Futbolumuzda altyapı ve diğer sorunlar
Posted: Tue Feb 09, 2010 9:06 am
Zemin, saha yönetimi, sağlık ekibi, danışman hastane gibi konuların bir başlık altında toplanması faydalı olabilir diye düşündüm.
GSGM eski İl Müdürü ve gazete yazarı Vedat Bayram, Şükrü Saracoğlu stadı zemini için ilginç şeyler söylemiş.
"Burası dere yatağına çok yakın. Sayın Aziz Yıldırım, stadı yenilerken 70-80 metreye fore kazık yaptırdı. Fore kazık çakılmadan stadın sağlam yapılması mümkün değil. Bu da maliyeti arttırdı. Çünkü zemin sulak ve balçık. Bizim dönemde de zeminden suyun atılması sıkıntı yaratmıştı. Burada sadece yağmur suyundan bahsetmiyoruz. Çatıdan da, etraftan da, caddelerden de su toplanıyor. Stadın dere yatağıyla seviye farkı sorun yaratıyor. Drenaj kanalıyla toplanıp terfi ettirilecek suyun seviyesi, dere yatağı da yükselince yetmiyor."
"Maratonun arkasına terfi istasyonu kurulmuştu. Drenaj kanallarında toplanan su tahliye edilemiyor, motorla pompalanıyordu. Buna rağmen lise tarafı sık sık su altında kalırdı. Sorunu, terfi istasyonuyla, kanallarla çözmeye çalıştık. Ama tam ıslahı mümkün olmadı."
"UEFA finali yaz dönemiydi. Bunun altını çizelim. Bu kış yoğun yağışlar oldu. Ancak en önemlisi stadın konumu ve altyapıdaki bozukluğun sürmesi. Yeterli bakım yapılamamasını ekliyorum; sonuç bu. Altyapısı bu kadar bozuk ve şartları kötü bir stada, iyi bakım da yapılmazsa bu tablo normal. İyi bakım bir görgü ve meslek meselesidir. Bizim zamanımızda çalışanların hepsi emekli oldu. Yeni bir ekip konuldu. Bunlar da stat bozulduktan sonra Hollanda'dan ultraviyole sistemi getirttiler. Bu sistem sadece çimin rengini sağlar. Biz ultraviyole getirmeden üre adındaki gübreyi kışın bile kullanarak aynı işi yaptık. Kışın rengini kaybeden çimlere üre veririz. Bu, görüntü dışında bir şey sağlamaz."
"Oraların (Avrupa) drenajı doğru, bakımı doğru. Altyapısı Kadıköy gibi değil. Özetle; stadın konumu itibarıyla, zemin zaten problemli. Bozulmaya, hastalanmaya müsait. Yanlış mülahazalar (çatı, güneş, rüzgar gibi) zaman kaybettiriyor. Sadece çimin renginin canlanmasına yarayacak bu ultraviyole işi. Yapılması gereken suların tahliyesini sağlamak. Eskiden terfi istasyonuyla yaptık. Şimdi modern yöntemler var. Ayrıca iyi bir bakım ekibinin var olduğuna inanmıyorum. İstanbul'daki statların yarısının bakımını yapan eski elemanlarımızla konuştum. Saracoğlu'ndaki sıkıntı, altyapı eksikliği üzerine bakımın yetersizliği ve drenaj sıkıntısıdır. Devre arasında öncelikle drenaj çalışması gerekirdi. Şişleme metoduyla, kumlamayla o balçığı önleyebilirlerdi. Gerekirse ek terfi istasyonları yapılmalı. Çime iyi bakılmalı. Şişleme metoduyla suyun maç günü zemin üzerinde bulunmaması sağlanmalıdır."
(...) çatılar yüzünden zeminin iyi havalanmadığı iddiası...
"Kesinlikle katılmıyorum. Bu çatı havalandırmaya engel olsa yaz aylarında çimlerin kavrulması gerekir. Yaşananlar tamamen bakımla ilgili. Söylenenler de tamamen fantezi. İnönü Stadı'nın yeni açık tribününe de çatı eklendi. Ama oraya hiçbir şey olmadı. Şunu da ekleyeyim: Fenerbahçe Stadı yenilenirken çimin bekleme süresine uyulmamıştı. O zaman, "Aceleye getirmeyin. Ekme çimde 6 ay, serme çimde (Hollanda'dan getirilmişti) 3 ay kaynama süresi beklenmelidir" uyarıları yapılmıştı. Bunlara uyulmadı ve bu çim de bir sene sonra önemli oranda değiştirilmişti. 13 yıl önce görevdeyken İnönü Stadı'nda bozulmaya yönelik sıkıntı yaşandığında oradaki çimleri kaldırıp yeni yapılan Beylerbeyi'ne sermiştik. 1997'de alınan çim halen kullanılıyor. İyi bakıldığında çim devam eder. Hastalanmaya yönelik bir yapısı olan Kadıköy'de ise iş zor."
Yöneticilik sadece oyuncu transfer etmek değil tabii. İşin ilginci bu sorunun Aziz Yıldırım , Nihat Özdemir gibi mesleki uzmanlığı ve parası olan adamların ve yönetimi geleneksel olarak müteahhitler olan bir kulübün yönetiminde ortaya çıkması.
