Forum Galatasaray Spor Kulubu ve Turk sporu hakkinda ayrintili haberler, yorum ve analizler, ogretici arastirmalar ve diger onemli spor olaylari hakkinda bilgi akisini saglamak, yazilanlari saglikli bir yapi cercevesinde dunyadaki butun Galatasarayli arkadaslar ve diger sporseverler ile paylasmak amaciyla kurulmustur.
Yeni yila nasil girersen butun sene oyle gidermis diye bir geyik vardir
Ben gaz cikattiriyordum
Levent te "Baba dansoz cikti kos kos " diye bagiriyordu hanim da telefonda arkadaslari ile bir seyler paylasiyordu,anane TV'nin basinda uyukluyordu yatsi namazindan beri...
Anladim herseyin bos oldugunu
Delikanliligin Cubuklu 29 larda baslayip Carrefour'un bebek bezi ve PC game reyonlarinda bittigini
2005-2006 futbol sezonunu şampiyon olarak tamamlayan G.Saray’da yeni sezon öncesinde sağlık kontrolleri başladı. Sarı-Kırmızılı futbolcular, sırayla Bakırköy Özel Acıbadem Hastanesi’ne gelerek sağlık kontrollerinden geçmeye başladı. Dün öğle saatlerinde başlayan kontrollere sırasıyla Ayhan Akman, Necati Ateş, Emre Aşık, Yalçın Ayhan ve Sabri Sarıoğlu katıldı. Sağlık kontrollerinin ardından basın mensuplarının sorularını cevaplayan G.Saray’ın golcü futbolcusu Necati Ateş, hem kendi gelecekleri hem de G.Saray’ın başarısı için mutlaka Şampiyonlar Ligi’ne katılmaları gerektiğini söyledi. Necati, “Hedefler her zaman büyük. Yine şampiyonluk, Türkiye Kupası ve Şampiyonlar Ligi’ne katılarak gidebildiğimiz yere kadar gitmek. Belki çeyrek final, belki de yarı final. Belli olmaz, futbolda her şey var.” dedi.
Galatasaray, 2006-2007 sezonu için 29 Haziran Perşembe günü, Florya Metin Oktay Tesisleri'nde topbaşı yapacak. Sarı-Kırmızılı takım daha sonra çalışmalarına 5 Temmuz'dan itibaren Hollanda'nın Eindhoven şehrine 20 km. uzaklıktaki Oistervijk'te yapacağı hazırlık kampıyla devam edecek. G.Saray, Hollanda'daki kamp boyunca, 2 hazırlık maçı yapacak. 12 Temmuz'da Vitesse, 14 Temmuz'da Belçika 1. Lig takımlarından Bruxelles ile hazırlık müsabakaları oynayacak ve 15 Temmuz'da İstanbul'a dönecek. Çalışmalarına 10 gün boyunca Florya Metin Oktay Tesisleri'nde devam edecek olan G.Saray, 28 Temmuz günü Almanya'ya geçerek, 29 Temmuz'da Alman 1. Lig takımı B. Mönchengladbach kulübünün gerçekleştireceği sezon açılış organizasyonu kapsamında bir hazırlık maçı daha yapacak. Galatasaray 8-9 Ağustos 2006 tarihinde Şampiyonlar Ligi 3. ön eleme turu ilk karşılaşmasına çıkacak.
Herkes yazmis sampiyonlukla ilgili yasadiklarini, hissettiklerini. Bir Galatasaray'li olarak 2006 sampiyonlugundan bir bucuk ay sonra da olsa bu baslik altinda yazmak istedim. Sampiyonluk gununde oncelikler siralamasi yaparak ligin son haftasi heyecanini bir kenara koyup izmir'den taa Ordu'ya gitmistim. Acikcasi pek umudum da yoktu FB'nin Denizli'de takilacagindan.
Mustakbel "in-law"larla ilk tanismanin heyecani ve stresi ile mac yayinlanan bir yere gidebilir miyiz diyemeyince tv'nin basinda her iki macin sonucunu takip ettim goz ucuyla. Bir yanda agirdan bir muhabbet bir yanda da gozum televizyonun sag ust kosesindeki skor tabelasinda. Neyseki Denizli golunu atti da o heyecanla digiturkten yayinlanan bir radyo kanalina gectik Bu defa gozlerimle kulaklar nobet degistirdi. Oyle boyle derken 16 dakika da bitti. O surede Aziz amcanin olasi taktiklerinden ve Denizli sehrinin ihya olacagindan falan bahsettik ama mac bitiminde cep telefonuma gelen tebrik mesajlari 16 dakika suren butun sikintiya degdi.
