Yolculuk / Ani /Konu dışı

Spor, kultur, muzik, sanat gibi konulara odaklanmis forum.

Moderator: Staff

Kenan Atak
Posts: 1734
Joined: Mon Jan 10, 2005 9:02 pm

Post by Kenan Atak »

Ucuncu bölumu yakinda koyacagim. Bu arada bu forumun eski yazari Oray Egin'e her gecen gun hayranligim daha da artiyor ve bana göre Turkiye'nin en ilginc yazari olma yolunda. Hem birikimli cocuk hem de tassakli. Bir yigin aptalin ve korkagin soramadigi son derece can alici sorulari soruyor ve Turk basininin butun pisligini gozler onune seriyor. Cimbom.org'ta da yazarlar bölumunde buyuk zevkle yazilarini okurdum gerci arada bir yazardi ama hep guncellemis mi diye bakardim. Burayi okuyormudur acaba merak ediyorum ama helal olsun Oray'a. Bugunku yazisinda sordugu soru Turkiye'de aslinda en cok ustune gidilmesi ve pek cok seye isik tutacak sorulardan biri. En merak ettigim seyi sormus.

http://www.aksam.com.tr/yazar.asp?a=124246,10,6
“You have power over your mind - not outside events. Realize this, and you will find strength.”
― Marcus Aurelius, Meditations
Mehmet Gurdal Cetin
Posts: 4210
Joined: Thu Oct 24, 2002 9:29 am
Location: Bursa-TR
Contact:

Post by Mehmet Gurdal Cetin »

Ben FA'nin yazisini okumustum.Sabah'in matbaasinda basilacak, Sabah'in dagitim sirketi kullanilacak ve 1 senelik cek verilecek.

Olme essegim olme ...

Iktidar yanlisi basin cok gorunen bir ornektir.Basinin bagimsiz olabilecegine benim aklim basmiyor.

Bu isin yanlisi olmadigim gibi , her iktidara once yanasan sonra degisik cevrelerin para pompalamasi ile gundemi bu paranin kaynaginin istegi dogrusunda degistiren iktidar belirleyicisi AYDIN DOGAN medyasi gibi tekellere de karsiyim.

Cok degil daha uc bes ay once Haberturk-CHP de bu oyunu denemisti.
Iktidari muhalefeti basini destekciden daha ziyade bekci kopegi misali elinin altinda ister.

Iktidar gazetecisi ornegini en iyi belgeleyen isim Mehmet BARLAS 'tir.
Ismimi paylasmaktan nefret ettigim bu zat, bir cok degisik iktidar zamani kosesinden yada ekrandan en buyuk destegi vermistir.

Ama unutulmamali ki bu tip adamlar yalniz olurler.Ataturk cumhuriyeti Ali Kemal gibi adamlara hic taviz vermemis boylelerinin karsisinda olmustur.

Oray Egin'in yazilarini okurum, (Cengiz Abi beni bu konuda tutmasa da :) )Engin ARDIC gibilerini de okurum.

Bir donem Serdar AKINAN'i da takip ederdim.Memleket Kemalist, Ulusalci, Dinci ,2.Cumhuriyetci diye kamplasmalara ayrilmadan once herkesi ozenle okumaya dikkat eder tum fikirleri analiz etmeye calisirdim.Hasan PULUR, Rauf TAMER ve bilimum eski tayfayi da okurdum.

Bu sag sol penalti gol kavgasina, bazi seyler cok goz ardi edildi.Memleketin gencecik ustegmeni askeri hafta sonu Bingol'de Tunceli'de bu topraklar icin canini verdi gazeteler bilmem kim hatun yeni mayosu ile yine plajlarda boy gosterdi haberleri ile beraber yazdi.

