forum.cimbom.org

Caz ve blues icin yeni bir baslik actim. Bu konu ile ilgili daha cok yazmayi planliyorum.

Herhalde bundan 25 sene onceydi; bir arkadasima ugramistim,agabeyi caz dinliyordu, ben de merak edip kim bu calanlar demistim. O da Bob James ve David Sanborn demis ve albumun adinin "Double Vision" oldugunu soylemisti, ben de gidip kasetini almistim.
Albumun tamami guzeldir, ama benim favorim "Maputo"dur.


http://www.youtube.com/watch?v=OSsGIQt2Lbg

Oh be dünya varmış. Bunca gereksiz iç karartıcı polemikten sonra nihayet güzel bir başlık açılmış. Bence bu bir milat olsun. Tertemiz bir sayfadan sıfırdan başlayalım. Benim de caza merakım oldukça yeni sayılır. Tarihi 3-5 sene öncesine gider en fazla ama sürekli kendimi geliştirmeye çalışıyorum, yeni isimler arıyorum. David Sanborn geçen sene istanbuldaydı, iş sanat'ta dinledim. Biraz yaşlanmış haliyle. Kültür- sanat topici başlı başına arşivlik, umarım bu başlık da ona benzer. Ben de elimden geldiğince katkıda bulunmaya çalışırım. Ne de olsa hastasıyız dünya müziklerinin

Bu Double Vision albumu bana 90 baslarinda hediye idi benim de ilk göz agrilarimdan.
Madem burda Blues da var, benim en sevdigim ve de Blues tarihinin en yetenekli (ama az bilinen) gitartisti gösterilen (ustelik kendisi Ingiliz) ve de Fleetwood Mac'in ilk yillarindaki efsane isim Peter Green'den cok sevdigim iki parcayi koyayim "Fool no more" ve "Worried Dream". Tam damardan giriyor, gece arabana atla su muzigi koy ve dag yoluna sur arabayi dedirten cinsten. Peter Green'in kariyeri uyusturucuya kurban gitti, grubu terketti ve Fleetwood Mac bitti maalesef. Bu adam Ingiliz oldugu halde hic bir Amerikali gitartistte olmayan bir blues hissi var deniliyor sesinde ve gitari takirdisinda.
Fool no more
http://www.youtube.com/watch?v=CaZvwGhcdSA
Worried Dream
http://www.youtube.com/watch?v=31N4mCS6Tu8

Bu da benim icin Blues tarihinin en baba parcalarindan, dinlerken insanin tuyleri diken diken oluyor BB King ve Clapton'in beraber söyledikleri Three O'Clock Blues
http://www.youtube.com/watch?v=u3JZa2lq2pU

Kerem, ben bu Fleetwood Mac'i cok severek dinlerdim ama gitaristlerinin bu denli yetenekli oldugunu bilmiyordum.BB King ve Eric Clapton'in oldugu klip de harika.

Kaan merhaba. Istanbul'da bayagi konser oluyor.Caz festivali,Nardis,Babylon,Istanbul Jazz Center gibi barlar da var.(hala aciklar mi bilmiyorum)Izmir bu konuda zayif maalesef.
Konserlere gidersen veya yeni bir cd alirsan paylas lutfen.

Selcuk bu da Peter Green'in yillar sonraki parcasi. Gene de maya cok bozulmamis
Bu tur muzikleri dinleyen insanlara özel bir sempatim var.
http://www.youtube.com/watch?v=QsKf9pXeK9U

Kerem tesekkur ederim,bu sarki gune iyi baslamami sagladi.

1998 senesinde Winston-Salem'da bir arkadasi ziyarete gitmistim. Winston Salem State
University'nin bir radyo-caz programi vardi,ve dj Barbara Morrison'in sarkilarini calardi.
Ben de onun "I Know How to Do It" isimli cd'sini almistim.O albumun icinde en sevdigim sarkilardan biri "Don't Touch Me"dir. Album de super tavsiye ederim.