O gun sampiyonluk heyecani ve mutlulugu yasarken ogrendim kayinpederin Fenerbahceli olmadigini ama isin ilginci kayinpeder de olamadi
Bir kez daha herkese mutlu olsun Sampiyonlugumuz !
Not. Karsi tarafin ailesi ile tanisacak arkadaslara kucuk bir tavsiyem var: ilk tanismaya gitmeden 12 saat icinde sakin sut icmeyin, bel fitigi oldugunuz suphesi dogurabilir
Mehmet Ulupinar wrote:
....
O gun sampiyonluk heyecani ve mutlulugu yasarken ogrendim kayinpederin Fenerbahceli olmadigini ama isin ilginci kayinpeder de olamadi
Bir kez daha herkese mutlu olsun Sampiyonlugumuz !
Not. Karsi tarafin ailesi ile tanisacak arkadaslara kucuk bir tavsiyem var: ilk tanismaya gitmeden 12 saat icinde sakin sut icmeyin, bel fitigi oldugunuz suphesi dogurabilir
Hayrola Mehmet. Adami gorunce evlenmekten vaz mi gectin? Istanbul hatiralarimi derliyorum. Yazacagim merak etme. Acaba Delta'ya kredi karti ayagini ben de mi yapsam acaba diye du$undurttun beni?
Cengiz Akgun
"Asrın, yeni bir umdesi var, hak kapanındır
Söz haykıranın, mantık ise şarlatanındır.
Geçmez ele bir paye kavuk sallamayınca
Kürsi-i liyakat pezevenk, puşt olanındır.”
N. Tevfik 1940.
G.Saray Kulübü, Çırağan’da yapılan 16. Şampiyonluk Balosu’ndan karlı çıktı.
Davetiyelerin 1000’er dolar karşılığında satıldığı baloya 1000 kişi katılırken, buradan 1 milyon 630 bin YTL gelir elde edildi. Açık artırmada, Hakan Şükür’ün forması, Adnan Polat’ın saati, Hasan Kabze’nin ayakkabısı ve UEFA Kupası’nı kazanan takımın giydiği forma satıldı. Bu satışlardan da toplam 980 bin YTL gelir elde edildi.
HÜRRİYET
Parasızlıktan sonra transfer de oyuncuların diline düştü
Geçtiğimiz sezon uzun süre paralarını alamayan futbolcular, bu durumu antrenmanlardan sonra esprili bir şekilde gündeme taşımışlardı. Parasızlıkla ilgili şarkılar ve esprilerle birbirlerine takılan Sarı-Kırmızılı futbolcular, bu kez de bir türlü gerçekleştirilemeyen transferleri dillerine doladılar.
Gazetelerde her gün yeni bir isim çıkmasına rağmen bir türlü transferin yapılamaması dün yeni formaların tanıtım toplantısına damga vurdu. Çubuklu formaların tanıtımı için sahneye çıkan Hakan Şükür’ün, forma giydirilen maket mankenleri görünce, “Bunlar yeni transferler mi? Hani transfer yapılmamıştı.” şeklinde yaptığı esprisi futbolcular ve izleyiciler arasında gülüşmelere sebep oldu. Hakan’dan sonra bu kez de Sabri Sarıoğlu siyah renkli bir maket mankenin yanına giderek, “Saidou na’ber. Hani Galatasaray’dan gitmiştin. Niye aramıza gelmiyorsun?” diye takıldı. Hasan Şaş ise mankenlerin üzerindeki formaların fotoğraflarını çeken basın mensuplarına dönerek, “Yeni transferlerin fotoğraflarını mı çekiyorsun.” dedi.
Bu arada Galatasaray, yeni sezon hazırlıklarını ormanda yaptığı kros çalışması ile sürdürdü. Teknik Direktör Erik Gerets yönetiminde, Florya Atatürk Ormanı’nda kros yapan futbolcular, 1811 metrelik parkuru 7 kez koştu. Kros çalışmasında, geçen sezondan sakatlıkları bulunan ve önceki gün ormandaki çalışmaya katılmayan Hasan Şaş ile Ergün de yer alırken, sakatlığı bulunan ve annesi hastanede olan Ümit ile Song dışındaki yabancı oyuncular çalışmaya katılmadı. Eric Gerets’in antrenmanda bir hayli neşeli olması dikkat çekerken, Belçikalı teknik adam Song ve Necati ile şakalaştı.
