Serefsiz Turk Futbol Basini (HEPSI IYISI YOK)

Forum Galatasaray Spor Kulubu ve Turk sporu hakkinda ayrintili haberler, yorum ve analizler, ogretici arastirmalar ve diger onemli spor olaylari hakkinda bilgi akisini saglamak, yazilanlari saglikli bir yapi cercevesinde dunyadaki butun Galatasarayli arkadaslar ve diger sporseverler ile paylasmak amaciyla kurulmustur.

Moderator: Staff

Mehmet Gurdal Cetin
Posts: 4210
Joined: Thu Oct 24, 2002 9:29 am
Location: Bursa-TR
Contact:

Post by Mehmet Gurdal Cetin »

Konu serefsiz basin ya,
Bugunlerde terordu kazaydi yazacak baska haberleri kalmadi
Allah'tan FB-GS-BJK kotu bu siralar ver gazi gitsin..

Gerci biraz evvel Ufuk FT 'nin Galatasaray'a donecegi ile ilgili saglam bir haber gecmis ama VATAN gazetesi daha iyisini yapabilir diye dusunuyorum.

Cumhurbaskani BJK 'li yaa
Eee BJK'nin de hocasi da degisiyor
Bizimde bu basligi canli tutmak baabinda calismalarimiz suruyor :D

http://www.ensonhaber.com/galeri/magazi ... .html?no=4

http://www.ensonhaber.com/galeri/magazi ... .html?no=1
TRUST GALATASARAY
MGC
Mehmet Gurdal Cetin
Posts: 4210
Joined: Thu Oct 24, 2002 9:29 am
Location: Bursa-TR
Contact:

Post by Mehmet Gurdal Cetin »

Simdi bugunku sabah ve fotomac'in bir iddiasi var.

"Galatasaray'da Skibbe şoku!
13 Ekim 2008 Pazartesi 10:38

GS'de pazartesi sendromu! Alman çalıştırıcı,idmana çıkmayacak. İddialara göre Skibbe, GS'nin ipleri kopardı.

Galatasaray'da taşlar yerinden oynuyor, Skibbe yardımcılarının görevlerine son verilmesinin ardından yönetimle ipleri kopardı. "İstenmediğim yerde durmam" diyen Alman çalıştırıcının, bugün idmana çıkmayacağı ve yönetime istifasını vereceği ileri sürüldü.

Galatasaray ile Skibbe'nin yolları ayrılıyor. Yönetimin şok bir kararla yardımcıları Ümit Davala ve Edwin Berkamp'ı görevden almasına bozulan Skibbe, 2 günlük izni fırsat bilip ülkesinin yolunu tutarken, yakın dostlarına da danıştıktan sonra son kararını verdiği bildirildi. "İstenmediğim yerde durmanın bir alemi yok" diyen Alman hoca, bugün büyük ihtimalle idmana çıkmayacak.

Skibbe bir yıllık ücretini isteyecek!
Başkan Polat ve yöneticilerle bir araya gelecek olan Skibbe'nin "Madem bana güvenmiyorsunuz. Görevi bırakıyorum" diyeceği ifade edildi. Alman hocanın bir yıllık ücretini de isteyeceği gelen bilgiler arasında. Öte yandan Skibbe'nin son olaylardan sonra bırakma kararı alması en çok Türk eşi Aylin hanımı üzdü. Aylin hanımın, Skibbe'yi kalması için ikna edemediği belirtildi. " Fotomaç

-----------------------------------------------------------------------------
Bu adam bugun idmana cikarsa yarin bu adamlar ne yazacak cok merak ediyorum.

Hayati bu kadar mi gunluk yasiyoruz yahu !!
TRUST GALATASARAY
MGC
İsmail Cem İZGİ
Posts: 35
Joined: Sat Aug 12, 2006 1:47 pm
Location: İstanbul

Post by İsmail Cem İZGİ »

Mehmet bey Skibbe idmana çıkmadı bu arada bugün.

Az uyanık değil bunlarda ama haberi biraz daha devam ettirme şansları var o kadar da günlük yaşamıyorlar yani.

İdmana çıkmadı çünkü federasyonun davetlisi olarak seminerde Skibbe. Şimdi bunlar biz dedik işte çıkmadı diye bugün bu haberi sürdürür utanmadan.
İsmail Cem İZGİ
Posts: 35
Joined: Sat Aug 12, 2006 1:47 pm
Location: İstanbul

Post by İsmail Cem İZGİ »

İşte haberciliğimizin geldiği son nokta:

Skibbe'den Taktik

Galatasaray’ın hocası, Ümit Davala ve Boekamp’ı görevden alarak kendisini istifaya zorlayan yöneticileri, “Onlardan ben de memnun değildim” diyerek adeta şoke etti. ( Varan 1 )

Galatasaray’da Teknik Direktör Michael Skibbe’yi istifaya zorlama planı suya düştü. Yardımcıları Ümit Davala ve Edwin Boekamp’ı önceki gün sürpriz şekilde görevden alarak Skibbe’yi istifaya zorlamayı planlayan sarı-kırmızılı yöneticiler, Alman hocanın cevabı karşısında adeta şoke oldu. ( Varan 2 )

Futbol şubesinden sorumlu idarecilerin gelişmelerle ilgili bilgi verdikleri Skibbe’nin, “Onlardan ben de memnun değildim” dediği öğrenildi. Genç teknik adamın, yönetimin tavrına inat olarak tazminatını kurtarmak için bu yolu izlediği vurgulandı.

