forum.cimbom.org

$imdi TRT'den duydum. Göztepe ucuncu ligden amatör kumeye du$mu$. Ah Göztepe ah. Avrupada Fuar $ehirleri ile ba$lyaip kupa galiplerinde bir zamanlar uc buyuk denenler dokulurken $erefle turlayan takimdi. Es es kii eski eski es diye 1968'de birinci lige cikip 1969 yilinda $ampiyonlugu kil payi GS'ya kaciran Eski$ehir ortaya cikmadan Trabzonun esamesi okunmaz iken Göztepe vardi. Kalede milli takima kadar yukselen cingen Ali, forvet Fevzi ve Solacik Ertan. Sonra BJK'a transfer olan kel lakapli saclari dokulmu$ bir golculeri vardi. Adi Nihat idi galiba. Göztepe epey Turkiye kupasi toplami$tir. En azindan FB'den fazladir aldiklari Turkiye kupasi sanirim.

Hic unutmam Brooklyn'de kiralik ev ariyoruz. Bir apartmanda "super" denen bizde kapicilik olan i$i yapan sari$In bir adam Turkce konu$tugumuzu duyunca $ivesiyle Turk munuz dedi. Meger Bosnali imi$. Evet dedigimizde evine davet etti. Karisi Sirp ya da Hirvatti. O Turkce bilmez dedi. Sonra bize Kizilyildiz'da top oynadigini ve Göztepe'yi sordu. Niye dedim. Onlarla oynadim di Izmirde dedi. Bunun Turkce bildigini bilememi$ler. Mac sirasinda biri buna "yava$ gir ayi" demi$. O da ayi sensin demi$ ama yendikti dedi. Nerden nereye. Apartmanda bo$ yer yoktu kom$u olamadikti.

Daha 2002'de Birinci Ligi 7. sirada bitirmisler. Izmir Ankara gibi sehir takimlarinin seyircisi malesef yok. Genclerbirligi Ankaragucu de bir iki tokezlesinler onlarin da durumlari benzer olur. Altay da Turkiye liglerinin gelmis gecmis en basarili takimlarindandir onun da durumu benzer. Buyuk sehirlerde herkes Istanbul takimlarini tutuyor.

Anadolu takimlarindan zengin isadami cikarmis, altyapisi kuvvetli, ve taraftar destegi cok iyi illerin; Kayseri gibi ya da Trabzon gibi ilerde sampiyonluk sansi var. Takimlarin ayakata kalabilmek icin hem seyirci, hem sponsorluk, hem forma satisi gelirlerine ihtiyac var. Seyircin yoksa bu gelirler ya cok az ya da 0. Ya da ancak Cavcav gibi ordan burdan getirdigin oyuncuyu 5-10 katina ona buna kakalayarak ayakta kalirsin.

Sevgili Gorkem:

Seyirci demekle hata yapmisim, duzelttigin icin sagol. "Taraftar" demek istemistim aslinda. Goztepe'nin 20000 kisilik seyircisi olabilir ama 4 milyon'a yakin nufusu olan Izmir'de "hangi takimi tutuyorsun?" desen insanlarin yuzde kaci Goztepeliyim der. Bunlarin yuzde kaci aslinda Goztepe'yi uc buyuge ek olarak destekliyor. Izmir disinda belki Izmirli de olmayip Goztepe taraftari olan kac futbolsever var. Televizyonda Goztepe-Altay maci yayinlansa ve ayni gun Fenerbahce-GS derbisi olsa kac kisi Goztepe macini seyreder?

Bastirip Goztepe formasina 40-50 YTL verecek kac Goztepeli var. Spor basininda, is dunyasinda, devlet dairelerinde, Goztepe'yi destekleyen, zor duruma dustugunde "aman el verip bu takimi geri cikaralim" diyen kac kisi olmus. Demek ki kimsenin umrunda olmamis ki bu takim 5 sene icinde 4 kez lig dusmus.

Bir kulubun en buyuk varligi taraftaridir. Galatasaray da Metin Oktay donemine kadar hatta 1970'lere kadar statda iki direk arasini zor dolduran taraftari az bir kuluptu. Son 20 senedeki basarilar Galatasaray taraftarligini Turkiye capina yaydi. Yine de taraftar destegi ve takimini sahiplenme acisindan Fenerbahce'nin gerisindeyiz.

Kuru taraftar da yetmiyor tabii. Bakin Fenerbahce devletin, spor basininin ve is cevrelerinin her turlu kademesinde cok iyi organize olmus bu da cok onemli. Gecenlerde Mehmet Demirkol yazmisti galiba. Aziz Yildirim'in en buyuk basarisi buyuk holding gruplarinin 2. ve 3. kusak genc isadamlarini Fenerbahce'ye destege ve camiaya katilmaya ikna etmesidir diye. Keza BJK de oyle. Milyonlar akitiyor bu gruplar kulube. Biz Song'un 1-2 milyon dolarlik maasi cok geldi diye aglarken, Fener ve BJK 3 er 4 er milyon dolarlik yillik ucretleri peynir ekmek gibi veriyor. Hos dogru mu yapiyorlar o da ayri bir mesele.