Ne diyeyim artik , bende ne heves kaldi okumaya ne de iki satir cizittirmeye.
TRUST GALATASARAY
MGC
Kenan Atak
Posts: 1734
Joined: Mon Jan 10, 2005 9:02 pm

Post by Kenan Atak »

Sorun iktidar yandasi falan olmak degil. AAltan denen kebapci kilikli ve tayfasi suc isleyip ortada daha dune dek iddianamesi bile olamayan bir sorusturma zincirinde olay daha yargiya intikal etmemisken bir suru uyduruk uyduruk seyler yazdilar. Bunlarin yuzunden bir cocuk babasiz kaldi. Söylenecek laf mi kalir bundan sonra. O adamin karisi ve cocuklari bunlarin burunlarindan fitil fitil getirir umarim. Hala da devam ediyorlar. Yahu insanlarin ne kadar vicdani korelmis
“You have power over your mind - not outside events. Realize this, and you will find strength.”
― Marcus Aurelius, Meditations
Mehmet Gurdal Cetin
Posts: 4210
Joined: Thu Oct 24, 2002 9:29 am
Location: Bursa-TR
Contact:

Post by Mehmet Gurdal Cetin »

Kerem Tezic wrote:O adamin karisi ve cocuklari bunlarin burunlarindan fitil fitil getirir umarim. Hala da devam ediyorlar. Yahu insanlarin ne kadar vicdani korelmis
Hic bir sey yapamazlar.
Basinda vicdan olmaz
Taraf gazetesini kapatsalar
Ahmet Altan'i da kovsalar neye yarar
Yeni gazete kurulur, tekrar devran doner
TRUST GALATASARAY
MGC
Hasan Tezcan
Site Admin
Posts: 6041
Joined: Wed Oct 16, 2002 6:57 pm
Location: Stockholm

Post by Hasan Tezcan »

Konu disi diye, baska yerlere sapmayalim lutfen. Burasi politik, dini veya
baska bir spor disi görusun barindigi yer degil, dikkatinize lutfen.
Kenan Atak
Posts: 1734
Joined: Mon Jan 10, 2005 9:02 pm

Post by Kenan Atak »

Dogru ben kendi adima özur dilerim.
“You have power over your mind - not outside events. Realize this, and you will find strength.”
― Marcus Aurelius, Meditations
Mehmet Gurdal Cetin
Posts: 4210
Joined: Thu Oct 24, 2002 9:29 am
Location: Bursa-TR
Contact:

Post by Mehmet Gurdal Cetin »

aha bekledigim oldu, bugun yarin dalar diyordum.

Pardon patron :D
Biraz abarttik farkindayim

Amaaann Turkiye'yi biz mi kurtaracaz
Once Cimbomu kurtaralim :D
TRUST GALATASARAY
MGC
Kenan Atak
Posts: 1734
Joined: Mon Jan 10, 2005 9:02 pm

Post by Kenan Atak »