Sarı-kırmızılılar, bu gelişme üzerine B planını devreye soktu. Yöneticilerin, yeni bir teknik adamla anlaşma sağlandığı anda, istifa etmemekte kararlı olan Michael Skibbe’nin işine son vermeyi düşündükleri ifade edildi. İdarecilerin, birlikte çalışmak istemediği yeni yardımcıları göreve getirerek Skibbe’yi istifaya zorlamanın hesaplarını yaptıkları da kaydedildi.

Akcan operasyonu gibi

Galatasaray yönetiminin bu operasyonu geçen sezon görev yapan Feldkamp’ın istifa şeklini hatırlattı. Futbol komitesi ve Başkan Adnan Polat geçen sezon, alınan başarısız sonuçlar üzerine Kalli’yi istifaya zorlamak için önce yardımcısı Ahmet Akcan’ın görevine son vermiş, bunu kabul etmeyen Feldkamp da istifa etmişti.

Bu arada sarı-kırmızılı futbolcuların, Ümit Davala ve Boekamp’ın görevden alınmasına çok şaşırdıkları ifade edildi. Önceki gün yapılan antrenmanda birlikte çalıştıları ve öğlen sonra geç saatlere kadar sohbet ettikleri Davala ve Boekamp’ın işlerine son verilmesi karşısında şoke olan ( Varan 3 - şoke olmayan kalmadı maşallah futbolcu, teknik kadro, yönetim... ) futbolcuların, Skibbe’ye de gidecek gözüyle bakmaya başladıkları bildirildi.

Erhan Telli / Milliyet

Yorum olarak, haberin içinde geçen cümlelerin yüklemlerini ekliyorum sadece. Zaten başkada yorum yapmaya gerek kalmıyor.

öğrenildi, vurgulandı, ifade edildi, kaydedildi, bildirildi..
Serif Halimler
Posts: 470
Joined: Thu Oct 24, 2002 1:47 am
Location: Almanya<--izmir

Post by Serif Halimler »

Türk Spor basininda cinnet devam ediyor.
Buyur burdan yakIN !
>>>>>>>>>>>>>>>>>>

http://www.hurriyet.com.tr/spor/futbol/ ... 9&sz=14275

ba$lik muhte$em olmu$ :
Kurtulus savasinda Galatasaray degil Fenerbahce sehit verdi!

"Atatürk'ün F.Bahçe'ye sempatisi vardı"
A.A. 13 Ekim 2008
Atatürk'ün F.Bahçe'ye sempatisi vardı
Sporun yaşayan en eski tarihlerinden birisi olan Veli Necdet Arığ, futbolun Türkler'in ata sporu olduğunu söyledi.

86 yaşındaki eski futbol hakemi Arığ, futbol ile tanışmasının 1936 yılında Ankara Gazi Lisesi'nde, merhum Başbakanlardan Erdal İnönü ile olduğunu belirterek, bilindiği gibi sadece güreşin değil, futbolun da Türklerin ata sporu olduğunu savundu.

Veli Necdet Arığ, bazı kaynaklarda futbolu ilk Çinlilerin oynadığına dair bilgilerin yer aldığını hatırlatarak, “Yaşamımın 75 yılını spora adadım. Rus ve Çin kütüphanelerinde ilk defa tepükün (futbola eskiden tepük denirdi) Çinliler tarafından oynandığına dair bilgiler var. Oysa Çinlilerin oynadığı tepük, belli bir süre zarfında duvarda açılan bir delikten topu geçirmek için 2 kişinin yaptığı yarışmaydı. Yani bizdeki 5'er penaltı atışı dediğimiz olayın aynısı. Yoksa bir mücadele yoktu, taraftar yoktu ve onların oynadığına futbol denemezdi” dedi.

“FUTBOLA İLK KURALI TÜRKLER KOYDU”

Arığ, futbolun kurallarının temelini Türklerin attığını ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Çinliler'den sonra Sultan Mehmet Çelebi, Amasya'da Şehzadeliği zamanında Mezopotomya'da yani Memluki Türk Devletindeki gibi o da spor şöleni tertip etti. Şölene Barika ve Layika adında 2 takım katıldı. Halk tarafından lahanacılar ve bamyacılar olarak destek görüyorlardı. 1450'li yıllarda ilk kurallı futbolu bizim atalarımız Amasya'nın Suluova İlçesi'nde oynamışlardır. Yani futbolun kurallarını ilk bizim atalarımız koydu. Ancak atalarımızın oynadığı ilk futbolda elle tutmak yoktu. Tekme vurmak, taşımak yoktu, taç atışları vardı, fauller vardı. Atalarımızın oynadığı ilk futbolda savunma oyuncuları ofsayta düşüyordu. Çünkü güneş bölgesine göre süre tespit ediyorlardı ve o süreye kadar savunmada kalıyorlardı. Bunların santra çizgisini geçmesi yasaktı. Savunmacı santrayı geçerse ofsayt oluyordu. Sonra değişim yapıyorlardı. Tek bir hakem vardı ve kale 2 direkten ibaretti, üst direk yoktu. Hakem kale direğinin yanındaydı ve atılan golleri tespit ediyordu. Belirli süre sonra bunlar değişim yapıyorlardı.”

