Gecenlerde bir haber bulteninde Amerika'da dukkan soymaya giren silahli bir adam gosteriyordu. Silahini tezgaha koyuyor, dukkan sahibi silahi alip herifi kovalamay basliyor. Saka falan degil, dukkanin guvenlik kamerasi goruntulemis.
Simdi Milliyet'in haberini gorunce bu aklima geldi. Eskiden nisbeten duzgun insanlarin fikir yazarak tiraj yapmaya calistigi bu gazete, Turk basininin cogu gibi artik satislar konusunda umudun 30 kupona cay takimi, 50 kupona Tarihte Kahraman Turk Geyikleri Ansiklopedisi verip, bu arada spor haberlerinde uc buyuklerin taraftarini dolmusa bindirme ve gazetenin kalaninda mumkun olan her sayfada ciplak kadin resmi basma (Helga Bogaz'in Soguk Sularina Hayran Kaldi basligiyla tabii) gibi yontemlerle gazete satmaya calisan, tum bunlari yaparken de calisanlarinin kalitesini en aza indirmeye ozenle ugrasan bir kurum olmus.
Yani bizim soyguncu misali, adamlar sacma sapan haber yapmaya calisiyorlar, onu dahi ellerine yuzlerine bulastiriyorlar.
Sonra da basin odulleri dagitip birbirlerine odul verip bir karsilikli agirlamalar var ki, korler sagirlar ibret alir. Ama basininin yildizlari kim, hic bir moktan anlamayip ahkam kesen Hincal, futbol otoriteleri sevgi adami Sansal, dogrucu Davut Erman falan.
Bir gun bu mezbelede yolunan kaz (yani vatandas) ulan beni duzuyorlar diye kendine gelecek ama biz o gunu gorur muyuz bilmem.
Aklima biraz acik oldugu ve de gecen gun bayan okurlarimiz oldugu icin uyarildigimizdan (onlar ki, hepsi birer cicektir) yazamadigim bir fikra geldi, hani iki Karadenizli tipiye yakalanip magaraya girerler de biri isinmak icin bir yol biliyordur. Ayni onun gibi, bir gun bizim millet diyecek ki, ulan gazete satiyorsaniz eywallah ama duzuyorsaniz cok ayip ediyorsunuz.
Ali