Barbara Morrison ve Renee Alstead:Don't Touch Me

http://www.youtube.com/watch?v=DRrwC9GX ... ults_video

Londra'ya yolu düşenlere...

http://www.the100club.co.uk/

Adı üzerinde kapı numarası 100, Oxford caddesinde yürürken (Tottenham Cour Road metro istasyonundan çıkınca Marble Arch'a doğru sağda) sağda karşınıza çıkacaktır. Hatırladığım kadarı ile kapısı çok büyük değil.

Aslında tam Kerem'in mekanı.Soğuk bir kış gecesi klüpten çıkınca ceketinin cebindeki küçük konyak şişesinden bir kaç yudum çekerek Marble Arch'a kadar yürümek ve parka varmak büyük zevktir.

Mehmet iyi dusunmussun.Yurt disindaki caz barlarini ve (genel olarak) konser salonlarini
buraya yazabilirsek iyi olur.Seyahat edildiginde cok ise yariyor.

Mehmet Gurdal Cetin wrote:
Aslında tam Kerem'in mekanı.Soğuk bir kış gecesi klüpten çıkınca ceketinin cebindeki küçük konyak şişesinden bir kaç yudum çekerek Marble Arch'a kadar yürümek ve parka varmak büyük zevktir.

Benim bu özelligi iyi tanimissin Mehmet. Göteborg'ta otururken en buyuk zevkim kis aksamlari bir arkadasla limana gitmekti. Sisli havada gemilerin girmesini seyretmek ve de balik hallerinin balik kokusu, ustte gemici kazagi ve paltosu ile yurumek kadar hicbirsey keyif vermemisti.
Peki o ortamin muzigi ne onu da koyayim buraya Kenny Burrell'in 'Round Midnight' albumunden.
http://www.youtube.com/watch?v=MmkB5pUkqQE

Yanlis hatirlamiyorsam 1991 yilinda cikmis olan,ve hemen satin almis oldugum bir album.Tavsiye ederim cok guzel bir albumdur.
Bob James,Lee Ritenour(su anda Fourplay'de calmiyor),Harvey Mason,Nathan East gibi muzisyenlerin kurdugu Fourplay toplulugu.Ilk albumlerinin adi da Fourplay'di.En sevdigim sarkilarindan biri:
Bali Run

https://www.youtube.com/watch?v=Qqws3iUKt1I

Kerem abi, seninkine hayatı film tadında yaşamak denir. Böyle çok az kimse tanıyorum ben. Müthiş gerçekten. Bu yüzden diğerlerine çok tuhaf geliyor zaten, anlamlandıramıyor çoğu insan. Ancak, aynı frekansta olanlar anlayabiliyor birbirlerini. Tıpkı başta sen olmak üzere hiç kimsenin yüzünü bir kez olsun dahi görmediğim şu yerde yazan hemen herkesi kendime oldukça yakın hissetmemde olduğu gibi. Böyle şeylerin tarifi yok. Cinsiyet, statü, yaş, etnik mensubiyet falan hepsi hikaye. Duygudaşlık önemli olan. Bir müzik sitesinde tanıştığım benden yaşça büyük bir alman arkadaşım var. İstanbul'a ne zaman gelse sağolsun sektirmeden arar beni, buluşuruz. Dışarıdan bakılınca manasız gelir kimi zaman, akraban değil bir şeyin değil derler hatta. Ama öyle olmuyor işte.

Neyse, lafı dolandırmadan, İş Sanat sezon programını açıkladı. İstanbul'da olanlar varsa burdan mutlaka baksınlar. Sonny Rollins ve Paco de Lucia geliyor. İnanılır gibi değil. Bu sene bazı aksiliklerden dolayı İstanbul Caz festivaline gidemedim ben. Her sene düzenli olarak Herbie Hancock gelir ona da mesela. Bir de Samba Tzigane albümünü dinleyip hayran kaldığım Dusko Goykovich geliyor gelecek ay Akbank Caz festivali kapsamında. Selçuk abi, Nardis demişsin sen, orada olacak bu konser. Tavsiye ederim bir dinleyin. Sırp müzisyen.