Bu da ucuncu bölum.
---------------------------------------------------------------------------
Sonunda Minneapolis’e gitmek uzere yola koyulduk. Bir de caz festivali varmis. Ama Return to Forever konseri verip Toronto’ya ucmus bile. Gene de hem sehri meraktan hem de festivali, yola koyulduk. Gecen sene de sansima Salt Lake City’de caz festivali vardi. Benim icin buyuk sans oldu. Iowa’dan Minnesota’ya araba ile gecince doga iyice caziplesti. Gerci biraz Isvec’i de hatirlatiyor göller, yesilin her tonu ve bos yollari ile. Ancak gene de Isvec’ten farkli bir bitki örtusu var. Benim doga malzemeleri, olta, izcilik, kamp malzemeleri satan yerlere özel tutkum var. Tam yol ustunde belki de bu konuda dunyada bir numara olan Cabelas’a girdik
http://www.cabelas.com/ Cabelas’ta biraz surttukten ve bir olta kaptiktan sonra benim arkadas tikinmak icin Famous Dave’s diye bir lokantaya soktu. ABD’nin en unlu barbeku yapan lokantasiymis Bakin size linkini vereyim de benim blues kulturunden ne dedigimi anlayin (acilis sayfasi bile eger gun icinde degistirmiyorlarsa sadece blues caliyor). http://www.famousdaves.com/ Iceri girdik enfes bir blues caliyor, tuylerim diken diken oldu daha blues’u duyunca. Bu famousdaves’in lokanta zincirleri var benden tavsiye yasadiginiz eyalette bulun burayi. Tabii sözum bu muzigin kiymetini bilenlere. Kavat gibi herifler ABD’e master, doktora yapmaya gidiyorlar, hayatlarinda ne böyle bir muzige ne dogaya ilgileri var. Mutaassip mutaassip gidip ot gibi ulkelerine geri dönuyorlar, islerini eslerini hayatlarini kurup ellerindeki diploma ile ”bir sey olduklarini” bu dunyaya ”tutunduklarini” saniyorlar. Aslinda tutunuyorlar da, onlari tutunduran ve ot gibi yasatan bir inanc sistemi var ne kadar uyduruk olduguna inansam da. Varligini bu hayatin sosyal kategorilerinin koordinatlarinda bulan tipler. Tutunamayanlar bizim gibi hayatta hic bir seye inanmayan, boyun egmemek icin cabalayan ve herseyi sorgulayan anti-conformist tipler ama hic olmazsa doya doya renkli yasiyoruz bu hayati yunanli Zorba gibi. Zaten bu tipler beni okuyorsa simdi bön bön gevis getirerek bakip guluyorlardir bu ne diyor yahu diye. Neyse Famous Dave’s de yemekleri tikinip yola koyulduk. Az sonra da Almanya-Turkiye maci var. Bizim arkadas önceden bunu bildigi icin bana surpriz yapip yol ortasinda bir spor barina soktu. Macin 2. yarisi baslamisti ve o margaritasini söyledi ben de bir Knob Creek gazladim. Arada viski icenlere özellikle tavsiye ederim http://www.knobcreek.com/lpa Ben sadece yola dustugumde veya gergin veya cok keyifli oldugumda biraz iciyorum o da sadece viski oluyor. Artik saraptan sadece bir ust sinif atlama ickisi olarak göruldugu ve tum bati dunyasinin elinde oldugu icin buyuk tiksinti olustu ve senelerdir agzima komuyorum. Mac oynaniyor ama göruntu gidiyor surekli. Turkiye’de milli takim iyiydi falan deniyor ki duzgun oynadigimiz tek macmis. Ben nasil duzgun oyun anlamadim. Organize bir oyun plani yoktu ve ESPN’in uc yorumcusundan daha yasli olan ve ekranin saginda olan yorumcusu da benim gibi dusunuyordu anladigim kadari ile. Her an Almanya’nin golunu bekliyordum acikcasi. Sonunda golu yedik. Aslinda Almanlara kaybetmek biraz koysa da kim bilir ne görmemislikler ne silahlar sIkIlip canlar alinacak diye pek de takmadim. Eger oynayan voleybol bayan milli takimi olsa neyse. Bu simarik futbolcularin ve onlarla sov yapan politikaci eblehlerden sitkim siyrilmis zaten. Sonucta sicagin da etkisi ile zom olmus vaziyette twin cities’e geldik. Minneapolis cok hos bir sehir. Des Moines bunun yaninda cok sönuk kalir. Bir defa son derece liberal bir yer, kulturel, akademik bir hava var sehirde. Orta ABD’nin ’tough looking redneck’ kulturu epey törpuleniyor burda. Gerci ben vahsi bati denen yerdeki daglik alanlari da cok sevmistim ama burasi daha bir bana hitap etti.Yanimdaki arkadas da ikinci kez geliyormus ve Mall of America diye bir yerde su alti muzesinden bahsedip duruyordu. Önce solugu orda aldik. Evet gercekten her tur deniz hayvani vardi icerde. Kafamizin ustunden ’bull shark’ denilen en tehlikeli köpekbaligi turu bile gecti. Aksam solugu caz festivalinde ve Dakota’s jazz club denen meshur klupte aldik. http://www.dakotacooks.com/pages/live_jazz.html Burayi tum caz severlere siddetle tavsiye ederim. Bir dafa ortam muthis, tam bir caz ortami var icerde. Minneapolis’te ve civarlarda bir kac gun surttuk. Sehir bastan asagi parklarla kapli, enfes mimarisi olan yerler var. Eyaletin batisi ve kuzeyi göllerle kapli. Doguda kalan St Paul’u göremedik ama.
Seyahatin son uc gunu Chicago yapacaktik. Buddy Guy’in yerine gidecektik. Ancak araba anlasilmaz bicimde sinyal vermege ve ‘check the engine’ lambasi yanip sönmeye basladi. Ordan 6 saat yolu o bozuk araba ile gitmek yemedi. Son kalan gunleri de guzelce tuketip geri döndum.

