu vardi. Canim yollarda ayni bizim bayram donusu gibi aptal suruculerin sebeb oldugu kazalar yuzunden Tampa'dan North Caroline/Lumberton durak noktama olan 9 saatlik yolculugumuz 14.5 saat surdu. Guneyde aptallara 70 mil surat limiti verince hayvan hali ile 80-85 ile gidiyor. Yani hiz 130 km ustunde. Bir de yollarda bu ev-otobus karavan gibi yavas gidenler olunca bu onun bunun cocuklari uc kulvarli yolda sag ve sol serit arasinda mekik dokuyorlar. Sonunda ya birine dokunuyorlar ya da bunlara dokunuluyor ve al sana en az 5-6 arabalik kaza. Polisin-Ambulansin-Itfaiye'nin ve cekicilerin gelmesi zaman aliyor. Allahtan Turkiyedeki gibi omuz denilen yolun iki tarafindaki bos seridi kimse acik gozluluk yaip tikamiyor. Belkide cok agir para cezasi vardir bilemem

Guney'in durumu hala icler acisi. Ben tuvaletlerden numarayi veriyorum. Kistas bu. Bunlarin icinde en ilericisi olan Georgia'da bile yoldan cikip benzin ve yemek icin durdugunuzda adamlar koskoca yolda U donusu icin paketler yapmislar ama isik yok. Canin cebinde seridi kesip sola yanasiyorsun ondan sonra karsidan akan trafigin onunden U donusu yapiyorsun Gece gec vakit trafik az ama kusluk vakti saat 6-7 arasi I-95 cikmak icin ecelle selamlasiyorsun Hala bu okuzlukteler yani. Ikincisi tuvaletler. Bakimsiz. Gerci Turkiyedeki E-5 karayolundakinden cok daha iyiler ama yine Kuzeydekilerle karsilastirilamaz. Sigara hala korkuncbir sekilde iciliyor. North Caroline ve Virginia da benzin icin durdugumda para-military gibi ustlerinde kamulaj kostumle Truck dedikleri kamyonetlerde kiliflarin icinde en azindan semi-otomatik oldugu sandigim (full olma ihtimali cok fazla) tufekleri ile guya avcilik yapan hiyarlarla karsilasiyorsunuz. Dun Virginya da durdugumde okuzun biri iki tane (biri 8 biri 12'sinde olmali) kizlarini da bu kamulaj elbiselerle donatmis birini gorunce iste yeni Sarah Palin'lar yetsiyor diye karimla gulustuk. Yollarda "Jesus Loves You" gibi tabelalar var. Yani yobazlik her yerde yobazlik. Incili okuyup yaban kazina kursun yagdiran sefil heriflerin adam gibi tuvalete bakip temiz tutacagini sanmak saflik olur. Bu eyaletlerde yasayanlar kultur konusunda elbette cok geriler. New York'a filan geldiklerinde neden saskin saskin gokdelenlere baktiklarini anlamak zor olmuyor.

North Caraline'da Raliegh ve Research Trainagle'in disinda (buraya kuzeyden acayip goc oldu) yasayanlar bu ayilarin icinde nasil geciniyorlar bilmem. Oranda kamp yapmak ile tehlikeli. Gerci yol civarini gordun ahkam kesiyorsun diyecekler ama yol medeniyetin sah damari.

Posted: Mon Jan 05, 2009 12:19 am
by Ersin Taner
Mehmet Gorgen wrote: -Halkın %80'i amerikalılardan nefret ediyor. 2.dünya savaşından bu yana amerikalılarun onlara yolcu uçağı bile yapmalarına izin vermemesi, enufak silahı bile dışarıdan almaları çok koymuş.
Eee Almanlar'la birlikte bütün dünyaya savaş açıp toplamda 70 milyon insanın ölümüne sebep olurlarsa sonuçlarına katlanmak zorundalar...

Sovyetlerle Soğuk Savaş olmasa muhtemelen Almanya'da Japonya gibi olacaktı.(Tabii Avrupa'da olması, batı medeniyetlerinden biri olmasından dolayı ne olursa olsun asla Japonya gibi olmayacağını savunanlar da var)

Savaş sonrası Alman ordusu da Japon ordusu gibi lağvedildi. Savaş sonrası ilk 10 yıl Batı Almanya'nın savunması müttefik kuvvetlerin, Doğu Almanya'nın ki de Sovyetlerin sorumluluğundaydı.

Ancak olası bir 3. Dünya savaşında Sovyetlerin Avrupa'yı işgalini önlemek için 1954'te Batı Almanya'nın tekrar ordu kurmasına ve Nato'ya üye olmasına izin verildi.

Alman savunma sanayii Amerika ile ortak tank ve kargo uçağı yapmak için kuruldu. 1970'de Fransa ile ortak Airbus şirketini kurdular.

Bütün bunlara rağmen Alman ordusu sadece savunma amaçlı kuruldu. Bugün bile Alman ordusunda uzun menzilli füze, nükleer silah ve uçak gemisi vs. gibi saldırı amaçlı unsurlar yok.

Neyse tarih dersi bu kadar... :roll:

Posted: Mon Jan 05, 2009 1:53 am
by Serif Halimler
isin teorisi elbette üstte yazildigi gibi, fakat durum pratikte azicik frakli olabilir.

Savas sanayii özel ilgi alanim degil, fakat üstünkörü bildiklerim sunlar.

1. Su an yerkürenin en etkili tanki olarak bilinen "LEOPARD" 1 ve 2 iki serisi Alman mali. Özellikle LOEPARD 2 saldiri amacli üretilen bir tank olarak tanitiliyor.

2. en gelismis savas ucaklarindan biri olan eurofighter Alman-Ingiliz-Italyan-Ispanyol ortak calismasi sonucu gelistirildi.

3. Bir de Savas Helikopteri var Alman-Fransiz ortak imalati, adini bilemeyecegim

4. Nükleer santraller konusunda Almanya oldukca ileri.
Nükleer santral yapma teknolojisi olup ta bu bilgi ile nükleer silah üretme teknolojisine de sahip olunmayacagina inanmam.

5. Silah sanayiine gerekli yan ürünler, silah üreten makinalar v.b. konularda Alman sanayii oldukca ileri, belki de dünya da ilk 3'e girer.