Öte yandan G.Saraylı futbolcuların yeni sezonda giyeceği formalar medyaya tanıtıldı. Florya Tesisleri’nde yapılan tanıtımda, Sarı-Kırmızılı futbolcular, yeni sezonda giyecekleri, beyaz, çubuklu, koyu gri ve parçalı formaların tanıtımını yaptılar.
ZAMAN
Okurumuz, Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler Fakültesi son sınıf öğrencisi M. Kahveci, İzmir'den yazmış. Galatasaray Spor Kulübü'nün bir dünya markası olma sürecinde geçtiği yolun değerlendirilmesini istemiş.
Seçtiği konu hassas ve hem uzmanlık hem de tarihçeyi bilmeyi gerektiriyor. Ben de soruyu yanıtlamadan önce yüreğiyle Galatasaray'a takıntılı bir uzmana sordum. Art Grup stratejiden sorumlu Başkan Yardımcısı sevgili Hakan Senbir koyu bir Galatasaraylıdır; ama sorularımı yanıtlarken tarafsız kalacağına söz verdi. İşte Galatasaray için marka olma sürecinde yaşanmış ve yaşanması muhtemel adımlar: "Galatasaray lokal bir markaydı ve tam dünya lansmanını yaptığı sırada ekonomik krize girdi. Çözüm: Bu süreci Türkiye ve dünyada ayrı değerlendirmek gerek. Galatasaray Türkiye'de ilkleri gerçekleştiren bir marka. Dolayısıyla konumlaması nettir ve Jack Trout'un, pazarlamanın vazgeçilmez 22 kuralından ‘İlk Olmak'tırı da yaşama geçirmiştir. İlk kez başarılmış olan dört yıl üst üste şampiyonluk; ilk UEFA yarı finali (1988); ilk Şampiyonlar Ligi çeyrek finali (2001); ilk UEFA ve Süper Kupa (2000) GS'nin başarılı ilkleridir. Yaşadığı kriz sonrasında konumu Türkiye'de görece daha az zarar görmüştür. Ancak bu yıl aldığı şampiyonluk ile bu zararı da onarma şansına sahiptir.
Ancak Avrupa ve dünyadaki durumu Türkiye'den farklı. GS tam lansman sonrasında (2000 UEFA ve Süper Kupa) ekonomik krize giren bir marka gibi sarsıldı. ‘Marka İtibarı' grafiğinin (x) ekseninde ‘Tanınırlık', y ekseninde ise ‘Beğeni' vardır. GS'nin yurtdışında tanınırlığı bu dönemde artarken, beğenisi azaldı. GS'nin şimdi yapması gerekenler ise şunlar: GS markası 360 derece iletişim esasına göre, vizyon, misyon ve hedefleri net belirlenmeli, başarı beklentisi zamana yayılarak yönetilmeli. Kısa süreli başarılar değil, uzun dönemli ve yavaş yavaş büyüme esası dikkate alınmalıdır."
GÜNSELİ ÖZEN OCAKOĞLU
Tensikat dalgasından nasibini en son Vatan yazarı Yiğiter Uluğ aldı. Okumaktan en hoşnut olduğum spor yazarı; dahası kalemini tek alanla sınırlandırmayacak kadar da usta. Aslında bir süredir Vatan’da kızaktaydı. Rivayetlere göre spor müdürünün karısı istemediği için spor sayfasında yazamıyordu. Vatan okurları da bu yüzden iyi bir spor yazarından mahrum kalıyorlardı. En son Vataniki’de yazıları vardı, ek kapanınca Yiğiter Uluğ’un ilişiği de kesildi. Müthiş bir yönetim hatası olmasının yanı sıra, eğer piyasada konuşulanlar doğruysa medyanın iç işleyişi açısından da ürkütücü bir durum.
Oray Eğin
En iyi futbol takımları sıralamasında en iyi Türk takımı hangisi?
Turkcell Süper Lig'de geride kalan 2005-2006 sezonunda umduğunu bulamayan Beşiktaş'ın, buna rağmen dünya futbolundaki yükselişi sürüyor.