Bundan sonra iki hafta tatilim var kullanabilecegim. Bakersfield (Kaliforniya eyaleti) ve Washington eyaleti kombinezonu var hedefte, ya da Toronto-Virginia kombinezonu. Virginia en guzel eyaletlerden birisiymis. Önce Toronto’ya ardindan Greenboro’ya ucup ordan Virginia’ya gecmek ya da bati kiyisina gitmek var. Bati kiyisini gördum ama Bakersfield’a gidersem cok merak ettigim ve benim en sevdigim filmlerden olan Zabriskie Point filminin http://www.imdb.com/title/tt0066601/ gectigi Death Valley denen yere gitmek var.
Last edited by Kenan Atak on Tue Jul 22, 2008 10:45 am, edited 3 times in total.
“You have power over your mind - not outside events. Realize this, and you will find strength.”
― Marcus Aurelius, Meditations
Kenan Atak
Posts: 1734
Joined: Mon Jan 10, 2005 9:02 pm

Post by Kenan Atak »

Acikcasi su neden Selanik'te yasamayi dogdugun buyudugun Istanbul'a tercih edersin sorusuna verdigim cevabin cok daha kapsamlisi Reha Muhtar'in turistlerin neden nereyi tercih ettigi yazisinda var. Gorgusuz ayilarin ulkesi olunca kimin nereye gittigi aciklik kazaniyor. Ucuncu ve dorduncu maddeler anlama yetisi olan icin her seyi aciklamada yeterli. Bir ve ikinci maddelerden hoslanan ve gurur duyan adamlarla zaten en ufak ortak yanimiz yok. Dubai'nin biraz daha vahsisi haline geldi iste iste bizim Halikarnas Balikcisi'nin okumaktan bikmadigim guzel kiyilarinin geldigi hal su an. Ben Yunanistan'a, Portekiz'i de eklerim. En kisa zamanda gidecegim Portekiz'e. Her taraf balikci lokantalari kayniyormus, cocuklugunun Yesilköy'u gibi diyorlar, sessiz, sakin, kimseyi rahatsiz etmeyen guzelim klise sesleri vs. Bir de Hirvatistan cok övuluyor. Adamlar butun tarihi dokuyu korumuslar, muthis mimari varmis. Beni gittigim yerde en cok etkileyen sey mimari. Bizim Bodrum'da cok sevdigim devre mulk ise bitti artik elden cikiyor, seytan görsun yuzunu oralarin. Adimimi atmak istemiyorum. Bodrum yarimadasinin icine edenler, http://www.kenthaber.com/Arsiv/Haberler ... 59899.aspx sekiz katli otelleri diktirenler, Turkbukunu igorgusuz Istanbul sosyetesinin bokunda boganlara selam olsun, gorgusuzluge ve yola devam. Altta Reha Muhtar'in yazisi var

-----------------------------------------------------------------------------------



Öteden beri kendi halinde bir turistik sidik yarışında olduğumuz Yunanistan’la aramızdaki durumu yerinde inceledim...
Yani hem Palikaryaların durumuna baktım, hem de bizimkine...
Sezonun ortasına geldik, durum bundan sonra değişmez...
İşte size hangi turist Türkiye’ye hangi turist Yunanistan’a gidiyor, açık ve şeffaf bir tablo...