Posted: Mon Jan 05, 2009 11:40 am
by Mehmet Gurdal Cetin
Kriz her yonu ile etkisini gosteriyor.Teget gecti filan hikaye.
Son aciklanan rakamlar korkunc.Benim ilk elden aldigim bilgilere gore yilbasina kadar Bursa'da isten cikarilan insan sayisi 55.000'i gecmis.Bursa otomotiv , tekstil ve makinenin kalbi sayilan bir sehir.Bu 55.000 kisi ortalama 4 nufusa bakiyor.Yani 220.000 kisinin (ki bu Bursa'nin nufusunun neredeyse 5 te 1 ine denk dusuyor) Ocak ayinda para kazanmayacagini dolayisi ile borclarini odeyemeyecegi dusunulurse onumuzdeki ay herkes zaruri ihtiyaclari icin kredi kartlarina saldiracak.

Aralik ve Ocak icinde hirsizlik ve gasp olaylarinda gozle gorulur bir artis yasandigi soylendi.(Bursa'da bir emniyet muduru ile yaptigim konusmaya istinaden soyluyorum) .Evler soyuluyor.Gupegunduz bizim 5 katli apartmanda kapinin onundeki tum ayakkbilar calindi. Apartmanimiza guvenlik sistemi alarm ve kameralar taktiriyoruz.Buyuk fabrikalar da guvenlik sistemi taktiriyor yada yeniliyor.

Ayakkabi hirsizligi ulke geneline yayilmis durumda.Istanbul'da bazi semt pazarlarinda 2. el (calinti) ayakkabi pazarlari acildigi soyleniyor.Cifti 3-5 TL'den gidiyormus.Genelde yeni yada yeni gorunumlu olanlari caliyorlar.

Bursa'da bu ay kiralar, krediler odenemeyecek.Bu 55.000 kisiden hadi bilemediniz 5.000 tanesi aile icinde baska bir bireyin calismasi nedeni ile baska is kollarinda faaliyet gosterebilir (pazarda limon satar, ayakkabi boyamaya calisir) ancak buyuk kitle ne yapacagini bilmeden evde oturacak.Cikarilan insanlar icinde teknikerler, usta baslari, muhendisler var.Her yer muhendis dolu, ancak is yok.Her sene universitelerden yeni muhendisler issizler ordusuna katiliyor.Ara eleman sikintisi arttikca muhendisler ara eleman olarak is aramaya basladi.Bir cok muhendisi bu is yoklugunda isci statusunde calisirken gorebilirsiniz.

Bursa, Kocaeli,Istanbul,Izmir gibi sanayi sehirlerinde bir cok fabrika yilbasindan itibaren en az 2 hafta calismama karari aldi.

Bu durumun daha kotuye gidecegini dusunuyorum, 20092un ucuncu ceyregine kadar yaprak kimildamaz.Bursa'da araba fabrikalari ucretsiz izinde , izin donusu artik tek vardiya calisilacak.2010'dan once kimse cift vardiyaya gecmez diye dusunuyorum, uc vardiya zaten tarih oldu.Uzun bir zaman artik 3 vardiya olmaz. Sadece Tofas 2000 kusur ,isci cikardi.RENAULT cok fazla isci cikarmadan ziyade ucretsiz izni tercih ediyor.Ama onlarda ne kadar dayanabilirler bilmiyorum.

Yan sanayiler can cekismiyor artik cunku olduler..En buyuk tedarikcilerden BOSCH son soylenene gore 200-300 arasi bir cikis vermisti.

Istanbul'un da bu tablodan farkli oldugunu sanmiyorum.Gorunen oku devlet sektorunde calisanlar durumu daha iyice olan kesim.En azinda sabah gidecekleri bir isi ay sonunda aldiklari bir maaslari var.

Allah bu karda kista ev kirasi yakacak egitim yiyecek masrafini cikarmaya calisan emekcilere yardim etsin.

Sabah ise gelirken radyoda birisi (uzman diye tanitilmisti) , Turkiye TRT 6'nin Kurtce yayin yapmasini konusuyor,Turkiye'nin Gazze'deki Filistinlilere yardim etmesi oradaki insanlari cekip cikartmasi ve buraya getirmesi gerektigini felan soyluyordu.Agzim acik dinledim.Evet o masum cocuklar kadinlar ihtiyarlar boyle bir seyi haketmiyorlar ama bizim problemlerimizin daha buyuk oldugunu gormemek nasil bir seydir idrak kapasitemi zorluyor.

2001 bizim krizimizdi dedik , ama bu dunyanin neredeyse her yerine ulasan bir dalga, ve iddia ediyorum daha bizi vurmadi.

Daha kotu gunler kapimizda,

Cok Gamli Baykusluk yaptim farkindayim ama "HADISE" ler, MISKET BOMBALARI bizde daha bir degisik patliyor onun onemini belirtmek istedim.

Posted: Mon Jan 05, 2009 1:30 pm
by Ersin Taner
Serif Halimler wrote:isin teorisi elbette üstte yazildigi gibi, fakat durum pratikte azicik frakli olabilir.

Savas sanayii özel ilgi alanim degil, fakat üstünkörü bildiklerim sunlar.

1. Su an yerkürenin en etkili tanki olarak bilinen "LEOPARD" 1 ve 2 iki serisi Alman mali. Özellikle LOEPARD 2 saldiri amacli üretilen bir tank olarak tanitiliyor.

2. en gelismis savas ucaklarindan biri olan eurofighter Alman-Ingiliz-Italyan-Ispanyol ortak calismasi sonucu gelistirildi.

3. Bir de Savas Helikopteri var Alman-Fransiz ortak imalati, adini bilemeyecegim

4. Nükleer santraller konusunda Almanya oldukca ileri.
Nükleer santral yapma teknolojisi olup ta bu bilgi ile nükleer silah üretme teknolojisine de sahip olunmayacagina inanmam.