Kisacasi 1. ligde tutunabilmek icin de oyle 20-30-40 bin yetmez. 1-2-3 milyon olmali taraftar Turkiye capinda. Turkiye capinda taraftar demek neticesinde guc demek, lobi demek, politik destek ve oy demek, finansal destek demek, ve tabii her seyin otesinde rating demek.

Bence Izmir takimlarinin dususu ve Ic Anadolu takimlarinin yukselisi AKP iktidari ile alakali olabilir. Ozellikle Sivas, Kayseri, Konya takimlari epey saglam takimlar oldular. Uc sehir de AKP'ten ciddi miktarda oy alan sehirler. Rize Erdogan'in sehri, Ankaraspor zaten Melih Gokcek'in takimi. Bu sene Denizli ve Vestel duser de Oftas ve Istanbul BB cikarsa daha ilginc bir goruntu olacak. Basbakan'in mahallesi Kasimpasa ilk devre cok iyi gidiyordu (adamlarin piril piril yeni bir stadyumu var) ikinci devre bir anda dustuler, orada ilginc seyler olmus olabilir ama cok takip etmedim.

Goztepe'nin cok sayida sadik taraftari var, en azindan Kayseri, Sivas'tan daha iyi olduguna eminim, ama sanirim bu yetmiyor. Sehirde cebinden para yatiracak guclu isadamlari lazim. Bahsettigim Ic Anadolu sehirlerinde AKP iktidarindan sonra ciddi miktarda para birikimi oldu mu, ayni donemde Izmir'deki sanayi ne durumda ona bakmak lazim.

ekleme: Simdi baktim da zaten 1.ligdeki cogu takimin sehri AKP belediyesi olmus. Ama Kayseri ve Konya AKP'nin kalesi durumunda. Mesela Manisa ve Denizli'de secimler cekismeli gecmis, ama Ic Anadolu'da acik arayla AKP kazanmis.

Tolga guzel bir gozlem, politik baglantilar bazi takimlarin son donemde cikisini aciklayabilir de, uzun vadede 1. ligde kalici olmak icin daha fazla seyler gerekli. Trabzon, Rize, Konya, Kayseri, Sivas, bunlar Sivas haric zaten uzun zamandir dusup ciksalar da 1. ligin gediklisi takimlar. Hepsinin hem cikardiklari zengin isadami cok hem de hemsehri bagi cok kuvvetli. Sivas ve Trabzon'un istanbul'daki maclarda cok ciddi seyircisi var. Konya ve Kayseri eskiden beri Anadolu kaplaniydi, ekonomisi cok iyiydi cok zengin isadami var kulube destek olacak. Denizli de ekonomisi kuvvetli sehir ama sanki Turkiye'de batiya dogru gittikce geldigin sehre baglilik azaliyor. Futbol takimina bir kac yuz bin dolar bagis yapacak anadolulu isadami, "Istanbul takimina yaparim hem adim duyulur reklamim olur hem de is baglantisi kurarim" diye dusunuyor belki de.

Ote yandan belki Samsun orneginde de oldugu gibi politikaci oy toplamak icin sehrin takimini basarili yapmak istiyor. Kaynagi da isadamlarindan topluyor, vermiycem diyen isadamlarini da belki de ihalelerden dislamakla tehdit ediyor. Tabii bu yontemi yalniz AKP degil, sehrin futbol takiminin basarisiyla oy toplamak isteyen her politikaci uygulayabilir.

Once babadan bir Goztepe'li olarak bu durumu hatirlayan ve vurgu yapanlara cok tesekkur ederim.

GozGoz'Un hikayesi Turkiye'de futbol takimlarinin sirketlesmesi modasinin yanlis ellerle yurutulmesinin trajedik bir ornegidir. Dinc Bilgin Yeni Asir Gazetesi ile birlikte Goztepe AS.nin sahibi olduktan sonra, yalanci bir bahar yasanmis, Gozgoz 1.lige cikmis (hepsi yakin zaman onceydi) hatta ilk senesinde 6-7 arasinda gitmisti. Sonra Etibank'a el konulunca yonetim TMSF'ye gecti. Kulubun butun malvarligi eridi. Tarihi Gursel Aksel stadi, tarihi kulup binasi, tum malvarliklari. Kulup son 3 yildir transfer yasagina tabii, Izmir'in kenar semtlerinden toplama 15-16 gencle aslinda amator duzeyde top oynuyor.