***


1) Lüksü yaşamak isteyen turist:
Kesinlikle Türkiye’ye geliyor... Bunların içinde Rus zenginler çoğunlukta... Abromowitz’in yatı her yaz Bodrum koylarında...
Zaten Bodrum’daki Rixos Oteli’nin gizli sahibinin Ruslar olduğu söyleniyor...
Personelin yarısı Rus...
Sırf bu otelin lüksü Yunanistan’daki bütün otellerin toplam lüksünden fazladır...
Kerevit tipi özel rıhtımlardan denize girerken kendinizi cennette sanabilirsiniz...
Tül perdeli bölümler otel odası gibi, ön tarafları da güneşlenme yeri olarak dizayn edilmiş...
Denize iki kişilik özel iskelenizden giriyorsunuz...
Bodrum Kempinski de aynı şekilde...
Bu otellerde lüksün, şatafatın haddi hesabı yok...
Rus turistin yanı sıra kaliteli Avrupalı turist artık Yunanistan yerine kesinlikle buralarda...
Yunanistan’ın en kaliteli otellerinin sunduğu hizmet Türkiye’de dört yıldızlı bir otelin sunduğu hizmeti geçmez...
Bir eskilik, bir eskimişlik, bir yeniye adapte olamama, hafif nostaljik takılma, hâlâ Yunanistan otellerinin temel özelliği...
Eskiden biraz entel dantel idare ediyorlardı...
Ama Türkiye’deki otellerin lüksünü gördükten sonra, entel dantel nostaljik takılmaya rağbet eden yabancı turist kalmamış...
Yunanistan bu alanda sıfır çekiyor.
Sadece kendi turistini ağırlıyor...
Yunanlılar yaz turizmi için koşulsuz kendi ülkelerini seçiyor...
Yabancı turisti ise hele de Atina civarında, ara ki bulasın...

***


2) Restoranların kalitesi ve yemek:
Türkiye’nin Palikaryalara fark attığı bir alan da restoran ve yemek kalitesi...
Denizin üzerinde sacda Japon mutfağının seçkin örneklerini bir şov eşliğinde hazırlanırken görmek ve çubuklarla yiyebilmek, sadece Türkiye’ye mahsus...
Reina’sı, Sortie’si, Rixos’u, Kempinski’si, tüm Türkbükü restoranları, Çeşme’si, Alaçatı’sı ve Antalya’daki yedi yıldızlısıyla farklı mutfakları Akdeniz’in, Ege’nin ve Boğaz’ın lacivert sularının yanıbaşında farklı bir kültürde yiyebilmek, Türkiye’nin sahip olduğu avantajlardan...
Yunanistan’da adalardaki ve deniz kenarındaki restoranlar da elbette çok iyi...
Örneğin Akrotori veya Island isimli Attica bölgesi restoranları, Ittaki gibi geleneksel asaleti sunan tavernalarla rekabet ediyor...
Ama objektif bir değerlendirmeyle Türkiye çok önde...

***


3) Sosyal hayat ve rahatlık:
İlk iki kategoride fark yiyen Yunanlı Palikaryalar, bu alanda Türkiye’ye fark atıyor...
Türkiye’deki lüks otellerin, restoranların, tatil köylerinin hizmetiyle boy ölçüşmek mümkün değil...
Ama Türkiye Yunanistan’a göre yabancı turist açısından “sosyal hayat açısından sıfır, güvenlik açısından sıfır...”
Kafasına göre takılmak isteyen, beladan uzak durmaya çabalayan, risk almaktan korkan sıradan turist için Türkiye “belalı” bir ülke...
İtalyan kızın başına gelenler, rahiplere yönelik cinayet ve saldırılar, arada bir yeltenilen tecavüzler, Türkiye’yi “belalı” bir ülke haline getirmekte...
Bu konuda Yunanistan Türkiye’ye fark atar...
Hayat müthiş rahattır...
Belalardan uzaktır...
Yabancı turist başıma ne gelecek diye düşünmez...
Keyfi bozulmaz...
Lüks ve rahatlık nispeten sınırlı, ama sosyal hayatın rahatlığı, başına bir iş gelme korkusunu hissettirecek olayların son derece az oluşu Yunanistan’ın avantajı...