5. Silah sanayiine gerekli yan ürünler, silah üreten makinalar v.b. konularda Alman sanayii oldukca ileri, belki de dünya da ilk 3'e girer.
1. Leopard 2 bazı çevrelerce en iyi tank olarak görülüyor, ama büyük çoğunluk İngiliz Challenger 2'yi en iyi tank olarak kabul ediyor. Tabii baz alınan kıstaslara göre hangisinin en iyi olduğu değişiyor. Leopard'ın başlangıcı yukarıda da dediğim gibi Abd-Alman ortak yapımı, sonra Abd çekiliyor ve sadece Almanlar üretmeye devam ediyor. Sonuçta ne olursa olsun Tanklar gerçek anlamda saldırı silahı olarak görülmüyor(Uzun menzilli füze ve uçak gemilerine nazaran)

2. Nato üyesi olduğu için çok normal, zaten benim yazımın temeli savaş sonrası Almanya'ya da Japonya gibi kısıtlamalar getirilip sonradan bir kısmının kaldırılmasıydı. Yoksa Almanya'nın silah üretimi konusunda neler yapabileceği 2. dünya savaşından belli... Şimdikilere göre çok daha ilkel, ucuz ve yapımı kolay olsa da, 2 günde tank, 2 haftada denizaltı üretebilen bir sanayiiden bahsediyoruz! :shock:

3. Eurocopter... Hem sivil hem askeri helikopter yapıyorlar. TSK'nın da elinde belli sayıda bulunan Puma helikopterlerini Eurocopter yapıyor.

4. Yukarıda da dediğim gibi benim demek istediğim Almanya'nın saldırı amaçlı silah üretememesi değil, çeşitli kısıtlamalar nedeniyle üretmemesi... 1954'te yeniden kurulan Alman ordusu ABD-İngiltere-Fransa tarafından sadece Alman sınırlarını koruma amaçlı kurduruldu. Bu sebeple Alman ordusunda uçak gemisi ve nükleer silah yok. Gerçi Nato'nun Almanya'daki hava üslerinde nükleer silahlar var. Sonuçta Almanya'nın enerji üretimi amaçlı nükleer reaktörleri olabilir ama nükleer silah yapmaları yasak...

5. Madde 2'ye bakınız... 8)

Posted: Mon Jan 05, 2009 1:39 pm
by Alpay Dedeoglu
Japonya ve Almanya üstüne yazma hakkimi sakli tutarak
hem kriz, hemde su Israil saldirisi ile birkac sey yazmak isterim.

Kriz ile ilgili kaba senaryo su: Obama gelecek, en gec Subatta
dolar musluklarini acacak, bu da bir rahatlama yaratacak .
Ama Turkiye ne zaman ve ne kadar nasiplenir bilemiyoruz.
Fakat MGCnin yazdigina paralel basta tekstil olmak uzere
bircok firmanin uzun vadeli cekleri ilk aylarda patlayabilir. Kredide yenilemiyor bankalar.Birde ticari sicil affini devreye sokup butun uckagicitlari tekrar piyasaya salarlarsa durum kotu. Oldukca kotu bir cek senet ve bankalar kanunuyla esas goruntu beu sekilde ilk 6 ayda. Hazirani goren firma krizden sonra guclenir. Ayrica ozelikle araba ve istihdam ustundeki her turlu gizli acik vergi ise insanlarin yukunu arttiriyor, dengeleri bozuyor. Her yer sikintida Turkiyede, Ankara haric. Masallah alis veris merkezleri ayni sekilde devam ediyor Ankarada hicbirsey olmamiscasina.

Su aralar bir kitap okuyorum İsrail hakkinda . Neymis bu adamlarin derdi diye okumaya basladim. Amerikadan goceden iki İsrailli yazmis ve soven yanlarinin disinda , objektif ve elestirel yonleri varki bizim medyadan bile daha gercekci . Intercultural tarzi bir kitap ama tarihceyede acik acik yer veriyor. Enteresan seyler var:

* Bolge birinci Dünya Savasinda Ingilizlere verilmeden evvel Osmanli İmparatorluğu altinda adil olarak yonetildi. Bolgenin disindan bir guc olmasi sebebiyle buradaki uluslara ve inanislara karsi adilane bir yonetim gosterdiler asirlar boyunca. Fakat bolge icinden herhangi bir gucun yonetimi ele gecirmesi bu dengeyi dogal olarak bozuyor. (Yazarlarin kendi ifadesi, onlarda kabul ediyor) .

*Ingiliz yonetimindeyken buraya ilk gecen ve İsrail devletinin kurulusunu yapan Dogu ve Orta Avrupa kokenli Museviler, sanilanin aksine sosyalist , idealist, laik ve esitlikci bir yapiya ve entellektuel birikime sahiptiler. Ilk olarak Krutz (yada oyle birsey ) kollektif komunlerde basladilar. (Komunızm isi).
Israil devletinin yapisini onlar kurdular fakat sonra Orta Dogudan, Afrikan, Guney Avrupadan, vs gelen gruplar daha militer ve din eksenli oldugu icin dengeler sasti. Birde bu salata kasesine Musevi olmayan İsrailli Musluman Araplar, durzuler, Hedouinler, ve de Cerkezler eklenirse isin icinden cikilamiyor

*Roma ımparatorlugu tarafindan 2 kere suruldukleri icin (bir taneside Iraka) 2000 seneye yakin bu topraklar disinda yasayip , ''Diaspora'' ( Holacost ve Getto lafi ile birlikta dunya literaturune bu terimide kazandirmislar)organizasyonu gerceklestirmisler. Organizasyondaki ve ticaretteki basarilari iddia edildigi gibi genetik degil, sadece bulunduklari topraklarda 2000 yil azinlik olarak askerlik, tarim, idari islere izin verilmeyip hor gorulup ellerinde sadece zanaat ve ticaret kalmasindan oturu. Bir nevi odun olsa birseyler kapar durumu 2000 sene boyunca.

* Su anki Israil bir kucuk Birlesmis Milletler gibi. Dunyanin cesitli yerlerinden gelen gocmenler zannedilenin aksine hicte birbirleri ile iyi anlasamiyorlar. Bizdeki Sunni-alevi gibi, Eskinazi-Sefarad(ki bu kelimede yanlis kullanilip bizdeki Ladino(Ispanya cikisli) konusanlar yerine ortadogu ve Afrika asillilar kabul ediliyor) ayirimini daha kiramadilar. Hala biz melting pod,yoksa salad bowl muyuz muhabbeti devam ediyor. Yani bir nevi ne mozaigi yahu , mermer durumu.