Siyah-beyazlılar, Uluslararası Futbol Tarihi ve İstatistikleri Federasyonu'nun (IFFHS) değerlendirmesinde haziran ayı sonu itibariyle ezeli rakipleri Fenerbahçe ve Galatasaray'ın yine önünde yer aldı.
Takımların son bir yıllık sürede oynadıkları resmi maçlar baz alınarak belirlenen ve 1 Temmuz 2005 ile 30 Haziran 2006 tarihleri arasını kapsayan değerlendirmede Beşiktaş, bir önceki aya göre 5 sıra çıktı, 166,5 puanla 39. sırada yer alarak, Türk takımları arasında en iyi dereceyi yaptı.
Değerlendirmede bir önceki aya göre 1 basamak yükselen Fenerbahçe 141 puanla 67., 3 basamak çıkan son şampiyon Galatasaray ise 104,5 puanla 125. oldu.
Milliyet
FB ve GS'den yaklaşık 30'ar puan geride ligi bitiren üstelik bunu 2 yıldır düzenli olarak yapan BJK nasıl bu iki takımın üstünde yer alıyor anlamış değilim
Daumun nasıl karaktersiz nasıl rezil bir insan olduğu dün NTV'ye verdiği röportajda (tekrardan) çok net bir şekilde görülüyor. Ligin son haftaları incelenmeliymiş, BJK-GS maçında neler olduğu konuşulmuyormuşmuş! Rezil herif sen 11 puan geriden gelirken, maç yapacağınız konyanın en önemli oyuncuları nasıl uyduruk kartlarla kadro dışı bırakıldı? BJK'yı yenen istanbulspora giden paranın izahı neden yapılamadı? Senin şimdi söylediklerinin beterini Lucescu söyledi. O zaman neden gıkın çıkmadı? Bir gram karakterin olsa para için kıvırmaz 'kararı yönetime' bırakmaz, adam gibi istifa eder çeker giderdin! Aynı şeyi BJK'dan ayrılırkende yaptın gerçi! Doldurdun cebini güzel yurdumun zengin takımlarında salla şimdi uzaklardan...
Erbakanın dediği gibi: Hadi ordan hadi ordan!
Ligin son 6 haftasında incelenecek birşey yok. Ama olur ha bütün sezonu topluca incelemeye kalkarlarsa, bugün Juventus'un çektiği sancı gibi, Fener'i de 2. kümeye yollayıveriler maazallah...
Daum'a gelince... Eski yöneticilerinin jargonuyla konuşmuş. O kadarı normal. "Körle yatan şaşı kalkar" derler.
Neden bu tip maraza adamlar hep Fener tarafından çıkıyor dersen cevabını vereyim;
Camiaların mayasından kaynaklanıyor olay...
Bazı insanlar helal sütü emer.
Bazıları da Fener sütü emer.
Bu "6 hafta" sacmaliklarina inanan FBli sayisi fazla degil. AY'nin dikkati baska yone cekme cabalarinin bir parcasi. Dun aksam TV8'de Ali Sen bile AY'nin bu sacma sapan laflarini elestirdi.
Tan Erten wrote:Bu "6 hafta" sacmaliklarina inanan FBli sayisi fazla degil. AY'nin dikkati baska yone cekme cabalarinin bir parcasi. Dun aksam TV8'de Ali Sen bile AY'nin bu sacma sapan laflarini elestirdi.
Bir de su var, FB taraftar gelenegi ve ozellikle Ali Sen ekolu son 6 haftada bir duzenbazlik olsa bile (elbette olmadi) bunu bir yonetim sorunu ve kabiliyetsizligi olarak nitelendirir.
Yani tutun ki GS son 6 hafta yuksek bir lobi yapti ve isleri tersine cevirdi. FB camiasi bunun etik bir problem olmaktan cok kendi yonetiminin beceriksizligi oldugunu dusunur.
Bu nedenle, AY'nin son 6 hafta iddiasini fazla aglaklik olarak goren ciddi FB'liler taniyorum.
Bu defa gozlerimle kulaklar nobet degistirdi. Oyle boyle derken 16 dakika da bitti. O surede Aziz amcanin olasi taktiklerinden ve Denizli sehrinin ihya olacagindan falan bahsettik ama mac bitiminde cep telefonuma gelen tebrik mesajlari 16 dakika suren butun sikintiya degdi.