***


4) Son olarak Avrupalı turiste Yunanlı daha yakın geliyor...
Kültürün aynı olduğunu düşünüyor...
Avrupalı bir yaşam tarzı olduğunu biliyor...
AB üyesi her şeye rahat ulaşırım, kendi bankamdan, kendi markama, her şeyiyle burası benden bir yer diyebilecek kadar rahat Yunanistan’da Avrupalı...
Ruslar içinse bunlar fark etmiyor...
Çünkü onlar lüksü ve şatafatı arıyor...
Hatta Türkiye onlar için avantajlı bile oluyor...
Ama Avrupalı turiste karşı Türkiye’nin avantajı da Orta Doğulu turistler...
Bir zamanlar onlar da kendilerine yakın buldukları Atina’yı tercih ederdi...
Şimdi kesin tercihleri Türkiye...
Kendilerine çok benzediğini söyledikleri, kendilerinden çok şey buldukları Türkiye...
Sanıyorum çığ gibi büyüyen tesettürlü otel zincirleriyle, önümüzdeki yıl Orta Doğu ülkelerinden turist patlaması yaşamamız bile söz konusu...

***


5) Turist turisttir...
Para paradır diyorsanız ne mutlu size...
Türkiye gelişmekte...
Tabii “kader utansın” da diyebilirsiniz...
Onu demek de size kalmış...
“You have power over your mind - not outside events. Realize this, and you will find strength.”
― Marcus Aurelius, Meditations
Mehmet Gurdal Cetin
Posts: 4210
Joined: Thu Oct 24, 2002 9:29 am
Location: Bursa-TR
Contact:

Post by Mehmet Gurdal Cetin »

Kerem Tezic wrote:Bu da ucuncu bölum.
---------------------------------------------------------------------------
Tabii sözum bu muzigin kiymetini bilenlere. Kavat gibi herifler ABD’e master, doktora yapmaya gidiyorlar, hayatlarinda ne böyle bir muzige ne dogaya ilgileri var. Mutaassip mutaassip gidip ot gibi ulkelerine geri dönuyorlar, islerini eslerini hayatlarini kurup ellerindeki diploma ile ”bir sey olduklarini” bu dunyaya ”tutunduklarini” saniyorlar. Aslinda tutunuyorlar da, onlari tutunduran ve ot gibi yasatan bir inanc sistemi var ne kadar uyduruk olduguna inansam da. Varligini bu hayatin sosyal kategorilerinin koordinatlarinda bulan tipler. Tutunamayanlar bizim gibi hayatta hic bir seye inanmayan, boyun egmemek icin cabalayan ve herseyi sorgulayan anti-conformist tipler ama hic olmazsa doya doya renkli yasiyoruz bu hayati yunanli Zorba gibi. Zaten bu tipler beni okuyorsa simdi bön bön gevis getirerek bakip guluyorlardir bu ne diyor yahu diye.
:D

Sana artik baska sozum sorum yok
TRUST GALATASARAY
MGC
Mehmet Gurdal Cetin
Posts: 4210
Joined: Thu Oct 24, 2002 9:29 am
Location: Bursa-TR
Contact:

Post by Mehmet Gurdal Cetin »

Balkanlarin son kasabi da yakalandi.Fabrikada Bosna kokenli bir iscim bugun sevincten agliyordu.Uzulmemek elde degil.Bu serefsizin elinde 100.000 (yuzbin) e yakin insanin kani var.

