CB adayi Abdullah Gul

[Ufuk Sezekkaplan]

Siyasi bir konu ama sadece genel bilgi olarak vereyim dedim. Henuz aciklandi. 2 gun sonra da secim var...

[Cengiz Akgun]

Hayırlı olsun ama burada siyasi yorum yapmayalım.Yoksa buranın tadı kaçar.

Guzel olmu$. Yarin ba$i sarikli ve siyah cuppeli Ayetullah modeli once ba$bakan sonra da Cankaya'ya ciktiginda kendinizi ona da ali$tirma yonunde hayirli da elbette.

[Mert Tokman]

Ne bekliyordunuz ki... Turkiye bunu hakediyor.

[Ozan Ersoy]

Hayırlı olsun ama burada siyasi yorum yapmayalım.Yoksa buranın tadı kaçar.

Guzel olmu$. Yarin ba$i sarikli ve siyah cuppeli Ayetullah modeli once ba$bakan sonra da Cankaya'ya ciktiginda kendinizi ona da ali$tirma yonunde hayirli da elbette.

Bosver Cengiz abicim. Milliyet.com'da anket yapiyorlar 140 bin oy vermis (%60) destekliyorum diye, desteklemeyenlerin orani %35 lerde. Bir de bu internet erisimi olan, bilgisayar kullananlarin verdigi oylar. Yani daha bunun okuma yazma bilmeyeni, koyu kasabasi, hayatinda bilgisayar gormemis olani var.

Milli gorus kokenli cumhurbaskani sececekler. Dini butun olsun da ne olursa olsun. Anlasilan sehit Kubilay'in basini bicakla kesip sokakta dolasan katilin torununun bu parti uzerinde sanildigindan daha fazla agirligi var. Agir abi imis kendileri.

Bu isler boyle... Herkes hakettigi gibi yonetilir. Ama bu ahmak ulkenin ahmak vatandaslari saniyor ki onlar yonetiyorlar. Sanki yapacak is, asilacak dag, gecilecek okyanus yokmus, ulkenin diger dertleri cozulmus gibi, bu dinciler yuzunden millet gerilir birbirine girer, kenarda salyalarini akita akita kurtler baka durur. Kurtler bakarken de butun olup biteni tepeden izleyen, kalin boklar dedigimiz Ingilizi, Fransiz'i ve diger emperyalistleri pis pis siritir.

Tarihini bilmeyip anlayamayan ve birbiriyle didismekten baska bir sey yapmayan, her zaman buyuk baliklara yem olmustur. Bu surecte ilk basamak da bolunmektir.

Ozan Ersoy

[Kenan Atak]

Unlu dusunur Eflatunun kemikleri sizlasin.

[Mert Tokman]

cahil cuhela, iki kelime turkceyi bir araya getirmekten aciz zavallilara nohut fasulye dagitip, secimleri yuzde otuzla kazanip mecliste cogunlugu ele gecirip dunya tarihinde gorulmemis bir cinlikle oldu bittiye getirip aday secen bu adamlari bu cahil millet hakkediyor demek ki Mert'in dedigi gibi. BU KAFAYA BU TARAK.

Aslinda bizim milletimizin hakettigi bu da degil --- asil hakettigimiz askeri siki yonetim ve koyun gibi gudulmek... cok degil bir 5 seneye kalmaz geliyor o da... demokraaaaasi filan bizim neyimize...

Aha da iste kaniti:
http://www.hurriyet.com.tr/gundem/6396197.asp?gid=180

[Cengiz Akgun]

O yuzden acilmiyor ya GS kongresi uyeligi. Liseli ve alayli idare ediyorlar. Ne yapayim dayanamadim alttan vurdum yine GS liselilere.

Zor ucuncu dunya ulkesi olmak. Kolay degil iliklere kadar i$leyen $eyleri sokup atmak. Bugun din ve ahlak elden gidiyor lafi ile ABD bile secimler etkileniyorsa gecen hafta Alman'la diger uc ki$inin bogazini kesen Malatyali ne yapsin?

[Ozan Ersoy]

O yuzden acilmiyor ya GS kongresi uyeligi. Liseli ve alayli idare ediyorlar. Ne yapayim dayanamadim alttan vurdum yine GS liselilere.