*Butun bu kırk degisik yerden gelen insanin tek bir İsrail nosyonunun kafalara empoze ettirildigi yer kadinlarinda zorunlu askerlik yaptigi 3-4 yillik ordu kariyeri. Bu genclere cok saygi duyuluyor, propaganda guclu, birde herkes esit asker ocaginda . Bircoguda evlenecegi esiyle askerlik sirasinda tanisiyor. 3-4 yil boyunca ayni taburdakiler arasinda bir kankalik ve kan kardesligi olusturuluyor. Ayrica sivil kanunun yaninda dini kanunlarda ayni oranda gecerli. Yani yari seriat duzeni var. Yani adam sinagoga gitmese bile , orduda ve kanunda yakalaniyor. Bununda sebebi hem surekli savas durumu, hemde kirk degisik yerden gelen kulturu farkli adamlari bir kimlik altinda biraraya getirmek.

* Ama kendileride soyledigi gibi durum bu normal bir durum degil. 19 yasinda cocuklarin ellerinde makineli tufeklerle alısveris merkezinde elini kolunu sallayarak dolasmasi cok mantikli bir is degil.Birseyin merkezine ordu ve inanc gibi dogmatik muesseleri koyarsaniz , normal bir devlet olma durumu ortadan kalkar. Kendileride zaten henüz emekleme caginda bir devlet olduklarini ve olgunluktan uzak olduklarini kabul ediyorlar fakat sartlarin zorladiginida ekliyorlar. Birde tabii dunyanin heryerinden akan medya destegi yaninda , maddi ve bilgi birikimi olunca ortaya bir ekonomik guc cikiyor. Yani bir nevi hormunlu, guclu, zeki fakat kan sekeri yuksek ve asiriliklari olan, kontrolsuz, simartilmis bulug cagi gencine benziyor Israil devleti.

*Kendileride normal bir devlet istiyor fakat hem cografya zor, hemde daha olgunlasmadilar. Birde tabii hala oluk oluk gocmen akimdan dolayi toprak ihtiyaclari var, fakat nerede nasil dur denecek bilenemiyor. Tabii birde bu hep guvenlik alarmda olma onceligi, hukumetin eksikliklerini ve yolsuzluklarini kapatiyor, siyasi partilerde bu durumu istismar ediyor. Butun bunlarin ustunede yurt disindaki diaspora bir takim dini saplantili telkinlerle savasi korukluyor cunku adamin tuzu kuru. Bu durumda usanmis bir Tel Avivli gibi degil, Newyorkun luks semtinde habire veriyor gazi nasil olsa onun guvenligi yerinde.

Filistindekilere uzuluyoruz, zaten bu durum 1950'lerden beri suruyor. Ama bu durum icin en az sucluluk duymasi gereken millet biziz. Kendi Arab kardesleri bile bizim verdigimiz insani ve politik destegi vermedi.
Ulusal cikarlari tehlikeye atmayacak, dunya politik realitesine uygun, ve de sadece cografyanin normallesmesi adina dengeli , fanatiklikten uzak bir sekilde vermeli Turkiye. Insani yardim ise boynumuzun borcu.


Ama soylemedende edemiyorum. Birinci Dunya Savasinda Arap collerinde ( Ingilizin ve Lawrence'in altiniyla palazlanan arap seyhlerinin col bedevileri), sirtindan hancerlenen binlerce ac , hasta , Anadolu askerinin laneti bu.
Hurmalar tirmaliyor, daha ne kadar surer bilinmez.

Posted: Mon Jan 05, 2009 2:44 pm
by Ersin Taner
Krizin Ankara'yı vurmaması konusu ilginç... Akp'nin kendi burjuvazisini yaratması ve Anadolu kaplanlarının coşmasının etkileri İstanbul'da da bolca görülüyordur. Ama bu etkiler Ankara İstanbul'a nazaran daha küçük ve düzenli bir şehir olduğundan burada çok daha fazla göze batıyor.

Eşimin Ankara'nın en zengin ve elitlerinin oturduğu G.O.P ve Çankaya civarındaki Karum alışveriş merkezinde mağazası var. Son 1-2 yıldır neler çektiklerini ben biliyorum. Kapanan mağaza sayısı 55, kiralarda %50'ye varan indirimler yapıldı. Buna rağmen Alpay bey'in de dediği gibi bir sürü yeni alışveriş merkezleri açılıyor.

Ancak bu nereye kadar gider bilemiyorum, özellikle doğalgaz fiyatlarının uçtuğu bu aralar insanlar evlerindeki kombileri kısıp ısınmak için alışveriş merkezlerine hücum ediyorlar. Çok fazla alışveriş yapmıyorlar ama bir şeyler yiyip, vitrinlere bakıp zaman geçiriyorlar.


Bir kaç sene önce Kültür-Sanat topicinde 2000 yılında yaptığım İsrail-Filistin gezisinden bahsetmiştim. Filistin ekonomi enerji ve su konusunda İsrail'e o kadar bağımlı haldeki oradaki sivil halkın hiç bir örgüte yakın durmadan maddi-manevi olarak hayatta kalması mümkün değil gibi... O yüzden mecburiyetten de olsa bir kısmı El Fetih'e bir kısmı da Hamas'a yakın duruyor. Bu sebeple İsrail ölenler sivil halktan değil, öyle ya da böyle terörist gruplarla bağlantıları var diyer düşünüyor olabilir.

Ben İsrail'e gittiğimde ateşkes vardı ve nispeten daha rahat bir ortamdı. Buna rağmen güvenlik önlemleri 11 Eylül sonrası Abd'den bile daha fazlaydı. Pasaport kontrolünden geçtikten sonra Mossad ajanlarınca bir daha kontrol ediliyorsunuz. Çektiğiniz bütün fotoğrafları(o zaman dijital kameralar bu kadar yaygın değildi) orada yaptırmanız gerekiyordu. Çünkü İsrail dışına çıkarken bavul kontrolünüz muhtemelen 2-3 saat sürüyor ve acaba nerelerin resimlerini çektiniz diye yapılmamış filmleriniz açılıp bakılıyordu.