“ATALARIMIZ FUTBOL TERÖRÜNÜ ATLI HAKEMLERLE ÖNLEMİŞTİ”

Eski hakemlerden Veli Necdet Arığ, futbolda terör ve taşkınlığın ilk kez Cumhuriyet döneminde yaşandığını dile getirerek, “Atalarımız futbol terörünü atlı hakemlerle önlemişti. Bunlar at üzerinde saha kenarında dolaşarak, sahaya girmek için taşkınlık yapanları atla uzaklaştırıyordu” dedi.

PEYGAMBER EFENDİMİZİN FUTBOL TUTKUSU

Arığ, futbolun, Orta Asya'ya mal alıp, satan tüccarlar tarafından Arabistan yarım adasına, oradan da Yunanistan, İtalya ve Fransa'ya taşındığını vurgulayarak, “Futbol bir süre Fransa'da durakladı. Yani Fransa'da duraklama var. İngiltere henüz yok. Arabistan'da futbol (Kureb) adıyla oynanıyordu ve Arabistan'da Türklerin kurduğu bir Memluk i Türk Devleti vardı. Aybey adında bir Türk kurmuştu bu devleti. Mısır'ı da içine kapsıyordu, Arabistan'ı da bugünkü Irak, Ürdün bölümünü de kaplıyordu. Çok geniş toprakları kaplıyordu. Aybey'in ölümünden sonra yerine geçen El Malik korkunç derecede bir sporcuydu ve her 3 ayda bir Olimpiyat düzeninde spor şenlikleri yapıyordu. Müsabakaları izlemek zorunlu olduğu için işleri tatil ediyordu. Özellikle futbol maçlarını izlemek için çok sayıda seyirci stada hücum ederlerdi. Öyle ki Arabistan Yarım Adası'nda futbolun sürekli seyircilerinden birisi de Hazreti Peygamber Efendimizdi” diye konuştu.

TÜRKLERE FUTBOL 1 ASIR YASAKLANDI

Veli Necdet Arığ, futbolu İstanbul'a Sultan Çelebi Mehmet'in götürdüğünü, çıkan olaylar sonucu 2. Mahmut'un futbolu Türklere 1 asra yakın yasakladığını belirterek, şöyle konuştu:

“Yıldırım Bayazıt'ın, Timur ile olan Ankara Savaşı'nı kaybetmesi üzerine Çelebi Mehmet sultanlığa geçince futbolu da İstanbul'a taşıdı. İstanbul'da da futbol 2. Mahmut'un dönemine kadar oynanmaya başladı ve 2. Mahmut da günümüzün futbol müsabakalarında göremediğimiz derecede fanatik futbol hastasıydı. O dönemin takımları adına heykel diktirdi ve takma adlarla şiirler yazdı. Fakat Türklerin oynadığı futbol sonradan kurallar dışına taştı ve şehirler arasında rugby biçiminde oynanmaya başlandı. Bu da halka ve esnafa zarar verdiği için baskılar sonucu 2. Mahmut, ülkede futbolu yasaklamak zorunda kaldı. Bu yasak 1908'e kadar sürdü. yaklaşık bu yasak yüz yıla yakın sürdü. Futbolun Abdülhamit tarafından yasaklandığı kanısı yanlıştır. Futbolu Abdülhamit yasaklamadı. Kuran, teşvik eden 2. Mahmut yasakladı.”

KURTULUŞ SAVAŞI'NDA ŞEHİT VEREN İKİ KULÜPTEN BİRİSİ FENERBAHÇE

Dünyaca ünlü Mozambik asıllı Portekizli golcü futbolcu Eusebio'nun da maçını yönetmiş olan Veli Necdet Arığ, her zaman tartışma konusu olan Ulu Önder Atatürk'ün hangi takımın taraftarı olduğu ve ziyaret ettiği konusunda da şöyle dedi:

“Kurtuluş Savaşı başlangıcında Atatürk kulüplere yer altına inilmesi talimatını verdi ve gizli lider de Mareşal Fevzi Çakmak'tı. Yer altına inilmesi talimatına uyan 2 kulüp var. Birisi Fenerbahçe, diğeri Altınörs İdman Yurdu yani şimdiki Ankaragücü. İkisi indiler ve ikisi beraber çalışmalar yaptılar. 69 vapur dolusu cephane kaçırdılar Kocaeli yoluyla Ankara'ya. İşgal güçlerinin çöplüklere yığdıkları cephaneleri de bizimkiler buldu. Alıp götürürken yolda önünü kestiler. Daha sonra işgal kuvvetleri Fenerbahçe kulübünü bastılar, çatışma oldu orada. Fenerbahçe'nin A takım kadrosunda oynayan 3-4 futbolcu da şehit düştü. Daha sonra da Ankaragücü kulübünü bastılar, ancak onlar daha önceden haber almıştı ve ayrıldılar. Bir tek kulüp çaycısı Hamdi Baba vardı. Hamdi Baba'yı aldılar, gittiler ve Hamdi Baba'dan sonradan hiçbir haber alınamadı. Şimdi bana Fenerbahçe ve Ankaragücü'nden başka bir kulüp 'Kurtuluş Savaşında bizim de şehidimiz var' diyebiliyorsa en yükseğe çıkar atarım kendimi.”

