Ozgur Huseyinoglu wrote:Ali Hocam'dan o divan kurulu konusmasina dair yorumlar bekliyordum aslinda. Anti futbola izin vermeme, gerekirse sertlige karsi sertlik filan gibi, kendisinin de yazip durdugu konulari benzer ifadelerle dile getirmis oldu baskan, var mi bir danismanlik durumu filan diye sorsam demistim...
Sevgili Ozgur,
Sen teveccuh etmissin ama danismanliktan ziyade gorunen koy kilavuz istemez durumu var ortada.
Ama baskanin aciklamalarinda tabii benim merakimi tatmin eden seyler oldu. GS bu sezonu dayak ve tekme yiyerek acti. Hakemler islerini yapmiyorlardi, bir-iki mac haric rakip takim her maci 11 kisi bitiriyor, biz de yedigimiz tekmelerle kaliyorduk. Ben o aralar madem hakemler islerini yapmiyorlar, Bouzid'i falan tutup saha icinde biz bir iki bacak kirip cezasini kendimiz kesseydik yazdim.
Tabii yonetim benim gibi heyecanli olmayip daha sakin ve akli basinda oldugundan boyle yapmamis, bu konuda iceriye sessizce mesaj vermis. Mesajin icerigini bilemiyorum ama birkac mac icin ise de yaradi gibi gozuktu (Polat'in tarih vererek TFF baskani ile gorusmelerinin icerigini aciklamasi bundan ve bence cok onemli). Ankara deplasman maclarimiz ornektir. Fauller azaldi, GS'in maclari da hafiften genc takimlarla A takim maclarina benzemeye basladi. Birkac hafta 10 dakika icinde bitirdi GS maclarini, fubol farki cok acik goruldu.
Sonra ne oldu bilemem, ama tekme ve anti-futbol geri dondugu gibi buna bir de GS'li oyunculari sahadan atma eklendi (GSli oyuncularin bazilari disiplinsiz, benim buna lafim yok, ama bunun cok daha buyuk sebebi sahada maruz kaldiklari futbol disi hareketlerin her hafta tekrarlanmasi ve cezasiz kalmasi). Bunlarin bazilari Karan ve Lincoln'un ki gibi acikca hicbir dayanagi olmayan, sebebi sonradan raporlarda degistirilen atilmalar falan.
Lincoln'un karti konusunda Sarvan'in aciklamasi herhangi bir kurumun yonetimi icin yillarca utanc abidesi olarak kalir. Yuksek kademelerdeki kisilerin kamuoyunu aldatmaya calismasi, gozun gordugunu carpitmaya ugrasmasi, dogrudan yazilani ama o gecerli degil diye yoksaymaya calismasi cok kotu falsolardir, adamin hali neredeyse uzucu idi.
Neyse, sonunda GS yonetimi bu iceriden sorunu halletme yonteminin basarisiz oldugunu gordu ve basinda yazili oldugu uzere baltayi topraktan cikardi. MHK ve hakemler o kadar kotuler ki, GS savas acmadan da sallaniyorlardi. Su anda tek sanslari GS'i izole etmek, onun bile isleyip islemeyecegi belli olmaz, yani izole etseler dahi yikilabilirler. Zaten o izole etme isi de zor. BJK kizgin, FB kizgin olmaya cok hazir. Sivas ise bu zihniyetin yarattigi Frankenstein: zeminden biz de sikayetciyiz diyerek, ardindan o zeminde cikip tekme tokat adam doverek sampiyon olma hayali icinde. Eger bu hayalleri cabuk kaybederse ozellikle sair hocalari kendini yaratanlara cok cabuk saldiracaktir.
Buradan GS icin iki cikis var:
1) Yabanci hakem. Bence bu dogru cozum. Hakemlerimizin hakemlik yapamadigi UEFA ve FIFA tarafindan tescillenmis. Antalya'da seminer yapmakla, goz boyamakla hakem olunmuyor. Adamlara mac yok iste, en kiytirik turnuvanin en kiytirik macini dahi vermiyorlar. Cok net, lami cimi yok. Ben basin mensubu olsam her basin toplantisinda sorarim: Turk hakemleri ne zaman uluslararasi mac yonetebilecekler, bu rezaleti nasil mideniz kaldiriyor diye.
Yurt disinda ameliyattan men edilmis bir cerrah Turkiye'de sizin bir yakininizi ameliyat etmeye kalksa, bunu da bilseniz ne derdiniz? Durum aynen odur. Ehliyetleri yok, durum tescillenmis ama bizim takimlarin maclarini yonetiyorlar.
Ama yabanci hakem icin calismalara simdi baslasalar, onumuzdeki sezona dahi yetismez sanirim. GS Lincoln, Baros, Kewell ile bir sezon daha bulamayabilir, bu sezon ne olacak? Yani dogru cocum icin su anda cok gec.