Sinemalarda bizimkiler gibi 10 dakika film arası var ama dışarı çıkmak yasak. Kapıda silahlı bir görevli bekliyor. Daha önce bir kaç kere filme girip salona bomba bırakıp arada çıkanlar olmuş. Ee kardeşim o zaman niye ara koyuyorsunuz, Abd'deki gibi ara vermeden devam edin değil mi?

Silahlı gezen gençler konusu da ilginçti, bahsettiğim yazıda da değinmiştim. Alışveriş merkezlerinde el ele tutuşmuş, sivil kıyafetli gençl çiftler omuzlarında M-16'lılarla geziyorlar.

Binlerce yıldır horgörülmüş, çevresi bu kadar tehditle çevrili bir ülke bu kadar korku içinde yaşadığı sürece bu problem çözülmez. Ne demişler, sürekli zulüm gören bir daha görmemek için zalim olurmuş.

Posted: Tue Jan 06, 2009 5:39 am
by Ozan Ersoy
Mehmet Gurdal Cetin wrote:Kriz her yonu ile etkisini gosteriyor.Teget gecti filan hikaye.
Son aciklanan rakamlar korkunc.Benim ilk elden aldigim bilgilere gore yilbasina kadar Bursa'da isten cikarilan insan sayisi 55.000'i gecmis.Bursa otomotiv , tekstil ve makinenin kalbi sayilan bir sehir.Bu 55.000 kisi ortalama 4 nufusa bakiyor.Yani 220.000 kisinin (ki bu Bursa'nin nufusunun neredeyse 5 te 1 ine denk dusuyor) Ocak ayinda para kazanmayacagini dolayisi ile borclarini odeyemeyecegi dusunulurse onumuzdeki ay herkes zaruri ihtiyaclari icin kredi kartlarina saldiracak.

Aralik ve Ocak icinde hirsizlik ve gasp olaylarinda gozle gorulur bir artis yasandigi soylendi.(Bursa'da bir emniyet muduru ile yaptigim konusmaya istinaden soyluyorum) .Evler soyuluyor.Gupegunduz bizim 5 katli apartmanda kapinin onundeki tum ayakkbilar calindi. Apartmanimiza guvenlik sistemi alarm ve kameralar taktiriyoruz.Buyuk fabrikalar da guvenlik sistemi taktiriyor yada yeniliyor.

Ayakkabi hirsizligi ulke geneline yayilmis durumda.Istanbul'da bazi semt pazarlarinda 2. el (calinti) ayakkabi pazarlari acildigi soyleniyor.Cifti 3-5 TL'den gidiyormus.Genelde yeni yada yeni gorunumlu olanlari caliyorlar.

Bursa'da bu ay kiralar, krediler odenemeyecek.Bu 55.000 kisiden hadi bilemediniz 5.000 tanesi aile icinde baska bir bireyin calismasi nedeni ile baska is kollarinda faaliyet gosterebilir (pazarda limon satar, ayakkabi boyamaya calisir) ancak buyuk kitle ne yapacagini bilmeden evde oturacak.Cikarilan insanlar icinde teknikerler, usta baslari, muhendisler var.Her yer muhendis dolu, ancak is yok.Her sene universitelerden yeni muhendisler issizler ordusuna katiliyor.Ara eleman sikintisi arttikca muhendisler ara eleman olarak is aramaya basladi.Bir cok muhendisi bu is yoklugunda isci statusunde calisirken gorebilirsiniz.

Bursa, Kocaeli,Istanbul,Izmir gibi sanayi sehirlerinde bir cok fabrika yilbasindan itibaren en az 2 hafta calismama karari aldi.

Bu durumun daha kotuye gidecegini dusunuyorum, 20092un ucuncu ceyregine kadar yaprak kimildamaz.Bursa'da araba fabrikalari ucretsiz izinde , izin donusu artik tek vardiya calisilacak.2010'dan once kimse cift vardiyaya gecmez diye dusunuyorum, uc vardiya zaten tarih oldu.Uzun bir zaman artik 3 vardiya olmaz. Sadece Tofas 2000 kusur ,isci cikardi.RENAULT cok fazla isci cikarmadan ziyade ucretsiz izni tercih ediyor.Ama onlarda ne kadar dayanabilirler bilmiyorum.

Yan sanayiler can cekismiyor artik cunku olduler..En buyuk tedarikcilerden BOSCH son soylenene gore 200-300 arasi bir cikis vermisti.

Istanbul'un da bu tablodan farkli oldugunu sanmiyorum.Gorunen oku devlet sektorunde calisanlar durumu daha iyice olan kesim.En azinda sabah gidecekleri bir isi ay sonunda aldiklari bir maaslari var.

Allah bu karda kista ev kirasi yakacak egitim yiyecek masrafini cikarmaya calisan emekcilere yardim etsin.

Sabah ise gelirken radyoda birisi (uzman diye tanitilmisti) , Turkiye TRT 6'nin Kurtce yayin yapmasini konusuyor,Turkiye'nin Gazze'deki Filistinlilere yardim etmesi oradaki insanlari cekip cikartmasi ve buraya getirmesi gerektigini felan soyluyordu.Agzim acik dinledim.Evet o masum cocuklar kadinlar ihtiyarlar boyle bir seyi haketmiyorlar ama bizim problemlerimizin daha buyuk oldugunu gormemek nasil bir seydir idrak kapasitemi zorluyor.

2001 bizim krizimizdi dedik , ama bu dunyanin neredeyse her yerine ulasan bir dalga, ve iddia ediyorum daha bizi vurmadi.

Daha kotu gunler kapimizda,

Cok Gamli Baykusluk yaptim farkindayim ama "HADISE" ler, MISKET BOMBALARI bizde daha bir degisik patliyor onun onemini belirtmek istedim.
Gunlerden bir gun (cok degil 3 ay once) MGC demis ki....
Umarim ABD'nin sonu fena olur
http://www.cimbom.org/forum/viewtopic.p ... 2233a515bd

"Be careful what you wish for..." demisler. Ne diledigine dikkat et, basina gelebilir.