ATATÜRK'ÜN FENERBAHÇE SEMPATİSİ

Atatürk'ün hiçbir kulübün mensubu, taraftarı olmadığını ifade eden Arığ, “Ancak bir kaç tane tipik örnek var. Çok kritik bir Galatasaray-Fenerbahçe maçı öncesi Köşkte yapılan bir toplantıda gündeme geldi. Galatasaraylılar el kaldırsın, kaldırdı 9 kişi, Fenerliler el kaldırsın, kaldırdı 8 kişi, işte o zaman Atatürk, 'bir de ben' dedi Fenerbahçe'ye ve 9-9 berabere oldular. Bazı kaynaklar medya mensubu arkadaşlarımız Atatürk'ün karşı yakaya geçerken Fenerbahçe kulübünü ziyaret ettiğine dair yazılar, belgeler çıkarır. Atatürk, karşı yakaya İsmet Paşa'ya gidecekti. Giderken erken saatlerde kulübe uğradı, 'bir çay içelim' dedi. Kulüpte kimse yoktu. Etraftan haber saldılar, geldiler, ziyarette karşılanmaz mı Atatürk, bunu ben ziyaret etti şeklinde değerlendiremiyorum. İstanbul'da Galatasaray kulübünü ziyareti yoktur Atatürk'ün. Galatasaray kulübüne zaten Kurtuluş Savaşına katkıda bulunmadığı için pek sempatiyle bakmıyordu. Beşiktaş da zaten Saray mensuplarının kulübüydü. Saray paşalarının, bakanların, vezirlerin kulübüydü. Onlara karşı da bir sempatisi yoktu. Ancak Kurtuluş Savaşı'na katkıda bulunduğu için Fenerbahçe'ye sempati duyardı” diye konuştu."
Mehmet Gurdal Cetin
Posts: 4210
Joined: Thu Oct 24, 2002 9:29 am
Location: Bursa-TR
Contact:

Post by Mehmet Gurdal Cetin »

13.10.2008 13:33

Prof. Dr. Mehmet Helvacı'dan Zorunlu Açıklama: Fanatik Gazetesi

Bugünkü Fanatik gazetesindeki yayınlanan "Böyle Kredi Alınmaz" başlıklı
haber, içerik itibariyle tamamen asılsızdır.

Haberde belirtildiği gibi, Kalamış'da böyle bir toplantı düzenlenmediği gibi, istifa edeceğim yönündeki yorum da tamamen gerçek dışıdır.

Bu tür haberler, Yönetim Kurulu'muzda bir ayrılık görüntüsü izlenimi vermeye yönelik, Olağanüstü Genel Kurul öncesinde camiamızı karıştırmayı hedefleyen spekülasyonlardan ibarettir ve hiçbir geçerliliği bulunmamaktadır.

Mehmet Helvacı
Galatasaray Spor Kulübü İkinci Başkanı

------------------------------------------------------

Yaa kardesim , maden adam yalan haber yaziyor, niye ,atiyorum 10 M YTL'lik bir dava acmazsin bu serefsizlere.Adam korkusuzca yaziyor.Ac davayi bastir, tum diger basin organlarinda bu davayi sicak tut, hakliysan al parani bangir bangir (varsa) yandas medyanda bunu itin g*tune sokarak batirmaya calis, halkin gozunden dusur.

Niye yapmazlar anlamam.Bence Galatasaray bu is icin 3 kisiden olusan bir basin takip ve hukuk ekibi kurmali.Bunlarin hepsini dava manyagi yapmali.

Klube ek gelir olur :D
TRUST GALATASARAY
MGC
Ismail Gezer
Posts: 6299
Joined: Thu Mar 30, 2006 6:35 pm
Location: Alisamiyene 10 dk
Contact:

Post by Ismail Gezer »

Mehmet Gurdal Cetin wrote: Yaa kardesim , maden adam yalan haber yaziyor, niye ,atiyorum 10 M YTL'lik bir dava acmazsin bu serefsizlere.Adam korkusuzca yaziyor.Ac davayi bastir, tum diger basin organlarinda bu davayi sicak tut, hakliysan al parani bangir bangir (varsa) yandas medyanda bunu itin g*tune sokarak batirmaya calis, halkin gozunden dusur.

Niye yapmazlar anlamam.Bence Galatasaray bu is icin 3 kisiden olusan bir basin takip ve hukuk ekibi kurmali.Bunlarin hepsini dava manyagi yapmali.

Klube ek gelir olur :D
Dün spor programı kıtlığında Aziz Üstel'i izledim. Rijkard'ın hasta çocuğu için amerikada olduğunu söyleyende oydu bu arada.

Aziz diyorki, "sürekli yalanlayarak inandırıcılıklarını kaybediyorlar. Şeffaf olsalar, kendi içlerine kapanmasalar, buna rağmen yalan yazan olursa onu cezalandırsalar daha doğru olur."

Türkiyede spor basını yeni çıkmadı. Ne mal olduğu konusunda herkesin bir kanaati var artık. Yalan yazıyorsunuz, habire yalan yazıyorsunuz. Bir gazetenin yazdığını başka biri yalanlıyor. Hangisini okusan inanasın geliyor, o kadar da becerikliler.
Mehmet Gurdal Cetin
Posts: 4210
Joined: Thu Oct 24, 2002 9:29 am
Location: Bursa-TR
Contact:

Post by Mehmet Gurdal Cetin »

Ismet TONGO altina ismini yazarak haber yapmis.
http://www.fotomac.com.tr/gal112.html

Fatih Terim G.Saray'a evet' dedi

Skibbe'de hayal kırıklığına uğrayan G.Saray Kulübü Başkanı Adnan Polat, kafasına koyduğu Fatih Terim'le bir araya geldi ve teklifini yaptı. Terim de tereddüt etmeden bu teklife "Evet" dedi. Polat, Skibbe'nin akibeti konusunda ise "G.Saray'da herkesin bir kredisi vardır. Bu kredi bitince, Florya'daki tesisimizin 6 kapısından birinden çıkar gider" diyerek mesajı verdi.