Alttan vurdum diyorsun ama bu acidan bakarsak adamlara hak vermemek elde mi Cengiz abi? Simdi GS tamamen acilsa, en iyi ihtimal bir suru Abdulrahim Albayrak benzeri adam (onun da nasil uye oldugu sasirtici bana gore) uye olacak. Bunlar tribunlerde amigo gibi hoplayip ziplayacaklar, bazisi isin dozunu iyice kaciracak koridorda rakip futbolcu yumruklayacaklar, kafalari bozuldugunda birilerini vurduracaklar, teveye cikinca iki kelimeyi bir araya getiremeyecekler, malatyaspor baskani kadar turkce konusamayacaklar, bazisi florya'yi tekkeye cevirecek, iran, misir, cezayir harici ulkelerden futbolcu transfer etmeyecekler, mafianin, tarikatin krali kulube sizacak vs vs...

Yalan mi? Eh boyle olunca da, bunlar kendi aralarinda kisir donguye girmis sekilde yeni bir isim cikaramadan isi goturuyorlar ama en azindan suratlar cirkinlesmiyor, en azindan Galatasaray Turkiye'nin batiya acilan penceresidir falan gibi sloganlar kullanilabiliyor... Acin kapilari bugunku durumu mumla ararsiniz. Turkiye'nin hali bu. Deniz ne ki, suyuyla doldurulan havuz bir seye benzesin?

Ozan Ersoy

[Fatih Mutlu]

Hayırlı olsun ama burada siyasi yorum yapmayalım.Yoksa buranın tadı kaçar.

Guzel olmu$. Yarin ba$i sarikli ve siyah cuppeli Ayetullah modeli once ba$bakan sonra da Cankaya'ya ciktiginda kendinizi ona da ali$tirma yonunde hayirli da elbette.

bu ne yaman celiskidir anne. hem "siyasi yorum yapmayalim" lafini ne guzel demissin diye kotele, hem de paragraf bitmeden siyasi yorumun daniskasini yap

[Hasan Utku]

Akşam yazarı Engin Ardıç'ın,yaklaşık bir yıl önce yazdığı ve Türkiye'deki durumu ve geleceğini özetleyen bir yazısı vardı.

Şahsen bugün gelinen noktada ve devamı kaçınılmaz tartışmalara bakınca,bu tesbitin ne kadar doğru olduğunu ve sonuçta son satırdaki çaresizliğe mahkum olduğumuzu düşünüyorum..

Engin Ardıç: Türkiye niçin iflah olmayacaktır?

Eskiden Osmanlı toplumunda dört sınıf vardı: Kapıkulu, ulema, köylü ve reaya. Bu yapının Batı ülkeleriyle hiçbir ortak ya da benzer yanı yoktu.

Bazı aptal Türk komünistleri bunu reddettiler, kutsal kitaplarında yazmıyormuş... Oysa buna ilk dikkat çeken gene Marx olmuştu! Daha ağababalarının ne dediğinden haberleri yoktu zavallıların.

Bu sınıflardan kapıkulu bürokrasiye dönüştü, ulema da ona eklemlendi, köylü öylece kaldı, çok azı işçiliğe geçebildi, gayrımüslim reayanın da büyük kısmı imparatorluktan kopan devletlerle birlikte ayrıldı, kalan çok küçük azınlık ticaretle uğraştı. Başka hiçbir yol bırakılmamıştı ona.

Sonra, uzunca bir süre, Türkiye'de sınıflar olduğunu bile söylemenin yasaklandığı dangalak bir baskı dönemi yaşadık. Sosyoloji bilimine hakaret ediliyordu.

Şimdi artık serbest. Komünizm ortadan kalktığı için serbest bıraktılar. Onu babam da yapar...

Türkiye, çok uzun süre, bürokrasi diktası altında, gücü olmayan bir burjuva sınıfıyla hakkı olmayan bir işçi sınıfı yaratmaya çalıştı. Kör topal başardı bunu.

Bugün, iki yüz yıldır süren bir çatışmanın, bürokrasi ve halk arasında sinsi sinsi sürmüş bir kavganın son aşamasına geldik. Duyduğunuz çatırtı ve patırtı, bu çekişmenin gürültüsüdür.

Bürokrasi, ayrıcalığını, dokunulmazlığını bırakmamak için direniyor. Dönem dönem bu amaçla kan dökmekten kaçınmamıştır.

Halk, her zaman olduğu gibi gene el yordamıyla ve aklına değil sezgilerine yaslanarak, iktidara gelmeye, en azından iktidarı bir ölçüde paylaşmaya çalışıyor.

1930, 1950, 1965 ve 1983'te bunu başarır gibi oldu, tırpanladılar. 2002'de yeniden denedi, bakalım nereye kadar?

Çünkü memur zihniyetinin ürünü olan 'yoksulluğa güzelleme' felsefesi halkı iyice bezdirdi. Memurlar bu tüketim açlığını anlayamıyorlar ve kızıyorlar. Memur da aç ama açlığı 'içselleştirmiş', bundan hoşlanır olmuş. 'Daha iyi yaşamayı' öneren Özal'a bunun için nefret kustu.

