�Franck Ribery bizim sözleşmeli oyuncumuz. Haziran 2005 ücretini dahi ödemişiz. Franck Ribery ile ailesi ve arkadaşlarından sonra görüşmesi en doğal kurum biziz. Yani halen işvereniyiz. Dolayısıyla bizim kendisiyle görüşmemizden daha doğal bir hakkımız olamaz. Biz hala yazılı kurallara uyarak, biz de resmi görünen menajeriyle ve Galatasaray�ın tam yetkisiyle Galatasaray�ı Avrupa�da temsil eden Haim Fresco ile beraber Ribery ile görüşmek ve uyarmak üzere Fransa�ya gittik. Beni görünce şaşırdı çünkü kendi düşüncesine göre orada bulunan en resmi kişi bendim. Kendisine dedim ki �Franck şu anda iki ayrı kulüple kontrat imzalamış durumdasın ve sen iyi bir oyuncusun, çok gençsin ceza alacaksın. Bizim için genç ve başarılı bir oyuncunun ceza alıp futboldan uzak kalması hoş bir şey değil, senin için hiç hoş bir şey değil. Sana sadece bunu söyleyip, uyarmak için geldik.� Dedi ki �benim menajerimle görüşün�. Ben de dedim ki �bizde senin resmi bir menajerin yok. Bize hiçbir şeyi teskif edemedi.� Cevap olarak �yok menajerimle görüşün� dedi. �Peki bu sözlerimi dinledin mi?� dedim, �evet dinledim� dedi. Teşekkür edip elini sıktık ve arabamıza bindik. Bu neden yapıldı, bir bizim kendi oyuncumuz böyle bir hakkımız var, iki �böyle bir uyarıyı neden yapmadınız bu oyuncuya� gibi bir şeyle karşılaşmamak için. Neyse, biz işimizi yapıp arabımaz bindik tam bu arada John Bico�yu, Marsilya Kulübünün İkinci Başkanı aradı. John Bico, Marsilya Kulübünün yaptığı şeyin ne kadar yanlış olduğunu, resmi olduğu iddia edilen menajerin ne kadar yanlış yaptığını ve Ribery�nin de buna alet edildiğini anlatan, ders mahiyetinde yaklaşık 30 dakikalık bir telefon konuşması yaptı. Arayan adam dinledi çünkü bunlardan haberi yok. Bu konuşmadan sonra da biz arabımızla devam ettik ve döndük. Şimdi bugün gazeteyi açıp baktığımızda görüyoruz ki beyzbol sopasıyla camlar kırılmış, araba tahrip edilmiş... İnanılır gibi değil, bunu yazan Vatan Gazetesi yalan yazıyor. Ben bunu kamuoyu önünde söylüyorum, yalan yazıyorlar. Bu yalanı nasıl yazıyor? Bu kendilerini ilgilendirir ama biz yeni TCK kapsamında kendilerine gerekli hukuki davayı açaçağız. Bu kadar basit.�
Birincisi oyunucun meneceriyle baglanti kurmaya calisirsin...Milliyet - SAADET ORUÇ Paris DHA
MARSİLYA ile 4 yıllık sözleşme imzalayan Fransız futbolcu Frank Ribery, Türkler tarafından tehdit edildiğini öne sürerek jandarma birliğine suç duyurusunda bulundu. Fransız L’Equipe gazetesinin haberine göre Ribery, kendisine yönelik kötü davranışlarda bulunulduğunu da öne sürdü.
Habere göre Ribery, ailesi ve eski menajeri Johan Bico ile bir arada olduğu sırada, aralarında Galatasaray Sportif Direktörü Bülent Tulun’un da bulunduğu çok sayıda Türkün, evinin önüne geldiğini iddia etti. Gelen kişilerin beyzbol sopası ile kapıya vurduğunu ve Türkiye’den ayrılışıyla ilgili konuşmak için kendisini dışarı çağırdığını öne süren Ribery, dışarı çıkmadığı takdirde arabasına zarar verileceği yönünde tehditler aldığını savundu.
Ribery’nin daha sonra evden dışarı çıktığı, ancak hiçbir açıklama yapmadığı öğrenildi.
Ikincisi oyuncunun kendisiyle baglanti kurmaya calisirsin evine gitmezsin. Butun bunlar avukatlar tarafindan yapilir, sahsen degil. Baktin olmuyor herseyi kayit edersin, avukatlara devredersin, davayi hizlandirmak icin her turlu kanali degerlendirirsin. Politik, ticari her turlu baglantinla bu isi halletmeye calisirsin. Oyle baskin yapar gibi, evine mevine gitmezsin. Gidersen elin sumuklu iti boyle beni dovduler de der, beyzbol sopasi da der, tehdit de ettiler der.
"Yarin FIFA'daki davada, beni turkiye'de zorla oynattilar, hayatimi karimi tehdit ettiler, bakin pesimi birakmadilar Fransa'ya taaaa evime kadar gelip, arabamin camlarini kirmakla sunla bunla tehdit ettiler, iyi ki 20 kisiydik, yanliz degildik, yoksa belki de oldureceklerdi" de der.
Sen ne diyeceksin? Eee efendim bunlarin hepsi yalan.
Ya biraz kafa calismasi bekliyorum. Yok cok degil.. Biraz yani. Kariyi komsuya kaptirdiniz, bari evi, arabayi, televizyonu, haliyi, masayi kaptirmayin.
Ozan Ersoy