***

Terim 'evet' dedi

Şimdi sorun Michel Skibbe. Kimine göre, 'gönderilecek', kimilerine göre ise Alman hoca istifa edip gidecek... Terim olayını Polat'ın şu sözleri de kanıtlıyor: G.Saray'da kredisi biten Florya'nın 6 kapısının birinden çıkar.

Önce Beşiktaş. Teknik direktör sorununu çözdü. Tepkilere rağmen Ertuğrul Sağlam'ın sağlam olmayan yollardan istifasını kabul etti, arkasından da Mustafa Denizli'yi lig sonuna kadar, göreve getirdi. Aslına bakarsanız, Denizli adına yakıştıramadığım bir süreyi kabul ederek teknik direktör olmasına benim söyleyecek bir tek lafım kalıyordu.

Ne Denizli'nin, ne de kim olursa olsun başkalarının Mustafa Denizli ismine çizik atamayacağı idi. Neyse, ben Fenerbahçe'de dede Aragones'e tek gidişli İspanya bileti kesilmesini beklerken, Galatasaray'da patladı kokusu birkaç gündür yayılan Fatih Terim haberi noktalanmıştı. Skibbe karşısında hayal kırıklığına uğrayan Adnan Polat, kafasına koyduğu Fatih Terim'le bir araya gelip ona teklifini yaptı. Fatih Terim ise tereddüt etmeden "EVET" dedi.

Sorun kalmasın
Polat ve Terim'in karşılıklı konuşmasında iki tarafın anlaştığı en önemli konu ihtilafların baştan çözülmesi idi. Terim'in haklı olarak üzüldüğü tek konu maaşına karşı tepki gösterilmesi idi. Bence hayatında eşofman giymemiş, top oynamamış milletvekillerinin haksız bir şekilde Terim'i dillerine dolaması yanlış ve hatalı idi. Hatta Terim'in arkadaşlarına zaman, zaman söylediği "Herkes benim aldığım maaşa göz dikiyor. Ben nereye gitsem bu paradan daha fazlısını alırım" lafı gerçeğin ta kendisi idi.

Altı kapıdan biri
Terim'in "Evet " demesinden sonra ortada 'Skibbe ne olacak' sorusu ağırlık kazandı. Ancak Adnan Polat'ın Kanaltürk'te yaptığı şu açıklama olayı anlatıyor: "Galatasaray'da herkesin bir kredisi vardır. Bu kredi bitince Florya'daki tesislerimizin altı kapısı var, birinden çıkar gider." Evet, meselenin çözümü de bu konuşmanın altında yatıyordu. Söylenenler ise başka yoldaydı... Kimi 'gönderilecek' derken kimi G.Saraylılar ise 'Skibbe istifa edecek' diyorlardı. Skibbe'nin söylediği son sözleri ise şöyle: Başkanla konuşup basın toplantısı yapacağım. Söylenen başka bir dedikodu ise Rijkaard'ın menejerinin 5 milyon euro istemesi ayrı bir şaşkınlık konuşması idi.

Şimdi ne olacak?
Başkan Adnan Polat ve Fatih Terim'in karşılıklı gönül koydukları göreve davetin fazla bir sorunu olmaması iki tarafı da memnun ediyordu. Ancak unutulan bir önemli konu da şuydu. Galatasaray'da gerek taraftarlar, gerekse üyeler arasında Fatih'i istemeyenler de vardı. Ama konuyu Polat çözecek güçteydi. Evet bu anlaşmanın konuşmaları sadece bunlar değildi. Elbette yeri, mekanı başka konuşmaları da vardı. Umarım yalanlamazlar biz de 'yazmayacağız' diye verdiğimiz tutarız. İSMET TONGO

---------------------------------------------------------------------------

Bu da Adnan POLAT'in dun gece bir TV kanalindaki konusmasi imis.

Polat Skibbe'ye kapıyı gösterdi


Başkan Adnan Polat, Galatasaray’ın Şampiyonlar Ligi’nden elenmesini içine sindiremediğini belirterek, Michael Skibbe’nin kredisinin dolduğunu söyledi. Kanaltürk’te yayınlanan Telegol’e konuşan Polat, “Takımın performansından ben de memnun değilim” dedi.

Şampiyonlar Ligi’nden elenmenin ciddi ekonomik kayıpların yanı sıra Galatasaray’ın imajını da zedelediğini belirten Polat, “Türkiye ligi şampiyonluğu, Türkiye Kupası’nı almak ve UEFA’da final oynayıp o kupayı da kaldırmak istiyoruz. Böyle oynarsak olmaz, mümkün değil. Üç hedefi de tutturamayız. Biz bunu kesin düzelteceğiz yani.

Bizde herkesin bir kredibilitesi var. Bunun bir süreci var. Bu sürecin içinde biz her türlü imkanı toleransı hoşgörüyü gösterir, zamanı veririz o insanlara. Eğer bunu doğru kullanırlarsa Galatasaray’da kalırlar. Kullanamazlarsa da Galatasaray’ın Florya’da 4-5 tane kapısı var. Herhangi kapının birinden de doğru geldikleri gibi giderler. Herkes kendi işini ciddiye alacak. Galatasaray Kulübü’nde olduğunun idraki içinde olacak” diye konuştu.