Sadece marka degeri ve taraftari kaldi. Ancak isin garibi taraftari artan bir kulup.

Ama bence dusmesi yi oldu, simdi oradan asil bir tarih yazarak geri gelecek. Yine de hemen degil...

Bu sene kulubun buyukleri ve kafasi calisanlari gidisin kume dusmek oldugunu biliyorlardi. Izmir'deki ekonomik bozulma nedeniyle de artik hicbir yerel is adaminin GozGoz'e sahip cikma ihtimali yok, (Istanbulspor bu sayede kurtuldu mesela). Bundan sonra Altay ve KSK de bu zorlugu yasayacak. Koskoca Altinordu, Izmirspor (Metin Oktay) gibi kuluplerin ve futbol okullarinin yasadigi gibi. Evet benim kucuklugumde ozellklie Izmrspor bir futbol kulubu degil, bir futbol okuluydu. Once orada sinava girilir ve semeren futbolcular 15-16 yasinda diger kuluplere dagilirdi. Artik Izmirspor da yok.

Bu durumda 2 secenek kaliyor. Ilki, taraftar ihtilali. Bu konuda arka planda cok ciddi platform calismalari yapiliyor.

Ikıincisi, amatorden sifirdan bir takim kurup (Yeni Goztepe gibi) ona yatirim yaparak guclendirmek, 4-5 yil sonra mevcut Goztepe'nin isim ve marka degerini devir alarak geri gelmek. Herhalde bu da tartisiliyor.

Goztepe gectigimiz sezon bazi maclarini 20.000. kisi ile oynadi. Taraftarinda azalma degil artma olan bir kulup. Cok buyuk bir sevgi var. Bu sevgi onu diriltecek.

p.s. 1) Gecmiste Cem Uzan Galatasaray'i alsaydi, belki biz de bu duruma dusebilirdik. Hasbi Aganin Malatyasi gibi.
2) T.C.'de ekonominin el degistirmesi acisindan bir tez konusu olabilir bu.

Tolga'nin tespitleri oldukca dogru.

Eskinin Turk futbolunu domine eden sehirleri Eskisehir, Izmir, Mersin, Adana, Samsun, Bolu artik yoklari oynuyorlar. Bunlari cogu spor kulturu buyuk sehirler. Ornegin Goztepe'nin belalisi Kafkaf Turkiye'nin ilk yelken kuluplerindendir, kapanmadiysa 10 yil oncesine kadar Tenis, Eskrim, Atletizm, Su Sporlari ve tabii basketbol'da bir ekoldu. Bunlar yokolma surecine girerken Ic Anadolu kuluplerinde ve Belediye kuluplerinde ciddi bir tirmanis var.

Endustriyel futbolun(Turkish versiyonunun) ve varos kulturunun spor kulturunu oldurmesidir bu.

"Ülkede sadece futbol yazan günlük gazeteler var, Göztepe'nin nasıl amatör kümeye düştüğüyle ilgili mutlaka bir dosya hazırlamışlardır ve nedenlerini analiz etmişlerdir" diyerek gazetelerden birine bakıyoruz ve konuyla ilgili sadece bir paragraflık "Akıl dolu" bir yoruma ulaşıyoruz:

Efsane’nin çöküşü
Ünver Ergün, Fanatik, 21/04/2007
...18 yıl mücadele ettiği 2. Lig’den 1999’da 1. Lig’e taşınırken İzmir o gece uyumadı. Onbinler sokağa döküldü... Güzelyalı sahili kilitlendi, o muhteşem geceyi kutladı. Ama temelsiz bir yapı üzerine kurulan Sarı-Kırmızılılar zafer sarhoşluğu içerisinde 1. Lig’de fazla yaşayamadı. Kara bulutlar kulübün üzerini kapladı. 2002-2003’te Lig A’ya indi. Yanlışlar sürdü, efsane kendini maratonun sonunda Lig B’de buldu. Tarihi çınar günden güne erirken, iç çekişmeler, kıskançlıklar, ‘Ben bilirim’ ukalalığı yaraya merhem olamadı. Ve Göztepe Üçüncü Lig’le tanıştı.
Geçtiğimiz sezon amatörlüğün kapısından dönüldü. Borçlar nedeniyle kulübün eli kolu bağlandı. Transfer yasağı nedeniyle hiçbir takviye yapılamadı. Daha düne kadar halı sahada top koşturan gencecik fidanlar, zorunlu olarak arenaya sürüldü. Mahkeme kapılarında çare arandı. Ama kanser vücudun her yerini sarmıştı artık.
Ve dün...

Ufuk Sezekkaplan'ın üstteki yorumu, ve Türk futboluyla ilgili diğer yorumlar, işi bu olup da gazetelerde yazdıkları yazılarla geçinenlerin yazılarından çok daha içerikli, çok daha doyurucu.