Dunya lideri gucler dunya ekonomisini yonlendiren lokomotiflerdir. Bunlar durursa butun dunya durur. Hic birimiz hic bir sekilde bundan bagimsiz degiliz. Amerika'nin 1929'larda girdigi buyuk buhranin sonucunda ikinci dunya savasi koptu ve dunya tam anlamiyla savas bitene kadar, 72 milyon insan olmeden de ekonomik buhrandan kurtulamadi. Bugun Amerika yarin Rusya, Cin, EU her ne haltsa. Bazen lokomotif iki tane olur, bazen tek, bugun falanca olur, yarin baska biri. Bugun Amerika'dan nefret edersiniz, yarin Iran'dan, Cin'den. Kendi ulken guclu, sozu gecen, kendi kaderini cizebilen bir ulke olmadikca isimler degisir ama senaryo hic degismez.

Halbuki nefret edilecek tek sey size hizmet etmesi icin secilmis ama ulkesinin cikarini degil kendi sicirik cikarlarini dusunen veya kendi ideolojilerinin pesinden kosan, is bilmez, cahil, kotu niyetli kendi liderlerin.

Siz bosverin elalem nerede olecek, nerede yasiyor, ne kadar kazaniyor, ne harciyor. Onlar gurbetlerde kendilerini ispat etmis, basarili olmus, kollarinda bir degil bir kac bilezigi olan, elbet bir sekilde ac kalmayacak adamlar. Bugun Amerika'da yasarlar, yarin kafayi bozup Avrupa'ya giderler veya tam tersi. Asil kendinizi dusunun cunku baska Turkiye yok. Baska ulkelerde yasayan Turk arkadaslariniz da sizler ve sizin cocuklarinizin gelecegi icin uzuluyorlar.

Ozan Ersoy

Posted: Tue Jan 06, 2009 6:33 am
by Ozan Ersoy
Alpay Dedeoglu wrote:
Su aralar bir kitap okuyorum İsrail hakkinda . Neymis bu adamlarin derdi diye okumaya basladim. Amerikadan goceden iki İsrailli yazmis ve soven yanlarinin disinda , objektif ve elestirel yonleri varki bizim medyadan bile daha gercekci . Intercultural tarzi bir kitap ama tarihceyede acik acik yer veriyor. Enteresan seyler var:

* Bolge birinci Dünya Savasinda Ingilizlere verilmeden evvel Osmanli İmparatorluğu altinda adil olarak yonetildi. Bolgenin disindan bir guc olmasi sebebiyle buradaki uluslara ve inanislara karsi adilane bir yonetim gosterdiler asirlar boyunca. Fakat bolge icinden herhangi bir gucun yonetimi ele gecirmesi bu dengeyi dogal olarak bozuyor. (Yazarlarin kendi ifadesi, onlarda kabul ediyor) .
Ben de ulusararasi teolojide uzman olarak tek gececegim Karen Armstrong'un Jerusalem: One City 3 Faiths "Kudus, bir sehir 3 din" adli kitabini okumustum 10 sene kadar once. Sirf senin gibi nedir herkesin derdi, bir ogreneyim merakimdan. 4000 sene oncesine kadar gidiyor, herkesin hikayesi anlatilmis, 500 sayfalik genis tarih ve mitolojik hikayeleri de kapsayan bir calisma.

Yahudilerin binlerce senelik tarihi, bu topraklari neden bu kadar cok istedikleri, defalarca baskalarinin hukumdarligi altinda yasamalari, evlerinden kovulmari, romalilar, hacli savaslari, Salaaddin, Osmanli, Ingiliz hepsi var.

Armstrong'un da kabul ettigi Kudus dolasiyla Israil topraklari en fazla barisi Osmanli zamaninda yasamis olmasi. Osmanli uc dinin de buradaki tarihinin onemi anlayip dokunmamis sadece yonetmis. Ufak tefek huzursuzluklar olmus, Islami kadilarin daha fazla gucu olmasi gibi ama ne de olsa 300-400 senelik bir zamandan bahsediyoruz, ciddi bir katliam savas yok. Herkes pasa pasa yasamis goreceli olarak .
*Ingiliz yonetimindeyken buraya ilk gecen ve İsrail devletinin kurulusunu yapan Dogu ve Orta Avrupa kokenli Museviler, sanilanin aksine sosyalist , idealist, laik ve esitlikci bir yapiya ve entellektuel birikime sahiptiler. Ilk olarak Krutz (yada oyle birsey ) kollektif komunlerde basladilar. (Komunızm isi).
Ingiliz'in Orta Dogu'ya verdigi zarari baska hic kimse vermemistir. Herkesi birbirine dusuren, kumda sinir cizen, her asiret liderini kral yapip kullanan bu imparatorluk Kudus ve Israil olayini da rezil etmeyi becermis aninda.
Filistindekilere uzuluyoruz, zaten bu durum 1950'lerden beri suruyor. Ama bu durum icin en az sucluluk duymasi gereken millet biziz. Kendi Arab kardesleri bile bizim verdigimiz insani ve politik destegi vermedi.
Ulusal cikarlari tehlikeye atmayacak, dunya politik realitesine uygun, ve de sadece cografyanin normallesmesi adina dengeli , fanatiklikten uzak bir sekilde vermeli Turkiye. Insani yardim ise boynumuzun borcu.


Ama soylemedende edemiyorum. Birinci Dunya Savasinda Arap collerinde ( Ingilizin ve Lawrence'in altiniyla palazlanan arap seyhlerinin col bedevileri), sirtindan hancerlenen binlerce ac , hasta , Anadolu askerinin laneti bu.
Hurmalar tirmaliyor, daha ne kadar surer bilinmez.
Kesinlikle katiliyorum. ABD'ye falan kufreden lanet okuyan yazilari gorunce guluyorum. Edin tamam da, Araplari, Iran'i, Fransa'yi, Ingiltere'yi, Italya'yi(vatikan), Rusya'yi unutmayin. Arap'larinki ayri bir rezillik. Ingiliz'le bir olup Turk'u dogradiniz, katlettiniz tamam da ondan sonra bari topraklarinizi, serefinizi, geleceginizi koruyabilseydiniz. Hem de tarih boyunca zulum gormus, horlanmis, savasamamis, kendi haklarini koruyamamis ve disardan gelmis, o topraklara aslinda yabanci bir millete karsi. Su 6 gun savasinin falan nasil salakca kaybedildigini okuyun firsat bulunca.