Ama bunu da asmazlar.
Unlu insan haklari bu adam icin de calisir.

http://www.guardian.co.uk/world/2008/ju ... zic.serbia

http://www.guardian.co.uk/world/2008/ju ... s.balkans1
TRUST GALATASARAY
MGC
Kenan Atak
Posts: 1734
Joined: Mon Jan 10, 2005 9:02 pm

Post by Kenan Atak »

Benim arkadasin Hirvatistan'da gidecegi yer http://www.hvarinfo.com/island-hvar-photos/ Bir yerin dokusu böyle korunur, Akdeniz kulturune iste böyle saygi gösterilir. Bakarken insan hayranlik duyuyor. Su mimarinin estetigine ve sadeligin uyumuna bakin. Ikinci ve altinci resimler olayi bitiriyor zaten. Bu isler para sacarak olmuyor, golf sahasi icin 500,000 agaci katlederek, bangir bangir animasyon esliginde Tarkan calip göbek atarak ve Ibrahim Erkal ile amuda kalarak da olmuyor. Muhtar'in ne demek istedigini zaten su resimler cok guzel ortaya koyuyor. Koskoca Turkiye'de söyle yer yok nerdeyse. Neyse rus ve arap turist cekiyorlarmis para bassinlar bu gorgusuzluge de gelisen Turkiye densin, sit alanlarini da imara acsinlar, aciyorlar zaten karisan yok eden yok.
“You have power over your mind - not outside events. Realize this, and you will find strength.”
― Marcus Aurelius, Meditations
Alpay Dedeoglu
Posts: 1923
Joined: Wed Oct 23, 2002 4:14 pm

Post by Alpay Dedeoglu »

Yunanistan ile Turkiyeyi kiyaslarken 2 nokta daha varki
onlarida hesaba katmak lazim turizmi incelemek icin.

1-) Dinamizm: Gerek genc nufustan, gerek sermaye birikimi eksikliginden,
gerek nufus yogunlugundan, gerekse kural tanimamazliktan dolayi
Turkiye cok dinamik. Kuzey Yunanistanda yazin saat 12den(gunduz) sonra hayat bitiyor. Istanbul ise 24 saat uyumuyor, herkes kosusturuyor, tirmaliyor, mucadele ediyor.

2-)Buyume: Bir sure aktorden oturu su anda Turkiyeye yatirim akiyor.
Gerek bolgenin petrol fiyatlarindan artan parasi, gerek Turkiyenin muhafakazakar sermayesinin dunyanin kredi olanaklari ile tanismasi, gerek ozellestirmeler yuzunden buyuk bir buyume var, ama ne kadari saglikli tartisilir.


Bunun isiginda Turkiyeye genel olarak mass turizm geliyor diyebiliriz.
Mass turizm icin yabanci yatirim lazim, yurt disindaki yabanci acentacilara
alles inclusive esaret lazim, yeni havalanlari, yatirimlar, ve civa gibi genc nufus lazim.

Yunanistan ise arkasini EU fonlarina dayamis bir sekilde daha bireysel ve kucuk gruplari tercih ediyor. Oteller yeniden dekore edilmis olsa bile cok eski,
fakat aile isletmesi olan kucukler sahane. Kaldigim Selanik sayfiyesindeki otelde daha cok Polonyalilar,yasli Yunanlilar(emekli fonlari Turkiyede borsada vurgun yapti , onu yiyorlar herhalde), Balkan ulkelerinden gelenler vardi. Tabii daha dingin ama servis ve hizmette problemler var. Fakat Turkiyeye gore daha guvenli ve ucuz diyebilirim. Benzin bile %30 daha ucuz Turkiyeden.
En buyuk sikintilardan biri benzin istasyonu azligi ve primitifligi. Cok mesafeli ve iceride , buldugun da bizde 70 'lerde olan aile isletmeleri.
Yemek konusunda cesit , servis ve dekorasyon konusunda Turkiye daha iyi ama,
lezzet konusunda adamlar daha iyi. Binlerce yildir ayni malzemelerle ayni yemekleri yapiyorlar. Ama tabii bu alemde Toscananin icinde bulundugu Orta Italyayi tek gecerim , o baska tabii.