Fakat halkın bu çabası, Batı ülkelerinde olduğu gibi 'sol' kimliğiyle değil, 'dincilik' kimliğiyle şekilleniyor. Halk, tutunacak başka dal bulamadığı için dine sarılıyor.

Bugün Türkiye'de Batı anlamında bir burjuvazi yok, görgüsüz hırt zenginler var.

Batı anlamında bir işçi sınıfı da yok, köylülükten kopamamış, şehirli de olamamış kara bir 'lumpen' kalabalığı var.

Türkiye, ne yazık ki, paralı ayılar ve parasız ayılar arasında paylaşılamıyor bir türlü...

Arada elbette tek tük parlak ve ışıltılı bireyler, ağzı burnu düzgün işadamları, dürüst ve mert emekçiler, bilgili ve kafalı aydınlar var ama, siyasal ya da toplumsal bir etkinlikleri olamayacak kadar azınlıktalar. Belirleyici değiller.

Avrupa Birliği'ne girmeye heveslenen Türkiye'nin, birçok 'kriterin' yanısıra, Avrupa'yla bu açıdan da ilgisi ve benzerliği yok yani!...

Fransa böyle değildir. İngiltere böyle değildir. Almanya böyle değildir. İtalya böyle değildir. İspanya böyle değildir.

Sınıflar köklü ve sağlam olur, çatışmalar kan dökmeden uzlaşma yoluyla çözülürse, ülke ilerler. Bizde öyle olmuyor.

Türkiye çok kendine özgü olduğu için de (boşuna mı 'biz bize benzeriz' denilmiştir), Türkiye'de iki siyasi iktidar adayı, yani toplum düzenini kuracak ve yürütecek iki odak oluşmuştur:

Faşist bürokratlar ve köylü dinciler.

'Medya' da bunlardan birine ya da ötekine yanaşmaya ve yaranmaya çalışıyor.

Maç ortadadır, kimin kazanacağını ben de çok merak ediyorum.

Fakat her iki sonuçta da, bizim gibi insanlara, gol yemiş Fenerbahçe taraftarı gibi, tribünün tellerine yaslanıp ağlamak kalacak...

[Burak Sağlam]

Beyler ayıp olmuyormu artık?

Bu forumu tek tip görüşte olan insanlar takip etmiyor.Yukarıda yazdığınız hakarete varan satırlar ben dahil bir çok insanı incitiyor.Bu ülke tek görüş yada anlayışa ait değil.Demokrasi diye bağırıp sonra beğenmemek nasıl bir anlayış?Yada bizden başkası kakadır ordu göreve naraları atmak?Kendinizden başkasını cahil ilan etmek?

Ayıp oluyor!Biraz daha saygı lütfen.

Saygılar.

[Alpay Dedeoglu]

Sayın Burak Sağlam,

Kizacaginiza niye kendi gorusunuzun ve onun temsilcilerinin
iyi oldugunu anlatsaniza. Turkiyenin kutuplasmaya degil,
insanlarinin birbirini anlamaya ihtiyaci var.

Evet burasi bir spor formu, zaten olayi GS klub uye alma felsefesiyle ile
benzetme yapiyorlar. Bence bu cercevede konu butunlugu var.
Yanlis anlasilmasin kimseye haklisin veya haksizsin demiyorum.

Cimbom.org'un ozelligi genelikle disarida yasayan Turklerin yogunlukta olup birseyler paylasmasi. Olaylara disaridan baktiklarindan , avantajlari daha tepeden bakip objektif olabilmeleri, dezavantajlari ise Türkiyedeki gelismeleri yakindan takip edemeyip eksik/eski bilgi üzerine yorum yapmalari. Hemen hepside Bati ülkelerinde yasadigi icin ise , dusunce yapilarinin dini-muhafazakar felsefe ile ters dusme durumu ise gayet dogal. Sonra burasi da Kasimpasaspor, Konyaspor, İstanbul Buyuksehir Belediye Spor, Siirtspor forumu da degil(Varsa boyle biryer) ki bu sefer karsi gorusler dogasi itibariyle daha baskin olsun.

Ama su da var Sultani (Lise) kulturu icerisinde butun fikirlere saygi duyma, dinleme ve tartisma gelenegide ayrica inanclar saygi duyma kulturu de vardir. Iste bu yuzden Turkiyede imam hatip mezunlarinin cogu GS'lidir, iste bu yuzden futbol takimlari icerisinde inanclarini en rahat yasayanlar GS'li futbolculardir(bazen abartsalarda), iste bu yuzden dini-muhafazakar kadro icerinde de lise cikislilar vardir. Biz lisedeyken hep biz birbirimizi dinlemeye , anlamaya calismisizdir.