BAROS, GÜİZA’DAN DAHA İYİ GOLCÜ

FATİH Terim için de “Şu anda ne hocanın ne federasyonun ne futbolcuların kafasını karıştırmanın bir alemi yok” diyen Polat, bu sezon transfere toplam 11.5 milyon euro harcadıklarını açıklarken, “Milan Baros’la Güiza’yı kıyasladığımız zaman hangisi daha golcü?” şeklindeki bir soruya da “Bugünkü neticelerde Milan gözüküyor ama Güiza’nın da kalitesini tartışmaya gerek yok” karşılığını verdi. Polat, Galatasaray’ın şu anki futbolcu potansiyelinin Avrupa’da kupa kaldırmaya çok müsait olduğunu da sözlerine ekledi.

--------------------------------------------------------------------------------

Tartışmasız Aragones!

F.Bahçe ve Beşiktaş’taki teknik direktör krizlerini de değerlendiren Polat, “Aragones’i nasıl buluyorsunuz? Siz olsanız Aragones’i Galatasaray’ın başına getirir miydiniz?” şeklindeki bir soruya “Olabilirdi” karşılığını verdi. Polat, “Aragones’in kariyerini kimsenin tartışmaması gerekir.

Zaten en son Avrupa şampiyonu. Kariyeriyle ilgili baktığınız vakit son derece başarılı bir hoca, tecrübeli bir hoca Aragones. Şu anda Fenerbahçe’de elinden geleni yapıyor. Fenerbahçe de önemli transferler yaptı ama bir türlü düzeni istenilen kimyayı tutturamadı. Bu da futbolun içinde olan şeyler.

Fenerbahçe’nin bulunduğu yer hiç alışılagelmiş bir yer değil. Ama bana göre çok kısa sürede Fenerbahçe kendisini toparlar, yine yukarılarda yerini alır” dedi. “Ertuğrul hocanın Beşiktaş’tan neden ayrıldığını pek anlamış değilim” diyen Polat sözlerini şöyle sürdürdü: Bilmiyorum da. Yani Beşiktaş Kulübü’nün iç işlerini çok fazla detayıyla takip etmiyorum. Aldığı neticelere bakıldığı vakit pek gidecek bir durum da görmüyorum. Mustafa Hoca’yı da ben çok eski tanıyorum. Arkadaşlığımız da var. Galatasaray’da da bir dönem beraber çalışmıştık. Türkiye liglerinde de başarıları var, Avrupa’da da yakaladığı başarılar var. Tecrübesi var. Futbolu Türkiye’de en iyi bilenlerden biridir.
--------------------------------------------------------------------------------

Arda yüreğini sahaya koymalı

BaŞkan Adnan Polat’ın eleştirilerinden Arda Turan da nasibini aldı. Polat, Arda’nın bu sezonki performansından memnun olmadığını belirtip, “Arda’nın yeteneğindeki bir futbolcu sahaya çıktığı vakit hele Galatasaray’ın 10 yaşından beri bünyesinde yetişmiş bir futbolcunun yüreğini sahaya koyması lazım.

Biraz bocalama dönemi geçiriyor gibi geliyor bana” dedi. Polat, Arda için Avrupa’dan teklif almadıklarını da belirtip, “Sadece bize yansıyan resmi teklif bu dönem Mehmet Topal ile ilgiliydi. Biz de kulübe teşekkür ettik, Everton kulübüne.

Bu gençleri bu dönem satmayı düşünmüyoruz. Bu gençlerin hiçbirini satmayı düşünmüyorum. Ancak bir Avrupa kupası yukarıya kaldırırlarsa Galatasaray forması altında, ondan sonra gitmelerine yardımcı da oluruz. Ben bunu futbolcuların kendilerine de söyledim” diye konuştu.
TRUST GALATASARAY
MGC
Cengiz Akgun
Moderator
Posts: 13009
Joined: Tue Oct 22, 2002 7:47 am
Location: New Jersey /USA

Post by Cengiz Akgun »

Terim gelmez saniyirdum ama iddiya filan girecek degilim. Para o kadar tatli ki insanlar soylediklerini unutuyorlar. Terim'in gelmesi GS bitirir. Kucuk Adnan'i da. Ama olayin bu iyi tarafi bile yeterli degil. Takimda iyi oynayan degil Terim'in kicini open oynar. Zirzopluga zirtapozluga alistirin kendinizi.
Last edited by Cengiz Akgun on Tue Oct 14, 2008 5:48 pm, edited 1 time in total.
Cengiz Akgun

"Asrın, yeni bir umdesi var, hak kapanındır
Söz haykıranın, mantık ise şarlatanındır.
Geçmez ele bir paye kavuk sallamayınca
Kürsi-i liyakat pezevenk, puşt olanındır.”
N. Tevfik 1940.
Mehmet Gurdal Cetin
Posts: 4210
Joined: Thu Oct 24, 2002 9:29 am
Location: Bursa-TR
Contact:

Post by Mehmet Gurdal Cetin »

Bu haberi farkli yorumlarla bizim basin yazar. Soyle ki :D

KURANYI FENERDE

GUIZA'NIN YERINE KURANYI

SORUNLU KURANYI FENERE DOGRU

Tabi FB yazan yere isterseniz GALATASARAY koyun, ancak son GUIZA aciklamalari bu pozisyona FB'yi sokuyor.

http://www.bild.de/BILD/sport/fussball/ ... r-ist.html

Kuranyi: „Ich hoffe, dass es kein Abschied für immer ist“
Kevin Kuranyi (26), seit Sonntag Ex-Nationalspieler (52 Spiele, 19 Tore).