Bugunku durumlara da sasirmiyorum. Birbirlerinin coluk cocugunu patlatirlar, bin bir parcaya ayirirlar, biri terorist yetistirir, biri militarist. Uzun sozun kisasi bu is kiyamete kadar gider.

Ozan Ersoy

Posted: Tue Jan 06, 2009 9:35 am
by Mehmet Gurdal Cetin
Ozan Ersoy wrote:
Mehmet Gurdal Cetin wrote:Cok Gamli Baykusluk yaptim farkindayim.
Gunlerden bir gun (cok degil 3 ay once) MGC demis ki....
Umarim ABD'nin sonu fena olur
http://www.cimbom.org/forum/viewtopic.p ... 2233a515bd

"Be careful what you wish for..." demisler. Ne diledigine dikkat et, basina gelebilir.

Dunya lideri gucler dunya ekonomisini yonlendiren lokomotiflerdir. Bunlar durursa butun dunya durur. Hic birimiz hic bir sekilde bundan bagimsiz degiliz. Amerika'nin 1929'larda girdigi buyuk buhranin sonucunda ikinci dunya savasi koptu ve dunya tam anlamiyla savas bitene kadar, 72 milyon insan olmeden de ekonomik buhrandan kurtulamadi. Bugun Amerika yarin Rusya, Cin, EU her ne haltsa. Bazen lokomotif iki tane olur, bazen tek, bugun falanca olur, yarin baska biri. Bugun Amerika'dan nefret edersiniz, yarin Iran'dan, Cin'den. Kendi ulken guclu, sozu gecen, kendi kaderini cizebilen bir ulke olmadikca isimler degisir ama senaryo hic degismez.

Halbuki nefret edilecek tek sey size hizmet etmesi icin secilmis ama ulkesinin cikarini degil kendi sicirik cikarlarini dusunen veya kendi ideolojilerinin pesinden kosan, is bilmez, cahil, kotu niyetli kendi liderlerin.

Siz bosverin elalem nerede olecek, nerede yasiyor, ne kadar kazaniyor, ne harciyor. Onlar gurbetlerde kendilerini ispat etmis, basarili olmus, kollarinda bir degil bir kac bilezigi olan, elbet bir sekilde ac kalmayacak adamlar. Bugun Amerika'da yasarlar, yarin kafayi bozup Avrupa'ya giderler veya tam tersi. Asil kendinizi dusunun cunku baska Turkiye yok. Baska ulkelerde yasayan Turk arkadaslariniz da sizler ve sizin cocuklarinizin gelecegi icin uzuluyorlar.

Ozan Ersoy
Cumlelerin icinde cimbiz kullanmak adetleriniz ve fil hafizanin degismemis Ozan Pa$a :D

Bir de soyle bir sey demisim;

Umarim ABD'nin sonu fena olur,
Orada yasayan kardeslerimiz de bir gun
Annelerine babalarina sevdiklerine dogdugu guzel topraklara
Daha guzel gunler icin geri donerler.


Biraz Kadir Gecesi OZEL gibi olacak ama
Ben ulkem disinda bir toprakta olmek yada gomulmek istemezdim.


Esas fikri kacirmissin :D

Posted: Tue Jan 06, 2009 3:33 pm
by Mehmet Gurdal Cetin
Alpay Dedeoglu wrote:Japonya ve Almanya üstüne yazma hakkimi sakli tutarak
hem kriz, hemde su Israil saldirisi ile birkac sey yazmak isterim.

Kriz ile ilgili kaba senaryo su: Obama gelecek, en gec Subatta
dolar musluklarini acacak, bu da bir rahatlama yaratacak .
Ama Turkiye ne zaman ve ne kadar nasiplenir bilemiyoruz.
Fakat MGCnin yazdigina paralel basta tekstil olmak uzere
bircok firmanin uzun vadeli cekleri ilk aylarda patlayabilir. Kredide yenilemiyor bankalar.Birde ticari sicil affini devreye sokup butun uckagicitlari tekrar piyasaya salarlarsa durum kotu. Oldukca kotu bir cek senet ve bankalar kanunuyla esas goruntu bu sekilde ilk 6 ayda. Hazirani goren firma krizden sonra guclenir. Ayrica ozelikle araba ve istihdam ustundeki her turlu gizli acik vergi ise insanlarin yukunu arttiriyor, dengeleri bozuyor. Her yer sikintida Turkiyede, Ankara haric. Masallah alis veris merkezleri ayni sekilde devam ediyor Ankarada hicbirsey olmamiscasina.
Su yazini tekrar okurken bir baska konu da aklima geldi.Bankalarin ticari kredileri geri cagirmasi meselesi.Gecen haftaya kadar RTE siddetle bankalara "bunu yapmayin" diyordu.

Kisaca mesele su, sanayici yeni fabrika kuracak, kredi cekiyor, 2 senelik veya 5 senelik.

Banka bu krizi bahane edip verdigi krediyi geri istiyor.Adam parayi yatirima gommus tesis yapmis makine almis, odemeleri var, uretim yapamiyor cunku maliyetler sismis, ihracat yapamiyor , zaten alici da krizde oldugu icin verilen siparisler pespese iptal oluyor.Yurt icinde siftah yapmayip kapatan bir suru firma var.Ticari kredi taksidini zor oderken bank cikip "ode parayi" diyor.

Gecenlerde TEB Bursa subesi mudurunu evinden cikarken vurdular.Resmi olarak aciklanmayan ancak Bursa'da simitcinin bile bildigi sebeb bankanin
BUYUK bir firmadan krediyi geri cagirmasi.Banka muduru de arada cerez oluyor.

Bursa kucuk bir sicilya zaten , buralara kriz zamani banka muduru olmak pek iyi bir kariyer atlamasi olmasa gerek. :D

Bir de Istanbul'da (IMKB gibi) faaliyet gosteren Tefeci Borsasi kurulmus ki akillara zarar :D :evil: Tefeci faizleri Londra borsasi gibi anlik degisiyor.
O'nu da baska bir gun konusuruz.

Posted: Tue Jan 06, 2009 5:32 pm
by Mehmet Gurdal Cetin
Onumuzdeki gunlerde belki Subat basi gibi ufukta bir Tahran-IRAN seyahati gozukuyor.