Avrupalilar tatil icin Yunanistana gider, Yunanlilar ise Girite. Daha once anlattimmi bilmiyorum, Girit diyeti , girit diyeti, ot balik zeytinyagi mutfagini merak ettik gittik. Dogru hakikaten 90 lik insanlar araba kullaniyor, yas ortalamasi cok yuksek. Ama kirmizi etide yiyorlar, kahve ve uzoda girla gidiyor, hamur isi ve kizartma masallah, herkeste gobekli. Hosgeldin Luleburgaz Merkez kahvehanesi. Demekki neymis herseyden once temiz hava, yumusak iklim, stressiz hayat, katkisiz yiyecekler, az tempolu hayat, sahane bitki ortusu daha onemli.

Birde nacizane olarak Kavala aciklarindaki, Akdenize en yesil adasi olan Tasozuda oneririm tatil. Istanbula Izmir kadar yakin.
NO ADNANS, NO CRY !!
Ozan Ersoy
Posts: 3764
Joined: Wed Oct 23, 2002 4:18 am
Location: NC, USA

Post by Ozan Ersoy »

Bizim Kerem canim kiyilarimizin yok edildiginden soz eder durur. Bunun en buyuk rezaletlerinden biri Karadeniz'deki cevre yolu araciligiyla yapilmistir. Sanirim bu konuda bir kac gun once ayni baslik icinde Murat Biricik de elestiriler yapmisti. Yolun getirdigi ekonomik yararlar da tartisilir. Yuzbinlerce belki de milyonlarca yilda olusmus kiyilarin uzerine toprak dokup yol yapmak bizim cok fazla akilli ve ongoruslu yoneticilerimizin beyinlerinden cikar ancak. Dusunsenize Portland'dan San Diego Tijuana'ya Pasifik okyanusunun veya canim Riviera kiyilarinin boydan boya toprakla dolduruldugunu ve uzerine petrol katrani dokuldugunu.

Buralarda boyle guzel sahil yollarindaki ana ulasim trafigini azaltiyorlar, dogayi izleyip resim, film cekebilmek icin arabalari koyabilecegin durak yerleri, kucuk cepler yapiyorlar ki insanlar gelip gezsinler, doganin guzelligini yasayabilsinler. Ki bu yollarin hic biri kumlarin kiyilarin uzerinde degil, tepede yamaclar uzerindedir. Yani adam bir yol varsa bile ondaki trafigi azaltiyor anayollari iceriye yapiyor, oradaki yol gezinti yolu olarak kaliyor.

Asagidaki haberin ilk paragrafi beni dumur etti desem yalan olur cunku hangi konu olursa olsun artik ayni seyler oluyor Turkiye'de. Dusunce ozgurlugu isteyenlerin karsisindakilerin dusuncesini istemedigi cok acik.

http://www.hurriyet.com.tr/gundem/95091 ... 9&sz=35725

Tik tak tik tak... Saat isliyor.

Ozan Ersoy
Kenan Atak
Posts: 1734
Joined: Mon Jan 10, 2005 9:02 pm

Post by Kenan Atak »

Ozan Ersoy wrote: http://www.hurriyet.com.tr/gundem/95091 ... 9&sz=35725

Tik tak tik tak... Saat isliyor.

Ozan Ersoy
Ah ah bir de haber altinda bu zati destekleyip yorum yapan yaratiklar var. Neydi sucum bu insanlarla ayni yerde dogmusum yahu? Portekiz'i falan gectim Somoa adasi ve halkini bile tercih ederim. Bunlarla benim ortak tek ama tek yanim yok, ondan sonra neymis efendim vatandaslik bagi. Ozan sana yemin ediyorum bu kavatlara Roma'yi, Sevilla'yi, Lizbon'u falan ver iki senede icine sicarlar. Stockholm'de agac birakmaz bunlar agac.
“You have power over your mind - not outside events. Realize this, and you will find strength.”
― Marcus Aurelius, Meditations
Post Reply