Zwei Tage nach seiner spektakulären Flucht in der Pause des Russland-Spiels stellte er sich gestern der Öffentlichkeit – und gab BILD nach der Pressekonferenz ein exklusives Interview.

Bu arada basin toplantisi sponsoruna da dikkat,masadaki cok guzel bira siseleri (biraya benziyorlar) abinin Rusya macini terkedip partiye eglenmeye gittigini desteklemiyor degil mi? :D
TRUST GALATASARAY
MGC
Ugur Sahin
Posts: 397
Joined: Tue Oct 22, 2002 5:00 pm
Location: Istanbul
Contact:

Post by Ugur Sahin »

Ismet Tongo Fatih Terim'i biraz daha yalasaymış; hala kuru yerleri kalmış gibi duruyor.

***

Kimsenin GS'a Fatih Terim'i tekrar getirmek gibi bir gerizekalılık yapmayacağını düşünüyorum ama, Adnan biraderlere de zerre güvenim yok açıkçası.

Ugur
Ozan Ersoy
Posts: 3764
Joined: Wed Oct 23, 2002 4:18 am
Location: NC, USA

Post by Ozan Ersoy »

Ben Terim'in fiyatini yukseltmek icin GS'i kullandigini dusunuyorum, Adnan'lar gidip teklif yapsinlar yapmasinlar, firsat onune geldi. Federasyon baskani "Estonya macindan sonra 4 senelik anlasma imzalayacagiz, lafa degil imzaya bakin" dedi. Neresinden baksan senede 3-3,5 alir artik.

Belki Bosna maci kaybedilseydi, kiyamet kopacakti. O zaman edilmediyse gercekten edilecekti teklif ya da hazirda teklif varsa Terim kapagi atacakti Florya'ya.

Boyle bir sey olursa, Terim'le Adnan'larin nasil anlasacagini merak ediyorum tabii. II. Adnan kesin gidici olur. I. Adnan'in da karakteri cok uyusmaz. Adnan'da sabir fazla yok. Sinirli adam. Terim'in de az ekmekle cok kofte yoguracak adam olmadigini biliyoruz. Transfere doymak bilmez, hayir dendiginde surtusur. Adnan da 6-0'lik (FB), 5-0'lik (chelsea) yenilgiler aldiginda Florya'nin kac kapisi oldugunu hatirlatir mi Terim'e?

Ozan Ersoy
Cengiz Akgun
Moderator
Posts: 13009
Joined: Tue Oct 22, 2002 7:47 am
Location: New Jersey /USA

Post by Cengiz Akgun »

Ozan Ersoy wrote:
Terim'in de az ekmekle cok kofte yoguracak adam olmadigini biliyoruz. Transfere doymak bilmez, hayir dendiginde surtusur. Adnan da 6-0'lik (FB), 5-0'lik (chelsea) yenilgiler aldiginda Florya'nin kac kapisi oldugunu hatirlatir mi Terim'e?

Ozan Ersoy
Senin kofte konusunda buraya bir tarif borcun var. Muzik/Kultur/Sanat diye bir konu basligi actim. Senin islama mi Tekirdag mi kofte ile ise baslayabiliriz. Bir iki haftadir rezil filmlere gittim. Buna da en iyi care olarak filmleri once gorenlerin bizim agiz tadina uyan uymayanlari bahsedecek bir yer olmasi gerektigini gordum.
Cengiz Akgun

"Asrın, yeni bir umdesi var, hak kapanındır
Söz haykıranın, mantık ise şarlatanındır.
Geçmez ele bir paye kavuk sallamayınca
Kürsi-i liyakat pezevenk, puşt olanındır.”
N. Tevfik 1940.
Ismail Gezer
Posts: 6299
Joined: Thu Mar 30, 2006 6:35 pm
Location: Alisamiyene 10 dk
Contact:

Post by Ismail Gezer »

Önemsiz şeyler bunlar hocam, sallaaa... :)

O kadınları neden koyuyorlar oraya sanki? Bakmasaydı garip olurdu :D
Ismail Gezer
Posts: 6299
Joined: Thu Mar 30, 2006 6:35 pm
Location: Alisamiyene 10 dk
Contact:

Post by Ismail Gezer »

Küresel krizde İzlanda battı ama ben dimdik ayaktayım
EYJOLFUR SVERRISSON

1994-95 sezonunda Beşiktaş'ta şampiyonluk yaşayan İzlandalı futbolcu Sverrisson, geçtiğimiz günlerde Türkiye'nin gündemine, "İzlanda Milli Takımı hocası Sverrisson beş parasız kaldı." haberiyle geldi. Eski Beşiktaşlı hatırlanmasına sevinse de hakkındaki haberleri yalanladı ve eski dostlarını sordu: "Sergen hâlâ şans oyunlarına meraklı mı? Rıza İngilizce öğrendi mi?"