2) Cozum sanilan ama mumkun olmayan cozum: Dogru duzgun mac yonetsinler. Mumkun degil, o kabiliyet yok, pozisyona yakin olamiyor, gordugunu yorumlayamiyor, sacmaladikca sacmaliyorlar, sahada oyuncu isyan ettikce de kotu yonetimlerini disiplin ile ortmek ugruna kartlara sariliyor.
Turkcell Super Ligi tekmeye kart olmayan ama her cesit itiraza dogrudan kart cikararak tekme atani koruyan bir lig oldu. Ben yarin cikip duzgun mac yonetemem, kapasitem yok, bunlar da edemez, neredeyse hic biri edemez. UEFA o yuzden mac vermiyor. Bunun olacagini beklemek hata, hayal, zirva. Statukoyu devam ettirir.
3) Bu mumkun olan, ideal olmayan ama pratik cozum: Hepsini toplarsin, en ufak sertlikte karti basacaksin, bir konuda cok cok emin degilsen FB-GS (BJK ve TS eklenebilir buna) aleyhine kirmizi kart, penalti falan gibi karar vermeyeceksin. Bunlara uymazsan hakemlik hayatin biter. Bir mac daha goremezsin denecek.
Bu insanlarin adalet duygusuna rahatsizlik verse de, kisa vadede mumkun olan tek cozum. Hakemlerimiz basarili, ha simdi iyi yonettiler ha simdi iyi yonetecekler laflarina kesinlikle aldanmamak lazim. Bugunku futbol guresi ve "Ben Sivas ve Trabzon maclarindan cok zevk aliyorum" diyerek Erman ve Sansal'in yaymaya calistigi ideolojinin parcasidir o muhabbet. Turkiye'yi hem klup hem de milli takimlar seviyesinde 1970-80lere goturur uluslararasi karsilasmalarda.
Gercegi kabul edeceksin, bir lig oynaniyor ve dogru duzgun mac yonetebilecek bir tane hakem yok. Fahis, korkunc hatalar yapilacak bu kesin, tekme tokat atandan yana olmaktansa kadrosu guclu, futbol oynayandan yana hata yapilmali.
Ideal olmayan cozumler icinde en iyisi budur. Ideali aramak durumu daha da kotuye goturur (mukemmel iyinin dusmanidir lafi var ya, o iste, Premiership gibi hakemlerimiz olsun diye beklersek futbolda magara devrine donecegiz).
Ama sonra hakemlerimiz nasil duzelecek martavallarini falan da bosverin. Bir .ok olacaklari yok 50 sene de beklesek, her cesit teknolojiyi de versek.
GS yonetimi almasi gereken durusu almistir. Bunda israrli ve kararli olmalidir. MHK ve hakemleri zaten bir darbe ile yikilacak durumda, GS ile inatlasirsa GS sallamaya devam etmelidir. Hakemleri mahkemelere vermek, kararlari UEFA ve CAS'a kadar goturmek, basinda surekli savasmak ve ilk firsat dogdugunda BJK FB ile isbirligi yaparak darbe vurmak. GS'a, uc buyuklere ragmen futbol yonetilemez, duser giderler.
Oguz Sarvan kim GS'la inatlasacak yahu, Oguz Sarvan kim, GS kim? Lincoln'e verilen kartlar dogruymus. Hadi oradan, kendini bilmez, herkesi aptal sanir adam.
Bir isi yapamamak ayip degildir. Ama yapamadigi halde israrla devam edip kisilere, kurumlara zarar vermek, emek ve yatirimlari baltalamak ayiptir. Bitsin artik bu tiyatro, Trabzon Avrupa'da yok, Turkiye kupasindan daha ilk macta cekilmis (kis kis gulerek), milli takimda bir oyuncusu mu ne var, aylardir haftada bir mac yapiyorlar, Sansal ve Erman hocam bak Ersun hocanin takimlarinda hic sakat yok muhabbetindeler. Babam bizim evde dehic sakat yok, ama hic mac yapan da yok. Oynasinalr bir-iki cephede daha, gorurum kac sakatlari var.
GS ligde, kupada, UEFA'da oynasin, milli takimin yarisini versin, her mac tekme tokat yesin, sakatliktan takim kuramasin, hakemler sahada bunu seyretsin, ardindan piskin cikip Lincoln'e verilen kart dogru desin. Ne yapacakti GS yonetimi, seyretmeye devam mi edecekti? O zaman o yonetimin MHK'dan farki mi kalir?
Ya islerini ellerinden geldigince (yukarida 3. secenek) yaparlar, ya giderler. GS durusunda israrli ve kararli olmali.
Sivas sampiyon olacaksa futbol oynayarak olmali, bu sekilde degil. Gecenlerde yazdigimi tekrar edeyim, duzgun zeminlerde, adam gibi hakemler mac yonetirken Sivas ve GS 19ar mac oynayip GS Sivas'in 4 puan gerisinde olamaz. Bin kere 19ar mac yapsalar bir kere olamaz.
Ali
Ridicule is the only weapon which can be used against unintelligible propositions.--Thomas Jefferson