Beyler ayıp olmuyormu artık?

Bu forumu tek tip görüşte olan insanlar takip etmiyor.Yukarıda yazdığınız hakarete varan satırlar ben dahil bir çok insanı incitiyor.Bu ülke tek görüş yada anlayışa ait değil.Demokrasi diye bağırıp sonra beğenmemek nasıl bir anlayış?Yada bizden başkası kakadır ordu göreve naraları atmak?Kendinizden başkasını cahil ilan etmek?

Ayıp oluyor!Biraz daha saygı lütfen.

Saygılar.

[Burak Sağlam]

Alpay Bey kızgınlık söz konusu değil.İtirazım üsluba.Gayet güzel kendi bakış açınızdan durumu anlatmışsınız (çoğu yerde fikirlerimiz örtüşüyor).

Sizce burada görüş bildirmem ne kadar anlamlı olacak?Yazılacak onlarca cevaba yetişmeye calışacağım bir karmaşadan başka bir şey elde etmek zor.Bu denli hassas konuların jest ve mimiklerden bağımsız,ses tonunun duyulamadığı ortamlardan ziyade yüzyüze konuşmayı tercih etmişimdir.Normal olarak bu benim tercihim sadece beni bağlar.

Sıkıntımı acıkça ifade ettiğimi sanıyordum ama olmamış yazınızdan anladığım.Bütün sorun kullanılan kelimlerde.FB ile ilgili yazdıklarımdaki kelime seçimim için uyarılabiliyorsam burada toplumun bir kesimine yöneltilen (kusura bakmayın eleştiri diyemeyeceğim) aşağılayıcı (cahil,yobaz,örümcek beyinli vs.) kelimelerede benim itirazım olabilmeli.Ben burada yazan onlarca saygıdeğer insana karşı bu saygıyı gösteriyorsam karşılığını beklemem(iz) çokmu abes olur.

Saygılar.

[Ufuk Sezekkaplan]

Ben 1986-1987 doneminde Erdogan hocanin ogrencisi olma sansina eristim. Ayni kursuda Profesor Orhan Aldikacti da vardi. Her ikisi de hocaliklari gibi kisilikleri ile de mukemmel insanlardi. Farkli bakis acilari olan kisilerdi. Ancak ortak noktalarindan biri hosgoru, digeri de Galatasaraylilikti.

Erdogan Hoca gencliginde GS'li milli bir voleybolcu iken, Orhan hoca basket maclarina bodoslama orta sahadan giren ve yedek sirasinin yanina bir sandalye attirip maci kenardan seyreden bir sporseverdi. Dekan olmasinin tek imtiyazini orada kullandigini gormustum, sadece ona yakisan bir sevimlilikti bu.

Kursumuzun adi Esas Teskilat Hukuku idi, zira Anayasa Hukuku terimi verilen dersi tam kapsamiyordu ve kursunun adi Fakulte acildigindan beri hic degismemisti (umarim hala aynidir).

Liseden gelen vasat bir ogrencinin gozuyle, ilk 3 haftada yasadigim soku unutamam. Lisede en kucuk bir siyasal konuyu konusmak yasak iken bize ETH derslerinde siyasal vakalari hukukcu gozuyle analiz etmeyi ogretiyorlardi. Ilk ders konularimizdan biri de Sariyer'de Araplara mulk satisi idi.

Ogrencisi olmakla en cok gurur duydugum insana suikast yapilmasi biraz duygularimi allak bullak etti. Erdogan hoca ile sadece 1 dakika karsi karsiya gelen bir kisi birakin onu vurmayi, olsa olsa daha once onu tanimadigi icin ne kadar sanssiz oldugunu dusunebilir. Buna, o suikasti yapan beyinsiz ahmak mahluk da dahil.

Bu ulke, gercek degerlerini boyle capulculara karsi korumayi ne zaman ve ama asil onemlisi nasil ogrenecek ?

[Mehmet Cirak]

Sevgili Kerem,

Ozellikle babana ve tum ailenize buyuk gecmis olsun. Bu beyinsizler ne yazik ki azmis durumdalar, ne olacak bilmiyorum. Bazen boyle uzaktan izlemek, yorum yapmak agarima gidiyor, memleketi terk etmis gibi hissediyorum, belki bize en cok ihtiyac duyuldugu anda. Bu yuzden baban gibi birseyler yapmaya calisan aydinlara olan saygim bir kat daha artiyor.

Tekrar gecmis olsun.