http://en.wikipedia.org/wiki/Du%C5%A1ko_Gojkovi%C4%87

Bir de Nardis'in hemen yanında Galata Kuledibi diye bir yer açıldı geçen sene. Orada bossa nova'dan latin Jazz'a uzanan yelpazede canlı müzik yapılıyor haftanın belirli günlerinde. İçki içerken keyifle müzik dinlemek için ideal. Oldukça küçük ama o nispette şirin bir yer. Aslında İstanbul'da caz çok sınırlı sayıda mekanda mevcut. Ben İş Sanat'ı, CRR'yi ve AkSanat'ı çok seviyorum Ghetto vs gibi yerlere kıyasla çünkü buralar asıl performans ortamı ve soft müzik dinlemek için gerçek, ideal mekanlar. Kerem Görsev'in İstanbul Jazz Center'ına da mesela, çok baba isimler geliyor yıl içerisinde (ilk anda aklıma gelen Roy Haynes var mesela bu sene için söylemek gerekirse) ama orası bana kalırsa Caz'ı tamamen tecimselleştirmiş bir ortam, bildiğin restaurant. Ki kimse kusura bakmasın ben canlı caz'ı yemek yerken dinleyemem. Sek alınması gerekir çünkü böyle müziklerin.

http://www.issanat.com.tr/tr/etkinlik/
http://www.akbanksanat.com/web/522-1031 ... li/program

Sagol Kaan kardesim, inan bana senin gibi ufku acik ve merakli insanlarin varligi beni mutlu ediyor. Hayatta en sempati duydugum insanlar merakli ve kendini gelistirmeyi amac edinen insanlar, dedigin gibi nerden oldugunun hic önemi yok. Canimdan cok sevdigim babam kucukken hep derdi: 'evlat ne cebini, ne ayakkabini, ne arabani ne de evini yenilemeyi dusunen genel cogunluktan ol, sadece kafani ve dolayisiyla ruhunu yenilemege calisan azinliktan ol' derdi. Tabii ki muzik gibi estetik degerin (meta olan piyasa muzigini kastetmiyorum, bu yuzden zevkler ve renkler tartisilmaz abuk lafina da katilmiyorum) tavanina cikan bir alan ruhu yenileme araclarindan birisi. Hayatta geriye dönup bakiyorum en keyifli ve iz birakan zamanlar hep dagarcigimi genisleten aktiviteler oldu hele bunlari baskalari ile paylastigimda zevkim daha da artti.

Galata Kulesi ve Tunel civari mukemmel bir mekan caz sevenler icin. Daha evvel de dedim Tunel'deki Lale plakcisina ugramadan etmeyin, oranin sahibi Hakan abi butun aktiviteleri bilir caz sevenler icin. Benden de kendisine selam söylemeyi ihmal etmeyin. Lale plakcisina girmek apayri bir haz benim icin, ufacik yer ama mukemmel atmosferi var.

Selçuk, İzmir'in altını üstünü getiriyorum akşam Sipari'de ömrüme ömür kattım bu akşam için de Cumba'ya gidelim diyoruz, gerçi bu akşam için yemek ve sonrası için klüp rezervasyonu yaptırttık ama duruma göre yarın akşam da kalırsam gidecek iyi bir klüp lazım.

Nereye bakalım ?

Yanımda gavurlar var dolayısı ile adabı muaşeret kuralları içinde hareket ediyoruz

Kim nerde hangi sahnede çıkıyor hiç haberim yok. Gerekirse yarım saate Çeşmeye gireriz ama orada jazz felan zor zanaat sanırım.

Eller havaya hiç tarzımız diil Martini Extra Dry içip müzik dinleyip sağa sola bakıcaz

Ne önerirsin ?

Mehmet, Izmir'de sen benden daha fazla mekan biliyor olabilirsin,bu aralar cogunlukla sehir disindayim cunku. Caz kulubu hic yok diye biliyorum.Yemekten once gidip bir seyler icelim dersen Kordon'da Nicci diye bir bar var(Gundogdu Meydani'nda),yakin bir arkadasim acti benim gitme firsatim olmadi maalesef,ama gidenler cok begendiler.