Tahran'da sicak ortam, lokal kaynasma bulabilecegimiz bir yer var mi dermisim :D

Kriz yuzunden yuzumuzu IRAN'a cevirdik.IRAN ile ticaret gittikce buyuyor.Bir diger tatli pazar da Dubai.Kismetse cuma gunu orada bir fuar basliyor.Arap ulkeleri, Kuzey Afrika ve Hindistan su an krizden etkilenmeyen ulkeler olarak gozukuyor.Bu sene yolculuklar hep sicak ulkelere olacak. :wink:

Posted: Tue Jan 06, 2009 5:51 pm
by Ozan Ersoy
Mehmet Gurdal Cetin wrote:
Cumlelerin icinde cimbiz kullanmak adetleriniz ve fil hafizanin degismemis Ozan Pa$a :D

Bir de soyle bir sey demisim;

Umarim ABD'nin sonu fena olur,
Orada yasayan kardeslerimiz de bir gun
Annelerine babalarina sevdiklerine dogdugu guzel topraklara
Daha guzel gunler icin geri donerler.


Biraz Kadir Gecesi OZEL gibi olacak ama
Ben ulkem disinda bir toprakta olmek yada gomulmek istemezdim.


Esas fikri kacirmissin :D
Eger ana fikir o ise yazinin, ben o kismina da cevap verdim. Sana ne millet nerede olecek, gomulecek, yasar masar? Sen kendine bak dedim. Bir tane daha Turkiye yok, Turkiye bir gun ekonomik darliktan battiginda veya Iran gibi bir ulkeye dondugunde kac milyon insan kacacak delik arayacak.

Ama yazinin bence asil amaci o degil... "Amerika batacak Turkiye daha guzel oldugu icin donulecek."

Amerika batarsa, Turkiye elli kere batar. Turkiye ve benzeri ulkeler elli kere batarsa, dunya buyuk savaslarla azap icinde kivranabilir. Yatip kalkip dua etmeniz lazim Amerika gotu kurtarsin diye.

Daha o gun yazacaktim sana "Bursa'da tekstil firmalari yuzer yuzer degil biner biner isci cikarmaya basladiginda, otomotif fabrikalari durdugunda, calistigin sirket maaslari odememeye basladiginda, kimse kredi bulamadiginda bunlari diyebilecek misin? Nasil dersin colugun cocugun var doyurmakla hukumlu oldugun" diye ama sanki kulaga beddua ediyormusum gibi gelecegi icin vazgecmistim. Aha sen kendin dun benim yazacaklarimi 3 ay sonra aynen yazmissin. Ben de hatirladim... Pardon...

Ozan Ersoy

Posted: Tue Jan 06, 2009 6:16 pm
by Mehmet Gurdal Cetin
Ozan Ersoy wrote:
Mehmet Gurdal Cetin wrote:
Cumlelerin icinde cimbiz kullanmak adetleriniz ve fil hafizanin degismemis Ozan Pa$a :D

Bir de soyle bir sey demisim;

Umarim ABD'nin sonu fena olur,
Orada yasayan kardeslerimiz de bir gun
Annelerine babalarina sevdiklerine dogdugu guzel topraklara
Daha guzel gunler icin geri donerler.


Biraz Kadir Gecesi OZEL gibi olacak ama
Ben ulkem disinda bir toprakta olmek yada gomulmek istemezdim.


Esas fikri kacirmissin :D
Eger ana fikir o ise yazinin, ben o kismina da cevap verdim. Sana ne millet nerede olecek, gomulecek, yasar masar? Sen kendine bak dedim. Bir tane daha Turkiye yok, Turkiye bir gun ekonomik darliktan battiginda veya Iran gibi bir ulkeye dondugunde kac milyon insan kacacak delik arayacak.

Ama yazinin bence asil amaci o degil... "Amerika batacak Turkiye daha guzel oldugu icin donulecek."

Amerika batarsa, Turkiye elli kere batar. Turkiye ve benzeri ulkeler elli kere batarsa, dunya buyuk savaslarla azap icinde kivranabilir. Yatip kalkip dua etmeniz lazim Amerika gotu kurtarsin diye.

Daha o gun yazacaktim sana "Bursa'da tekstil firmalari yuzer yuzer degil biner biner isci cikarmaya basladiginda, otomotif fabrikalari durdugunda, calistigin sirket maaslari odememeye basladiginda, kimse kredi bulamadiginda bunlari diyebilecek misin? Nasil dersin colugun cocugun var doyurmakla hukumlu oldugun" diye ama sanki kulaga beddua ediyormusum gibi gelecegi icin vazgecmistim. Aha sen kendin dun benim yazacaklarimi 3 ay sonra aynen yazmissin. Ben de hatirladim... Pardon...

Ozan Ersoy
"Siz bosverin elalem nerede olecek, nerede yasiyor, ne kadar kazaniyor, ne harciyor. Onlar gurbetlerde kendilerini ispat etmis, basarili olmus, kollarinda bir degil bir kac bilezigi olan, elbet bir sekilde ac kalmayacak adamlar. Bugun Amerika'da yasarlar, yarin kafayi bozup Avrupa'ya giderler veya tam tersi. Asil kendinizi dusunun cunku baska Turkiye yok. Baska ulkelerde yasayan Turk arkadaslariniz da sizler ve sizin cocuklarinizin gelecegi icin uzuluyorlar"

Bu inanc meselesi...
Benim yorumum oralarda olmemek ile ilgili idi.

Sen kendini ispat et basarili ol bana ne !
Ben senin kotulugunu mu isteyecegim ?
Hala meseleyi "sen kendine bak" a getiriyorsun.

Zamaninda hakkiyla kazanilmis olan :D Cengiz Abiye yapisan yafta-fikir-on yargi ne dersen de sana da yapismaya basliyor.

Gavurlar buna reputation diyor herhalde :D
Seni ilk kez okuyan biri olsam cok farkli dusunecem
Ama Allah'tan taniyorum.

Korkma bu ulke bunu da kaldirir,
Issiz kalir ac kalir
Ne diyo basbakanin bu hamur daha cok su kaldirir :D

Bizim ve cocuklarimizin gelecegi icin uzulmen gercekten hosuma gitti.
Tesekkur ederim