Uzaklardan, çok uzaklardan eski bir dosttan ses geldi yıllar sonra... Kuzey Atlantik'in ortasında bulunan 300 bin nüfuslu küçük ada İzlanda'da yaşanan ekonomik krizle hatırladık onu. Türkiye'de hâlâ hatırlanmanın mutluluğu vardı sesinde... Geçtiğimiz günlerde Türkiye'de birçok gazete sayfasında ve aralarında "cnnturk.com, hurriyet.com.tr, ntvmsnbc" gibi ciddi haber sitelerinde, "İzlanda Milli Takımı Teknik Direktörü Eyjolfur Sverrisson, karşılaşma için gittikleri Hollanda'da beş parasız kaldı." şeklinde haber yapılınca, 40 yaşındaki İzlandalıyı arayıp, durumunu öğrenmek istedik.

"Sizin beni bulmanız tatlı bir sürpriz oldu." diye söze başlayan Beşiktaş'ın eski yıldızı Eyjolfur Sverrisson, Türk medyasında hakkında çıkan, "İzlanda teknik direktörü ATM önünde parasız kaldı" şeklinde haberleri kendisine aktardığımızda kahkahayı patlattı. Finans kriziyle batan İzlanda'nın vatandaşı olan Sverrisson, ülkenin zor günler yaşadığını; ancak kendisinin milli takımındaki hocalık görevini bir yıl önce bıraktığını söyledi.

1994-95 sezonunda Beşiktaş'ta forma giyen ve şampiyonluk yaşayan Eyjolfur Sverrisson, 2005-2007 yılları arasında İzlanda Milli Takımı'nı çalıştırdığını ifade ederek, "Ne Hollanda'ya gittim ne de İzlanda'nın hocasıyım. Bu haber gerçekten çok komik. Çok şükür param da var. Geçen sene ekim ayında görevimden istifa ettim. Benden sonra Ólafur Jóhannesson teknik direktör oldu ve halen görevinin başında." yorumunu yaptı. İzlanda'da büyük bir ekonomik kriz olduğunu ve futbolun da kötü etkilendiğini ifade eden Siyah-Beyazlıların eski yıldızı, "Şu anda ülke iflasın eşiğine geldi. Büyük bankalar battı. Zor günler yaşıyoruz. Benim ise maddi durumum iyi. Futbolculuk yıllarımda belirli bir birikim yaptım. Gereksiz harcamalar yapmadım. Bu bana fazlasıyla yetiyor. İzlanda'nın bu kötü günleri aşacağına inanıyorum." diye konuştu.

Keşke oğlum Holmar da Beşiktaş forması giyse

İngiltere Premier Ligi West Ham'ın PAF takımında oğlunun forma giydiğini belirten 40 yaşındaki Vikingli, onunla gurur duyduğunu söylemeden edemiyor. 18 yaşındaki oğlu Holmar'ın defansta ve orta sahada oynadığını söyleyen Sverrisson, "Onun yetişmesi için çok çaba gösterdim. Geçen sene Bayern Münih, oğlumu transfer etmek istiyordu ama West Ham daha iyi bir teklif yapınca Londra'ya gitti. Bir gün Beşiktaş'ta forma giyerse çok hoş olur. Eminim onu Siyah-Beyazlı formayla görmek beni çok heyecanlandıracak." diye konuşuyor.

Sergen hâlâ at yarışı oynuyor mu?

Türkiye'de Beşiktaş formasıyla güzel günler geçirdiğini söyleyen Sverrisson, eski takım arkadaşlarıyla ilgili bize ilginç sorular sordu. Önce "Sergen ne yapıyor, hâlâ at yarışı oynuyor mu?" diye espri yapan İzlandalı futbolcu, Fulya'daki sıcak ortamı başka bir yerde yaşamadığını ifade etti.

Sergen'in büyük bir yetenek olduğunu; ancak şans oyunlarıyla kafasını çok yorduğunu ifade eden Sverrisson o günleri şöyle anlattı: "Beşiktaş'a ilk geldiğimde çok çekingendim. Stuttgart'taki hocam Christoph Daum, Beşiktaş'la anlaşınca ben de İstanbul'a geldim. Takım arkadaşlarımdan inanılmaz destek gördüm. Rıza, büyük bir kaptan, tecrübeli bir liderdi. İngilizce bilmiyordu; ama vücut diliyle çok iyi anlaşıyorduk. 90 dakika sonuna kadar pes etmez, bizi de sürekli motive ederdi. Onun gibi bir kaptanla daha sonra çalışmadım. Sergen, yaramaz bir çoçuk gibiydi. Avrupa'da büyük bir takımda rahat oynardı. Ancak şans oyunlarına çok meraklıydı. Takımda Başkan Süleyman Seba'ya çok saygı duyuluyordu. Bayramlarda futbolcuların sıraya dizilip onun elini öpmesi çok tuhafıma gitmişti. Onu baba gibi seviyorlardı. Beşiktaş'ta unutumadığım şey, tabii ki yaşadığımız şampiyonluktu. 1992'te Stuttgart'ta da şampiyon olmuştuk; ama böyle bir coşku görmemiştim. Kayserispor'a 30 metre uzaktan attığım golü de unutmuyorum. Türkiye'ye Efes Cup için 2003'te bir daha geldim. Hertha Berlin formasıyla Antalya'daki turnuvaya katılmıştım. Ondan sonra bir daha yolum düşmedi. Beni hatırladığınız için teşekkür ederim."

zaman
Post Reply