İkinci yarı fikstür avantajı FB lehine deniyordu, galiba pek öyle olmayacak...
GSGM eski İl Müdürü ve gazete yazarı Vedat Bayram, Şükrü Saracoğlu stadı zemini için ilginç şeyler söylemiş.
"Burası dere yatağına çok yakın. Sayın Aziz Yıldırım, stadı yenilerken 70-80 metreye fore kazık yaptırdı. Fore kazık çakılmadan stadın sağlam yapılması mümkün değil. Bu da maliyeti arttırdı. Çünkü zemin sulak ve balçık. Bizim dönemde de zeminden suyun atılması sıkıntı yaratmıştı. Burada sadece yağmur suyundan bahsetmiyoruz. Çatıdan da, etraftan da, caddelerden de su toplanıyor. Stadın dere yatağıyla seviye farkı sorun yaratıyor. Drenaj kanalıyla toplanıp terfi ettirilecek suyun seviyesi, dere yatağı da yükselince yetmiyor."
"Maratonun arkasına terfi istasyonu kurulmuştu. Drenaj kanallarında toplanan su tahliye edilemiyor, motorla pompalanıyordu. Buna rağmen lise tarafı sık sık su altında kalırdı. Sorunu, terfi istasyonuyla, kanallarla çözmeye çalıştık. Ama tam ıslahı mümkün olmadı."
"UEFA finali yaz dönemiydi. Bunun altını çizelim. Bu kış yoğun yağışlar oldu. Ancak en önemlisi stadın konumu ve altyapıdaki bozukluğun sürmesi. Yeterli bakım yapılamamasını ekliyorum; sonuç bu. Altyapısı bu kadar bozuk ve şartları kötü bir stada, iyi bakım da yapılmazsa bu tablo normal. İyi bakım bir görgü ve meslek meselesidir. Bizim zamanımızda çalışanların hepsi emekli oldu. Yeni bir ekip konuldu. Bunlar da stat bozulduktan sonra Hollanda'dan ultraviyole sistemi getirttiler. Bu sistem sadece çimin rengini sağlar. Biz ultraviyole getirmeden üre adındaki gübreyi kışın bile kullanarak aynı işi yaptık. Kışın rengini kaybeden çimlere üre veririz. Bu, görüntü dışında bir şey sağlamaz."
"Oraların (Avrupa) drenajı doğru, bakımı doğru. Altyapısı Kadıköy gibi değil. Özetle; stadın konumu itibarıyla, zemin zaten problemli. Bozulmaya, hastalanmaya müsait. Yanlış mülahazalar (çatı, güneş, rüzgar gibi) zaman kaybettiriyor. Sadece çimin renginin canlanmasına yarayacak bu ultraviyole işi. Yapılması gereken suların tahliyesini sağlamak. Eskiden terfi istasyonuyla yaptık. Şimdi modern yöntemler var. Ayrıca iyi bir bakım ekibinin var olduğuna inanmıyorum. İstanbul'daki statların yarısının bakımını yapan eski elemanlarımızla konuştum. Saracoğlu'ndaki sıkıntı, altyapı eksikliği üzerine bakımın yetersizliği ve drenaj sıkıntısıdır. Devre arasında öncelikle drenaj çalışması gerekirdi. Şişleme metoduyla, kumlamayla o balçığı önleyebilirlerdi. Gerekirse ek terfi istasyonları yapılmalı. Çime iyi bakılmalı. Şişleme metoduyla suyun maç günü zemin üzerinde bulunmaması sağlanmalıdır."
(...) çatılar yüzünden zeminin iyi havalanmadığı iddiası...
"Kesinlikle katılmıyorum. Bu çatı havalandırmaya engel olsa yaz aylarında çimlerin kavrulması gerekir. Yaşananlar tamamen bakımla ilgili. Söylenenler de tamamen fantezi. İnönü Stadı'nın yeni açık tribününe de çatı eklendi. Ama oraya hiçbir şey olmadı. Şunu da ekleyeyim: Fenerbahçe Stadı yenilenirken çimin bekleme süresine uyulmamıştı. O zaman, "Aceleye getirmeyin. Ekme çimde 6 ay, serme çimde (Hollanda'dan getirilmişti) 3 ay kaynama süresi beklenmelidir" uyarıları yapılmıştı. Bunlara uyulmadı ve bu çim de bir sene sonra önemli oranda değiştirilmişti. 13 yıl önce görevdeyken İnönü Stadı'nda bozulmaya yönelik sıkıntı yaşandığında oradaki çimleri kaldırıp yeni yapılan Beylerbeyi'ne sermiştik. 1997'de alınan çim halen kullanılıyor. İyi bakıldığında çim devam eder. Hastalanmaya yönelik bir yapısı olan Kadıköy'de ise iş zor."
Yöneticilik sadece oyuncu transfer etmek değil tabii. İşin ilginci bu sorunun Aziz Yıldırım , Nihat Özdemir gibi mesleki uzmanlığı ve parası olan adamların ve yönetimi geleneksel olarak müteahhitler olan bir kulübün yönetiminde ortaya çıkması.
İkinci yarı fikstür avantajı FB lehine deniyordu, galiba pek öyle olmayacak...